ANKARA sanki devlet içindeki gizli yapılanmaları ortaya çıkartan Amerikan filmlerinin dekoru gibi görünüyor bana...
Filmin senaryosu şu soruyla başlıyor:
*Seferberlik Tetkik Kurulu ne iş yapar?
Herkesin kaydını tutar. Bir savaş halinde seferberlik ilanında, kim askere alınacak? Kim milis gücü olacak? Hangi fırın ekmek çıkartacak, nereye dağıtılacak? Hangi araçlara el konulacak?
Bütün bunlardan tutun da kapı numaralarına, sokak lambalarına kadar her türlü kaydın tutulduğu yerdir burası...
Yani sivil hayatın “kozmik kayıtları” tutulur burada...
Seferberlik halinin planları bilgileri vardır...
İşte böylesine kritik bir merkezdir... Bu yüzden Ankara gergin. Asker gizli bilgilerin açılmasından endişeli...
Ama hukuk devleti de gereğini yapmak istiyor. Demokrasi, özgürlük ve adalet şeffaflık ister. Bu yüzden “Bir soruşturma hangi kapıya dayanırsa dayansın o kapı açılmalıdır” diyor hukuk.
Bazı Amerikan filmlerinde görürdük bunu...
“Akbabanın Son Üç Günü”, “Devlet Düşmanı” gibi filmler...
Devletin içinde gizli yapılanmaları ortaya çıkartan gazeteciler... Vatanı herkesten çok sevdiğini, vatan sevgisinin üniformadan ibaret olduğunu sanan aşırı militer sivil ve askerlerin kurduğu örgütlerin ortaya çıkartıldığı CIA-FBI çatışmalarının yaşandığı filmler...
İşte Ankara şimdi sanki böyle bir filmin dekoru...
Nefesimiz kesilmiş izliyoruz...
Bu yüzden diyorum ki;
Acele etmeyin. Kimse kimseyi hemen yargılayıp suçlamasın... Demokrasi ve şeffaflık için, AB hedefinde ilerleyen özgür bir Türkiye için bir kamptan diğerine bakarak değil, kampların ötesinden, öfkenin üzerinden bakarak bekleyelim...
Peki bir genelkurmay başkanı sivil savcıların yürüttüğü bir soruşturmayı savaş gemisinden yaptığı bir açıklamayla neden uyarma gereği duyar?
Kendi ülkesinin savcılarına “Soruşturmayı yürütürken bizimle paylaşın. Kurumlar arası çatışma çıkmasın” der...
Bunu “ilgili makamlara iletmek” yerine neden savaş gemisinden açıklama gereği duyar?
* Bir ülke düşünün ki;
O ülkenin polisi, o ülkenin askerini, kendi başbakan yardımcısına suikast yapacağı gerekçesiyle gözaltına alır.
* Bir ülke düşünün ki;
O ülkenin bir yarbayı kendi komutanına suikast yapacağı iddiasıyla tutuklanır. İntihar eder. Sonra da onun cenaze törenine suikast yapacağı komutanı gelir arkasından dua eder...
* Bir ülke düşünün ki;
O ülkenin genelkurmay karargâhında bir albay, kendi parlamentosu ve hükümetine karşı “ıslak imzalı tuzaklar” hazırlamaktan gözaltına alınır...
Ve o ülkenin genelkurmay başkanı bulunan belgeye “değersiz kâğıt parçası” dedikten sonra o yazıyı adli tıp resmi belge ilan eder.
* Bir ülke düşünün ki;
Askeri kendi polisini, polisi kendi askerini, savcısı kendi hâkimini dinler.
* Bir ülke düşünün ki;
Sürekli olarak “suikast endişesi” yaşar...
* Bir ülke düşünün ki;
Bütün bunlar olurken, o ülkenin halkı, hiçbir şey yokmuş gibi televizyonlarda iğrenç “izdivaç” dizileri izler...
* Bir ülke düşünün ki;
O ülkenin askeri, kendi askerini öldürmekle suçlanır. Nefret manşetleri yükselir. Bu suçlamalara karşı komutanlar yüreklerine taş basarlar. Kahrolurlar.
* Bir ülke düşünün ki;
O ülkenin belediye başkanı, kendi devletine üstelik kameraların önünde “hasstir” diye küfreder...
* Bir ülke düşünün ki;
Kendi vatandaşını Nâzım Hikmet şiiri okudu diye zindanlara atan, gencecik fidanları darağaçlarına gönderen bir kafanın yaptığı darbe anayasasıyla yönetilir hâlâ...
* Bir ülke düşünün ki;
O ülkenin savcısı, kendi hâkimini dinler.
O ülkenin hâkimi bilmeden kendi kendisini dinletir.
