İzmir’de hakim baba tek kat sayı uygulamasının 2010 yılındaki sınavda uygulanmaması istemiyle Danıştay’a başvurdu.
İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Erhan Atlı, dava dilekçesinde, tek katsayı uygulamasının Matematik-Fen grubu öğrencilerine bariz şekilde avantaj sağladığını öne sürdü.
Hakim Atlı, dilekçesinde, YÖK'ün 21 Temmuz 2009 tarihli kararıyla, kendi alanından bölüm seçen öğrenciler ile alan dışı tercih yapan öğrenciler arasında uygulanan katsayı farkının kaldırıldığını belirtti.
Hakim Atlı’nın kızı Banu’nun babası gibi hukukçu olmak istediği öğrenildi.
Dilekçesinde kızının Türkçe-Matematik bölümünü seçtiğini ifade eden baba şu ifadelere yer verdi:
“Kızım, Türkçe-Matematik bölümünü seçtiği 2007-2008 yılındaki kurallara göre alan seçmiş ve geleceğine yön vermiştir. Bu yıl sınava katılacaktır. Yükseköğretim Kurulunun tespit ettiği kurallar ile başladığı yarışın son bölümünde kural değişikliğiyle karşılaşmıştır. Yeni kurallar kızımın durumunda olan öğrenciler yönünden değil, bir yıl sonra üniversite sınavına girecek, yani 2010-2011 yılında sınava girecek öğrenciler yönünden uygulanması gerekir.”
Yeni sistem ile fen dersleri alan pek çok öğrencinin hukuk, siyasal gibi okullara yöneldiğini kaydeden Erhan, “Bu durum dershanelerdeki bölüm ayrışmalarından da açıkça bellidir. Yeni sistem çok bariz şekilde sayısal eğitimi alan, 2009-2010 eğitim yılında üniversite sınavına girecek öğrenciler açısından avantaj sağlamıştır. Kamu kurum ve kuruluşları yaptıkları işlemlerde, hukuk devleti, eşitlik, güvenilirlik ilkelerini zedelememelidir'' dedi.
Atlı, eskisi gibi kendi alanını tercih eden öğrenciler için 0.8, alan dışı tercihler için de 0.3'lük katsayı uygulamasının bu yıl da sürmesini talep etti.
Cevap: Dilekçe kabul olursa ÖSS sistemi değişebilir
Yapılan değişiklikler hali hazırda okuyan kişileri etkileyemez bu bir kuraldır ama neden uyulmuyor anlamıyorum.Kesinlikle hukuk dışı bir uygulama.Hazırlık sınıfının kaldırılıp liselerin 4 yıla çıkartılması konusunda böyle bir sorun yaşanmamıştı.Bir sonraki dönem sınava girecek öğrencilere uygulanmıştı ve adaletliydi.
Bu yanlıştan dönülmesini umut ediyorum.Gerçekten sayısal öğrenciler avantajlı konuma gelmiş olur ve bir son sınıf öğrencisinin alan değiştirmesi risklidir.
Eşitlik sağlama amacıyla yapılan uygulama tam tersi eşitsizlik yaratmıştır.Kaş yapalım derken göz çıkarmak bu olsa gerek.
Cevap: Dilekçe kabul olursa ÖSS sistemi değişebilir
Sayısal alandan sınava giren öğrencilerin geneli zaman problemi ile karşılaşıyordu. Yeni sistemde zaman problemi de ortadan kalktığına göre bi hayli rahatlamışlardır!
Cevap: Dilekçe kabul olursa ÖSS sistemi değişebilir
Süreç devam ediyor...
Katsayı farkına yargıdan fren
Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurdu.
İstanbul Barosu Başkanlığı, Yükseköğretim Genel Kurulunun (YÖK) yükseköğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin 21 Temmuz 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
Dairenin kararında, milli eğitim sisteminin yönlendirmeye ilişkin kuralları ile 2547 sayılı Yasanın 45. maddesinde yer alan kurallar yürürlükte ve uygulanıyor iken, bu kuralların uygulanmasını bertaraf edecek şekilde alınan dava konusu kararın, eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozacak nitelik taşıdığı ve uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacının dışına çıkıldığının görüldüğü vurgulandı.
