Sizinle aynı ikametgahta gözüküyor ise evdeki eşyaların faturalarını beyan etmeniz gerekir. Aynı ikametgahta değil ise size kimse gelmez zaten icra için.
Zaten aldığınız eşyaların faturasını saklamanız gerekir. Çünkü herhangi bir hırsızlık yahut farklı durumlarda size ait olduğunu ispat etmeniz açısından. Sonuçta size ait olan bir eşyayı ispat ettiğiniz takdirde kimse alamaz ki sizden.
Konu Cyberian tarafından (23-04-2009 Saat 20:13:14 ) de değiştirilmiştir.
Haciz mahalinde ibraz edeceğiniz fatura vs..gibi belgelerin hiç bir önemi yoktur. Fatura irsaliye vb. belgeler maliyeyi ilgilendirir icra dairesini değil. Eve haciz geldiğinde babanız evde tespit edilir ise, alacaklı vekilinin talebi ile, mallarınız haciz ve muhafaza altına alınır. Ancak memurda babanızın gerçekten sizinle beraber yaşamadığına dair bir kanaat oluşur ise İ.İ.K 99 a göre işlem yapıp malları size yediemin teslim eder. Aksi halde istihkak prosedürü denen bir şey olmazdı. Haciz ,muhafaza kesinlikle yapılır sonrasında sizinde istihkak davası açma hakkınız mevcuttur. Saygılar...
Haciz mahalinde ibraz edeceğiniz fatura vs..gibi belgelerin hiç bir önemi yoktur. Fatura irsaliye vb. belgeler maliyeyi ilgilendirir icra dairesini değil. Eve haciz geldiğinde babanız evde tespit edilir ise, alacaklı vekilinin talebi ile, mallarınız haciz ve muhafaza altına alınır. Ancak memurda babanızın gerçekten sizinle beraber yaşamadığına dair bir kanaat oluşur ise İ.İ.K 99 a göre işlem yapıp malları size yediemin teslim eder. Aksi halde istihkak prosedürü denen bir şey olmazdı. Haciz ,muhafaza kesinlikle yapılır sonrasında sizinde istihkak davası açma hakkınız mevcuttur. Saygılar...
Merhaba
Faturanın hiçbir önemi sahiden yokmudur. Fatura bir eşyanın sahibinin kim olduğunu göstermezmi. Tamam maliye ile ilgili ama sonuçta eşya kiminse faturada ondadır.
Olaya bu mantıkla bakılırsa.
Bir araç içinde denebilirki. Ruhsat sadece trafiği ilgilendirir icra dairesini bağlamaz.
Bu nedenle borçluyu içinde yakaladığımız anda aracı haczederiz. Olurmu böyle şey. Sayın av. Müge hanım sanırım sizin anlatmak istediğinizi ben anlamadım. Ancak şunu biliyorumki bir araç için ruhsat neyse beyaz eşya içinde fatura odur.
Haciz mahalinde ibraz edeceğiniz fatura vs..gibi belgelerin hiç bir önemi yoktur. Fatura irsaliye vb. belgeler maliyeyi ilgilendirir icra dairesini değil. Eve haciz geldiğinde babanız evde tespit edilir ise, alacaklı vekilinin talebi ile, mallarınız haciz ve muhafaza altına alınır. Ancak memurda babanızın gerçekten sizinle beraber yaşamadığına dair bir kanaat oluşur ise İ.İ.K 99 a göre işlem yapıp malları size yediemin teslim eder. Aksi halde istihkak prosedürü denen bir şey olmazdı. Haciz ,muhafaza kesinlikle yapılır sonrasında sizinde istihkak davası açma hakkınız mevcuttur. Saygılar...
Alacaklı iik 99 İstihkak davasını kaybetmemek gerek aksi halde tazminat ödeme yükümü altına girersin. Yani burada muhafaza yapmak için tazminat ödemeyi göze alabilmek gerekir ki bunun için haczedilen malların borçluya ait olduğu konusunda kuvvetli deliller olmalı.
