+ Konuyu Yanıtla
1 den 3´e kadar toplam 3 ileti bulundu.

Konu: 28 Şubat

28 Şubat Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye
    İletiler
    1.350
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı 28 Şubat

    28 Şubat 1997'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan ve Türkiye siyasi tarihine geçen kararlar ve kimilerince bir dönüm noktası olan kararların uygulanması sırasında Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olan tartışmalı süreçtir.

    28 Şubat Süreci hakkında ansiklopedik bilgi

    28 Şubat süreci, 28 Şubat Gregorian Takvimine göre yılın 59. günüdür. Sonraki sene için 306 gün var (Artık yıllarda 307). 1997'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan ve Türkiye siyasi tarihine geçen kararlar ve kimilerince bir dönüm noktası olan kararların uygulanması sırasında Milli Güvenlik Kurulu devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tesbiti ve uygulanmasıyla ilgili kararların alınması ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusunda görüşlerini tesbit ederek Bakanlar Kuruluna tavsiyelerini bildiren anayasal kuruluş.

    Anayasanın 118. maddesi Milli Güvenlik Kuruluyla ilgilidir. Bu maddede “Kurulun, devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere Türkiye' de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olan tartışmalı süreç. Yaşananlar, çeşitli kaynaklar tarafından post-modern darbe olarak adlandırılmıştır.

    Gelişim süreci

    12 Eylül Darbesi sonucu ortaya çıkan siyasetin etkisiyle 1980 ve 1990'larda sağ partiler giderek güçlenmiş ve bunun sonucu olarak Refah Partisi 1995 genel seçimlerinden az farkla da olsa ikinci DYP ve üçüncü olan ANAP'ın önünde birinci parti olarak çıkmıştır.

    Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey yarımkürede, Avrupa ve Asya kıtalarının kesişme noktasında bulunan bir ülke. Ülke topraklarının büyük bir bölümü Anadolu yarımadasında, kalanı ise Balkan Yarımadası'nın uzantısı olan Trakya'da bulunur. Ülkenin üç yanı Akdeniz, Karadeniz ve bu iki denizi birbirine bağlayan Boğazlar ile Marmara Denizi ve Ege Denizi ile çevrilidir. Komşuları Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan, İran, Irak ve Suriye'dir.

    1996 yılında, seçimlerin ardından kurulan DYP - ANAP koalisyon hükümeti, Refah Partisi'nin güvenoylaması hakkında hukuksal inceleme yapılması için Anayasa Mahkesi'ne yaptığı başvuru haklı görülerek güvenoylaması geçersiz sayıldığından dağılmıştır. Bunun üzerine TBMM'de birinci parti durumunda olan RP ile ikinci parti olan DYP arasında kurulan 54.hükümet (Refahyol hükümeti), 8 Temmuz 1996'da TBMM'de yapılan oylamada güvenoyu almayı başarmıştır.

    Ancak hükümetin irticaya yönelik icraatleri ve yolaçtığı bazı olaylar Türkiye'yi 28 Şubat Süreci ne sokmuştur. Bunlar şöyledir:

    1. Başbakanlıkta Devlet Bakanı Fehim Adak, Fethullah Erbaş, İsmail Nacar Güneydoğu sorununu görüştüler. HADEP'ten Ahmet Türk ile görüşüldü, HADEP genel başkanı Murat Bozlak ve eski DEP'li milletvekilleri cezaevinde ziyaret edildi.

    2. RP Van milletvekili Fethullah Erbaş, PKK'nın elinde rehin tutulan askerler için Kuzey Irak'a Zap kampına gitti. Bu gelişmeler, Refahyol ile Genelkurmay arasında gerginlik meydana getirdi.

    3. 2 Ekim - 7 Ekim 1996 tarihleri arasında Başbakan Necmettin Erbakan sırasıyla Mısır, Libya, Nijerya'yı ziyaret etti. Libya'da, Kaddafi'nin bir çadırda Erbakan ile yaptığı görüşmede sarfettiği sözler muhalefet ve basın tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.