Kararda, ''Bu durumda, dava konusu kararın 3, 4. ve 5. maddelerinin, dayanağı yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi eğitim sisteminin, hukuka uygun oldukları istikrar kazanmış yargı kararları ile de ortaya konulmuş olan amaç ve ilkelerine, hukuka ve hakkaniyete uygun değildir. Dava konusu kararın uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar oluşacağı da açıktır'' denildi.
Davalı YÖK'ün bu karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.
Danıştay 8. Dairesi'nin, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurulmasına ilişkin kararının gerekçesinde, herkese eşit bir katsayı uygulamasıyla, farklı hukuki statüdeki öğrencilerin aynı konumda değerlendirilmesi sonucu anayasal eşitlik kuralı ile çelişkili bir durum yaratıldığı, bu uygulamanın, hukuksal statüsü farklı olanları eşit koşullara tabi kılarak hak kaybı ve ihlaline sebep olacağı belirtildi.
Dairenin kararında, YÖK kararının 3. maddesinde, yerleştirme puanlarının hesaplanmasında AOBP'nın 0,15 katsayı ile çarpılacağı, 4. maddesinde, adaylardan öğretmen lisesi veya meslek lisesi mezunu olanların kendi alanlarındaki programları tercih etmeleri halinde AOBP'nın 0,06 ek katsayı ile çarpımı sonucunda bulunan değerin, 3. maddeye göre hesaplanan yerleştirme puanına ekleneceği, 5. maddesinde de, meslek lisesi mezunu adayların ek puanla girebildikleri kendi alanlarındaki her program için bir (LYS) puanı türünün yanı sıra bir de (YGS) puan türü belirleneceği, meslek lisesi mezunu olup olmadığına bakılmaksızın adayların bu programlara yerleştirilmesinde bu iki türden puanların büyük olanının esas alınacağı düzenlenerek yeni katsayı ve hesaplama yöntemlerinin kabul edildiği hatırlatıldı.
Anayasa'nın ''Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi'' başlıklı 42. maddesinde, kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı, öğrenim hakkının kapsamının kanunla tespit edilip düzenleneceğinin kurala bağlandığı, bu madde ile eğitim ve öğretimin genelliği ilkesinin benimsendiği, birey açısından bir hak, Devletin de asli görevi olduğunun belirlendiği kaydedildi.
Milli Eğitim Temel Yasası'nda, milli eğitim sisteminin genel ve özel amacı ile temel ilkelerinin belirlendiği, genel yapısının bu amaç ve ilkeler çerçevesinde oluşturulduğu vurgulanan kararda, 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın 45. maddesinde de ilköğretimini tamamlayan ve ortaöğretime girmeye hak kazanmış her öğrencinin, ortaöğretime devam etmek ve ortaöğretim imkanlarından ilgi, eğilim ve yetenekleri ölçüsünde yararlanmak hakkına sahip olduğunun belirtildiği ifade edildi.
Aynı yasanın, ''Yükseköğretime Geçiş'' başlıklı 31. maddesinde, ''Lise veya dengi okulları bitirenler, yükseköğretim kurumlarına girmek için aday olmaya hak kazanır. Hangi yükseköğretim kurumlarına, hangi programları bitirenlerin nasıl girecekleri, giriş şartları Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir'' kuralına yer verildiği hatırlatılan kararda, Milli Eğitim Temel Yasası'nda yer alan kuralların anlamı, amacı ve kapsamının anlaşılabilmesi için genel gerekçesinin irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğine işaret edildi.
