Otoriter Zihniyet

[milo]

Bir taraftan milli bayramlarda çocukların, gençlerin asker düzeni içinde yürümemesi için düzenleme yapacaksınız, (askeri zayıflatmak, içimizdeki askeri öldürmek için)

Öte yandan valinin koruması, valiye selam durmayan öğretmeni dövecek.

Demek ki bunların özlemi de kendilerine göre bir otorite, ama yemezler.

Vali konvoyuna selam vermeyen öğretmene dayak

Ferit DEMİR/TUNCELİ, (DHA)

TUNCELİ’de Ticaret Meslek Lisesi matematik öğretmeni ve Eğitim-Sen Şube Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Aslan’ın, Vali Mustafa Yaman’ın makam aracının geçişi sırasında uygunsuz durduğu, çeketini ilikleyip selam vermediği gerekçesiyle korumalar tarafından dövüldüğü iddia edildi. Öğretmen Aslan, “Konuyu ilettiğimiz Valimiz, korumaları adına özür diledi. Ama özür değil gereğinin yapılmasını istiyoruz” dedi.

İŞTE O ÖĞRETMEN

Eğitim Sen Şube Başkanı Erkan Eslek ile basın toplantısı düzenleyen Mehmet Ali Aslan, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı provalarının ardından Cumhuriyet Mahallesi’nde durakta otobüs beklemeye başladığını söyledi. Aslan, durakta beklediği sırada Vali Mustafa Yaman’ın makam aracı ile konvoyun geçtiğini belirterek, olayı şöyle anlattı:

“Konvoyun geçisi ardından ben durakta beklerken vali korumaları yanıma gelerek konvoyun geçişi sırasında duruşumun uygunsuz olduğunu söyleyerek kimlik kontrolü yaptı. Beni daha önceden tanıdıkları ve sendikacı olduğumu bildikleri için, ‘Siyasi görüşün ne olursa olsun Valiye ve Bayrağa saygı göstermek durumundasın’ diyerek küfür ve hakaretler ettiler. Daha sonra beni itip göğsüme vurarak darp ettiler.”

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAK

Olayın ardınan, sendika yöneticileri ile birlikte Vali Mustafa Yaman’ı ziyaret edip konuyu aktardıklarını belirten öğretmen Mehmet Ali Aslan, Vali Yaman’ın da kendisine, duruşunun devlet memurluğu adabına uygun olmadığını söylediğini kaydetti. Aslan şunları söyledi:
“Bizim sokakta ya da yolda herhangi bir yerde durduğumuzda yolda geçen her aracı takip etmemiz mümkün değil. Ben bu durumu da valiye izah ettim. Vali korumaları adına özür diledi ama, biz özür değil gereğinin yapılmasını istiyoruz. Dün yaşadığımız olay güvenlik güçlerinin ilimizde ne kadar pervasızca hareket ettiğinin göstergesidir. Beni yaklaşık 25 dakika boyunca sorguladılar hep üzerime yürüdüler. Beni tartaklayıp göğüsüme vurduktan sonra başka güvenlik görevlileri araya girerek müdahale etiller. Yoksa beni daha fazla darp edeceklerdi. Bu saldırının temel amacı benim sendikacı olmamdan dolayı yapıldığını düşünüyorum. Bugün vali korumaları hakkında suç duyurusunda bulunacağım.”

8 Mayıs 2009

[milo]

Buna yorum muhtemelen şöyle olacaktır.

Yazan sdt23

Esasen öğretmenin darp edildiğine şahit olan yoktur. Bu haber Doğan medyasının abartmasıdır. Haber kasıtlı olarak çarpıtılmıştır. Konu hakkında henüz zaman, vakit, nakit, şafak, mafak, taraf medyalarında yer almadığı için kes gopyele imkanım olmamıştır ama muhtemelen bu haber bir tevatürdür. Bu haber Tunceli valisini yıpratmak için yazılmıştır, aslında o öğretmen de bir provokatördür. Herkes devletini temsil eden organlarına (devlet bizim olduğu sürece) saygı göstermelidir. Belki de o öğretmen sözle veya hareketleriyle sayın valiye olumsuz bir tavır takınmıştır, korumalar da onu bertaraf etmişlerdir, eminim böyle olmuştur.

[sdt23]

Bir taraftan milli bayramlarda çocukların, gençlerin asker düzeni içinde yürümemesi için düzenleme yapacaksınız, (askeri zayıflatmak, içimizdeki askeri öldürmek için)

Öte yandan valinin koruması, valiye selam durmayan öğretmeni dövecek.
Demek ki bunların özlemi de kendilerine göre bir otorite, ama yemezler.

