+ Konuyu Yanıtla
1 / 2 Sayfa 12 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 15 ileti bulundu.

Konu: Sabıka kaydımın memuriyete engeli

Sabıka kaydımın memuriyete engeli Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Jan 2010
    Nerede
    ankara
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Sabıka kaydımın memuriyete engeli

    Merhaba
    1994 yılında 13 yaşındayken hırsızlık suçlamasıyla yargılandım o zaman 50bin lira ağır para cezasına çarptırıldım. 1 sene sonra askeri lise sınavlarına girmek için sabıka kaydı aldığımda sabıka kaydım görünüyordu. bu sebepten dolayı askeri lise sınavlarına girmedim. 2000 yılında sabıka kaydımı sildirmek için adliyeye müracaat ettim ve sabıka kaydımı sildirdim. Öğretmenlik eğitimi aldım. Okulum bittikten sonra özel şirkette çalışmak için sabıka kaydı aldığımda "adli sicil kaydı yoktur" "arşiv kaydı yoktur" ibaresi vardı. Daha sonra ücretli öğretmenlik yaptım 2 yıl. Yine sabıka kaydı aldığımda aynı ibareler mevcut sabıka kaydımda. Yani ne sicil kaydım ne de arşiv kaydım görünüyor. Ayrıca kadrolu öğretmenlik için internet üzerinden tercih yapmak için girdiğimde "sabıka kaydı belgesi istenmeyecektir" yazıyor.

    Şimdi asıl sorum şuan müfettiş yardımcılığı sınavını kazandım. Adli sicil soruşturması yapılmasına dair bir form doldurmamı istediler. İkamet ettiğim (aynı zamanda nüfusa kayıtlı olduğum ilde ikamet ediyorum) il'de adli soruşturma yapılacağını öğrendim. Adli sicil kaydım ve arşiv kaydım görünmüyor. Acaba bu güvenlik soruşturmasından birşey çıkar mı? yani adli kaydım ve arşiv kaydım olmamasına rağmen silinen bu suç ortaya çıkar mı ? işe girmeme engel olur mu ?

    cevaplar için şimdiden teşekkür ederim

    edit: imla



    Hukuki NET Güncel Haber

    Sabıka kaydımın memuriyete engeli konulu yargıtay kararı ara
    Sabıka kaydımın memuriyete engeli konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Jan 2010
    Nerede
    ankara
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Sabıka kaydımın memuriyete engeli

    Bu arada eklemek istediğim başka bir bilgi; askerliğimi de kısa dönem olarak yaptım. Yani bu konuda askerlikte de herhangi bir sorun yaşamadım.

    Biliyorum durum biraz karışık, aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık ama umarım bilgi sahibi bir üye bu konuda bana yardımcı olur.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Dec 2007
    İletiler
    166
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Sabıka kaydımın memuriyete engeli

    Adli Sicilde kayıtlarınız bulunmuyor ise Güvenlik soruşturmasında sorun çıkmaz..

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jan 2010
    Nerede
    ankara
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Sabıka kaydımın memuriyete engeli

    Ayşe hanım öncelikle bu kadar gün bekledikten sonra gelen cevabınız için teşekkür ederim.

    Peki polisin yapacağı güvenlik soruşturmasında bir sorun çıkar mı?
    Adli sicil kaydı yada adli sicil arşiv kaydı konusunda sıkıntım yok. ikisinde de "yoktur" ibaresi mevcut. tek korkum poliste kaydımın olup olmaması ve polisten kaynaklanan bir sorundan dolayı problem çıkması.

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Jan 2010
    Nerede
    ankara
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Sabıka kaydımın memuriyete engeli

    Ayrıca araştırmalarım sonucu şu şekilde bir habere ulaştım bunu yorumlayabilecek arkadaşlar ve benim durumumu değerlendirecek arkadaşların yardımına ihtiyacım var.

    Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen 'güvenlik soruşturması' ve 'arşiv araştırmasında' herkesi rahatlatan yeni bir düzenlemeye gidildi. Artık karakol, savcılık bilgileri hatta beraat kararı bile bildirilmeyecek.

    İçişleri Bakanlığı, güvenlik soruşturmaları ve arşiv araştırmalarında "sicil affı" niteliğinde karar aldı. Bundan böyle değişik kuruluşlardan istenen belgelerde, kişilerin poliste olan kayıtları yerine sadece haklarında mahkumiyet varsa onun bildirilmesi kararlaştırıldı.

    Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Osman Güneş imzasıyla il valiliklerine ve Jandarma komutanlıklarına gönderilen genelgeyle, bundan böyle "büyük mağduriyetlere" yol açan uygulamaların son bulacağı yetkililer tarafından belirtildi.

    Karakol kayıtları da bildiriliyordu

    Hakkında herhangi bir şikayet olan kişinin, karakola götürülmesi, karakolda şikayetçisiyle barıştırılması bile "güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında'' karşısına çıkıyordu. Aynı şekilde kişinin savcılığa götürülmesi ve cumhuriyet savcısı tarafından serbest bırakılması durumunda bile bu kayıtlara geçiyordu. Hakkında takipsizlik kararı verilmesi ya da yargılama sonucu beraat ettiği de yine ilgili makamlara aktarılıyordu.

    İçişleri Bakanlığı yetkilileri, "Örneğin bir kamu kuruluşuna alınacak kişi için arşiv araştırması ya da güvenlik soruşturması istendiğinde karakola düşmesinden, savcılığa sevk edilmesine, savcılık tarafından hakkında takipsizlik kararı verildiyse takipsizlik kararı verildiğine, mahkemede beraat ettiyse beraat ettiğine kadar her türlü ayrıntı bildiriliyor. Böyle bir belge geldiği zaman özellikle kamu görevlisi olarak işe alınacak kişiler arasında dosyasında bu tür bilgiler bulunan diğerlerine göre şansını büyük ölçüde yitiriyor. Önemli bir mağduriyet ortaya çıkıyor. Bugün hepimizin başına gelebilecek karakolluk olma, gözaltına alınma yüzünden insanların gelecekleri karartılıyor. Yabancı ülkelerde iş alacak iş adamları geçmişteki bu kayıtları yüzünden önemli hak kayıplarına uğruyor" dediler.

    Beraat ettiği bile yazılmayacak

    İsmail Çalışkan, Güvenlik Dairesi Başkanlığı görevinden alınmadan önce Güvenlik Soruşturmaları ve Arşiv Araştırmalarıyla ilgili genelgeyi çıkartmayı başardı. Sıkıyönetim döneminde binlerce kişinin gözaltına alınması nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetler üzerine 1982 yılından önceki kayıtlarda da esneklik getirmişti.

    İçişleri Bakanlığı tarafından 10 gün önce valiliklere gönderilen genelgeye göre, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv araştırmasında, kişilerle ilgili karakol ve savcılık kayıtları bildirilmeyecek. Ayrıca yargılama sonucu beraat edenlerin de yargılandığı yazışmalarda geçirilmeyecek ve böylece kişiler hakkında önyargılı davranılması engellenmiş olacak. Sadece kişinin yargılamasını devam ediyorsa bu durum ve kesinleşmiş mahkumiyeti varsa bunlar bildirilecek.

    Kişilerle ilgili tüm kayıtlar saklanacak ve gerektiğinde suçun aydınlatılmasında kullanılacak.


    kaynak: http://forum.memurlar.net/topic.aspx?id=677581

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    konya
    İletiler
    45
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Sabıka kaydımın memuriyete engeli

    Merhaba 18yaşımda iken hakkımda hakaretten dava açıldı. ceza almama ragmen sicilime işlendi sabıka kaydimi sildirdim ama arşiv kaydi duruyor.acaba çıkarılmış olan bu kanun benim durumu da kapsıyor mu.yani arşiv kaydim bu kanuna göre memurluğa engel degil mi. Bu konuda baska bir başlık altında soru sormuştum ama cevap alamadım. Fikirlerinizi paylaşırsanız gercekten cok sevineceğim:-) simdiden teşekkürler

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.963
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Sabıka kaydımın memuriyete engeli

    Bu sitedeki "Kamu hukuku" bölümüne girip; oradaki "adli sicil silinmesi ve memuriyet" konusunu inceleyiniz.Yine orada verilen Danıştay kararını, Danıştay sitesinde bularak okuyunuz.
    İyi günler...