-''MESLEK LİSELERİ ARA İNSAN GÜCÜ YETİŞTİRMEK İÇİN''-
Yasanın genel gerekçesine yer verilen kararda, şunlar kaydedildi:
''Milli eğitim sistemimiz, örgün eğitimde, yönlendirme esasına dayalı kademeli geçişi öngören bir modelle örgütlenmiş olup, bu örgütlenme şekli eğitimin amacı ve temel ilkelerinin doğal bir sonucudur. Bu düzenlemeler ve örgütlenme şekli ile eğitim ve öğretim hakkının doğru ve etkin kullanımı hedeflenmiş, öncelikler belirlenmiştir. Eğitim ve öğretim hakkının herkese fırsat ve imkan eşitliği dahilinde sunulabilmesi için ilgi, yetenek ve eğilimleri farklı olan bireylerin bu özelliklerine en uygun eğitim kurumlarına yönlendirilmesi amaçlanmıştır. Bireyler için güdülen bu amacın gerçekleştirilmesi ekonomik, kültürel ve sosyal beklenti ve ihtiyaçlardan bağımsız düşünülmemiştir. Bunun nedeni bireylerin kendi özelliklerine en uygun eğitim-öğretim kurumuna yönlendirilmesinin bireysel olduğu kadar toplumsal kazanım ve sonuçlarının bulunmasıdır.
Eğitim sistemimize yasa kurallarıyla kazandırılmış olan bu işleyiş şekli aynı hukuksal statüde olanlar arasında eşitlik sağlanması prensibinden hareket etmektedir.
Milli Eğitim Temel Yasası ile yeniden yapılandırılan eğitim sistemimizde, genel liselerle meslek liselerinin uygulanan program ve amaçları yönünden sahip oldukları farklılıklar gözetilerek, özellikle mesleki eğitimin milli eğitim sistemindeki yerinin ve işlerliğinin artırılmasını hedefleyen eğitim politikası doğrultusunda, ülkenin gelişen ve değişen ekonomik ve toplumsal gereksinimlerinin karşılanması için eğitim düzeyinin yükseltilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, meslek liselerinde uygulanan eğitim-öğretim programı öncelikle belirli mesleklere yönelik ara insan gücü yetiştirecek şekilde düzenlenmiştir. Genel liseler açısından ise böyle bir durum söz konusu değildir.''
Yasanın genel gerekçesi ile ortaöğretimin amaç ve görevlerini belirleyen 28/2 maddesi ve ''Yükseköğretime Geçiş'' başlıklı 31. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, ortaöğretim kurumlarının farklılaşan eğitim öğretim programlarının ilgilisine getirisinin ne olduğunun belirginlik kazandığı ifade edilen kararda, ''Yasada, ortaöğretim kurumlarının, öğrencileri yükseköğretime veya hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayacağı kuralına yer verilmekle bu farklılaşmanın ilgilisine yönelik sonuçları ortaya konulmuştur. Böylece kuruluş amaçları doğrultusunda oluşturulan eğitim-öğretim programları ile genel liseler yükseköğretime, meslek liseleri hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan öğretim kurumları olarak eğitim sistemimizde yerini almış bulunmaktadır'' denildi.
-''YÜKSEKÖĞRETİMİN, ORTAÖĞRETİMDE SEÇİLEN ALANA UYGUN OLMASI GEREKİR''-
Yasa maddesinde, yükseköğretimden yararlanma hakkını belirleyen kural ile 28/2. maddesinde yer alan kuralın paralel bir düzenlemeyi içerdiği ifade edilen kararda, şu tespitler yapıldı:
''Öğrencilerin eğitimlerinin son basamağını oluşturan yükseköğretimden yararlanma hakkını elde ettiklerinde seçecekleri yükseköğretim kurumunun da sistemin bütünlüğü ve devamlılığını bozmayacak şekilde ortaöğretimde seçtikleri alana uygun olması gerekliliği yasanın öngörüsüdür.
Eğitim ve öğretimin her kademesinden bir bütün olarak yararlanma hakkının doğru ve etkin kullanımı için Yasada belirlenen Milli eğitimin temel ilke ve hedeflerine uygun olarak ilköğretimden başlayarak ortaöğretimde de devam edecek şekilde öngörülen alanlara ilişkin yöneltme, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinde düzenlenmiş, bu seçimin olası yanılgıları da Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Nakil ve Geçiş Yönergeleri ile ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Böylece sistem, öğrencilerin kendilerine en uygun eğitim öğretim kurumundan yararlanması amacıyla kendi içinde her türlü çözümü üretmektedir.