    4. YAŞ kararları ile orduyla ilişiği kesilenler, Refahlı belediyelerde işe girdi. Erbakan ile ordu arasında soğukluk başladı.

    5. Başbakan Necmettin Erbakan 11 Ocak 1997 Cumartesi günü Başbakanlık Konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verdi.

    6. Taksim ve Çankaya'ya cami yapılması, Ayasofya'nın camiye çevrilmesi tartışmaları yaşandı. Başörtüsü (türban) tartışmaları, kurban derilerinin toplanması tartışmaları, kadrolaşma tartışmaları yapıldı. Din ve laiklik, irtica tartışmaları medyada yoğun bir şekilde verildi.

    7. İstanbul'da RP'li Sultanbeyli Belediye Başkanı Nabi Koçak ile ilçeye Atatürk heykeli dikilmesi isteyen 2. Mekanize Piyade Tugayı Komutanı Tuğgeneral Doğu Silahçıoğlu arasında polemik yaşandı. Tuğgeneral Doğu Silahçıoğlu, belediyeye rağmen Sultanbeyli'ye Atatürk heykeli dikti.

    8. Kayseri'nin RP'li Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, 10 Kasım 1996 tarihli RP İl Divan Toplantısı'ndaki konuşmasında, Türkiye'de henüz gerçek demokrasinin olmadığını, hâkim güçlerin herkesi kendi görüşleri doğrultusunda hareket etmeye zorladığını öne sürdü. Karatepe konuşmasında şunları söylemişti: "Süslü püslü göründüğüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. Resmi görevim nedeniyle bugün bir törene katıldım. Belki başbakanın, bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak, sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. RP'li olarak yeryüzünde tek başıma da kalsam, bu zulüm düzeni değişmelidir. İnsanları köle gibi gören, çağdışı bu düzen mutlaka değişmelidir. Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur...". Bu konuşması nedeniyle 1 yıl hapis ve 420 bin lira ağır para cezasına mahkûm edildi.

    9. 30 Ocak 1997'de Sincan belediyesi Kudüs gecesi düzenledi. Belediye başkanı Bekir Yıldız, İran büyükelçisinin misafir olduğu gecede sahneye konulan cihad oyunu basında tepki oluşturdu. Star muhabiri Işın Gürel saldırıya maruz kaldı. Bekir Yıldız tutuklandı, mahkum edildi. 4 Şubatta Sincan'da askerler tankla geçiş yaptı.

    10. Genelkurmay ile hükümet arasında, sınırötesi harekatların ödeneği için kriz çıktı.

    11. 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen bir trafik kazasında mafya, siyasetçi, polis ilişkileri açığa çıktı. Başbakan Erbakan 'fasa fiso' dedi, Adalet Bakanı Şevket Kazan ise, aydınlık için bir dakika karanlık toplumsal eylemi için 'mumsöndü oynuyorlar' dedi.

    12. Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu ile İçişleri Bakanı Meral Akşener hakkında, istihbarat bilgi ve belgeleriyle ilgili olarak soruşturma başlatıldı.

    13. Yüksek rütbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcük'te toplanarak irticanın iktidarda olduğunu tartıştılar.

    14. 5 Şubatta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, başbakan Erbakan'a birkaç mektup gönderdi. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya "irtica, PKK'dan daha tehlikeli" dedi.

    15. İşveren ve işçi örgütleri, TİSK, Türk-İş, DİSK, odalar ve birlikler, TOBB, TESK iktidara karşı eleştiriye başladılar. Kadın örgütleri, "şeriata karşı laiklik yürüyüşü" yaptı. Refik Baydur, "en büyük tehlike siyasal İslam" dedi.

    16. 28 Şubat 1997'deki MGK kararları hükümete bildirildi. Kararlarda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB'e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran Kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri köktencilere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu.

