Benim olmayan esrarla yakalandım

[the_prof]

Biraz uzun olucak ama lütfen cevap verin uzun diye okumamazlık yapmayın çok kötüyüm.

Polis memurları çalıklıkta beklerken biz gördük bizim onları gördüğümüzü farkettikleri halde yerlerinden kımıldamadılar,görmediğimizi zannetiler,bizde seslendik şii napıyosun orda kimsin şeklinde,daha sonra bu memur bize silah çekerek kımıldama! diye ikazda bulundu.

Arkanızı dönün duvara yaslanın dedi bizde yaslandık.Bir 5 dk da çalılıkdan yukarıya tırmandıkdan sonra yanımıza ulaştılar nefes nefese.Ne içiyorsunuz burada dediler,Bizde bir şey içmiyoruz muhabbet ediyoruz sigaramız var onu içiyoruz dedik.Üzerimizi aradılar hiç bir şey çıkmadı.

Daha sonra memurlardan bitanesi arkamızda bulunan yaklaşık bir 4.mt lik duvardan arkaya atladı elinde bir gazete kağıdıyla geldi delili buldum dedi.Bizim olmayan şey nasıl delil oluyor dediğimiz halde dinlemediler gbt' mize bile bakmadan bizi ekib otosuna bindirip karakola götürdüler.

Tutanak yazdılar içtiğimizi gördüklerini ve daha sonra bunu duvarın arkasına attığımızı.İmzalayın dediler bizde bizim olmayan şey'e ne imza atıcaz dedik.İmza atın ifadenizde olmadığını belirtin çıkın gidin dediler.Bizde aptal gibi imzaladık.Sonra ifademizi verdik içmediğimize dair ve çıktık.

Buldukları esrar tütünle karışık 1.15 gram mış.

Şimdi arkadaşlar olay böyle o anda tahlilde yaptırmadık haliyle tutanadakda polis içtiğimizi söylüyor.Biz bunu mahkemede nasıl kendi lehimize çevirebiliriz neler yapabiliriz.Mahkeme kağıdı gelicekse eğer eve gelmesi bütün sülalaye reklam afiş bilumum bütün tanıtıcı etkinliklere neden olacaktır.

Geliceksede bu kağıdı eve gelmeden nasıl kimden temin edebiliriz öyle bi lüksümüz varmı.

İfademin fotokopisinide almadım ama ifadem şu şekilde:

Arkadaşlarımla oturup muhabbet ettiğimiz sırada çalıklardan bir cıtırtı duyduk baktık daha sonra seslendik kimsin ne yapıyosun orada diyerek polis memuru bize kımıldamayın duvara yaslanın dedi.(silah çektiklerini belirtmedik.)Daha sonra birisi sağdan birisi soldan gelerek burda neyaptığımızı sordular bizde muhabbet ettiğimizi söyledik.Üzerimizi aradılar birşey bulamadılar kimliklerimiz aldılar.Daha sonra memurlardan bir tanesi arkamızda bulanan 3.5 4 mt yüksekliğindeki duvardan atlayarak elinde gazete kağıdıyla geldi ve bize ait olmayan esrar maddesini bulduğunu söyledi.ve bizi ekip arabasına bindirerek karakola getirdi.

4 kişiydik fotoğraf çekmediler parmak izi almadılar üzerimizi dahi doğru düzgün aramadılar.Aramızdan bir arkadaşın gbt sinde daha önce bundan dolayı yakaldığı çıkmış buda bizim başımıza bir iş açabilirmi?

Benim olmayan şey yüzünden ben neden karakola gidiyorum ne işim var benim karakolda mahkemede tutanağada imza attık.Memurlar yazmışlar oraya içtiklerini gördük attıklarını gördük vs vs.bizde imzaladık paşa paşa. çıkıcaz ya halbuki bi hasteneye götürseler hiç bişey çıkmıcak.

Büyük ihtimalle mahkemeye çıkıcaz diye düşünüyorum olay 6 /eylül/09'da oldu.