Bu nedenle, ortaöğretim kurumlarının belirlenen niteliği ve bu kurumlardan yararlanma hakkının kullanımı için öngörülen düzenleme ile ulaşılan sonuçta ilgililerin hukuksal statüleri birbirinden farklı olmaktadır. Bir başka anlatımla, fırsat ve imkan eşitliğinin ruhuna ve amacına uygun olarak yönlendirme suretiyle kademelerden geçerek verilen haklardan eşit olarak yararlandırılmış olan bireylerin, bu eğitim kurumları içinde seçtikleri okul ve alan nedeniyle elde ettikleri hukuksal statünün farklı olması da kaçınılmazdır. ''
Dairenin kararında, 1999 yılından itibaren uygulamaya konulan sınav sistemindeki farklı katsayı uygulaması kararına karşı açılan davaların, ''bu uygulama ile ortaöğretimde başarılı olan öğrencilerin ve eğitim kurumlarının gerçekleştirdikleri düzeyin ayrı bir değerlendirme kapsamına alınarak eşitsizliğin önlenmesi ve öğrencilerin kendi ilgi, bilgi ve yeteneklerine göre yeni bir eğitim yaşamına geçirilmesi yoluna gidildiği, böylece öğrencilerin okul ve alan seçimi sonucu oluşturdukları birikimlerinin farklı katsayılar uygulanmak suretiyle adil bir değerlendirmeye tabi tutulmasının amaçlandığı'' gerekçesi ile Danıştay 8. Dairesi'ce reddedildiği ve bu kararların, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından da onandığı hatırlatıldı.
Böylece, genel veya meslek liselerinden oluşan ve öğretim sürecinin ikinci kademesini oluşturan ortaöğretim kurumlarına başlama, devam etme ve yükseköğretim kurumlarından yararlanma konusunda yargı kararlarıyla da istikrar kazanmış bir sistemin yerleştirildiğine işaret edilen kararda, şöyle devam edildi:
''Dava konusu kararın 3. maddesiyle, öğrencilerin öğrenim gördükleri okul ve alanlara göre bir ayrıma gidilmeyerek sınav puanının belirlenmesinde herkese eşit bir katsayı uygulaması öngörülmüş olmakla, farklı hukuki statüdeki öğrencilerin aynı konumda değerlendirilmesi sonucu anayasal eşitlik kuralı ile çelişkili bir durum yaratılmıştır. Bu uygulama hukuksal statüsü farklı olanları eşit koşullara tabi kılarak hak kaybı ve ihlaline sebep olacaktır.
Dava konusu kararın 4. maddesindeki düzenleme, 2547 sayılı Yasa'nın 45. maddesinde yer alan kuraldan kaynaklanmakta olduğundan, şimdiye kadar uygulamanın bu şekilde devam ettirilmesine karşın, bu madde ve kararın 5. maddesindeki puanlama sistemi, 3. maddeye dayandırılmış olduğundan, hukuki geçerliliğinden söz etmeye olanak yoktur.''
-MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMİN ÖZENDİRİLMESİ-
Davalı YÖK'ün, ''mesleki ve teknik liselerden mezun olan öğrencilerin yükseköğretime yerleştirilememe kaygılarının azaltılması ve mesleki ve teknik liseleri tercih edilebilir hale getirme amacıyla bu kararın alındığını'' ileri sürdüğü belirtilen kararda, şu ifadelere yer verildi:
''Kendi alanında bir yükseköğretime yönelen mesleki ve teknik lise mezunlarına önceki uygulama ile ek puan verildiğinden, katsayı uygulaması bakımından giderilmesi gereken bir hukuka aykırılıktan söz etme olanağı bulunmamaktadır. Meslek liselerinin kuruluş amacı ve milli eğitim sisteminin örgütleniş ve işleyiş şekli dikkate alındığında bu okullarda verilen eğitimin öncelikli hedefi, ilgilileri bir meslek sahibi yapmaya yönelik olup, devam etmek istedikleri yükseköğretim kurumlarının da yöneldikleri eğitime uygun olması gerekmektedir. Bu nedenle mesleki eğitimin özendirilmesi ile katsayı uygulamasının kaldırılması arasında mutlak anlamda bir sebep sonuç ilişkisinin varlığından söz edilmesi mümkün değildir. Mesleki ve teknik eğitimin özendirilmesinin, eğitim kalitesinin arttırılmasına, ülkenin istihdam politikasına, ekonomik, sosyal ve kültürel beklentilerine göre bu okullardaki eğitimin yeniden yapılandırılması gibi başka kriterlerle sağlanabileceği açıktır.
