Bu sitede yıllardır yazıyorum, yazıyorsunuz. Kuvvetler ayrılığı prensibi, hukukun üstünlüğü, demokrasi, hukuk devleti olmak, polis -yasa- yargı devleti olmak, adaletin çıkmazları ve yaşanan sonuçlar.
Bir gazeteci ve genel yayın yönetmeni olması nedeniyle Aylin Duruoğlu, onun kişiliğinde cezaevlerinin % 40 nın hükümlü, % 60 nın tutuklu olduğu gerçeğinde mevcut durumu inceleyelim. Orada kaç tane Aylin Duruoğlu daha 10 aydır yatıyor ve yatacak?
Bu hukuk mu?
Bu adalet mi?
Bu bağımsız, adil yargı mı?
Geç gelen adalet, adelet değildir evrensel bir hukuk kuralı bizim ülkemizde geçerli değil midir?
Masumluk karinesi, suçsuzluk karinesi 10 ay mahkemeye çıkarılmadan tutuklu kalarak nasıl korunabilir?
Daha suçlu olup olmadığı blinmeyene ne demek peşin ceza? O zaman kasıt aranmaz mı? Verilen ceza şüphe uyandırmaz mı? Yargıya güven başka nasıl yok edilir?
Bunlara neden olan yasal düzenlemeler kime çıkar sağlıyor?
10 ay yattıktan sonra tahliye edilen bu yetişmiş vatan evlatlarına yaşatılan bu durum toplumda yargı adına infial yaratmıyor mu?
İnsan hürriyetinden yoksun bırakmak bu kadar basit sıradan bir olay mıdır?
Bu nasıl bir vicdandır? Bunlar nasıl insanım diyebilir?
Daha yazacak çok şey var da, ben sormak istiyorum bu durumu yaratan ne?
Elbette yasalarımız!
Elbette emniyet, savcı ve hakimlerimizin fakülte öncesi eğitiminden başlayan gittikçe çatallanan sorunlar.
Tabii burada bir de 80 000 hukukçunun olduğu bir ülkede hukukçu olmayan, bu eğitimi almamış, uzmanlık ve ihtisas sahibi değil, mesleki formasyondan yoksun kişinin Anayasa Mahkemesi Başkanı olmasının nedenleri, nasıl o makama getirilme koşullarının yaratıldığı, olağanüstü özelliklerinin neler olduğu, adil davranış ve düşünce için kamuoyunu tatmin açısından, kamu vicdanı açısından ayrıca incelenmesi gereken konulardandır.
Yazdım tepkiler de aldım. Ancak incelenecek olursa, 2004 ve 2005 te değiştirilen TCK ve CMUK bunun temel nedenidir. Özellikle TCK 220. madde ve CMK 250.madde bu yorumlara çanak tutar, ÖGACM nin sınır tanımaz yetkileri de bu olaylara, bugün yaşanan tüm olaylara neden olur. Vural Savaş da birkeç gün önce bir TV programında bunu dile getirdi ve "HSYK bunu ya atladı ya kendine çok güvendi" ifadesini kullandı.
Yargıtay açıklaması bu yıla 800 000 geçen yıldan devredilen, 800 000' i de sonuçlanmış davalara bu varsayımla bakılacak olursa bu yıl sayısı 1 400 000 aşacak dosya sayısıyla yargıyı işletemeyenler, tabii bir hakime bir savcıya düşen dosya sayıları vehamet koşullarda, bu sorunları çözmek yerine, bu yasa değişiklikleri yetmeyip bir de 26.12. 2006 da değiştirilen ve 18 aya çıkarılan tutukluluk süresi.
Sorunlara çözüm üretmek yerine yasalarla yaratılan bu fırsatı kullanan yargı da, mahkemeye çıkmadan 10 ay ya da 18 aya kadar tutuklu kalma süresinin makul görülebilmesi.Şimdi ben Aylin Duruoğlu ve 10 kişi, 18 ay içeride kalmadı diye sevineyim mi?