Avukat arkadaşlardan öğrenmek istediğim şey biz bu mahkemeye hep berabermi çıkacağız?

Çıktık diyelim ben bunu kullanmıyorum idrar testi yapıcak çıkmıcak kan testi yapıcak çıkmıcak Bu ifadem doğrultusunda beraat edebilirmiyim yada bu ifademle denetimli serbestlikden yararlanabilirmiyim çünkü bu işten en ufak zararla kurtulmak istiyorum tek sıkıntım ailemin öğrendiğinde bana bakışları olucak bunu aklıma getirdikçe uykularım kaçıyor çünkü bana inanmıcakları bi gerçek içmiyosan neden alsınlar seni diyecekler.

Anlayacağınız durum çok kötü.

[the_prof]

Avukat arkadaşlara rica ediyorum lütfen birşeyler söyleyin.

[siliterin2]

sizi savcılığa çıkarmadan nasıl salı veriyorlar idrar testi yapmadan anlayamadım

[the_prof]

bende bunu anlamadım aslında olay günü polis memurlarınada söyledim bizi götürün test yapalım dedim bir şey olmayacak diyerek bize imza attırdılar ifademizi verdik çıktık.

Telefonla aradıklarını söylüyorlar,çıkarkende savcılıkdan salıverilme tutanağı diye bir şey imzaladık.Onlarda imzaladılar.Tahlil falan yapılmadı anlayacağınız.

[emreduygu]

mahkemeye cıkıcaksın kardeşim mahkeme ne zaman olur bılemem benım agustosta olmustu yakalanmam mahkemem nısandaydı sen düsün.. uyap dıye bi site var ordan takip et yada bırısı aracılıgıyla adlıyeye gıdıp dosyanın olup olmadıgına bak hangı savcıda gıt onunla konus ama bısey ıfade edecegını sanmıyorum...

[men2000]

birde olaya şöyle bak bence. orda sen belki değil diğer arkadaşın esrar içiyordu ve polisi görünce kagıdı attı. polis yoksa o tepede sizin olduğunuz yerde nerden bulacak esrarı yada neden size iftira atsın burası çok saçma geliyor.
tahlıl isteme hakkın tabıkı var ama arkadaşının daha oncede aynı suçtan kaydı varsa arkadaşının işi zor
geçmiş olsun

[the_prof]

Arkadaşım polisleri biz gördük onlar bizi görmedi maddeyi attığımızı nereden görüyor o karanlıkta?Hadi gördüğünü varsayalım biz neden bile bile polislerin kucağına neden atlayalım?İlk mesajımı okursan anlayabilirsin.Polislere biz seslendik.

evet arkadaşımın durumu kötü ama benim sicilim temiz ve o anda tutanakta yazıldığı gibi bir şey yapmıyordum ben kimsede üzerine almak istemedi madde uzakta bulunduğu için.

Ben o anda polislere söyledim tahlil yapmalarını ama hiç oralı olmadılar,bir şey olmucak deyip imzalattılar. Mahkemeye çıkıcamızada biliyorum. Bu durumda bu ifadem doğrultusunda denetimli serbestlik alırmıyım?Ben alacağımı düşünüyorumda (:

Uyapdan bakıyorum sürekli gerçi olay daha taze nerden baksak daha bi 5 6 ayı var, en az dosyanın çıkmasına,bu dosyaya hangi adliyeden ulaşabiliriz her adliyede görebilirmiyiz sarıyerde oldu olay.

[the_prof]

Avukat arkadaşlardan cvp vericek olan yokmudur acaba?

