+ Konuyu Yanıtla
1 den 4´e kadar toplam 4 ileti bulundu.

Konu: Çekte cezaya son!

Çekte cezaya son! Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Feb 2009
    İletiler
    9
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Çekte cezaya son!

    T.C.
    SAKARYA
    1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ
    DEĞİŞİK İŞ KARAR
    DEĞİŞİK İŞ NO : 2009/213

    BAŞKAN : ABDÜLKADİR YAVUZ 18685
    ÜYE : BURHANETTİN ESENKAR 34432
    ÜYE : CEVDET BAK 36835
    KATİP : BİLGEN EL 79136


    Hükümlü vekili tarafından Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2009 tarih 2007/415-739 esas karar sayılı ek kararı ile sanık vekilinin talebinin reddine ve mahkemelerinin 2007/415 esas-2007/739 karar sayılı ilamının değiştirilmesine ve infazın durdurulmasına yer olmadığına ve infazın devamına dair kararına süresi içerisinde; müvekkilinin 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet nedeni ile para cezasına mahkum edildiği ve para cezasının ödenmemesi nedeni ile hapse çevrildiği halen ceza evinde olduğu, 5275 Sayılı Yasanın 98. maddesi uyarınca yaptıkları başvurunun reddedildiği, bu kararın 5237 Sayılı TCK nun 5, 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesi, 3167 Sayılı Yasanın 16. maddesi ayrıca TCK 20.43.52,53,60,61 maddelerinde yer alan düzenlemelere aykırı olduğu, 31.11.2008 tarihi itibari ile karşılıksız çek keşide etmek eyleminin suç olmaktan çıktığı, böylece suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarınca hükümlü hakkında verilen cezanın yasal dayanağının kalmadığı iddiası ile Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 29.1.2009 tarihinde infazın devamına ilişkin ek kararın itiraz incelemesi ile kaldırılmasını ve müvekkili hakkında tayin edilen cezanın bütün sonuçları ile ortadan kaldırılmasını ve tahliyesini istemiştir.
    İddia makamı mütalaası alındı, dosya incelendi
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Konu ile ilgili yasal durum incelendiğinde;
    1-3167 Sayılı Yasanın 16. maddesinde :
    (1) Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar. Ancak verilecek para cezası seksenmilyar liradan fazla olamaz. Bu miktar, 01/03/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci maddesine göre her yıl artırılır. Bu suçtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
    2 – 5237 Sayılı TCK nun 2/1-3 madde ve fıkralarında ;
    (1) “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.”
    (3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.
    3- 5237 Sayılı TCK nun 5/1 madde ve fıkralarında :
    “Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır. “
    4-5237 Sayılı TCK nun 52/1-2-3 Madde ve fıkralarında;
    (1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
    (2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
    (3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir. “
    5-5252 Sayılı Yasanın 5349 Sayılı Yasanın 6. Maddesi ile değişik Geçici 1. Maddesinde:
    (1) Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır.
    6-5275 Sayılı Yasanın 98/1-3 madde ve fıkrasında:
    (1) Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.
    (3) Yukarıdaki fıkralar uyarınca yapılan başvurular cezanın infazını ertelemez. Ancak, mahkeme olayın özelliğine göre infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir.
    7- 5275 Sayılı Yasanın 101/1-3 Madde ve fıkrasında:
    (1) Cezanın infazı sırasında, 98 ilâ 100 üncü maddeler gereğince mahkemeden alınması gereken kararlar duruşma yapılmaksızın verilir. Karar verilmeden önce Cumhuriyet savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri istenebilir.
    (3)Bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan başka mahkemeler tarafından verilmiş olan bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.” hükümleri bulunmaktadır.
    Ayrıca TBMM tarafından 5728 Sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacı ile Çeşitli Kanunlar ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile düzenleme yapıldığı ve bu kanunun yürürlükte olduğu ancak yapılan bu düzenlemeler içerisinde 3167 Sayılı Yasanın 16. Maddesi ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı da ortadadır.
    Kararına itiraz edilen mahkemenin itiraz edilen kararında 3167 Sayılı Yasanın yürürlükten kalkmadığı ve halen karşılıksız çek keşide etmek suçunun bulunduğu, bu durum karşısında kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlal edilmediği, 3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesindeki düzenlemenin TCK nun 52. maddesi ile uyumlu olduğu, çek bedelinin 5-730 gün arasında olması halinde belirlenen tam gün sayısı ile takdir edilen bir gün karşılığı adli para cezasının çarpılması sonucu para cezası vermek olanaklı olduğu gibi çek bedelinin 5 tam günün altında olması halinde 5 tam güne yükseltilmesi, 730 tam günün üstünde olması halinde ise kanunlarda aksine hüküm bulunmayan hallerde ibaresi dikkate alınarak 3167 Sayılı Kanun 16/1 maddesi uyarınca belirlenecek adli para cezasının verilebileceği bunun TCK nun 52 maddesine aykırılık oluşturmayacağı yasal sebepleri ve diğer yasal sebeplerle sanık vekilinin talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Yürürlükte olan yasal durum incelendiğinde; TCK nun 5/1 maddesinde bu kanunun genel hükümlerinin özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağı belirtilerek ceza hukukunda yeknesaklık sağlanmak istenmiştir.
    Bu amaçla 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesine; diğer kanunların TCK nun birinci kitabında yer alan düzenlemesine aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31.12.2008 tarihine kadar uygulanır hükmü konulmuş ve bu süre yeniden uzatılmamıştır.