Numarasız kopyala yapıştırcılara itirazınız yoksa nickimi değiştirip geleyim sayın milo. :o "Kopyala yapıştır"a mı karşısınız, yoksa farklı fikirlere mi tahammül edemiyorsunuz?

Mesela buradaki numarasız kopyala-yapıştırlar ve cevaplarım hakkında ne düşünüyorsunuz?
https://www.hukuki.net/forum/showthre...=41191&page=23

Gelelim bu başlık altında tartışılan konuya:

Öncelikle "otoriter zihniyet"e karşı olmadığınız, öğrenci törenleri hakkında yapılan düzenlemeden rahatsız oluşunuzdan anlaşılıyor.

Askeri sevmek başka, hayatın her yerinde askeri disiplin kurallarının hakim olması başka. Askeri disiplin kuralları tüm güvenlik güçleri (asker-polis-jandarma) için ne kadar gerekliyse, bu kuralların sivil hayatta uygulanması da o kadar rahatsız edicidir, demokratik ülkelerde örneği yoktur. Örneklerine faşist ve totaliter rejimlerde veya faşizm ve totalitarizmin moda olduğu yıllarda rastlanır.

Gelelim eleştirinize. Bir "kes-kopyala-yapıştırcı" !!! olarak saydığınız gazetelerde çıkan bir haber bulmadan buna nasıl cevap vereceğim? :o

Öncelikle artık tek parti döneminde değiliz. Vali partinin il başkanı değil devletin mülki amiridir.

İkincisi Ergenekon sanıkları dava sonuçlansa bile masumken, böyle bir iddia hakkında araştırma yapılmadan yaptığı iddia edilen kişileri suçlamak ne kadar doğrudur?

Üçüncüsü vali korumasının yaptığı iddia edilen uygulama, valiye ne kadar mal edilebilir? Hadi valiye mal edildi diyelim bu hükümete ne kadar mal edilebilir?

Dördüncüsü her yerde kraldan çok kralcılar olmuştur. Mesela askerde erler subaylardan çok kendi çavuşlarının veya astsubaylarının sertliklerinden şikayet etmez mi?

Beşincisi haberin içinde valinin özür dilediği bile yazarken sizin hem mülki idareyi hem de siyasi otoriteyi suçlamanız ne kadar doğru? Gopyeleyip yapıştırdığınız haber sizin çıkarsamanızı yalanlıyor. Habere göre vali sizin iddia ettiğiniz gibi otoriter rejim yanlısı değil tam tersine buna karşı çıktığı anlaşılıyor. İyi ki gopyeleyip yapıştırmışsınız. :o :o :o

"Yağmur yağıyor" sözünden "bana ördek dedi" noktasına gelmişsiniz. Tebrik ediyorum.

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

...Dördüncüsü her yerde kraldan çok kralcılar olmuştur...

Sayın sdt23, inanamıyorum ama bu tespitinize ben de katılıyorum.

[milo]

Arkadaşlar Sazan avı ile en büyük avımı Romanya'nın Köstence bölgesinde yaptım hazır konu açılmışken sizlere orada kullanılan takım ve tekniklerden bahsetmek istiyorum
Öncelikle kullanılan malzemeler 3.00mt-3.60mt arası teleskopik kamış 1.3 turlu makara 0.30-0.40 arası( 20 Kğ testli )yeşil renkli misina 3-6 numara arası tatlı su iğnesi.(Kullanılacak yeme göre iğne boyu değişir)Tekne kullanılmadan kıyıdan uzak mesafe atış için iskandil (yakın mesafe yani şamandıralı takım için iskandil gerekli değildir.) Kahverengi fırdöndü.



YEMLER:Yakın mesafe kıyıdan şamandıralı takım için kurtçuklar,küçük solucan,böcek,hamur,ekmek içi,daneler vb.Bu tür takımla büyük balık yakalama oranı düşüktür.
YEMLER:Kıyıdan uzak mesafeye atış yapılan takımlarda 3-6cm yarıçaplı haşlanmış patates(haşlamada ana ilke avuç içinde sıkılacak kıvamdır)Haşlanan patetesler avdan 1-2 gün önce dondurucuda bekletilirse daha iyi olur.Dondurucuya konmadan önce ortalarından bir tel yardımı ile iğnenin geçeceği şekilde delinmeleri gerekir.
Diğer bir yem türüde yumurta, vanilya, hazır sebze çorbaları ve peynir suyu ile yapılan erik büyüklüğündeki hamur tanelerinin kullanılmasıdır.Hamurun kıvamı ne çok cıvık nede çok katı olmamalıdır.Bunlarda 1-2 gün önceden dondurucuya ortalarından tel yardımı ile iğnenin geçeceği kadar delik açılarak bırakılırsa av sırasında suda çabuk çözülme yaşanmaz.