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    konya
    İletiler
    45
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Sabıka kaydımın memuriyete engeli

    cevabınız icin cok teşekkür ederim. bahsettiğiniz yazıyı okudum ama yine de netleştiremedim kusura bakmayın :-) benim kaydında 482/2 647 yaziyor.incelediğimde bunun memuriyete engel olmadığını görüyorum. ama beni tatmin edecek net bir cevap alamadım.sizce bu durum memuriyete engel midir ve eger öyle ise bu çıkarılmış olan kanun doğrultusunda arşiv kaydının silinmesi mümkün müdür. çünkü ortada bir ceza yok sadece hakkımdaki şikayetten dolayı ifade verdim. o zaman 18yasinda idim ve acikcasi ne oldugunu anlamadim. zaten sabıka kaydimin oldugunu da yeni ögrendim ve sildirdim.tekrar teşekkürler

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    konya
    İletiler
    45
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Sabıka kaydımın memuriyete engeli

    cevabınız icin cok teşekkür ederim. bahsettiğiniz yazıyı okudum ama yine de netleştiremedim kusura bakmayın :-) benim kaydında 482/2 647 yaziyor.incelediğimde bunun memuriyete engel olmadığını görüyorum. ama beni tatmin edecek net bir cevap alamadım.sizce bu durum memuriyete engel midir ve eger öyle ise bu çıkarılmış olan kanun doğrultusunda arşiv kaydının silinmesi mümkün müdür. çünkü ortada bir ceza yok sadece hakkımdaki şikayetten dolayı ifade verdim. o zaman 18yasinda idim ve acikcasi ne oldugunu anlamadim. zaten sabıka kaydimin oldugunu da yeni ögrendim ve sildirdim.tekrar teşekkürler

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.963
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Sabıka kaydımın memuriyete engeli

    Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
    BİRİNCİ DAİRE 2006 298 2005 1290 13/03/2006