    17. Şevket Kazan, rantiyeci sermayeyi engelledikleri için darbeye çanak tuttuklarını söyledi.

    18. Genelkurmay Başkanlığı 29 Nisan 1997'de Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay üyeleri ile Üniversite Rektörlerini Karargah'a çağırarak kendilerine ve gazetecilere "irtica brifingleri" verdi.

    Millî Güvenlik Kurulu'nun 28 Şubat 1997 tarih ve 406 Sayılı Kararına Ek-A (rejim aleyhtarı irticai faaliyetlere karşı alınması gereken tedbirler)

    1-Anayasamızda cumhuriyetin temel nitelikleri arasında yer alan ve yine anayasanın 4'üncü maddesi ile teminat altına alınan laiklik ilkesi büyük bir titizlik ve hassasiyetle korunmalı, bunun korunması icin mevcut yasalar hiçbir ayrım gözetmeksizin uygulanmalı, mevcut yasalar uygulamada yetersiz görülüyorsa yeni düzenlemeler yapılmalıdır.

    2-Tarikatlarla bağlantılı özel yurt, vakıf ve okullar, devletin yetkili organlarınca denetim altına alınarak Tevhid-i Tedrisat Kanunu gereği Millî Eğitim Bakanlığı'na devri sağlanmalıdır.
    3-Genç nesillerin körpe dimağlarının öncelikle cumhuriyet, Atatürk, vatan ve millet sevgisi, Türk milletini çağdaş uygarlık düzeyine çıkarma ülkü ve amacı doğrultusunda bilinçlendirilmesi ve çeşitli mihraklarin etkisinden korunması bakımından: a)8 yıllık kesintisiz eğitim, tüm yurtta uygulamaya konulmalıdır. b)Sadece 8 yıllık temel eğitimi almış çocukların, ailelerinin isteğine bağlı olarak, devam edebileceği Kuran kurslarının Millî Eğitim Bakanlığı sorumluluğu ve kontrolünde faaliyet göstermeleri için gerekli idari ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

    4-Cumhuriyet rejimine ve Atatürk ilke ve inkılaplarına sadık, aydın din adamları yetiştirmekle yükümlü, milli eğitim kuruluşlarımız, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun özüne uygun ihtiyaç düzeyinde tutulmalıdır.

    5-Yurdun çeşitli yerlerinde yapılan dini tesisler belli çevrelere mesaj vermek amacıyla gündemde tutularak siyasi istismar konusu yapılmamalı, bu tesislere ihtiyaç varsa, bunlar Diyanet İşleri Başkanlığı'nca incelenerek mahalli yönetimler ve ilgili makamlar arasında koordine edilerek gerçekleştirilmelidir.

    6-Mevcudiyetleri 677 sayılı yasa ile men edilmiş tarikatların ve bu kanunda belirtilen tüm unsurların faaliyetlerine son verilmeli, toplumun demokratik, siyasi ve sosyal hukuk düzeninin zedelenmesi önlenmelidir.

    7-İrticai faaliyetleri nedeniyle Yüksek Askerî Şûra kararları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ilişkileri kesilen personel konusu istismar edilerek TSK'yi dine karşıymış gibi göstermeye çalışan bazı medya gruplarının silahlı kuvvetler ve mensupları aleyhindeki yayınları kontrol altına alınmalıdır.

    8- İrticai faaliyetleri, disiplinsizlikleri veya yasadışı örgütlerle irtibatları nedeniyle TSK'dan ilişkileri kesilen personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamı ile teşvik unsuruna imkan verilmemelidir.

    9- TSK'ya aşırı dinci kesimden sızmaları önlemek için mevcut mevzuat çerçevesinde alınan tedbirler; diğer kamu kurum ve kuruluşları, özellikle üniversite ve diğer eğitim kurumları ile bürokrasinin her kademesinde ve yargı kuruluşlarında da uygulanmalıdır.