(Bu bir kes gopyele yapıştır' dır... uysa da uymasada)

[commodore1tr]

sdt23

Dördüncüsü her yerde kraldan çok kralcılar olmuştur

Av. Dilek Kuzulu Yüksel

Sayın sdt23, inanamıyorum ama bu tespitinize ben de katılıyorum.

Bende katılıyorum hemde iki kere...

İlki aynen Sayın Av. Dilek Kuzulu Yüksel in dediği anlamda katılıyorum. Yani düşünceye iştirak etme bağlamında...

İkincisi gülmekten katılıyorum. Çünkü iletiyi yazan kraldan çok kralcıya muhteşem bir örnek teşkil ettiğinin farkında bile değil... Kendisini yazıyor...

[sdt23]

Bizim gazete de yazmış:
http://www.taraf.com.tr/haber/33368.htm

Ne kadar da komplekssiz bir şekilde haber verilmiş.
Neymiş: Haber doğru, yorum zorlama.

[sdt23]

İkincisi gülmekten katılıyorum. Çünkü iletiyi yazan kraldan çok kralcıya muhteşem bir örnek teşkil ettiğinin farkında bile değil... Kendisini yazıyor...

Bir süredir benim mesajlarıma fikir alanında itirazı olmayan kişilerin hamaset ve husumet dolu, alaycı mesajları alışkanlık haline geldi. Burada savunduğum düşüncelere itirazlara her zaman saygı duyarım. Ama bu şekildeki tavırların nasıl nitelenmesi gerektiğini okuyanların takdirine bırakıyorum.

X şahsı akıllı, dürüst, ahlaklı ve her türlü üstün vasfa sahip olabilir.
Ben ise gerizekalı, ahlaksız, aşağılık biri olabilirim.
Ama bu X şahsının tüm söylediklerinin doğru, benim tüm söylediklerimin yanlış olduğu anlamına gelmez.

X şahsı yanlış bir argümanla ortaya çıkıp ben de buna itiraz ettiğimde, belli argümanlarla desteklediğim itirazıma karşı argümanlarla cevap vermek yerine şahsıma yönelik saldırılarla cevap verilmesi bu foruma yakışmıyor.

Bunun ayırdına varabilecek kişilere saygım sonsuz.

[commodore1tr]

Bir süredir benim mesajlarıma fikir alanında itirazı olmayan kişilerin hamaset ve husumet dolu, alaycı mesajları alışkanlık haline geldi. Burada savunduğum düşüncelere itirazlara her zaman saygı duyarım. Ama bu şekildeki tavırların nasıl nitelenmesi gerektiğini okuyanların takdirine bırakıyorum.

X şahsı akıllı, dürüst, ahlaklı ve her türlü üstün vasfa sahip olabilir.
Ben ise gerizekalı, ahlaksız, aşağılık biri olabilirim.
Ama bu X şahsının tüm söylediklerinin doğru, benim tüm söylediklerimin yanlış olduğu anlamına gelmez.

X şahsı yanlış bir argümanla ortaya çıkıp ben de buna itiraz ettiğimde, belli argümanlarla desteklediğim itirazıma karşı argümanlarla cevap vermek yerine şahsıma yönelik saldırılarla cevap verilmesi bu foruma yakışmıyor.

Bunun ayırdına varabilecek kişilere saygım sonsuz.

Hamaset :yiğitlik, kahramanlık

Husumet : Düşmanlık, hasımlık

demektir. Sizin iletilerinize fikir olarak itiraz gelmiyor ne demek anlayamadım! Sizin kraldan çok kralcı olarak yazdığınızı söylemek hamaset veya husumet değil fikrinizin yanlış olduğu yolunda bir saptamadır. Böyle anlamanızı isterdim. Size husumet beslemediğimi tam tersine hafif gülümseyerek ve tahminimdeki SİZE yakıştıramadığımdan zaman zaman sert sözcükler ediyorum. Ben sizin 25 yaşlarında ben bilirim havasında sevimli sempatik bir kız olduğunuzu düşünüyorum bundan dolayıda husumet besleyemem. Ancak durumunuza üzülmüyorum dersem yalan olur. Sizin Aydın çağdaş hukuk yanında bir genç kız olmanızı dilerdim. Karanlığın aydınlık olduğunu kanıtlamaya çalışan tarafta olmanıza çok kötü içerliyorum. Hamaset ile ilgili yazılarımda ise asla ve kata sizden veya herhangi birisinden bahsetmem zaten 1925 ötesinde bu tip yazı yazmam bu aralar farkındaysanız sadece çanakkale üstünde ki yazılarımı burada yazıyorum.