    KARAR METNİ
    5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNUNUN BELLİ HAKLARI KULLANMAKTAN YOKSUN BIRAKILMA BAŞLIKLI 53 ÜNCÜ MADDESİ İLE 5352 SAYILI ADLİ SİCİL KANUNUNUN ADLİ SİCİL BİLGİLERİNİN SİLİNMESİ BAŞLIKLI 9 UNCU MADDESİ HÜKÜMLERİ DİKKATE ALINARAK DEVLET MEMURİYETİNDE İKEN VEYA MEMURİYETE GİRMEDEN ÖNCE 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 48 İNCİ MADDESİNDE SAYILAN SUÇLARI İŞLEMEK SURETİYLE MAHKUM OLUP DA CEZASINI ÇEKENLERİN, DEVLET MEMURİYETİNE ATANMALARINI TALEP ETMELERİ DURUMUNDA MEMURİYETE ATANMALARININ MÜMKÜN OLUP OLMADIĞI HK.<
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma başlıklı 53 üncü maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun adli sicil bilgilerinin silinmesi başlıklı 9 uncu maddesi hükümleri dikkate alınarak, Devlet memuriyetinde iken veya memuriyete girmeden önce 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan suçları işlemek suretiyle mahkum olup da cezasını çekenlerin, Devlet memuriyetine atanmalarını talep etmeleri durumunda memuriyete atanmalarının mümkün olup olmadığı hususunda düşülen duraksamanın giderilmesi istemine ilişkin Başbakanlığın 5.12.2005 günlü, Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü 5297 sayılı yazısına ekli Devlet Personel Başkanlığının 16.11.2005 günlü, 18913 sayılı yazısında aynen:
    " 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin, Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel şartların düzenlendiği (A) bendinin 5 inci alt bendinde; "Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak." gerektiği kuralına yer verilmiş, aynı Kanunun 98 inci maddesinin (b) bendinde ise Devlet memurlarının "Memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi" halinde memurluğun sona ereceği hükme bağlanmıştır.
    Ayrıca, mülga Türk Ceza Kanununun "Memnu Hakların İadesi" başlıklı 121 inci maddesi, kişinin asıl cezasını çektiği veya af ile ortadan kalktığı tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra memnu hakların iadesini talep edebileceğini ve bu talep üzerine yapılan inceleme sonucunda, memnu hakların iadesine karar verilebileceğini hüküm altına almış idi. Danıştay 1. Dairesinin 22.4.1992 tarih ve E: 1992/126, K: 1992/150 sayılı Kararında; "657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin A/5 inci fıkrasında öngörülen koşulları, mahkumiyetten dolayı yitirmeleri nedeniyle memuriyetle ilişkileri kesilenlerin, memnu hakların iadesi kararı almaları halinde yeniden Devlet Memurluğuna atanabilecekleri, ancak kadro ve ihtiyaç durumları bakımından idarenin bu konuda takdir yetkisi bulunduğu..." belirtilmiş, yine aynı Kararda "Memurluğa engel bir mahkumiyetin saptanması halinde memnu hakların iadesi kararı alınmadıkça veya memurluğa engel sayılanlar dışındaki suçlardan dolayı hükmedilen mahkumiyetler afla ortadan kalkmadıkça yeniden memuriyete atanmanın söz konusu olamayacağı..." ifade edilmiştir.
    Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Devlet memuriyetine engel bir suçtan dolayı mahkum olup cezasını çekenlerin, bilahare usulüne uygun olarak almış oldukları memnu hakların iadesi kararlarından sonra tekrar ilgili mevzuat çerçevesinde Devlet memurluğuna dönebilmeleri imkanı bulunmakta idi.
    Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
    b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan,
    c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
    d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
    e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,
    yoksun bırakılır." hükmü, bahsi geçen maddenin ikinci fıkrasında ise; "Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." hükmü yer almaktadır.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin madde gerekçesinde ise; işlediği suç dolayısıyla toplumda kişiye karşı duyulan güven duygusunun sarsıldığı, bu sebeple, suçlu kişinin özellikle güven ilişkisinin varlığını gerekli kılan belli hakların kullanmaktan yoksun bırakıldığı ve madde metninde, işlediği suç dolayısıyla kişinin hangi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacağının belirlenmiş olduğu; ancak, bu hak yoksunluğunun süresiz olmadığı, cezalandırılmakla güdülen asıl amacın, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süreyle sınırlandırılması gerektiğinden madde metninde söz konusu hak yoksunluklarının mahkum olunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörüldüğü; böylece, kişinin mahkum olduğu cezanın infazının gereklerine uygun davranarak bunun tamamlanmasıyla kendisinin tekrar güven duyulan bir kişi olduğu konusunda topluma da bir mesaj verdiği; bu bakımdan hak yoksunluklarının en geç cezanın infazının tamamlanması aşamasına kadar devam etmesi, suç ve ceza politikasıyla güdülen amaçlara daha uygun düşeceği belirtilmiş olup; yeni Türk Ceza Kanunu ile getirilen sistemde süresiz bir hak yoksunluğu söz konusu olmadığı için, yasaklanmış hakların geri verilmesinden artık söz edilemeyeceği ifade edilmiştir.