    Yasa koyucu 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. Madde hükmünü dikkate alarak “ Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacı ile Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” adı altında 580 maddeden oluşan 5728 Sayılı Yasayı çıkartmış ve bu yasa yürürlüğe girmiştir.
    Buradan da anlaşıldığı üzere yasa koyucunun amacı TCK nun genel hükümlerinin bütün özel yasalarda ve ceza hükmü içeren yasalarda uygulanmasını sağlamaktır.
    5237 Sayılı TCK nun 52. maddesi dikkate alındığında adli para cezasının tanımının yapıldığı görülmektedir. Buna göre adli para cezası , beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmadığı hallerde 730 günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması sureti ile hesaplanan meblağın hükümlü tarafından devlet hazinesine ödenmesinden ibarettir
    Bu maddenin 1. fıkrasında bulunan “kanunda aksine hüküm bulunmayan haller” tanımının adli para cezası gün sayısının bu genel düzenlemeye aykırı olarak 730 günün altında veya üstünde olabileceği ve bu düzenlemenin de geçerli olduğu anlamındadır. Buradan da anlaşıldığı üzere TCK genel hükümlerinde gün adli para cezası sistemi benimsenmiştir.
    3167 Sayılı yasanın 16. maddesi değerlendirildiğinde; “..... çek bedeli tutarı kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar . Ancak verilecek para cezası 80 milyar liradan fazla olamaz. ” hükmünün bulunduğu, bu düzenlemenin gün para cezası içermemesi nedeni ile TCK nun 52/1 maddesine uygun olmadığı ortadadır. Bu düzenleme karşısında açık bir yasal düzenleme yokken çek bedeli kadar tam gün sayısı belirlenerek bunun 20-100 TL arasında takdir edilecek bir bedelle çarpılması sureti ile sanığın cezalandırılabileceğini değerlendirmek kıyas yapmaktır. Kıyas, TCK nun 2/3. madde ve fıkrası ile yasaklanmıştır. Buna göre kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz. Kararına itiraz edilen mahkeme gerekçesinde kıyas yasağına rağmen kıyas yaparak 3167 Sayılı 16/1 maddesindeki ceza düzenlemesinin TCK 52. maddesindeki adli para cezası sistemine uygun olduğunu belirtmiştir.
    Yasa koyucunun 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinde sözünü ettiği diğer kanunlar içerisinde 3167 Sayılı Yasanın da olduğu hususunda tereddüt yoktur. Buna göre 3167 Sayılı Yasada bulunan ve 5237 Sayılı TCK nun 1.kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümler 31.12.2008 tarihine kadar uygulanabilecektir. Bu düzenlemenin mevhumu muhalifinden 3167 Sayılı (özel) Kanunun TCK nun 1. kitabının 52. maddesinde düzenlenen gün para sistemine aykırı olan ceza kuralının 31.12.2008 tarihinden sonra uygulanmayacağı anlaşılmaktadır. Kaldı ki yasa koyucu 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesini dikkate alarak 5728 Sayılı Yasa ile özel yasalarda ayrıntılı düzenlemeler yapmasına rağmen 3167 Sayılı Yasada herhangi bir düzenleme yapmamıştır.
    Yasa koyucunun atlama yaptığı, bu konuyu unuttuğu kabul edilemeyeceğine göre yasa koyucunun muradının 3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesi ile düzenlenen ceza kuralının ortadan kalkması,uygulanamaz olması olduğu kabul edilmelidir. Çünkü ceza kuralları uygulanmak amacı ile konulur. Uygulanamayan bir ceza kuralı kaldırılmış demektir. Uygulanamayacağı yasa ile düzenlenen, bu nedenle yasal olarak kaldırılma dışında yok hükmünde olan bir kurala göre ceza vermek gerek Anayasa’da yapılan düzenlemeye, temel hak ve özgürlükleri içeren Uluslararası Sözleşme hükümlerine ve gerekse Türk Ceza Kanunun 2. maddesinde düzenlenen kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunlarda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz kuralına da aykırıdır.
    Bu yasal durum karşısında hükümlünün, 31.12.008 tarihinden itibaren zımni olarak yürürlükten kaldırılan ve yerine yeni hüküm konulmamakla cezasız bırakılan karşılıksız çek keşide etmek eyleminden dolayı cezalandırıldığı, hükümlü müdafiinin yaptığı itirazın hukuka uygun olmayan mülahazalarla red edildiği, itirazın yasal ve yerinde olduğu anlaşılmakla 5275 Sayılı Yasanın 101/3 madde ve fıkrasının verdiği yetkiye dayanarak ve hükümlünün telafisi mümkün olmayan zararlara uğramasını engellemek amacı ile 5275 Sayılı Yasanın 98/1-3 maddesi gereğince mahkumiyet hükmünün yorumunda ve çektirilecek cezanın hesabında açıklanan nedenlerle duraksama olduğundan 3167 Sayılı Yasada yeni bir düzenleme yapılana ya da 3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesinin açıkça yürürlükten kaldırılması anına kadar infazın ertelenmesine, yasa koyucunun yeni bir düzenleme yapması halinde hükümlünün durumunun yeniden mahkemesince ele alınarak değerlendirilmesi için itirazın kabülü ile hükümlüye Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.10.2007 tarih ve 2007/415 esas 2007/739 karar sayılı ilamı ile verilen adli para cezasının infazının durdurulmasına karar vermek gerekmiştir.
    H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1-Hükümlü H. S.S. müdafiinin yapmış olduğu İTİRAZIN KABÜLÜNE,
    2-Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2009 tarih ve 2007/415 esas 2007/739 karar sayılı EK KARARININ KALDIRILMASINA
    3-Sanık hakkında Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.10.2007 tarih ve 2007/415 esas 2007/739 karar sayılı ilamı ile verilen 33.000TL adli para cezasının İNFAZININ DURDURULMASINA,
    4-Kararın bir örneğinin gereğinin yerine getirilmesi için Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    Dosyanın Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesine iadesine
    Karardan bir örneğin hükümlü vekiline TEBLİĞİNE ,
    Dair; 5275 Sayılı Yasanın 101/3 ve CMK nun 271/4 madde ve fıkrası gereğince incelenen dosya üzerinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.11.03.2009
    ************************************************** **********


