Ağustos ayında 1 adet uyuşturucu hap ile yakalandım, Savcılıkta verdiğim ifade şöyle; Bağcılar mevkiinde yanıma yaklaşan 3-4 kişi bana cinsel içerikli hap var 10 tl ver verelim paran varmı diye beni sıkıştırdılar 10 tl verip hapı aldım.
1 ay bende kaldı kullanmadım uyuşturucu hap olduğunu bilmiyordum, Ne işe yaradığını da bilmiyorum kullanıcı içici değilim.
1 ay sonra tatil için gittiğim yere cebimde götürdüm evde bırakmak istemedim, Bar girişinde güvenlik görevlisi bu extacy hap diye cebimde buldu. Jandarmaya teslim etti, jandarma gerekli prosedürleri yerine getirip savcıya götürüldüm savcı ifademi aldı idrar testine gönderdi. İdrarında bişey çıkarsa hakkında dava açılacak dedi.
Benim sizlere sorum ehliyet alabilirim bu aşamadan sonra, İdrarımda herhangi bişey çıkmaz hayatım boyunca kullanmadım forum'da araştırdım 404/191 madden hüküm giyenler ehliyet alamaz aiyor, 404/191'inci madde içinde bulunduranda var, Hakkımda bulundurmaktan dava açılırsa para cezası olur sonucu, Bu hüküm giymekmedir, Ehliyet alabilecekmiyim sınavlara girdim kazandım, Trafiğe gittimde herhangi bir sorun olurmu, Ayrıca Gbt'de çıkıyor geçen yolda yürüken polis durdu üstümü aradılar yanındaki polise 404 dedi ona göre arandım fark ettim. hakkımda dava açılmazsa Gbt'de çıkrsa ehliyete engelmi yine, veya dava sürecinde ehliyet alabiliyormuyum şuanda sabıka kaydımda bişey yok 404/191'den mi yargılanırım bu ifadeyle cevaplarınız için teşekkürler.
Hukuki NET Güncel Haber
Konu siliterin2 tarafından (11-09-2009 Saat 17:12:09 ) de değiştirilmiştir.
20.12.2005 tarihli uygulama talimatı ile, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 403 ve 404 üncü maddeleri ile 572/2-3 maddelerinin yerine, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188, 190 ve 191 inci maddelerinden, 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun’un 28 ve 29 uncu maddelerinin yerine 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 6 ncı maddesinden, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 4 üncü maddesinin 7 nci fıkrasından hüküm giymemiş olmaları zorunluluğu bulunmaktadır.
MADDE 188. - (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye'de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.
(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(4) Uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.
(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, dört yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
MADDE 190. - (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için;
a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan,
b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan,
c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren,
Kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
MADDE 191. - (1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştiren kişi, bu fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur.
(3) Hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişi, belirlenen kurumda uygulanan tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmakla yükümlüdür. Hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye rehberlik edecek bir uzman görevlendirilir. Bu uzman, güvenlik tedbirinin uygulama süresince, kişiyi uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgilendirir, kişiye sorumluluk bilincinin gelişmesine yönelik olarak öğütte bulunur ve yol gösterir; kişinin gelişimi ve davranışları hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hakime verir.
(4) Tedavi süresince devam eden denetimli serbestlik tedbirine, tedavinin sona erdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle devam olunur. Denetimli serbestlik tedbirinin uygulanma süresinin uzatılmasına karar verilebilir. Ancak, bu durumda süre üç yıldan fazla olamaz.
(5) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı hükmolunan ceza, ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması halinde infaz edilir. Kişi etkin pişmanlıktan yararlanmışsa, davaya devam olunarak hakkında cezaya hükmolunur.
Somut olayda 192. madde (etkin pişmanlık) hükümleri de önemli rol oynayabilir.
Uyuşturucu madde kullanıcısının trafiğe çıkması diğer insanların hayatlarını da tehlikeye atacağından, sürücü ehliyeti verilmemektedir.
Cevap veren hukukçularımıza teşekkürler,Yukarda sorduğum sorumun cevabını buldum diğer arkadaşlara yararlı olur diye yazıyorum.
Yargıtay Kararından anladığım kadarıyla defalarca okudum bir kişi uyuşturucu madde bulundurmaktan içici bağımlı değilse idrarında bişey çıkmazsa ceza almıyor hüküm giymiyor ehliyet alablir.
bağımlıysa içiyorsa üzerindede yakalandıysa denetiml serbestlik ve tedaviyide uygun yapıyorsa sonunda yine ceza almaz, tedavi süresince içerse idrarında çıkarsa cezası infaz edilir.
Tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde açılmış olan davanın düşmesine hükmedileceği.
TEDAVİ VE DENETİMLİ SERBESTLİK KARARI
KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMAK
UYUŞTURUCU MADDE KULLANMAK
"ÖZET"
BİR KİŞİDE UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ TIBBEN SAPTANMASI, ASLINDA UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMAYI DA ORTAYA KOYAN GÜÇLÜ BİR KANITTIR. BU DURUMDA FAİLİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMAK EYLEMİNDEN CEZALANDIRILMASI, AYRICA UYUŞTURUCU MADDEYİ KULLANMASI NEDENİYLE HAKKINDA TEDAVİ VE DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİNE KARAR VERİLMELİDİR. ANCAK TEDAVİ SÜRESİ VE TEDAVİ EDECEK KURUMUN BELİRLENMESİ DOĞRU DEĞİLDİR.
5237 s. Yasa m. 191
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık Eser'in 5237 sayılı TCK'nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun'un 191/2. maddesi uyarınca hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin (Zeytinburnu Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesi)'nin 05.05.2006 gün ve 2003/404 esas, 2006/93 karar sayılı hükmü aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 13.09.2006 gün ve 41275 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.10.2006 gün ve 2006/220124 sayılı tebliğnamesi ile dosya Dairemize gönderilmekle incelenip, gereği görüşülüp düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebi ve tebliğnamede, "01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde uyuşturucu madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişiler için cezai müeyyide öngörülmüş olup, uyuşturucu madde kullananlar için herhangi bir yaptırım düzenlenmemiş, ancak anılan maddenin 2. fıkrasında bu kişiler için tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunacağının belirtilmiş olması karşısında, üzerinde uyuşturucu madde bulunmayan, ancak bir başka olay sebebiyle yakalanan ve şüphe üzerine yapılan tahlilde idrarında uyuşturucu madde türevi bulunan ve kendi ifadesi ile eroin kullandığını belirten sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi uygulanarak tedavfye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında,
Kabule göre de;
Uyuşturucu kullanmak eyleminden dolayı sanık hakkında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine dair karar verilmesi gerekirken, Yargıtay On-birinci Ceza Dairesi'nin 26.12.2005 tarihli ve 2005/11115-14353 sayılı ilamında da benzer bir olayda belirtildiği üzere, Cumhuriyet Savcısının infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde belirli yer gösterilerek hüküm kurulmasında, isabet görülmemiştir." denilerek, anılan hükmün bozulması istenmiştir.
Hükümden sonra, 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin değiştirilmiş olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca, hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilip belirlenmesinin mahallinde yapılarak bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Kanun yararına bozma talebinde ileri sürülen ilk düşünce yönünden uyuşmazlık, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrasının metninde, "uyuşturucu madde kullananlardan" bahsedilmemiş olması nedeni ile kendisinde uyuşturucu madde ele geçirilmeyip, sadece uyuşturucu madde kullandığı saptanan kişiler hakkında, anılan fıkrada öngörülen hapis cezasının uygulanıp uygulanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Madde gerekçesine göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak değil, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak fiilleri suç olarak tanımlanmıştır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, aslında tedavi ve terapiye ihtiyaç duyan kişidir. Bu nedenle, maddenin ikinci fıkrasında, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulması gerektiği kabul edilmiştir.
Bir kişinin uyuşturucu maddeyi kullanması eylemi, rızası dışında zorla veya hile ile verilmesi durumları dışında, failin öncelikle kendi iradesi ile bu maddeyi, eylemsel ya da hukuksal olarak egemenlik (hakimiyet) alanına almasını ve burada tutmasını, yani zilyetliğine geçirmesini gerektirir. Bir başka kişinin, uyuşturucu maddeyi, doğrudan vücuda enjekte etmesi veya içirmesi durumlarında da bir başkasının uyuşturucu maddeyi fiili egemenlik alanına sokmasına rıza gösterilmesi söz konusudur. Her iki durum da bulundurma eylemini oluşturmaktadır. Dolayısıyla, uyuşturucu madde kullanmak eylemi, öncelikle bu maddeyi bulundurma eylemini gerektirir vebu eylem, 5237 sayılı TCK'nın 191/1. maddesi uyarınca cezalandırılır.