    10-Bu maddenin tam metnini Turkiye'nin uluslararası ilişkilerini ilgilendirdiği için yayınlayamıyoruz.

    11-Aşırı dinci kesimin Türkiye'de mezhep ayrılıklarını körüklemek suretiyle toplumda kutuplaşmalara neden olacak ve dolayısıyla milletimizin düşmanca kamplara ayrılmasına yol açacak çok tehlikeli faaliyetler yasal ve idari yollarla mutlaka önlenmelidir.

    12-T.C. Anayasası, Siyasi Partiler Yasası, Türk Ceza Yasası ve bilhassa Belediyeler Yasası'na aykırı olarak sergilenen olayların sorumluları hakkında gerekli yasal ve idari işlemler kısa zamanda sonuçlandırılmalı ve bu tür olayların tekrarlanmaması için her kademede kesin önlemler alınmalıdır.

    13-Kıyafetle ilgili kanuna aykırı olarak ortaya çıkan ve Türkiye'yi çağdışı bir görünüme yöneltecek uygulamalara mani olunmalı, bu konudaki kanun ve Anayasa Mahkemesi kararları taviz verilmeden öncelikle ve özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında titizlikle uygulanmalıdır.

    14-Çeşitli nedenlerle verilen, kısa ve uzun namlulu silahlara ait ruhsat işlemleri polis ve jandarma bölgeleri esas alınarak yeniden düzenlenmeli, bu konuda kısıtlamalar getirilmeli, özellikle pompalı tüfeklere olan talep dikkatle değerlendirilmelidir.

    15-Kurban derilerinin, mali kaynak sağlamayı amaçlayan ve denetimden uzak rejim aleyhtari örgüt ve kuruluşlar tarafından toplanmasına mani olunmalı, kanunla verilmiş yetki dışında kurban derisi toplattırılmamalıdır.

    16-Özel üniforma giydirilmiş korumalar ve buna neden olan sorumlular hakkında yasal işlemler ivedilikle sonuçlandırılmalı ve bu tür yasadışı uygulamaların ulaşabileceği vahim boyutlar dikkate alınarak, yasa ile öngörülmemiş bütün özel korumalar kaldırılmalıdır.

    17-Ülke sorunlarının çözümünü "Millet kavramı yerine ümmet kavramı" bazında ele alarak sonuçlandırmayı amaçlayan ve bölücü terör örgütüne de aynı bazda yaklaşarak onları cesaretlendiren girişimler yasal ve idari yollardan önlenmelidir.

    18-Büyük Kurtarıcı Atatürk'e karşı yapılan saygısızlıklar ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındakı 5816 sayılı kanunun istismar edilmesine fırsat verilmemelidir.

    28 Şubat 1997 tarih ve 406 sayılı MGK Kararı'nın Eki'dir.

    Olaylar

    Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) 28 Şubat kararlarının ardından gelişen olaylar şöyledir:

    Refahyol hükümeti nin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın 'havada yakıt ikmali' olarak tanımladığı başbakanlık görevini hükümet ortağı DYP genel başkanı Tansu Çiller'e vermek amacıyla 18 Haziran 1997'de istifasını Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sundu. Ancak Demirel, hükümet ortaklarının arasındaki protokolü dikkate almadı ve hükümeti kurma görevini TBMM'de çoğunluğu olmayan muhalefete, ANAP genel başkanı Mesut Yılmaz'a verdi.

    Daha sonraki bir aylık müddet zarfında, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, birçok DYP milletvekilini bizzat arayarak partilerinden istifa etmeleri gerektiğini, etmezler ve Mesut Yılmaz hükümeti güvenoyu alamazsa askeri darbe olacağını tehdit olarak öne sürerek,10 DYP grubunun parçalanmasını sağladı. 12 Temmuz'da Mesut Yılmaz başkanlığında ANAP - DSP - Demokrat Türkiye Partisi arasında kurulan 55. hükümet TBMM'den güvenoyu aldı.