    Sakarya lnci Ağır Ceza Mahkemesi, Türkiye’de binlerce kişinin hapisten çıkmasına neden olacak bir karar verdi. Mahkeme 3167 sayılı çek kanunuyla ilgili yasada boşluk olması nedeniyle karşılıksız çek vermek suçundan Adapazarı Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hapis cezasına çarptırılan ve tutuklanan İstanbul Ümraniye’de esnaflık yapan H. S S.na verilen 24 bin 300 lira adli para cezası sonrasında verilen hapis cezası hükmü durdurdu

    Bu karar sonrasında karşılıksız çek vermek suçundan Ferizli Cezaevinde tutuklu bulunan H. H. S.'nu tahliye ederken mahkemenin bu kararının emsal teşkil edebilecegi belirtildi.

    Türkiye’de ilk olan karar , Sakarya lnci Ağır Ceza Mahkemesi başkanı Abdulkadir Yavuz mahkeme heyeti hakim Burhanettin Esenkar, Cevdet Bak tarafından tutuklanan H. S.S.’nun avukatının cezaya yaptığı itiraz sonrasında verildi.

    İstanbul Ümraniye’de tavukçuluk yapan H.S.S.(64) 17 Şubat 2007 tarihinde kestiği 24 bin 300 liralık çek karşılıksız çıkınca hakkında karşılıksız çek vermek suçundan Adapazarı lnci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dava açıldı. 12 Aralık 2007 tarihinde karara çıkan dava sonrasında da İstanbullu tavukçu karşılıksız çek vermek suçundan çek bedeli olan 24 bin 300 YTL adli para cezasına çarptırıldı.

    Mahkemenin kararı 29 Ocak 2009 tarihinde infaz edilerek H. S. S. tutuklanarak Ferizli Cezaevine konuldu.

    Bu tutuklama sonrasında Seyalıoğlu’nun avukatı Sakarya lnci Ağır Ceza Mahkemesine verdiği dilekçe ile hapis cezasının 3167 sayılı çek kanunun 16ncı maddesi ile TCK’nın 20,43,52,53,60 ve 6lni maddelerini kapsayan düzenlemelere aykırı olduğunu ve 31 Kasım 2008 tarihi itibariyle de karşılıksız çek keşide etmek eyleminin suç olmaktan çıktığını belirterek müvekkilinin tahliye edilmesini istedi.