* Bir ülke düşünün ki;
O ülkenin Anayasa Mahkemesi parti kapattıkça o partilerin oyları yükselir...
* Bir ülke düşünün ki;
O ülkenin düşmanlarına karşı sırlarını saklamakla görevli, elektronik harp dairesi başkanının gizli konuşmaları internet sitelerinden yankılanır.
* Bir ülke düşünün ki;
Genelkurmay Başkanı Kuvvet Komutanı’yla Başbakan’a gidince, bütün medya kanalları gerilir, onlarca dedikodu o ülkenin başkentini kuşatır.
* Bir ülke düşünün ki;
O ülkenin kendi savcısı kendi askerinin kozmik odasına “gizli” diye alınmaz. Hâkim zorla girer.
İşte böyle bir ülkede;
Sırla bilgi, gerçekle komplo teorisi birbirine karışır... Ve o ülkede artık kimse kimseye inanmaz.
Evet sevgili okuyucular;
Belli ki bilemediğimiz bir şeyler var. Var ki; askeri karargâhlar basılıyor.
Askerler suikast soruşturmasıyla gözaltına alınıyor. Bilmediğimiz bir şeyler var ki;
Albaylar intihar ediyor.
Tecrübeli siyasetçinin dediği gibi:
“Devletin zirvesinde birileri bizim bilmediğimiz bir şeyler biliyor. Ama o bildiklerini de açıkça birbirlerine söylemiyor. Şüphe hâkim...”
Peki böyle bir havada toplanacak Milli Güvenlik Kurulu’nda acaba ne konuşulacak?
ÜÇÜNCÜ YAZI
Sır intiharlar
ASKER intihar ediyor...
Bir süredir bakıyorum. Bu intiharlar üzerine soru sorulmuyor... Törenle gömülüyor sırlar... Neden intihar ediyorlar?
Ergenekon soruşturmasına adı karışan subaylar kafalarına kurşun sıkıp gidiyorlar...
Niye? Niçin? Neden?
Ne oluyor?
Bu soruları sorabilmek için bir liste yaptım...
Emekli Albay Birol Atakan (2 MAYIS 2007):
İstanbul-Ankara yolunda şüpheli bir trafik kazasında yaşamını yitirdi. Atakan’ın Ergenekon’la ilgili önemli bilgilere sahip olduğu iddia edildi. Albay Atakan’ın, Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen darbe günlüklerinin internete sızmasında ihmali ve kastı olabileceği iddia edilmişti.
Emekli Jandarma Albay Abdülkerim Kırca (10 OCAK 2009):
Ankara’da Etimesgut’taki evinde silahıyla intihar etti. 1998’de teröristlerle girilen çatışmada belden aşağısı felç olan Kırca’ya, 2004’te “Devlet Övünç Madalyası” verilmişti. JİTEM’in eski Diyarbakır Bölge Komutanı olan Kırca’nın adı Ergenekon soruşturmasında geçti.
Özel Harekât Dairesi Başkanı Behçet Oktay (27 ŞUBAT 2009):
Emniyet Özel Harekât Dairesi’nin 13 yıllık başkanı Oktay, 27 Şubat’ta tabancasıyla makamında intihar etti. Oktay’ın, Ergenekon soruşturmasında adının geçmesi ve hakkında medyada çıkan haberler nedeniyle zor günler geçirdiği ileri sürülmüştü.
Kıdemli Yüzbaşı Olgun Ural (26 MART 2009):
Yalova’da beylik silahıyla başına ateş ederek intihar etti. Eğitim Komutanlığı’nda görevliydi. Ural’ın adı 1. Ergenekon davasında deliller bölümünde geçmişti. İntihar eden Ali Tatar’ın personel alımında görevli olduğu öne sürülmüştü. Ural, 2. Ergenekon iddianamesinin açıklanmasının ardından intihar etti. Sessiz sedasız gömüldü.
Emekli Albay Belgütay Varımlı (21 KASIM 2009):
Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun eski başkanı emekli Albay Belgütay Varımlı İstanbul Göztepe’de 9. kattaki evinin balkonundan atlayarak yaşamına son verdi. Varımlı’nın Sarıkız ve Ayışığı darbe planlarını deşifre eden subay olduğu iddia edilmişti.
Deniz Yarbay Ali Tatar (21 ARALIK 2009):
Yarbay Ali Tatar, amirallere suikast soruşturması kapsamında Poyrazköy’de ele geçirilen belgelere ilişkin 9 gün tutuklu kaldıktan sonra 16 Aralık’ta serbest bırakılmış ancak daha sonra hakkında tekrar yakalama kararı çıkmıştı. Bu karar üzerine Yarbay Tatar evinde tabancayla intihar etti.