İİKm-99 --7 günlük sürede alacaklı dava acar ,3 kişi değil .
Malın borçlu elinde haczi aslında İİK madde 99’da düzenlenmiştir. Dolayısıyla bir taşınırın üçüncü kişi elinde haczedilmesi durumunda, o malın üçüncü kişiye yediemin olarak bırakılıp bırakılmayacağı ve bunun için alacaklının muvafakatinin gerekip gerekmeyeceği sorununun çözümünde İİK madde 99dan tamamen bağımsız bir biçimde düzenlemeye gidilmesi ve mevcut düzenlemede bir yorum yapılması yanlış olur.
Kanaatimizce İİK madde 88, II’ye eklenen son cümle yerinde bir düzenleme değildir ve madde 99 karşısında gereksiz bir hüküm olmuştur. Bu nedenle uygulamada birçok karışıklığa sebebiyet veren bu düzenlemenin bir an önce kanundan çıkarılarak eski hale dönülmesi gerekir. Bu hükmün lafzına bakılarak yapılan uygulamada, mal üçüncü kişi elinde haczedildiğinde, üçüncü kişinin, o mal üzerinde herhangi bir hak iddia edip etmediğine bakılmaksızın, mal alacaklının talebiyle, o kişiden alınarak muhafaza altına alınmakta ve yediemine teslim edilmektedir. Böylece üçüncü kişi, o mal üzerinde mülkiyet hakkı bulunduğu iddiasını ileri sürse dahi, mal elinden alınmakta ve temel anayasal haklardan olan mülkiyet hakkı, hiçbir yargı kararı olmaksızın, maddi hukuk kurallarına da aykırı olarak ihlal edilmektedir. Burada mülkiyet hakkı, alacaklının beyanı karşısında geri plana itilmekte ve kötü niyetli alacaklılar ve hatta borçlular karşısında, kendisine hiçbir uyarı yapılmayan ve icra takibi ile hiçbir ilgisi bulunmayan üçüncü kişiler mağdur edilebilmektedir. Oysa haczedilen malı üzerinde mülkiyet iddiasında bulunan üçüncü kişi, TMK’nın (madde 985) kendisine tanıdığı mülkiyet karinesinden yararlanmalı ve madde 99’da düzenlendiği gibi o malın takip borçlusuna ait olduğunu iddia eden alacaklıya, istihkak davası açarak bu iddiasını ispat etme yükü yüklenmelidir. Anayasa ile teminat altına alınan mülkiyet hakkının, takip hukukuna ilişkin bir dü¬zenlemeyle ve salt alacaklının talebine bağlı olarak bu denli ihmal edilmesini haklı kılacak bir gerekçe mevcut değildir. Bu düzenlemenin, üçüncü kişinin mülkiyet iddiasına rağmen malların, alacaklının beyanına göre onun elinden alınabileceği şeklinde uygulanması, alacaklının haciz talep etme hakkının sırf başkasına zarar verici nitelikte kötüye kullanılmasının kanun tarafından korunması sonucunu doğuracağından TMK madde 2’deki temel ilkeye de ters düşen bir uygulama olacaktır. Bu düzenlemenin üçüncü kişinin haczedilen mal üzerindeki istihkak iddiası dikkate alınmaksızın, mutlak bir biçimde uygulanacağı görüşünün kabul edilmesi, TMK’da düzenlenen, taşınırlarda zilyetliğin mülkiyete karine olduğu yolundaki kural (madde 985) ile de çelişeceği ve pratik olarak, maddi hukuk tarafından belirlenen bir yetkinin takip hukuku kuralıyla ortadan kaldırılması anlamına geleceği açıktır. Oysa takip hukuku, hakların doğumu ve sona ermesine ilişkin kurallar koymaz ve özellikle maddi hukuk tarafından düzenlenen hakların gerçekleştirilmesine hizmet eder. Bu çerçevede madde 88, II’nin son cümlesindeki kurala böyle bir anlam yüklenmesi, takip hukukunun amacıyla da bağdaşmaz.