Uzun süredir yazılarınıza yanıt yazmamam okumuyorum yada katılıyorum anlamına gelmez. Ben her yazıyı okuyorum bu sitedeki helehele güncel siyaset bölümündeki... Ancak çoğuna dönmüyor yada yanıt vermiyorum bunun nedeni kısır döngünün içinde kalmamak durduk yere ortalığı ateşlendirmemek.

Şimdi gerek ergenekon davası diye adlandırılan dava gerekse sizin AKP ye bakış açınıza yönelik ve daha önce bana karşı çok ateşli savunduğunuz ve hatta Sayın Bilgili'den bile destek aldığınız bir konuda sırf size özel bir yazı yazacağım. Okuyun sonra yanıtınızı yazın. Aslında bu yazı apayrı bir forum konusu dahi olabilir. Hadi gelin öyle yapalım ben şimdi BU AKP ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPABİLİR Mİ? diye forum açayım. İlk yazıma yanıtıda sizden bekliyorum. En azından kimin neyi savunduğu yada neye karşı olduğu anlaşılır. Buyrun....

[monica]

Kürtçü Yazar Altan tan CNN TÜRK Ekranlarında Ahlaksızca Cüneyt Ülsevere küfür etti..


Demokratik Toplum Kongresi'nin hazırladığı 'Demokratik Özerklik' taslağı ve yol açtığı tartışmaların gündeme alındığı programa, Altan Tan'ın Cüneyt Ülsever'e gösterdiği tepki damga vurdu. Hürriyet'deki köşesinde de özerkik talebine çok sert bir tepki gösteren Ülsever ekranda da eleştirilerini sürdürünce,
*****************************************

PSİKOLOJİK MEDYA OPERASYONU

Küresel sermaye hedef ülkelerde öncelikle medyaya el koyar. Yugoslavya’nın çöküşü medya operasyonuyla başlamıştır.. Rusya ve Endonezya’da millete ilk darbeyi küresellerin elindeki medya atmıştır.
Son 6-7 aydır televizyon ve gazetelerinizde ne görüyorsunuz ve bu sizi nasıl etkiliyor? Birileri bilin ki bunun çetelesini tutuyor…

ABD merkezli PSİKOLOJİK OPERASYON medya aracılığıyla yürütülüyor. Ne zaman haber dinleseniz, AKP’li CHP’li, BDP’li memurların ‘kürtçülük’ söylemleriyle karşı karşıya kalıyorsunuz… Son 5 aydır, APO siyasi muhatap konumuna yükseltildi.. Demeçleri tüm medyayı kapsıyor.. Avukatları ondan gelen beyanatları yayıyor…


Türk Silahlı kuvvetleri sadece Balyoz operasyonu ile gündeme gelirken, AKP CHP BDP DTK ve bir yığın Sivil toplumcu Amerika’nın ‘Kürtçülük’ propagandası ile ekran ve manşetlere çıkıyor.


BDP’li siyasilere verilen süre her geçen gün artıyor.. Bunun tesadüfi olduğunu mu sanıyorsunuz?

Muhabirlerin çoğu Kürtçe tınılı konuşmaya başladı… Tesadüf mü sanıyorsunuz?

Haber tartışma programları neredeyse tümüyle Amerikan Kürtçü tezlere ayrıldı.. Hemen hepsinde Mustafa Kemal aşağılanıyor, Kürtçülük ‘demokratik özerklik’ parlatılıyor…


Kulaklarınızı oğuşturuyorlar…alıştırıyorlar! Evinize, sofranıza, misafir oluyorlar…

Haberler bitiyor, diziler başlıyor… Aynı oyuna orada tanık oluyorsunuz…

Komedi programları, ‘talk’ şovlar, benzer minvalde gidiyor…

Tam olarak algılayamasanız da derin algı yaratılıyor… Alıştırılıyorsunuz!

Medya operasyonu yeni değil. Türkiye’ye Batı’nın deli Gömleğinin giydirildiği 12 Temmuz 1947’de yapılan anlaşmadan okuyalım:

‘Türkiye hükümeti, Amerikan yardımının amacı, kaynağı, mahiyeti, genişliği miktarı ve işleyisi hakkında Türkiye’de tam ve devamlı yayın yapacaktır’.

Amerikan Devleti, bir ekonomik anlaşmada bile 3. maddeye BASIN YAYIN’ı aldıysa bu, operasyonun önemli bir ayağını deşifre eder.

1947’den beri, Türkiye’de yaygın medya çeşitli psikolojik operasyonun aktif parçası olmuştur. Haberleri, tartışmaları, dizileri, yarışmaları bu gözle izleyin..

Banu AVAR
banuavar@superonline.com
22.12.2010
http://www.internetajans.com/default.asp?NID=102264