Sadece telefon kayıtları delil kabul edilemiyeceği biline biline, başka somut kanıt olmaksızın iletişim hürrüyetini yok eden uygulamalarla sadece ve sadece telefon kayıtlarına dayalı savcılıkça hazırlanan iddianameler hatta çoğu zaman emniyette hazırlanarak, savcılıkça onaylananlar, insan hayatını yok eden, çok gerekli görülen durumlarda uygulanması gereken tutuklama kararının keyfiyetle uygulanmasına göre göre meslek mensuplarının feryatlarını da duya duya adil yargılama mı demeliyim?
Bu yasalar çıkarıldı, uygulandı. Yetkili merciiler ve TBB ve STK ların bulunduğu ülkede süresinde ve sonra iptali için tık yok, ben de aklımın sınırlarını zorluyorum.
Şimdi Aylin Duruoğlu ya da beraberindeki 10 kişinin altüst olan yaşamını ne telafi edebilir?
Kaybettiklerini kim geri verebilir. Hukuk devletlerinde suçsuz 1 kişinin tutuklanmasını yerine 1000 suçlunun dışarda kalması evladır evrensel kuralı işlerken, insanların yaşamını çalan hırsızlık, dolandırıcılıktan daha büyük bir suç var mıdır diye düşünüp, hırsızlık,dolandırıcılık adına bundan daha nitelikli ne yapılabilir diye düşünüp, kusura bakmayın adalet adına yasadaki maddelere göre yapılan diğer konulardaki işlemlere ve cazalara biraz farklı ve acıyarak gülüyorum.
Çünkü değerli izleyenler, bugün 100 000 in üstünde olan cezaevlerindeki insanların asgari 60 000 i tutuklu. Bu sayı ne demektir biliyormusunuz ülke aile nüfus göstergelerine göre 300 000 insan, akrabaları yakın çevresiyle asgari 3 milyon insan demektir.
İşte asıl darbe, yargının bu yasalarla, bireyin hak ve özgürlükleri ortadan kaldırılması, halkın yargıya güveninin telafisi mümkün olmayan şekilde zedelenmesidir.
Bu davaların bir kısmı doğrudan siyasi görünüm arzetmekte ise de, hukuku hiçe sayan, demokrasiyi tramvay gören zihniyet, aslında ülkedeki faaliyetlerin tümünde amaçları çerçevesinde, sektörleri de ele geçirmek için bu olaylardan önce aynı akıl almaz yöntemlerini uygulamış, tarafında yer almayan şirket sahiplerini, hiç ilgisi olmayan çalışanlarıyla birlikte tutuklatıp, 3-18 ayda iş hayatlarını yok ederek, o sektörlerde mantar gibi kendi şirketlerini büyütmüş, bu insanları iş yapamaz ve iflas konumuna getirmiştir.
Devletin Anayasal sorumluluğu ve görevi olan güvenli bir ortamda çalışma hakları ortadan kaldırılırken, bu görevi yerine getirmeyen iktidar bir de çıkardığı ceza yasaları ile çalışanları suçlu diye damgalatmış, kişilik haklarını, şerefini ve onurunu, idealleri uğruna zedelemiş, yok etmiştir.
Çağdaş ülkelerde çok iyi bilinen toplumun ceza ile terbiye edilemiyeceği gerçeğinde bu ceza yasaları uygulaması ile suç ve suçlu oranı artmış (hükümlü sayısı, cinayet, katliam olayları), ülkemizde PKK ile devlete karşı suçlar yutturmacası ve savıyla getirilen, PKK nın kucağına oturanlardan, onları alkış ve çiçeklerle karşılayan/karşılatan, kimini de terörist diye hapsettiren ne yapmak istediği toplum tarafından anlaşılamayan çifte standartlı başka bir şey beklenemez iktidarın, bu maddeleri artık neler için kullanıldığı somut olaylarla gözlenmektedir.
Toplumda korku, tehdit yaratan hukuk etiğine uymayan bu durum toplumda isyan duygularını körüklüyor, devlete güveni de yargı yoluyla sarsıyor.