TMK’dan kaynaklanan ve İİK madde 97 aya da yansıyan mülkiyet karinesi üçüncü kişi elinde bulunan ve bu halde hacze konu olan bir taşınır malın, üçüncü kişinin mülkiyetinde olduğunun kabulünü ve fakat sorunun 99. maddedeki istihkak prosedürü ile çözümlenmesini zorunlu kılmaktadır. Kabul ettiğimiz yorum tarzı dikkate alındığında, İİK madde 88, II’deki bu son cümlenin, 99. maddede bir değişiklik yapmadığı ve TMK madde 985’teki mülkiyet karinesini de tersine çevirmediği kabul edilmeli ve bu maddenin uygulaması şöyle olmalıdır: "Üçüncü kişinin elinde bulunan bir taşınır malın borçluya ait olduğu iddiasıyla haczi talep edilmiş ise, icra müdürü o malı borçlunun elinde haczeder; ancak malın muhafaza altına alınıp alınmayacağına karar verirken, üçüncü kişinin o mala ilişkin beyanı önem kazanır. Şayet üçüncü kişi, o mal üzerinde mülkiyet hakkı bulunduğunu iddia ederse, bu durumda mal üçüncü kişinin elinden alınamaz ve istihkak davası açması için alacaklıya yedi günlük süre verilir (madde 99). Üçüncü kişi o mal üzerinde mülkiyet hakkı dışında bir hak iddia eder veya malı başka bir kişi adına elinde bulundurduğunu beyan ederse bu durumda, mal yine haczedilecektir; ancak madde 88, II’deki son cümle uyarınca, malın üçüncü kişiye yediemin olarak bırakılabilmesi için alacaklının muvafakatine gerek vardır. Alacaklı isterse, o mal borçludan alınarak bir yediemine teslim edilir. İİK madde 88, II’nin, 99’dan bağımsız bir biçimde ele alınması mümkün olmamalıdır. İİK madde 99’daki istihkak prosedürü, üçüncü kişinin, kendi elinde haczedilen mal üzerinde sadece mülkiyet ve rehin hakkı iddiasında bulunması ihtimalini düzenlediğine göre bu iddiaların söz konusu olmadığı hallerde madde 99 uygulanmayacak ve madde 88, II tek başına uygulama alanı bulabilecektir. İstihkak iddiasının sadece rehin hakkına ilişkin olduğu durumda, üçüncü kişi elinde bulunan borçluya ait rehinli (daha doğru ifade ile üzerinde rehin hakkı bulunduğu iddia edilen) malların haczedilip muhafaza altına alınabileceği, İİK madde 88, III’de düzenlenmiştir. Bu hükmün zıt anlamından, üçüncü kişide bulunan borçluya ait taşınır malların, rehinli olanlar dışındakilerin, muhafaza altına alınamayacağı sonucuna varmak da mümkündür. Zira kanun koyucu, borçluya ait olduğu iddia edildiği halde, üçüncü kişinin elinde bulunan mallardan sadece üzerinde rehin hakkı iddia edilen malların, icra dairesince haczedilip muhafaza altına alınabileceğini düzenlemiş; üzerinde üçüncü kişi tarafından mülkiyet hakkı iddia edilen ve üçüncü kişi elinde bulunan malları bilinçli olarak bu hükme dahil etmemiştir. Bu bağlamda, üçüncü kişi, elinde bulunan taşınır mal üzerinde, rehin hakkı dışında diğer bir sınırlı ayni hak (örneğin, intifa hakkı gibi) iddiasında bulunduğu taktirde, iddia olunan sınırlı ayni hak, o mal üzerinde fiili kullanma yetkisi tanıyan bir haksa, taşınır mal üçüncü kişinin elinden alınmamalıdır. Zira maddi hukuktan kaynaklanan bir ayni hakkın, açık bir kanun hükmü olmaksızın, icra takibi sırasında tamamen ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde bir muhafaza tedbiri alınması kabul edilemez. Belirtmek gerekir ki üzerinde mülkiyet hakkı iddia ettiği taşınır bir mal, hukuka aykırı bir biçimde, üçüncü kişinin elinden alınarak haczedilmiş olsa dahi, malın üçüncü kişi elinde haczedilmiş olması sebebiyle, istihkak davası