[siliterin2]

Senin mahkemede soyliyeceğin şeylere bağlı olarak suçunuda kabul etmişsen, mahkemenin vereceği kararyasalar aşağıda yazıyor. idrar testi yapılsaydı sana yakalandığın gün bişey çıkmasaydı ceza almazdın (ifadene bağlı olarak)ve hakimin kanaati doğrultusunda hakkında kamu davası açılırdı oda düşerdi.

içiciysende denetimli serbestlik verir bir yıl gider gelirsin her 3 ayda bir kullanmaman gerekiyor kullanırsan 1 yıl içinde 1 sene ceza alırsın 10 aya düşer yatarsın hüküm giyersen ehliyetin yutrdışıyasağı v.s olur, adli sicil kaydına işler, kullanmassan gerekli şartları yerine getirirsen ceza almadan dava düşer.
zaten şimdi gbt'ten 404 çıkıyor. yinede karakolda ne olmuş savcılık ne demiş bilmek lazım mahkemen gelirse öğrenirsin sonuç olarak uyuşturucu madde yakalatmak, kullanmak ile ilgili madde ve yasalar aşağdadır yargıtayın verdiği kararda burda oku.


aşağdaki yazının linki : http://www.adalet.org/cbekran.php?id=5353


T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi

TEDAVİ VE DENETİMLİ SERBESTLİK KARARI
KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMAK
UYUŞTURUCU MADDE KULLANMAK

"ÖZET"
BİR KİŞİDE UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ TIBBEN SAPTANMASI, ASLINDA UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMAYI DA ORTAYA KOYAN GÜÇLÜ BİR KANITTIR. BU DURUMDA FAİLİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMAK EYLEMİNDEN CEZALANDIRILMASI, AYRICA UYUŞTURUCU MADDEYİ KULLANMASI NEDENİYLE HAKKINDA TEDAVİ VE DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİNE KARAR VERİLMELİDİR. ANCAK TEDAVİ SÜRESİ VE TEDAVİ EDECEK KURUMUN BELİRLENMESİ DOĞRU DEĞİLDİR.

5237 s. Yasa m. 191

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık Eser'in 5237 sayılı TCK'nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun'un 191/2. maddesi uyarınca hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin (Zeytinburnu Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesi)'nin 05.05.2006 gün ve 2003/404 esas, 2006/93 karar sayılı hükmü aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 13.09.2006 gün ve 41275 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.10.2006 gün ve 2006/220124 sayılı tebliğnamesi ile dosya Dairemize gönderilmekle incelenip, gereği görüşülüp düşünüldü:

Kanun yararına bozma talebi ve tebliğnamede, "01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde uyuşturucu madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişiler için cezai müeyyide öngörülmüş olup, uyuşturucu madde kullananlar için herhangi bir yaptırım düzenlenmemiş, ancak anılan maddenin 2. fıkrasında bu kişiler için tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunacağının belirtilmiş olması karşısında, üzerinde uyuşturucu madde bulunmayan, ancak bir başka olay sebebiyle yakalanan ve şüphe üzerine yapılan tahlilde idrarında uyuşturucu madde türevi bulunan ve kendi ifadesi ile eroin kullandığını belirten sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi uygulanarak tedavfye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında,

Kabule göre de;

Uyuşturucu kullanmak eyleminden dolayı sanık hakkında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine dair karar verilmesi gerekirken, Yargıtay On-birinci Ceza Dairesi'nin 26.12.2005 tarihli ve 2005/11115-14353 sayılı ilamında da benzer bir olayda belirtildiği üzere, Cumhuriyet Savcısının infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde belirli yer gösterilerek hüküm kurulmasında, isabet görülmemiştir." denilerek, anılan hükmün bozulması istenmiştir.

Hükümden sonra, 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin değiştirilmiş olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca, hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilip belirlenmesinin mahallinde yapılarak bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.

Kanun yararına bozma talebinde ileri sürülen ilk düşünce yönünden uyuşmazlık, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrasının metninde, "uyuşturucu madde kullananlardan" bahsedilmemiş olması nedeni ile kendisinde uyuşturucu madde ele geçirilmeyip, sadece uyuşturucu madde kullandığı saptanan kişiler hakkında, anılan fıkrada öngörülen hapis cezasının uygulanıp uygulanamayacağı noktasında toplanmaktadır.

Madde gerekçesine göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak değil, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak fiilleri suç olarak tanımlanmıştır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, aslında tedavi ve terapiye ihtiyaç duyan kişidir. Bu nedenle, maddenin ikinci fıkrasında, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulması gerektiği kabul edilmiştir.