Aylin Duruoğlu gerçeğinde, öncelikle gerçek kriz ve darbenin ne olduğunun incelenmesi, önceliğin olmazsa olmaz hukuk devleti içerisinde yasa takiyyeleriyle, polemiklerle gerçekleştirilen yıpranmanın yarattığı prsikolojik bozulmada, dramatik sosyal ve toplumsal çöküş değil midir?
Türkiye'nin asıl ihtiyacının insan hak ve hürriyetlerini ihlal eden yasaları derhal yeniden düzenleyerek, yargının işleyişinde sorunları giderecek bir reformunu gerçekleştirmesi, yeni Aylin Duruoğlu olaylarının yaşanmasını engellemek nasıl mümkün müdür?
HAKİMLER ve SAVCILAR YÜKŞEK KURULU Bu kadar bağıracaktın neden katıldın toplantıya Sadullah ERGİN. Adelet Bakanı Başkan
AK PARTİ AKLANACAK ZEMİN HAZIRLIYOR Bakın bir taş kaç kuş. Toplayalım. 1-Yargının güvencesi HSYK kaldırılma çığırtkanlığı yapılacak/istenecek. 2-Şemdinli olayı da aklanmış olacak. 3-Ayrılıkçı hainlere çok sağlam bir koz daha verilecek. 4-........... AKP gümbür gümbür yıkılıyor. Öyle bir gümbürtü ki bu;ta Prensilvanya’dan duyuldu. Artık ABD’nin yeni emirlerini yerine getirecek ne zamanı var,nede gücü. Emperyalistte AKP’ye daha fazla haksızlık etmek istemiyor. Onu kurtarma projelerine devreye soktu. Prensilvanya Prensi’nin Işıklı çocukları özel yetkilerle donatılıp tam yerine Erzurum’a gönderildi. Bir şeyler yapılmalı ve yargının keyfiliğini engelleyen (HSYK) Hâkim Savcılar Yüksek Kurulu devreden çıkarılmalıydı. Aleni bir suç işlenip HSYK’nun tepki gösterilmesi istendi. Adalet bakanı ve aynı zamanda HSYK’nun başkanı toplantıya katıldı ve beklenen karar alındı. Özel yetkili savcıların yetkileri elinden alındı. Bununla iki olay arasında bağlantı kurulmak istendi. Öyle bir yaygara koparılacaktı ve koparıldı ki HSYK medya taklacıları tarafından suçlu gösterilecekti. Ve herkes bir ağızdan bu “yargı sistemi değiştirilsin” denilecekti. “bu ikinci Şemdinli olayıdır”, “ikinci Sarıkaya olayıdır” demeye başladı.
Eğer medya desteğiyle HSYK haksız gösterile bilirse
AYRILIKÇIhain kürt medyasına yeteri kadar malzeme verdi. Görevini tamamladı yani.
</SPAN>Cumhur Başkanı “yargı sistemi acilen değiştirilmeli” dedi. En ilginci toplantıda bulunan ve Başkan sıfatında bulunan Adalet BakanıSadulah Ergintam bir feryat kopardı. Arınç Bey eksik kalırmı. “HSYK siyaset yapacaksa cüppelerini çıkarsınlar” dedi. Medya taklacıları hep bir ağızdan aynı noktaya vurmaya başladılar.
TSK’ya yapılanların aynısı Yargıya deneniyor. TSK yapısı gereği sessiz kalmayı tercih etmiş ve kimilerine göre itibar kaybederken kimilerine göre de
Fakat yargı bunu yapamaz. Çünkü yargı zaten yapısı gereği suçlu ve suçsuzun tartışma zemininde delillendirilip ayrıştırılması demek. Bu mahkeme salonlarında başkaları için yapılır. Ama bu gün suç yargıya karşı işlendi. Ve yargı en iyi bildiği işi yapacaktır. Haklıyı yani kendini en iyi şekilde savunacaktır. Sayın Arınç’ın medya şovları bu kez hiçte karşılıksız kalacak gibi değil. Şuana kadar görülende bu. Bu bir tuzak ise, bu tuzağa düşülmeye bilinir miydi? Diye sorarsak. Evet, tuzaktı ama bu tuzak bilinse de girilmesi gerekiyordu. Aksi takdirde Atatürk devrimlerinin savunucuları ve gerek Yargının gerekse TSK’nin gönül dostları ciddi anlamda incinmiş olacaktı.