    5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 9 uncu maddesinde ise; "(1) Adli sicildeki bilgiler;
    a) Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması,
    b) Ceza mahkumiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık,
    c) Ceza zamanaşımının dolması,
    d) Genel af,
    Halinde Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınır.
    (2) Adli sicil bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine tamamen silinir.
    (3) Türk vatandaşları hakkında yabancı mahkemelerce verilmiş olup 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (f) bendine göre adli sicile kaydedilen hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkumiyet hükümleri, kesinleştiği tarihten itibaren mahkumiyet kararında belirtilen sürenin geçmesiyle, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce adli sicil kayıtlarından çıkartılarak arşiv kaydına alınır. Adli para cezasına mahkumiyet hükümleri ile cezanın ertelenmesine ilişkin hükümler, adli sicil kaydına alınmadan doğrudan arşive kaydedilir."hükmüne yer verilmiştir.
    Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hakların kullanma yasağının aynı maddenin ikinci fıkrasında cezanın infazı ile sınırlı tutulmuş olması ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 9 uncu maddesi hükmü karşısında, gerek Devlet memuriyetinde iken gerekse Devlet memuriyetine girmeden önce 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) bendinin beşinci alt bendinde sayılan ve Devlet memuriyetine atanmaya engel teşkil eden suçları işlemek suretiyle mahkum olup da cezalarını çektikten sonra, mezkur Kanunun 92 nci maddesinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yeniden Devlet memuriyetine atanmayı talep edenler ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 9 uncu maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi sonucu adli sicilden hükümlülük kaydını sildirenlerin Devlet memurluğuna dönme taleplerinin kabul edilebileceği düşünülmektedir.
    Ancak, yukarıda durumu belirtilenler hakkında yapılacak işlem hususunda Adalet Bakanlığından görüş sorulmuş, bir örneği ekte gönderilen yazıdan da anlaşılacağı üzere bu konunun yeterince açıklığa kavuşturulmadığı görülmüştür.
    2575 sayılı Danıştay Kanununun "Danıştay'ın görevleri" başlıklı 23 üncü maddesinin (a) bendinde yer alan, "Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık tarafından gönderilen işler hakkında görüşünü bildirir." hükmü ile aynı Kanunun 42 nci maddesinin (f) bendinde yer alan "Danıştay'ca istişari mahiyette incelenmek ve düşüncesini bildirmek için Devlet Başkanlığı veya Başbakanlıktan gönderilecek işleri, ... inceler ve gereğine göre karara bağlar veya düşüncesini bildirir." hükmü uyarınca yukarıda bildirilen konu hakkındaki tereddütlerin giderilebilmesi amacıyla Danıştay'dan istişari görüş alınması hususunu müsaadelerinize arz ederim." denilmektedir.
    Dairemizce yapılan çağrı üzerine gelen Başbakanlık Hukuk Müşaviri ?, Devlet Personel Başkanlığı Uzmanı ?, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü Daire Başkanı ?, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi ? ile Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Şube Müdürü ?'ün açıklamaları dinlendikten sonra konu incelenerek,
    Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma başlıklı 53 üncü maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun adli sicil bilgilerinin silinmesi başlıklı 9 uncu maddesi hükümleri dikkate alınarak, Devlet memuriyetinde iken veya memuriyete girmeden önce 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan suçları işlemek suretiyle mahkum olup ta cezasını çekenlerin, Devlet memuriyetine atanmalarını talep etmeleri durumunda memuriyete atanmalarının mümkün olup olmadığı hususunda düşülen duraksamanın giderilmesi istenilmektedir.