Kaldı ki kendi alanında bir yükseköğretime yönelen mesleki ve teknik lise mezunlarına öğretimlerine devam etmelerini kolaylaştıran ek puan uygulamasından başka uygulamalar da mevcuttur. 2547 sayılı Yasanın 45. maddesiyle meslek yüksek okullarına sınavsız geçiş hakkı verilmesi de bu amaca yöneliktir.''
Danıştay 8. Dairesinin kararında, davalı idarenin, ''Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında yer alan ilkelerin dava konusu kararla hayata geçirildiği'' savunmasını yaptığı da ifade edilerek, ''Kalkınma planlarında tespit edilen hedeflerin, ilgili alanı düzenleyen mevzuatı oluşturan ilkelerle çelişmemesi gerekir. Bu bakımdan dava konusu kararın da eğitim sisteminin öngördüğü diğer ilkelerle çelişmemesi, sistemin uyumunu ve bütünlüğünü bozmaması, eğitim-öğretim hakkından yararlanma koşullarını ihlal etmemesi gerekir. Yani, milli eğitim alanındaki bir ilkenin hayata geçirilmesi için yapılan düzenleme, milli eğitimin temel ilkelerinin etkisiz kalmasına sebep olmamalıdır'' denildi.
YÖK BAŞKANI GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Prof. Dr. Özcan, kararı şimdilik değerlendirmeyeceğini ifade ederek şunları söyledi: "Kararı değerlendirmiyorum kurullarımız karar verecek. Oradan karar çıksın tartışalım sonra yine çıkar açıklama yaparım. Ancak Danıştay kararına itiraz edeceğiz"
Cevap: Dilekçe kabul olursa ÖSS sistemi değişebilir
DANIŞTAY YÖK'ÜN İTİRAZINI REDDETTİ
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Danıştay 8. Dairesi'nin, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın (YÖK) üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararın yürütmesinin durdurulması kararına yaptığı itirazı reddetti. Danıştay 8. Dairesi, İstanbul Barosu'nun açtığı davada, YÖK'ün 21 Temmuz 2009 tarihli kararının 3,4 ve 5. maddelerinin yürütmesini oy birliğiyle durdurmuştu. YÖK de 8. Daire'nin bu kararına itiraz ederek, kararın kaldırılmasını istemişti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, itirazı bugünkü toplantısında görüştü.
Kurul, YÖK'ün itiraz gerekçelerini yerinde görmedi ve reddetti.
Danıştay 8. Dairesi, dava konusu YÖK kararının iptal istemini, daha sonra esastan karara bağlayacak.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ''İtirazımızın kabul edileceğini umuyorduk ancak reddedildi. Ayın 17'sinde tekrar düzenleme yaparak ilan edeceğiz'' dedi.
Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günay'ı ziyaret eden Özcan, basın mensuplarının Danıştayın YÖK'ün itirazını reddetmesine ilişkin soruları üzerine, konuyu Trabzon'dan Gümüşhane'ye gelirken arabada öğrendiğini ve ilk defa açıklama yaptığını belirtti.
Prof. Dr. Özcan, ''İtirazımızın kabul edileceğini umuyorduk ancak reddedildi. Ayın 17'sinde tekrar düzenleme yaparak ilan edeceğiz. İnşallah bu düzenleme herkes tarafından kabul edilir olacak'' diye konuştu.
Öğrencileri bu bekleyişten kurtarmak istediklerini ifade eden Özcan, ''Önemli olan, 1.5 milyon öğrencimiz ve onların ailelerini fazla bekletmeyelim. Böyle bir karar çıkabilir. Bu tür durumlarda daha önceden yeterli hazırlığı yapmıştık. B planımız var, bunu devreye sokacağız. İnşallah bu B planı, 1.5 milyon öğrencimizin beklentilerine uygun bir düzenlemedir ve kabul görür'' dedi.