    MGK'nın 28 Şubat kararlarının ardından özellikle 18 Nisan 1999 seçimlerine kadar süren zaman diliminde 14 Ağustos 1997'de 8 yıllık kesintisiz eğitim kanunu TBMM’de kabul edildi. Bu kanunla İmam Hatip Liseleri dahil Meslek Liselerinin ortaokul bölümleri kapatıldı. Ayrıca Meslek Liselerinden mezun olanların ÖSS Üniversite'ye Giriş Sınavından aldıkları puanla kendi bölümleri dışında tercih yapmaları halinde ortaöğretim başarı puanlarının daha düşük katsayı ile hesaplanması kararı alındı. Buysa apaçık "İmam Hatip Liselerinin önünün kesilmesi" demekti.kaynak belirtilmeli21 Mayıs 1997'de Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'ın, Anayasa Mahkemesi'nde Refah Partisi için açtığı kapatma davası 1 yıl sonra sonuçlandı. 17 Ocak 1998'de Anayasa Mahkemesi, Refah Partisi'nin, "laik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri saptandığından" içerikli gerekçeyle kapatılmasına karar verdi. RP'nin mallarının Hazine'ye devredilmesi de kararlaştırıldı. TC Anayasasının 84. md./son fıkrası hükmü gereğince Necmettin Erbakan ve 6 partilinin milletvekillikleri 22 Şubat 1998 tarihinde sona ermiş ve beş yıl süreyle parti üyeliği yapmaları yasaklanmıştır.

    Yeraltı irticai faaliyette bulunduğu iddiasıyla Aczimendi grubunun lideri Müslüm Gündüz 1997'de IBDA-C örgütünün lideri Salih Mirzabeyoğlu'da 1998'in son günlerinde İstanbul'da yakalandı. Daha sonra Başbakanlık Takip Kurulu ve Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarından hazırlanan rapora göre, güvenlik ve istihbarat birimleri, 1997'de 2 bin 956 kişiyi, 1998'de ise 4 bin 420 kişiyi "irticai faaliyetlere katıldıkları" gerekçesiyle gözaltına aldı.

    Sonuç

    28 Şubat süreci sırasında TSK içinde dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı yerine iki ismin; dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir ile Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak'ın adları daha çok ön plana çıktı.

    Süreci analiz eden Cengiz Çandar, hareketi, "post-modern darbe" diye tanımlayınca birçok yazar ve gazeteci bu sözü kabullendi ve 28 Şubat Süreci post-modern darbe olarak anılmaya başlandı. 2001 yılında Kanal 6'da yayınlanan Ceviz Kabuğu Programı'na katılan döneminin Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, "28 Şubat'ı post-modern bir darbe olarak tanımlayan bazı yazarları haklı bulduğunu" söylemiştir.

    Sürecin önderlerinden olan Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir de Sincan'dan tankların geçmesi olayından sonra Washington'da Türk-Amerikan Dostluk Dernekleri'nin toplantısında "Demokrasiye balans ayarı yaptık" demiştir.

    Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın emekli olmasıyla yerine gelen 23.Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu 'da bir basın toplantısında "28 Şubat süreci gerekirse bin yıl sürer" demiştir. O dönem FP Kayseri Milletvekili olan daha sonra Cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül ise "28 Şubat'ın postmodern bir darbe olduğu açıkça ortaya çıktı. Özkasnak'ın bu yöndeki açıklamaları dikkate değerdir. Ben o dönemde bakanlık yapmış bir kişiyim. Hükümet olarak o dönemde ne laiklik aleyhtarı, ne de anayasa aykırı bir kanun çıkarttık. Ancak bazı çevreler ısrarla dönemin hükümetine yüklendi. Şimdi bazı çevrelerin gerçekleri saptırma gayreti içinde olduğu açıkca görüyoruz. Yapılması gereken ortaya atılan bu iddiaların iyi değerlendirilmesidir." demiştir.

    http://www.turkcebilgi.com/28_%FEuba...ci/ansiklopedi



    Hukuki NET Güncel Haber

    28 Şubat konulu yargıtay kararı ara
    28 Şubat konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    içanadolu
    İletiler
    366
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 28 Şubat

    Ne oldu, Niçin oldu, Neden mi oldu?
    Biri Orgeneral Ergenekondan cezaevine atıldı, tutuklu kaldı, düştü, beyin kanaması geçirdi ve şimdi hafızasını yitirdği söyleniyor.