    657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Devlet memurluğuna alınacaklarda aranılacak şartların gösterildiği 48 inci maddesinin (A) bendinin 5 numaralı alt bendinde, Devlet memurluğuna alınacakların, taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veyahut 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamaları gerektiği, aynı Kanunun 98 inci maddesinin (b) bendinde de, memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birinin kaybedilmesi halinde memurluğun sona ereceği hükme bağlanmıştır.
    765 sayılı Türk Ceza Kanununun 20 nci maddesinde, hakimlerin, bu Kanunda belirtilen şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalar yanında hükmedilebilecekleri feri cezanın, geçici veya sürekli olarak kamu hizmetlerinden yasaklılık cezası olduğu ve bu cezanın hangi hususlardan oluştuğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 121 inci maddesinde, "Müebbeden hidematı ammeden memnuiyet ve ceza mahkumiyetinden mütevellit diğer nevi ademi ehliyet cezaları memnu hakların iadesi tarikiyle izale olunabilir.", 122 nci maddesinde, "Yukarıdaki maddede yazılı ceza, şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya bağlı olduğu halde, buna mahkum olan ve işlemiş olduğu cürümden dolayı pişmanlık duyduğunu ihsas edecek surette iyi hali görülen kimse, asıl cezasını çektiği veya ceza af ile ortadan kalktığı tarihten itibaren üç ve zamanaşımı ile düşmüş olduğu surette düştüğü tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra memnu hakların iadesini talep edebilir.", 124 üncü maddesinde de," Memnu haklar, Usulü Muhakematı Cezaiye Kanununun tayin etiği suretlerle iade olunur. Memnu hakların iadesine alakadarların talebi üzerine usulü dairesinde karar verilmesi mahkemeye aittir." hükmüne yer verilmiştir.
    26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlüğe konulmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun bütün ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldırıldığı, aynı Kanunun 13 üncü maddesinde ise, bu Kanunun infazın ertelenmesi veya durdurulması başlıklı 10 uncu maddesi dışındaki diğer hükümlerinin 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. Bu hükümlere göre 765 sayılı Türk Ceza Kanunu, 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kişinin, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak hangi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacağı sayılmış, maddenin ikinci fıkrasında, kişinin işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakıldığı hakları kullanamayacağı, beşinci fıkrasında, birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına veya adli para cezasına mahkumiyet halinde, hükümde belirtilen cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verileceği, adli para cezası yönünden bu cezanın, para cezasının tamamen infazından sonra işlemeye başlayacağı, altıncı fıkrasında da, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan dolayı mahkumiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği, yasaklama ve geri almanın, hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe gireceği ve sürenin, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlayacağı, 69 uncu maddesinde ise, cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunluklarının süresinin ceza zamanaşımı doluncaya kadar devam edeceği hüküm altına alınmıştır.
    5237 sayılı Kanun, feri ceza olarak maddede sayılan ve mahkumiyete bağlı olarak verilen güvenlik tedbirlerini belirtmiş, 765 sayılı Kanundan farklı olarak, mahkum edilen kişinin, sürekli olarak belli hakları kullanmaktan yasaklanmasını sona erdiren bir düzenleme getirmiş, kasten işlenen suçlarda kişinin mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar hak yoksunluğundan mahrumiyeti öngörmüştür. Kanunun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncıfıkralarında, güvenlik tedbirlerinin, mahkumiyetten sonra devam edeceği durumlara ilişkin istisnalar düzenlenmiştir. 5237 sayılı Kanun, hak yoksunluğunu belli bir süreyle, genel olarak ta cezanın infazı ile sınırlandırmıştır. Dolayısıyla ceza infaz edildiğinde mahkumiyete bağlı hak yoksunluğu da herhangi bir mahkeme veya mercii kararına gerek olmaksızın ortadan kaldırılmış, 765 sayılı Kanundan kaynaklanan memnu hakların iadesi uygulaması sona erdirilmiştir.