açma yükü alacaklıya yüklenmek zorundadır. Yoksa üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine İİK madde 97’deki usulün işletilerek, bu iddianın alacaklı ve borçluya bildirilmesi ve istihkak iddiasının kabul edilmemesi durumunda dosyanın icra mahkemesine tevdi edilerek, bu mahkemece, üçüncü kişiye, istihkak davası açması için yedi günlük süre verilmesi kamu düzenine ilişkin bir kanuna aykırılık olur. Bu sebeple üçüncü kişinin süresiz şikayet başvurma hakkı vardır. Mülkiyet hakkının kamu düzeninden olması sebebiyle, bu hakkı ihlal eden işlemlerin, belli bir sürenin geçmesiyle geçerli hale gelmesi kabul edilemez. Üzerinde mülkiyet iddiası bulunan bir malın, kendi elinde iken haczedilerek muhafaza altına alınması durumunda, üçüncü kişiye, İİK madde 96-97 uyarınca istihkak davası açma yükü yüklenemez.
Konu esmerman tarafından (06-05-2009 Saat 23:54:39 ) de değiştirilmiştir.
Sayın uçucu, haciz mahalinde , memura ibraz edilen faturanın , icrai işlem için hiçbir geçerliliği yoktur. Bu husus araçlar için istisnai bir durumdur. Araçlar tescile tabidir. Mülkiyeti tescil ile geçer. fatura ise çok kolay tanzim edilebilen bir belgedir.3. bir şahsın evinde haciz ve muhafaza yapılabilir.Dediğim gibi bu da alacaklı vekilinin talebine bağlıdır. Memur, alacak tarafından gösterilen tüm adreslerde haciz işlemi yapmaya mecburdur. Eğer memurda borçlunun gerçekten o adreste oturmadığına dair bir kanaat oluşur ise, İ.İ.K. 99 maddeye göre haciz işlemi yapar. Sayın esmerman yazdıklarımı iyi okumamış olmalı ki buna dair, bir yerlerden alıntı yaparak, cevap yazmış. Ancak daha önce de belirttiğim gibi, İ.İ.K. 99. maddeye göre işlem yapılmayıp, İ.i:K 97/A 88/2 maddeye göre işlem yapılır ise 3. şahıs istihkak davası açmak zorundadır.Zaten İcra iflas kanunu madde 99'u açıp okuduğunuzda maddenin kendisininde, alacaklının bu davayı açması gerektiğini göreceksiniz. Bunun için uzun tartışmalara ya da makaleleri kopyalamaya gerek yoktur.Devamla; Fatura vs belgenin hiçbir önemi yoktur. Sadece ve sadece haczedilecek olan mal, leasingli ise , memur bu malı haczedemez. Bunun içinde şartlar gereklidir. 3. şahıs ya da borçlu malın leasing belgesini sunacak, leasing sözleşmesini tasdikleyen noter , leasingli malın bulunduğu yer noteri olacak vs.. gibi. Ancak bu durumda haciz işlemi gerçekleşmez. Bunun dışında memur talep ile bağlıdır.
Konu av-muge tarafından (07-05-2009 Saat 11:23:11 ) de değiştirilmiştir.
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/10126
K. 2003/189
T. 21.1.2003
• İSTİHKAK ( Hacizli Mallarla İlgili Fatura İbrazı-Bu Faturalarda Malların Ayırt Edici Özellik ve Niteliklerinin Yazılı Olmaması )
• FATURA ( Her Zaman İstenilen Kişi Adına Düzenlenmesi Mümkün Olan Faturaların Mülkiyet Karinesinin Aksini İspata Yeterli Olmaması )
• MÜLKİYET KARİNESİ ( Her Zaman İstenilen Kişi Adına Düzenlenmesi Mümkün Olan Faturaların Mülkiyet Karinesinin Aksini İspata Yeterli Olmaması )
2004/m.97/a
ÖZET : Haciz, davacı ile borçlu kardeşinin birlikte bulunduğu adreste yapılmıştır. Mülkiyet karinesi, borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Hacizli mallarla ilgili fatura ibraz edilmişse de bu faturalarda malların ayırt edici özellik ve nitelikleri yazılı değildir. Bu sebeple her zaman düzenlenmesi mümkün bulunan faturalar mülkiyet karinesinin aksinin ispatına yeterli değildir.