Evet, intiharlar var. Şüpheli ölümler. Ve elbette sır perdesinin ardındaki sorular...
Bu sorular her geçen gün büyüyor... Cevaplarını altında ezecek kadar ağırlaşıyor.
DÖRDÜNCÜ YAZI
İyi insanların bürosu
ANKARA ’da habercilik nasıl bir şeydir? Bitmeyen bir maceradır. Haber atlama korkusudur. Haber atlatma mutluluğudur. Haber çilesidir. Soğuk gecelerde Başbakanlığın önünde nöbettir.
Gece yarılarına kadar Meclis kulislerinde uykusuzluk çekmektir.
Bir satır bilgiyi baskıya yetiştirmek için, son dakika verebilmek için ter dökmektir.
Her büro bu hızla yaşar... Her muhabir arkadaşım bu hızla gerilir...
Öylesine olaylar paylaşırlar ki, haber macerası onların arkadaşlığını kutsar...
Kalem arkadaşlığıdır bu...
İşte böyle bir büro önceki gün bir yeni yıl yemeği verdi...
CNN Türk ve Kanal D Ankara büroları...
Haber Koordinatörü Yavuz Oğhan...
Temsilcileri Erhan Karadağ...
Haber müdürü Hande Fırat...
Yavuz’la CNN’de program yaptığımız için ben de yarı “CNN”ci olarak davetliydim...
Masaya baktım. Hande’nin gülen yüzü. Erhan’ın sıcak tebessümü. Yavuz’un insana güven veren bakışı...
O bürolarda görev yapan her arkadaşın yüzüne sinmiş...
Bu yüzden diyorum ki;
“İyi insanların bürosu” olmak başarının birinci şartıdır.
Vefa da var...
Örneğin Sabah-ATV günlerinde birlikte olduğumuz Baki Şehirlioğlu ağabeylerini de davet etmişler.
Yöneticiliğin “güven hattı”dır Baki...
Sonra bir dönem editör olarak görev yapan Emel Yıldırım.
Bütün gece onları izledim... Haberin çileli çocuklarına, “iyi insanların bürosu”na baktım. Sevindim.
Bütün meslektaşlarıma ve 2010’u umutla kabul edebilen herkese mutlu bir yıl dileğiyle...
Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda yapılan aramayla ilgili yazılı açıklama yaptı.
Genelkurmay Başkanlığı bugün Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda yapılan aramayla ilgili yaptığı açıklamada şunları belirtti;
“1. Yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında 26 Aralık 2009 günü içeriği Devlet sırrı niteliğindeki belgeleri kapsayan bölümde başlatılan arama faaliyeti, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 125'inci maddesi uyarınca ilgili Hakim tarafından bizzat yapılmaktadır.
2. Tek Hakim tarafından yapılmakta olan bu inceleme sürecinde, doğal olarak dinlenme ve idari işler için aralar verilmekte, bu nedenle inceleme süresi uzamaktadır.
3. Tamamen yasal çerçeve kapsamında yürütülmekte olan bu incelemenin bir müddet daha devam edebileceği anlaşılmaktadır.
Bence sorun 2004 ve 2005 te değiştirilen ve bu günleri hazırlayan 5237 TCK ve 5271 CMUK ta.Meclis tutanaklarında da hukuk komisyonunda ne isyanlar var. Evet bu yasalarla sapla saman birbirine karıştırıldı, sonuç yasaya göre makul oldu.Ancak yasalar nasıl yanlış anlaşılma ve algılamalara neden oldu ortada.
Emir - komuta zincirinde TSK de görevlerini yerine getiren şerefli ve onurlu subaylar,fetullahçı güçlere, tarafsız! adalete hesap vermeyi, hesap sorulmasını sindirememiş, intihar etmişlerdir, bu da silahlı kuvvetlerin bir kuralıdır diye düşünüyorum. Düşünmüyorum asker olmayan sadece askerlik (yedek subay) yapmış 85 yaşındaki babam öyle söylüyor.
Kuvvetler ayrılığı prensibi yıkıldı. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Yürütme, yasama dahil heryerde erk ve müdahil, dediğini yaptırıyor. Sistem çökertiliyor. Kozmik hakimler, gizli tanıklar, cumhuriyetin ilkelerini koruyanları, yaşatanları linç ediyor. Tartışacak ne kaldı ki?
Spam postalar 2003 yılı Nisan ayında toplam e-posta trafiğinin yüzde 46’sını oluşturuyordu. Norton üreticisi Symantec raporu, sürekli artış halindeki...
Yazan: Av.Emrah Yavuzcan Forum: Hukukçular İçin Bilgisayar ve İnternet
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Wmic Windows Activation Key and...
03-05-2025, 14:36:12 in Aile Hukuku