    Ancak, 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 2 nci maddesinde, hakkında Türk mahkemeleri veya yabancı ülke mahkemeleri tarafından kesinleşmiş ve Türk hukukuna göre tanınan mahkumiyet kararı bulunan Türk vatandaşları ile Türkiye'de suç işlemiş olan yabancıların kayıtları da dahil tüm adli sicil bilgilerinin, mahallinde bilgisayar ortamına aktarılmasını takiben, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğündeki Merkezi Adli Sicilde tutulacağı, 4 üncü maddesinde, Türk mahkemeleri tarafından vatandaş veya yabancı hakkında verilmiş ve kesinleşmiş mahkumiyet hükümlerinin adli sicile kaydedileceği, 7 nci maddesinde, bu bilgilerin, kullanılış amacı belirtilmek suretiyle, kamu kurum ve kuruluşlarına, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına verilebileceği, 9 uncu maddesinde, adli sicildeki bilgilerin, cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması, ceza mahkumiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık, ceza zamanaşımının dolması ve genel af halinde, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek arşiv kaydına alınacağı, 12 nci maddesinde ise, arşiv bilgilerinin, ilgilinin ölümü üzerine ve her halde kaydın girildiği tarihten seksen yılın geçmesiyle tamamen silineceği, fiilin kanunla suç olmaktan çıkarılması halinde, bu suçtan mahkumiyete ilişkin adli sicil ve arşiv kayıtlarının, talep aranmaksızın tamamen silineceği, kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının kesinleşmesi halinde, önceki mahkumiyet kararına ilişkin adli sicil ve arşiv kaydının tamamen silineceği hüküm altına alınarak, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanların tüm adli sicil bilgilerinin adli sicile kaydedilmesi, Kanunun 9 uncu maddesinde gösterilen hallerden birinin varlığı halinde bu bilgilerin silinerek arşiv kaydına alınması, Kanunun 12 nci maddesinde gösterilen hallerden birinin varlığı halinde de bu bilgilerin tamamen silinmesi düzenlenmiş, böylece kişilerin sona eren mahkumiyetlerine ilişkin bilgilerin, belli süreyle sınırlı olmak üzere, bu bilgilerin varlığına gerek duyan birimlerce görülebilmesi, değerlendirilebilmesi imkanı getirilmiştir.
    Memnu hakların iadesine ilişkin mahkeme kararları, mahkumiyeti ortadan kaldırmamakla beraber ceza mahkumiyetinden doğan bazı hakların kullanılmasına yönelik ehliyetsizlikleri geleceğe dönük olarak ortadan kaldırmaktadır. Devlet memuriyetinde iken veya memuriyete girmeden önce 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde sayılan suçları işlemek suretiyle mahkum olan ve bu nedenle bu Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin 5 numaralı alt bendinde gösterilen şartı taşımayanların, ilgili mahkemelerden memnu hakların iadesi kararı almaları durumunda Devlet memurluğuna atanabilecekleri ancak bu atama konusunda idarenin takdir yetkisi bulunduğu açıktır. Dairemizin 22.4.1992 günlü, E:1992/126, K:1992/150 sayılı kararı da bu hususu açıklığa kavuşturmuştur.
    5237 sayılı Kanunda memnu hakların iadesine imkan veren hukuki yola yer verilmemekle birlikte, 765 sayılı Kanun süresiz olarak mahkumiyete bağlı hak yoksunluğunu düzenlediği halde memnu hakların iadesi gibi bir düzenlemeye yer vererek kişilerin süresiz şekilde hak yoksunluğuna mahkum olmamalarını sağladığı, 5237 sayılı Kanunun ise, mahkumiyete bağlı hak yoksunluklarını belli sürelerle sınırlayarak, bu yoksunluğun kişinin hayatının sonuna kadar devam etmesine engel olduğu, hak yoksunluğu sona erince de kişinin toplumun diğer bireyleri gibi kanunlar çerçevesinde haklarını kullanabilmesine imkan tanıdığı görülmektedir.
    Bu durumda, Devlet memuru iken 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde sayılan suçların herhangi birinden mahkum olan ve bu mahkumiyete bağlı olarak belli hakları kullanmaktan yasaklanan, söz konusu mahkumiyeti nedeniyle memuriyeti sona eren kişiler ile Devlet memurluğuna atanmadan önce söz konusu suçların herhangi birinden mahkum olan ve bu mahkumiyete bağlı olarak belli hakları kullanmaktan yasaklanan, bu mahkumiyeti nedeniyle Devlet memurluğuna atanma şartlarını taşımayan kişilerin, hak yoksunlukları sona ererek yasaklanan haklarını yeniden kazanmaları durumunda, Devlet memurluğuna atanmalarının mümkün olduğu ancak, ilgililerin arşiv kaydına alınan adli sicil bilgileri de göz önüne alınmak suretiyle idarelerin bu atamalar konusunda takdir yetkileri bulunduğu sonucuna varılarak dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 13.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    (DAN-DER; SAYI: 113)
    BŞ/Aİ