DAVA : Kararın temyizen tetkiki davalı ( alacaklı ) vekili tarafından istenmiş, merciice ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Uyuşmazlık takip hukukuna ilişkin istihkak davasıdır.
Haciz, davacı ile borçlu kardeşinin birlikte bulunduğu adreste 8.12.2000 tarihinde gerçekleşmiştir. Davacı, haciz sırasında bu işyerinin ortağı bulunduğu A. İnşaat ve Ticaret Limited Şirketine ait olduğunu bildirmiş, bu işyerini şirkete kiraladığına ilişkin kira sözleşmesi ile birlikte vergi levhası ve tapu kaydı ibraz etmiştir. Mülkiyet karinesi, İİK.'nun 97/a maddesi uyarınca borçlu, dolayısıyla alacaklı yararınadır. Davacı haciz sırasında haciz yapılan yerin ortağı olduğu şirkete ait olduğunu bildirmesine karşın, dava dilekçesinde bu malların mülkiyetinin kendisine ait olduğunu ileri sürerek çelişkiye düşmüş ve bazı hacizli mallar için faturalar ibraz etmişse de bu faturalarda fatura içeriğindeki malların ayırt edici özellik ve nitelikleri ( renk m2 - marka gibi ) yazılı değildir. Bu sebeple her zaman istenilen kişi adına düzenlenmesi mümkün bulunan bu faturalar mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli değildir. Halı ve koltuk takımları dışında hacizli mallara ilişkin inandırıcı herhangi bir belge gösterilmemiştir. Borçlunun davacının yanında hizmetli olarak çalıştığını bildiren tanığın soyut düzeydeki anlatımı da hükme esas alınacak nitelik ve yeterlilikte değildir. Bu nedenlerle davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istck halinde temyiz edene iadesine 21.1.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bu da, daha açıklayıcı olması açısından örnek bir karar.Saygılarımla...
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/2100
K. 2005/10409
T. 27.10.2005
• İSTİHKAK DAVASI ( İ.İ.K.'nun 97/A Maddesinde Öngörülen Mülkiyet Karinesi Borçlu Dolayısıyla Davacı Alacaklı Yararına Olduğu - Karinenin Aksi Davalı 3. Kişi Tarafından Kesin ve İnandırıcı Delillerle Kanıtlanamadığından Haczedilen Eşya Borçlunun Sayıldığı )
• MÜLKİYET KARİNESİ ( İ.İ.K.'nun 97/A Maddesinde Öngörülen Mülkiyet Karinesi Borçlu Dolayısıyla Davacı Alacaklı Yararına Olduğu - Karinenin Aksi Davalı 3. Kişi Tarafından Kesin ve İnandırıcı Delillerle Kanıtlanamadığından Haczedilen Eşya Borçlunun Sayıldığı )
• FATURA İBRAZI ( İstenilen Kişi Adına Her Zaman Temini Mümkün Olan Belge Olması İtibariyle Davalı 3. Kişi Tarafından Yasal Karinenin Aksinin Kanıtlandığının Kabulü Mümkün Olmadığı )
2004/m.99
ÖZET : Uyuşmazlık, alacaklının İ.İ.K.'nun 99. maddesine dayalı istihkak davasına ilişkindir. İ.İ.K.'nun 97/a maddesi hükmünde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davacı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi davalı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığından haczedilen eşya borçlunun sayılır. Davalı 3. kişi tarafından 30.01.2003 tarihli fatura ibraz edilmiş ise de, istenilen kişi adına her zaman temini mümkün olan belge olması itibariyle davalı 3. kişi tarafından yasal karinenin aksinin kanıtlandığının kabulü mümkün değildir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı ( alacaklı ) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Zehra Ayan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Uyuşmazlık, alacaklının İ.İ.K.'nun 99. maddesine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Davaya konu gübreler, 03.02.2003 tarihinde borçlunun huzurunda haczedilmiştir. Borçlu ile davalı 3. kişinin aynı iş nevinden ( zirai ilaç, tohum, kimyevi madde ticareti faaliyetinden ) dolayı faal mükellef oldukları Dörtyol Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 08.05.2003 tarihli cevabi yazısından anlaşılmaktadır.