Bir gazetecinin, kararı taraflı bulup bulmadığına ilişkin sorusu üzerine de Özcan, ''Danıştayın böyle bir kararı olamaz. Bu onların nezdinde hukuki bir meseledir. Hukuken hatalı olan bazı durumlar da olabilir. Bir şekilde yapacağımız yeni düzenlemeyle bu sorunun hallolacağını düşünüyoruz'' diye konuştu.
Prof. Dr. Özcan, yeni düzenlemenin ÖSS'de geçerli olacağını belirterek, şöyle konuştu:
''Hiçbir şekilde gecikme olmayacak. 11 Nisanda birinci basamak, haziran ayında ikinci basamak sınavı yapılacak. Öğrencilerimizi bu konuda da mağdur etmeyeceğiz. Çünkü hazırlıklarını ona göre yapıyorlar. Kararı değiştirmek onlar için çok kötü olur. B planının içeriğiyle ilgili şimdi açıklama yapmayacağım. Ayın 17'sinde genel kurumuzda B planımızı açıklayacağız.''
Cevap: Dilekçe kabul olursa ÖSS sistemi değişebilir
"Eğitim sisteminde bütünlük bozulmamalı"
Danıştay'ın katsayı gerekçesi!
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, YÖK'ün katsayı kararına yaptığı itirazın reddine ilişkin kararının gerekçesinde, idarenin katsayı konusunda yapacağı düzenlemede ölçülülük ilkesini dikkate alması gerektiği belirtilerek, ''Ölçülülük ilkesi dikkate alınarak belirlenecek olan katsayı, temel ilkeleri açıklanan eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozmamalı, alan/bölüm, mesleki eğitim, genel lise eğitimi gibi ayrımları ve yargı kararlarını geçersiz kılacak nitelikte olmamalıdır'' denildi.
Kurul'un 1'e karşı 28 üyenin oyuyla aldığı kararın gerekçesinde, davayı açan İstanbul Barosunun dava açma ehliyetinin bulunduğu ayrıntılı örneklerle belirtildi.
Gerekçede, mesleki-teknik liseden mezun olan kişilerin üniversiteye girebilmelerinin, yasanın bir gereği olduğu vurgulanarak, şöyle denildi:
''Değinilen lise mezunlarına genel lise mezunlarıyla girdikleri sınavda farklı katsayı uygulanması, yapılan açıklamalar karşısında hukuka uygun ise de bu farklılığın ölçülü (idari işlemden beklenen amaç ile kullanılan araç arasında adil bir denge) olması gerektiğinde de kuşku bulunmamaktadır. İdare bu konuda yapacağı düzenlemede ölçülülük ilkesini dikkate almalıdır. Ölçülülük ilkesi dikkate alınarak belirlenecek olan katsayı, temel ilkeleri açıklanan eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozmamalı, alan/bölüm, mesleki eğitim, genel lise eğitimi gibi ayrımları ve yargı kararlarını geçersiz kılacak nitelikte olmamalıdır.
Danıştay kararları, AİHM'nin anılan kararı ve belirtilen Anayasal ve yasal durum karşısında, farklı okul ve alana yönlendirilen bireylere üniversiteye giriş sınavında farklı katsayı uygulanmasının ulusal hukuka ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olmadığı açıktır.''
Danıştay 8. Dairesi, İstanbul Barosu'nun açtığı davada, YÖK'ün 21 Temmuz 2009 tarihli kararının 3, 4 ve 5. maddelerinin yürütmesini oy birliğiyle durdurmuştu.
YÖK de 8. Daire'nin bu kararına itiraz ederek, kararın kaldırılmasını istemişti.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, bugünkü toplantısında itirazı reddetmişti.
idari dava da verdiğimiz dilekçe süre yönünden red olursa iç hukuk yollarını tüketmiş sayılır mıyız? idare mahkemesi süre yönünden davayı reddederse...
Arkadaşlar bizim başımızdada bir aile sorunu var.kadın altınları aldı gitti şimdi ne geliyor ne boşanıyor sen aç diyor yani nafaka.üstelik sevgilisi...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
go to this web-site
17-06-2025, 15:32:57 in Kredi Kartları ve Bankacılık Hukuku