Cumhuriyet’in Savcısı özel yetkilenmiş başka savcılar tarafından dama atılıyor, evi ve bürosu aranıyor ve hiç ses çıkmıyor olurdu ki,buna sessiz kalacak TSYK kendini fes etmiş anlamına gelirdi. Üstelik ne için savcının bunlar başına geliyor ? İsmail Ağa Cemaatini sorguladığı için.İsmail Ağa falan değil;Fettullahçı diyemiyorlar.Ama herkes hepsinin aynı olduğunu biliyor. Bu bir utançtır. Ve bu utancı yaşamamak için kurulan bu tuzağa Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu bile bile girmek zorunda kaldı. Bu olayda sessiz kalınması zaten HSYK’nun yok oluşu anlamına gelirdi ve bu tuzak HSYK'u yok etmek için kuruldu. Kısacası HSYK en azından bu şekilde pes etmemiş vuruşarak ve halkın nabzını gözleyerek gerekenin yapılması yolunu seçti. Bu süreçte yapılan tek yanlış: AKP’ye tepkili olduğu halde iyi niyetle de olsa “Bu yargı sistemi değişmelidir” diyenler yapıyor. Unutulan şudur: Bu yargı sistemi değişirse AKP değiştirmeyecektir. Bu kadar saf olunmamalı ve halkın kafasının bu karıştırıldığı ortamda bu tip söylemler “bak onlarda değişsin istiyor zaten” gibi bir mantık oluşmasına ve değişsin taleplerinin ön plana çıkmasına neden olacaktır. Yargı değişirse bunu ABD değiştirecektir. Think tanklarda bu çoktan hazırlandı bile. Bunu nereden söyleye biliyoruz.Hatırlayalım: İçeriğinde ne olduğunu ana muhalefet partisinin bile bilmediği Anayasa taslağını, Türkiye’de tartışmadan; koltuk altına sıkıştırıp ABD’ye uçan Zafer Üskül ve heyetini ne çabuk unuttuk. Halkım lütfen uyan. “Demokrasiyi hedefe ulaşana kadar bineceğimiz bir trendir. İstediğimiz zaman ineriz” diyenlere kanma. Bunlar senin, hafife aldığın bazen bir torba una,makarnaya,bulgura sattığın,bazen komşumuz aday diye verdiğin oylarla oluyor.
Evet yargıda reform diyen AKP olunca bir durmak gerekiyor.Ben de dönemlerinde değiştirilen yasalar ve nasıl kullanıldığı üzerinde durdum, uygulama sonuçlarını açıkladım.
Kişisel düşüncem hukukta neymiş diyenlerin yargıda reform gerçekleştirmesine karşı duyduğum kuvvetli şüphedir. Bu oyuna gelmeyelim. Bu reform değil deform olur kuşkularım vardır.
Ancak hergün TBMM den kaç yasa, ya da kaç yasada kaç madde değişikliği yapılıyor,çıkarılıyor. İnsan haklarını ihlal bakımından uygulamada somut durumda görülen yanlışların giderilmesi için TCK 220., CMUK 250.-100.-101. maddeleri neden değiştirilmesin.
Bu arada ACM konusunda suçlar ve bu suçlara iliştirilen takiyyelerle Aylin Duruoğlu örneğinde olduğu gibi, tutukluluk süresinin 3 yıla kadar uzatılma olanağı olduğunu bildirmek isterim.
İşin acı tarafı; Aylin Duruoğlu'nun bu mağduriyetinin altında hiçbir nesnel kanıt, iddia bulunmaması. Herhangi bir kanıt olur da bu tartışmalıdır, özgürlüğünden uzun süre men edilir; sonunda hatalı olduğu anlaşılır; dersiniz ki savcılar, hakim, kanıtları değerlendirememiş..
Ama burada o da yok, kanıt yok...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Wmic Windows Activation Key and...
03-05-2025, 14:36:12 in Aile Hukuku