Merhaba Babam 'ın emeklilik başvurusu ve geçen süreçle ilgili konuda sizlerden bilgi almak istiyorum. ilginize şimdiden teşekkür ediyorum.

Babam 'ın 1972/03 yılında SSK başlangıcı var. Daha sonraki dönemlerde kendi iş yerini açmış ve 9 yıl 16 gün Bağ-Kur Ödemesi var.
28.10.2008 tarhinde kendi hesaplarımıza göre günleri doldugu için emeklilik başvurusu yaptık. Babama bir tahsis numarası verildi. işlemler 1 yıldır
sürüyordu. Gecenlerde bir kagıt geldi. Bu kağıtta babamın günlerinin eksik oldugunu belirtmişler. Ancak bu konuda ilgili merci ile yaptıgım telefon
görüşmesinde bir yanlış lık yapıldıgı günlerinin eksik olmadıgı ortaya çıktı. Çünkü babamın işe başlama tarihi 1972 den değil ikinci sefer sigorta
giriş kaydını yapıldıgı 1987/01 tarihi kayda alınmış. bundan sonra bi tekrar bekledik bu sefer karşımıza şu sorun çıkarıldı. Siz emeklilik işlemlerine
başvuru yaptıgınız tarihten sonra 11 gün daha fazla çalışmışsınız. yani çıkış 09.11.2008 tarihinde görülüyor. Bu nedenle babamın emekliklik başvurusu
1 sene geçtikten sonra iptal olacak. Internet üzerinde yaptıgım baı araştırmalar sonucunda bazı bilgilere ulaştım ancak kanununi yönden bir bilgim
olmadıgı için bu bilgilerin ne derece değer taşıdğını bilemiyorum. Bu konuda ulaştıgım bilgileri aşağıda yazıyorum bana bu konuda bir bilgi verirseniz
sizden edineceğim bilgiler ışığında gereken işlemi yapcağım.

Ulaştığım Bilgiler şu şekilde ;

1. Emeklilik başvurusunda istenen evrakalrdan bir tanesinin işten çıkış fişi oldugunu öğrendim bu evrak olmadan başvuru alınmıyormuş.
Ancak biz ne böyle bir evrak verdik nede SSK bizden bu talepte bulundu. Bunu düşündüğümüzde kanun maddelerini bilmeyen bir vatandaş
olarak bu evrakın gerekli oldugun nerden bilipte getirmeliydim. Eğer bu evraksız iş yapılıyor ise başvuru yapan kişinin hala çalışıp
çalışmadığı nasıl tespit ediliyor. SSk başvuran kişiye arakdaş sizin çıkış işleminiz yapılmamış o yüzden çıkışınızdan sonra başvurun
diye neden uyarmıyorda 1 sene sonra bize işleminiz iptal eidliyor deniyor.

2. Bu tip bir olay diye algıladıgım bir Yargıtay kararı var. Bu karara göre bende davamı açmalıyım. ,
Kararı dirk Yargıtayın emsal sayfasından alıp gödneriyorum.




T.C.
Y A R G I T A Y
21. Hukuk Dairesi Başkanlığı

Esas Karar
1996/261 1996/310

Y A R G I T A Y İ L A M I

Davacı, 10.6.1995 günlü 17527 sayılı sigortadan emeklilik (tahsis) talebinin reddine dair kararın iptali ile 30.4.1995 tarihi itibariyle emeklilik tahsis işlemi yapılması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar kunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, 1.7.1995 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığının iptali ile, 1.5.1995 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin saptanması istemine ilişkindir. Davacının 24.4.1995 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu Kurumca, talep tarihi itibariyle 25 yıldan beri sigortalılık süresini doldurmadığından talebinin reddedildiği, sigortalının 16.6.1995 tarihinde yeniden tahsis talebinde bulunması üzerine, 1.7.1995 tarihinde yaşlılık aylığı bağlandığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık sigortalının tahsis talebinde bulunduğu tarihte, yaşlılık aylığı bağlanması için gereken koşullardan birine sahip olmaması durumunda, yeniden tahsis dilekçesine gerek olmaksızın koşulun oluştuğu tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerekip, gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 60. Ve ardından gelen maddelere göre, sigortalının yaşlılık aylığına hak kazanması ve yaşlılık aylığı bağlanması için prim ödeme gün sayısı, yaş, sigortalılık süresi, talep ve işten ayrılma koşullarının birlikte gerçekleşmesi koşuldur.

Somut olayda, sigortalının başvuru tarihi olan 24.4.1995 tarihinde 60/A-C maddesinin öngördüğü 25 yıldan beri sigortalı olma koşulu hariç diğer koşullara sahip olduğu 25 yıldan beri sigortalı olma koşulu da iki gün sonra 26.4.1995 tarihinde gerçekleştiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, sigortalının 26.4.1995 tarihinde yukarıda sözü geçen maddenin aradığı tüm koşullara sahip olduğu açık-seçiktir. Hal böyle olunca, sigortalıya yeniden tahsis dilekçesi vermeksizin, giderek önceki dilekçesi gözönünde tutularak koşulların oluştuğu tarihi takip eden 1.5.1995 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği sözgötürmez. Tersinin kabulü, davalı Kurumun Anayasa'dan kaynaklanan sosyal güvenlik ödevinin zorunlu sonucu olan, koşulların oluşması tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlaması yerine bağlamamasından kaynaklanan kusurundan yararlanmak olurki, bu durumun hak ve nesafet kuralları ile bağdaşmadığı ortadadır.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.1.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.

21. Hukuk Dairesi 1996/261 E., 1996/310 K.
" YAŞLILIK AYLIĞI BAĞLANMASI VE BAŞLANGICI"
" İçtihat Metni "

http://emsal.yargitay.gov.tr/VeriBan...01%2014%201162