    Diğeri AKP den milletvekili.

    Bu iki yazı durumu açıklıyor.

    2.Eylül.2003

    Radikal Gazetesinden

    Eruygur: İrtica işbaşında

    Eruygur: İrticacıları yakından izliyoruz.

    Orgeneral Şener Eruygur, 'İrticai unsurlar demokrasiyi kullanarak anayasal düzeni yıkma amacını sürdürüyor' dedi


    RADİKAL - ANKARA - Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur, son yıllarda artış gösteren irticai faaliyetlerin, siyasi gelişmelere paralel olarak gündeme geldiğini söyledi. Eruygur, Savunma ve Havacılık Dergisi'nin son sayısında yayımlanan söyleşisinde, terörist faaliyetlerin yanı sıra irticai faaliyetlerin de tehdit unsuru olduğunu belirtirken şöyle dedi:
    "Bu kapsamda, teokratik bir devlet kurmayı amaçlayan irticai unsurlar, demokrasinin sağladığı imkânlarla anayasal düzeni yıkmak ve yerine şeriat hükümlerine dayalı bir İslam devleti kurma amaçlarından vazgeçmemişlerdir."


    897 operasyon
    Özellikle son yıllarda artan irticai faaliyetlerin 'siyasi gelişmelere paralel olarak kamuoyu gündemine geldiği'ni belirten Eruygur şöyle devam etti: "28 Şubat 1997 tarihinde, yurt genelinde artan irticai tehdidi bertaraf etmek ve Türkiye Cumhuriyeti'nin laik anayasal düzenini korumak maksadıyla, hükümete tavsiye edilen ve hükümetçe alınan kararlar sonucunda il ve ilçelerde oluşturulan denetleme kurullarında görevli jandarma personeli tarafından yurt, özel okul, dernek ve vakıflar gibi kuruluşlardaki irticai faaliyetler takip edilmektedir."
    Kökten dincilerle mücadele kapsamında Jandarma Genel Komutanlığı'nca yapılan çalışmalar sonucunda, irtica içerikli 897 olaya müdahale edildiğini, 2 bin 88 kişinin yakalandığını, bunlardan bin 39'unun tutuklandığını açıklayan orgeneral Şenuygur, irticai unsurların devlet kademelerine sızmalarını önlemeye yönelik olarak da, yasadışı faaliyetleri saptanan 5 bin 950 devlet memuruhakkında idari ve adli tahkikat yapılması sağlandığını, bunlardan 227'sinin tutuklandığını, 3 bin 450'sinin idari cezalara çarptırıldığını, bin 746'sı ile ilgili adli ve idari soruşturmaların ise halen sürdüğünü ifade etti.


    'Teröristi kazanacağız'
    Terörist unsurlara karşı yürütülen faaliyetlerde, teröristlerin Türk toplumunun içinden çıkan insanlar olduklarını göz ardı etmeksizin, onları dışlamak yerine kazanmak esasına göre hareket ettiklerini kaydeden orgeneral Eruygur, şunları söyledi:
    "Terörle mücadelede uzun dönemde kazançlı olabilmek için halkın kazanılması ve bilinçlendirilmesi faaliyetlerine ağırlık verilmiştir... Yurtiçi ve yurtdışında icra edilen etkili ve yoğun operasyonlar ile terör örgütünün direnme azim ve idaresi kırılmış, terörist başının 1999 yılında yakalanmasıyla da terör tehdidi önemli ölçüde ortadan kaldırılmıştır. 1984 yılından günümüze kadar icra edilen operasyonlarda 19 bin 276'sı ölü, 7 bin 205'i sağ olmak üzere toplam 26 bin 481 terörist tesirsiz hale getirilmiştir."