Sadece, uyuşturucu madde kullanımının tıbbi bir bulgu olarak saptandığı ve failin üzerinde ayrıca uyuşturucu madde ele geçirilmemesi nedeni ile kullanılan uyuşturucu maddeyi bulundurma eyleminin somut olarak görülemediği, algılanamadığı durumlarda, varlığı kesin bir olgu olan ve yasada suç olarak tanımlanan bulundurma eyleminin yok sayılması olanaklı olmadığı gibi, bir kişide uyuşturucu madde kullanımının tıbben saptanması, aslında uyuşturucu madde bulundurmayı ortaya koyan güçlü bir kanıt niteliğini de taşımaktadır. Bu durumlarda, failin uyuşturucu madde bulundurmak eyleminden , ayrıca, uyuşturucu maddeyi kullanması nedeniyle tedavi ve terapiye ihtiyaç duyan bir kişi olması nedeni ile de 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmelidir. Aksi görüşün kabulü, hayatında hiç uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmayıp, ilk kez ve belki de basit bir merakla uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurup, henüz kullanmayan bir kişiye anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca hapis cezası verilmesi sonucunu doğuracakken, sürekli kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunduran, ancak olay anında üzerinde bu maddelerin ele geçirilemedigi kişilere hapis cezası verilmemesi sonucunu doğuracaktır ki, bu sonuç da, eşitlik ilkesine açıkça aykırılık oluşturacaktır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, kanun yararına bozma talebinde belirtilen ilk düşünce benimsenmemiştir.
İlk bozma düşüncesinin benimsenmemesi nedeniyle, kabule göre ileri sürülen ikinci düşünce yönünden yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK'nın 191/2-3. maddelerinin uygulanması sırasında, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi ve tedavi süresinin ve tedavi edecek kurumun belir-lenmemesi gerekirken, infazı kısıtlayacak şekilde tedavi edecek kurumun gösterilmesinin yasaya aykırı olması karşısında,
Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen ikinci düşünce yerinde görüldüğünden; Zeytinburnu Üçüncü Asliye Ceza Mah-kemesi'nin 05.05.2006 gün ve 2003/404 esas, 2006/93 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA); aynı Kanun'un 309/4-d maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından, "Sanık hakkında 5237 sayılı TCY'nin 191/3. maddesi uyarınca Bakırköy Amatem'de tedavisinin yapılmasına, bu hususta uzman hekimin görevlendirilmesine" ibaresinin çıkarılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı makamına (TEVDİİNE), 07.05.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kaynak:YKD AĞUSTOS 2007
Konu siliterin2 tarafından (12-09-2009 Saat 02:10:30 ) de değiştirilmiştir.
20.12.2005 tarihli uygulama talimatı ile, 765 sayılı Türk ceza Kanunu’nun 403 ve 404 üncü maddeleri ile 572/2-3 maddelerinin yerine, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188, 190 ve 191 inci maddelerinden, 1918 sayılı Kaçakçılığın men ve Takibine Dair Kanun’un 28 ve 29 uncu maddelerinin yerine 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 6 ncı maddesinden, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 4 üncü maddesinin 7 nci fıkrasından hüküm giymemiş olmaları zorunluluğu bulunmaktadır.
Ya TDK'da bir sorun var ya da mahkemelerde.Siz sanırım hiç denetimli serbestlik kararı okumamışsınız kararda aynen şöyle yazar "HÜKÜMDEN ÖNCE VERİLEN ARA KARAR GEREĞİ" bilmem anlatabildim mi acaba ?
Benzer bir olay başıma geldi. Erkek arkadasım yolda rutin bir kontrolde uzerinde bir miktar (poisler 38 gram oldugunu soyledi,ama o kadar oldugunu dusunmuyorum) kubar bulunmus. karakola alındı, ve sabah savcı karsısına cıkacak dediler, gerçi cevap gelene kadar savcı karsısına cıkmıs olur ama yinede sormak istiyorum, ne demesi daha uygun olur? cunku normalde kullanmıyor, sadece denemek için almış sanırım. ve siciline işler mi? yaptırımları nedir? yardımcı olan olursa tesekkur edrim siteye uzun zamandır giremedim, forum anlamında hata yaptıysam kusura bakmayın..
Merhaba ben hemen Konuya girmek istiyorum Ben yurt dışına turist amaclı gitmek için 3 ay önce vize konsolosluguna baş vurup vizemi ve diger işlerimi...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
çàáëîêèğîâàòü êàíàë òåëåãğàì
03-09-2025, 18:10:45 in Askerlik Hukuku