Ayrıca, Dörtyol Ticaret Sicili Memurluğu'nun 24.06.2003 tarihli cevabi yazısında, davalı 3. kişinin faaliyet adresinin ödeme emrinin borçluya bizzat tebliğ edildiği adres olduğu bildirilmiştir. Öte yandan, emniyet tarafından düzenlenen 22.12.2004 tarihli raporda, borçlunun haciz adresine taşındığından ve borçlu ile davalı 3. kişi arasındaki işyeri devrinden bahsedilmektedir. Bu durumda, borçlu ile 3. kişinin alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik danışıklı işlemler yaptığı ortadadır. İ.İ.K.'nun 97/a maddesi hükmünde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davacı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi davalı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığından haczedilen eşya borçlunun sayılır. Davalı 3. kişi tarafından 30.01.2003 tarihli fatura ibraz edilmiş ise de, istenilen kişi adına her zaman temini mümkün olan belge olması itibariyle davalı 3. kişi tarafından yasal karinenin aksinin kanıtlandığının kabulü mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davanın kabulü gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ( Alacaklı )'ya iadesine, 27.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
huhukçu arkadaşlar.
26 yaşındayım. eşim ve çocuklarımla. babamdan. ayrı evde oturuyoruz.
babam borçlarından dolayı icralık...
...babam evime torunlarını ziyaret etmeğe hakkı yokmu. babamın benim evime gelmesi. ve icracılar tarafından. evimdeki eşyalarıma haciz konması yasalmıdır. veya haciz yapabilirlermi. hukukçu arkadaşlar lütfen bana aydınlatıcı cevap yazarmısınız. şimdiden teşekkür ederim
Bence ne bir kısım arkadaşların dediği gibi "elinde belgen varsa yan gel yat" ne de felaket tellallığı ile "alacaklı vekilinin iki dudağı arasındasın" demek uygulamayla örtüşmüyor. İcra memurları bu konuda hassaslardır.Adreste ikamet edenlerin kira kontratı veya tapusunu elektirik, su faturaları evde görünen manzaraya göre(Duvardaki resim bile) beyanlarının gerçeğe uygunluğunu denetler her bir malın faturası şart değil mallar eski olabilir faturası adreste oturana değil babasına ait olabilir sonuçta çeyiz olabilir hediye olabilir. Borçluyu adreste yakalama özel hallerde geçerlidir hısım akraba için karine olamaz. İcra memurları ve avukat kötüniyetliyi iyiniyetliden ayırmasını bilir. İstihkak iddiası söz konusu ise sunulan belgeleri dosyaya alır usulen yazar malları ama kanaati oluşmamışsa kaldırmaz (kaldıramaz demiyorum) sonra dosyayı re'sen İcra Hakimliğine yollar hangi tarafın dava açacağına mahkeme karar verir.
Ana baba kardeşlerimiz veya hısım akrabamız icralık diye onları eve almamak doğru değildir örf adet bazen kanunlar karşısında daha etkili olur yargıda sayısız örneği vardır.
Bir kaç gün önce evimizde eşimin evsiz kalan kuzeni çocuklarının kimliğini kaybettiği için misafir olarak ikametini bizim evimize aldırdı fakat şuan...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Evlat edinilen çocukların eski...
04-05-2025, 20:37:53 in Aile Hukuku