    Ata'nın izcileri
    Yurt sevgisi eğitimi kapsamında ve İzcilik Faaliyetleri adı altında özellikle Jandarma Genel Komutanlığı personeli çocuklarının oluşturduğu bir izci grubu kurduklarını da belirten Eruygur, "Biz bu izci grubuna
    Atatürk'ün İzcileri diyoruz" dedi. Eruygur, İzcilik Federasyonu ile koordineli yürüttükleri çalışmalar sayesinde ülke genelindeki tüm lojmanlarda 'Atatürk İzci Grubu' kurulduğunu ve sözkonusu izcilerin sayısının 1500'e ulaştığını anlattı.

    ---------------------------------------------------------

    27 Nisan kese kâğıdına döndü.

    Ethem YENİGÜRBÜZ/DHA 1 Mart 2010


    AK Parti milletvekili Ömer Çelik, darbe iddiaları ile ilgili sert konuştu, “En büyük ihanet hükümete karşı darbe tertibi içinde olmaktır” dedi.

    Çankırı’da partisinin düzenlediği toplantıda konuşan Çelik şunları söyledi: “Bugünlerde bir tartışma yaşanıyor. 27 Nisan bildirisi muhtıra mıydı değil miydi diye. Bir şeyin muhtıra olması onu yayınlayana değil muhatabın tavrına bağlıdır. 27 Nisan’ı muhtıra amacıyla yayınladılar. Ama hükümet boyun eğmeyince kağıt parçasına döndü. 27 Nisan’da o bildiriyi tebliğ edenler muhtıra niyetiyle tebliğ etti. Ama tebellüğ eden Hükümet o bildiriye verdiği cevapla, muhtıra değil, kağıt parçası olarak tebellüğ etmiş oldu. Meselenin özü milli iradeye bedeli ne olursa olsun sahip çıkan bir Hükümet olmasıdır. Hükümet darbe olmayacağını bildiği için demokrasi havarisi kesiliyor diyenler, o günlerin ağır şartlarını, Ankara’nın üzerindeki kurşuni havayı bilmiyorlar. O ağır şartlara rağmen milli iradeye sahip çıkılmıştır. O sayede birilerinin muhtıra olarak planladığı metin kese kağıdı haline gelmiştir.”

    Başka söze gerek var mı.TSK sadece askeri önlemler de almıyormuş, bu gidişata dur diyecek o taze beyinlerin zehirlenmesini yok edici faaliyetler de sürdürüyormuş.

    28.Şubatı kese kağıdı yaptığını söyleyen zihniyet, Şenuygur Paşanın neden tutuklandığını ve Ergenekon'un amacını tüm açıklığı ile ortaya koyuyor. Bunlar, ülkenin TSK' nin tespitleri, sayılarıyla yaptıkları araştırmalar, somut delil değil, değil mi?

    Dönemlerinde çıkardıkları TCK ve CMK yasalarıyla, devlete karşı suçları, hükümete karşı suçlar diyerek, AKP nin irticai faaliyetlerine karşı olanları, alınan önlemleri, Cumhuriyeti korumak ve kollamakla ilgili görevleri yerine getiren kurum ve kuruluşlar suçlu oldu değil mi?

    Top yekün tutuklasalar "irticai siyasi darbe" somutlaşacağından, teker teker, grup grup ve gittikçe ivmesi yükselen tutuklamalar. Bu duruma müdahele de darbe değil mi?

    Bu yapılan icraatlar, göz göre göre Laik Cumhuriyete darbe değildir, değil mi?