    -----------
    Danıştay bu kararıyla; suçu ne olursa olsun,kişinin -belirli süreleri uygun şekilde tamamlamak şartıyla- memur olmasına engel bir durum kanunen yoktur, derken; "İDARENİN TAKDİR YETKİSİ" diyerek, ölçüsü belli olmayan "İdarenin KEYFİ"ne bırakmaktadır.
    İyi günler...

+ Konuyu Yanıtla
1 / 2 Sayfa 12 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

takipsizlik kararı memurluğa engel mi

savciliktan takipsizlik karari cikarsa sicile islermi

Aile sukununu bozmak memuriyet engelmi

sabıka kaydı memurluğa engel mi

mahkemedeki takipsizlik karari memuriyeti engellermi

guvenlik karari sabikaadli sicil kaydı askeri sinavlaraadli sicil kaydi memurluga engelmidirsicil kaydı memurluga engel miadlı sicil kaydı memurluğa engel midir sabikanin engel oldugu mesleklerkarakolluk olmak memurluga engel misabika kaydi mberaat almak memurluga engel midirsabika kaydi memursabika kaydi memurlugasAbika ogretmenlige engelmimahkemeden beraat etmekogretmenlige engel sabika kaydigözaltına alınmak memurluğa engelmitaksirli suç sabıka kaydıvergi mufettisligi sabika kaydisiyasi suctan gozaltilarda sabikatakipsizlik kararı sicile işler miaskere engel durumlar sabıka
Forum

Benzer Konular :

  1. [Cezayı paraya çevirme] Sicil kaydımın çözümü ?
    1 C: 009002015C0128825(09027746-15) 19.03.2014 6136SA 13/1 MERSİN;13.ASLCM 500 TL PC12/02/2015 2014/221-2015/57 03/06/2015 2 C:...
    Yazan: zekoantmen Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 12-05-2018, 00:37:25
  2. HAGB ve Sabıka Kaydının Güvenlik Soruşturmasına Etkisi veya Memuriyete Etkisi
    Başımdan geçen bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum, basit bir kavgadan dolayı ilk başta ben sonrası da karşı taraf şikeyetçi oldu. Karşılıklı darp...
    Yazan: muzoow Forum: Ceza İnfaz Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 20-03-2018, 14:35:39
  3. Üniversiteden kaydımın silinmesi?
    Arkadaşlar iyi akşamlar. Benim okudugum üniversiteden kaydım silindi. Normalde ben başka bir okulda önlisans okuyorum bu okula da ikinci üniversite...
    Yazan: Feyza1 Forum: Diğer Hukuki Sorular
    Yanıt: 0
    Son İleti: 30-05-2016, 21:55:05
  4. Sabıka kaydımın silinmesi ( tecilli )
    Değerli Avukat bay ve bayanlar ve değerli forum üyesi arkadaşlar , Merhaba Ben küçük bbir teknik hata sonucu üzerimde bir silahla rutin...
    Yazan: ToplamaKampından Forum: Ceza İnfaz Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 04-06-2006, 16:12:12
  5. Sabıka kaydımın silinmesi
    Selam.Benim 25.12.2002 tarihinde işlemiş olduğum hırsızlık suçu var.Adli sicil kaydım şuan için vardır görünüyor.Ben sicilimi nasıl sildirebilirim ve...
    Yazan: gecekusu_25 Forum: Ceza İnfaz Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 19-05-2006, 13:02:43

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.