Bir kişinin uyuşturucu maddeyi kullanması eylemi, rızası dışında zorla veya hile ile verilmesi durumları dışında, failin öncelikle kendi iradesi ile bu maddeyi, eylemsel ya da hukuksal olarak egemenlik (hakimiyet) alanına almasını ve burada tutmasını, yani zilyetliğine geçirmesini gerektirir. Bir başka kişinin, uyuşturucu maddeyi, doğrudan vücuda enjekte etmesi veya içirmesi durumlarında da bir başkasının uyuşturucu maddeyi fiili egemenlik alanına sokmasına rıza gösterilmesi söz konusudur. Her iki durum da bulundurma eylemini oluşturmaktadır. Dolayısıyla, uyuşturucu madde kullanmak eylemi, öncelikle bu maddeyi bulundurma eylemini gerektirir vebu eylem, 5237 sayılı TCK'nın 191/1. maddesi uyarınca cezalandırılır.

Sadece, uyuşturucu madde kullanımının tıbbi bir bulgu olarak saptandığı ve failin üzerinde ayrıca uyuşturucu madde ele geçirilmemesi nedeni ile kullanılan uyuşturucu maddeyi bulundurma eyleminin somut olarak görülemediği, algılanamadığı durumlarda, varlığı kesin bir olgu olan ve yasada suç olarak tanımlanan bulundurma eyleminin yok sayılması olanaklı olmadığı gibi, bir kişide uyuşturucu madde kullanımının tıbben saptanması, aslında uyuşturucu madde bulundurmayı ortaya koyan güçlü bir kanıt niteliğini de taşımaktadır. Bu durumlarda, failin uyuşturucu madde bulundurmak eyleminden , ayrıca, uyuşturucu maddeyi kullanması nedeniyle tedavi ve terapiye ihtiyaç duyan bir kişi olması nedeni ile de 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmelidir. Aksi görüşün kabulü, hayatında hiç uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmayıp, ilk kez ve belki de basit bir merakla uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurup, henüz kullanmayan bir kişiye anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca hapis cezası verilmesi sonucunu doğuracakken, sürekli kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunduran, ancak olay anında üzerinde bu maddelerin ele geçirilemedigi kişilere hapis cezası verilmemesi sonucunu doğuracaktır ki, bu sonuç da, eşitlik ilkesine açıkça aykırılık oluşturacaktır.

Yukarıda belirtilen nedenlerle, kanun yararına bozma talebinde belirtilen ilk düşünce benimsenmemiştir.

İlk bozma düşüncesinin benimsenmemesi nedeniyle, kabule göre ileri sürülen ikinci düşünce yönünden yapılan incelemede;

5237 sayılı TCK'nın 191/2-3. maddelerinin uygulanması sırasında, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi ve tedavi süresinin ve tedavi edecek kurumun belir-lenmemesi gerekirken, infazı kısıtlayacak şekilde tedavi edecek kurumun gösterilmesinin yasaya aykırı olması karşısında,

Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen ikinci düşünce yerinde görüldüğünden; Zeytinburnu Üçüncü Asliye Ceza Mah-kemesi'nin 05.05.2006 gün ve 2003/404 esas, 2006/93 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA); aynı Kanun'un 309/4-d maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından, "Sanık hakkında 5237 sayılı TCY'nin 191/3. maddesi uyarınca Bakırköy Amatem'de tedavisinin yapılmasına, bu hususta uzman hekimin görevlendirilmesine" ibaresinin çıkarılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı makamına (TEVDİİNE), 07.05.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kaynak:YKD AĞUSTOS 2007

[the_prof]

İçiciysende denetimli serbestlik verir bir yıl gider gelirsin.

Demişsin ama benim anlatmak istediğim şey şu ben bu suçu kabul etmiyorum ifademde aynı şekilde bunu belirttim.

Bu durumda da denetimli serbestlik alabilirmiyim? Yada hakim kanaat getirirse bana dava düşermi?