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye
    İletiler
    1.350
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 28 Şubat

    İstifacı amiralden sürpriz açıklama

    Deniz Harp Okulu Komutanlığı görevinden istifa eden Tuğamiral Türker Ertürk, “28 Şubat korkunç bir hataydı. Fikirlerini paylaşmasanız da Erbakan antiemperyalisttir, asla işbirlikçi değildir’’ dedi.

    Komutanı olduğu Deniz Harp Okulu’na yapılan saldırılar sırasında kendisine sahip çıkılmadığı gerekçesiyle istifa eden ve son YAŞ toplantısında da Tümamiral rütbesine terfi ettirilmeyen Türker Ertürk, Trabzon’da Haber61 adlı siteye yazdığı köşe yazısında Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı uzun süredir ve yoğunluğu artarak devam eden bir savaşın halen sürdüğünü savundu.

    Ertürk, ‘’ TSK’nin halkın gönlünde kurduğu itibarını yok etmektir’’ dedi ve ‘’TSK’nin antiemperyalist yapısının, ABD’ye karşı olumsuz duygunun, Türk devrimlerine bağlılığın, kırmızı çizgi hassasiyetinin ve Türk ulusuyla arasındaki organik bağının’’ bozulmak istendiğini kaydetti.

    ‘’Biz asla Türk Silahlı Kuvvetleri hata yapmamıştır demiyoruz. Soğuk savaş sırasında olduğu gibi, sonrasında da bir sürü hata yapılmıştır’’ diyen Ertürk, 28 Şubat post modern darbesini de ‘’Korkunç bir hata’’ olarak niteledi ve şunları yazdı:

    ‘’Özellikle 28 Şubat korkunç bir hatadır. Sayın Necmettin Erbakan’ın fikirlerini paylaşmayabilirsiniz fakat kendisi antiemperyalisttir, işbirlikçi asla değildir. Darbe ne eskiden sorunlarımızın çözümü olmuştur nede bundan sonra olabilir.

    Diyelim ki, işbaşında bulunan yönetim, iktidarda bulunduğu her dakika ülkemize zarar vermektedir. Değerlendirmeniz böyle bile olsa, çözüm yine demokrasi olup asla darbe olamaz. Gelecek nesillerimiz, çocuklarımız ve gelecekte de antidemokratik girişimlere bağışıklık kazanmak için sabretmesini bilmek, tüm kurum ve kuralları ile demokrasiye inanmak ve birbirimize karşı hoş görülü olmak zorundayız.’’

    ntvmsnbc.com

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Celp dönemi ve 20 Şubat
    Selamlar 1980 doğumluyum, tecilimin bitmesi sebebiyle 31 Ekim'e kadar yoklama olmam bekleniyor, bağlı bulunduğum bölge kasım döneminde gönderiyor...
    Yazan: mtype Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 31-10-2010, 18:19:03
  2. Şubat ayında 28 günlük ücret
    slm öncelikle yeni üye oldum ve sorum olucak ben bi şirkette özel güvenlik görevlisiyim ve maaş bordorusu almadığımız gibi şubat ayı maaşımızda şok...
    Yazan: muzurmelek Forum: Hukuki Görüş ve Yorum
    Yanıt: 3
    Son İleti: 12-03-2010, 17:10:02
  3. 4 Şubat - Dünya Kanser Günü
    Kansere karşı nasıl korunmalıyız? "Kanserde artış böyle giderse 2030'da, kalbi geçer, birinci ölüm nedeni olur" DÜNYA Sağlık Örgütü tarafından...
    Yazan: Gökhan Kartal Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 0
    Son İleti: 04-02-2010, 11:43:49
  4. 08 Şubat'ta yayımlanan kanun
    Yargıtay'da temyizde bulunan ve 1 yıl 8 ay hapis aldığım dosyamın yerel mahkemeye iadesi için dilekçe verdim. Dosyam yaklaşık 18 aydır Yargıtay'da...
    Yazan: ofmya Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-03-2008, 23:58:45

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.