    İtirazı inceleyen Sakarya lnci Ağır Ceza Mahkemesi Türkiye’de emsal teşkil edecek bir karar verdi.
    İŞTE SAKARYA 1NCİ AĞIR CEZA MAHKEMESİNİN VERDİĞİ KARAR


    Hükümlü vekili tarafından Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.1.2009 tarih 2007/392-856 esas karar sayılı ek kararı ile sanık vekilinin talebinin redidine ve mahkemelerinin 2007/392 esas-2007/856 karar sayılı ilamının değiştirilmesine ve infazın durdurulmasına yer olmadığına ve infazın devamına dair kararına süresi içerisinde: müvekklilinin 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet nedeni ile para cezasına mahkum edildiği ve para cezasının ödenmemesi nedeni ile hapse çevrildiği halen ceza evinde olduğu,5275 Sayılı Yasanın 98.maddesi uyarınca yaptıkları başvurunun reddedildiği,bu kararın 5237 Sayılı TCK’nun 5, 5252 Sayılı Yasanın geçici 1.maddesi,3167 Sayılı Yasanın 16.maddesi ayrıca TCK 20.43.52,53,60,61 maddelerinde yer alan düzenlemelere aykırı olduğu,

    31.11.2008 tarihi itibarı ile karşılıksız çek keşide eylemenin suç olmaktan çıktığı,böylece suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarınca hükümlü hakkında verilen cezanın yasal dayanağının kalmadığı iddiası ile Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 29.1.2009 tarihinde infazın devamına ilişkin ek kararın itiraz incelemesi ile kaldırılmasını ve müvekkili hakkında tayin edilen cezanın bütün sonuçları ile ortadan kaldırılmasını ve tahliyesini istemiştir.

    İddia makamı alındı,dosya incelendi

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Konu ile ilgili yasal durum incelendiğinde:
    1-3167 Sayılı Yasanın 16.maddesinde:
    (1) Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4’üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri ve yetkili temsilcileri kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar,ağır para cezası ile cezalandırılır. Ancak verilen para cezası sensen milyar liradan fazla olmazsa. Bu miktar 01/03/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2’nci maddesine göre her yıl arttırılır. Bu suçtan mükerrirlere, bir yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilir.

    2-5237 Sayılı TCK nun 2/1-3 madde ve fıkralarında ;

    (1)’’Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilmez ve güvenlik tedbiri
    uygulanmaz.Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve
    güvenlik tedbirine hükmolunmaz.’’

    (3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz.Suçve
    ceza içeren hükümler,kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.

    3-5237 Sayılı TCK nun 5/1 madde ve fıkralarında :

    ‘’Bu kanunun genel hükümleri,özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar
    hakkında da uygulanır.’’

    4-5237 Sayılı TCK nun 52/11-2-3 Madde ve fıkralarında;

    (1)Adli para cezası,beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde
    yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının,bir gün karşılığı
    olarak takfir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü
    tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.

    (2)En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adli para cezasının
    miktarı ,kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.

    (3)Kararda,adli para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün
    karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.’’

    5-5252 Sayılı Yasanın 5349 Sayılı Yasanın 6.Maddesi ile değişik Geçici 1.Maddesinde:

    (1)Diğer kanunların,5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan
    düzenlemelere aykırı hükümleri,ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç
    31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır.

    6-5275 Sayılı Yasanın 98/1-3 madde ve fıkrasında:

    (1) Mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında
    duraksama olursa,cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri
    sürülür yada sonradan yürürlüğe giren kanun ,hükümlünün lehinde olursa,duraksamanın
    giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden
    karar istenir.

    (3)Yukarıdaki fıkralar uyarınca yapılan başvurular cezanın infazını
    ertelemez.Ancak,mahkeme olayının özelliğine göre infazın ertelenmesine veya
    durdurulmasına karar verebilir

    7-5275 Sayılı Yasanın 101/1-3 Madde ve fıkrasında:

    (1)Cezanın infazı sırasında,98 ila 100 üncü maddeler gereğince mahkemeden
    alınması gereken kararlar duruşma yapılmaksızın verilir.Karar verilmeden önce Cumhuriyet
    savcısı ve hükümlünün görüşleri yazılı olarak bildirmeleri istenebilir.

    (3)Bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan başka mahkemeler tarafından verilmiş
    olan bu kararlara karşı itiraz yoluna gidebilir.’’hükümleri bulunmaktadır.

    Ayrıca TBMM tarafından 5728 Sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacı ile Çeşitli
    Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun İLE düzenleme
    yapıldığı ve bu kanunun yürürlükte olduğu ancak yapılan bu düzenlemeler içerisinde
    3167 Sayılı Yasanın 16.Maddesi ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı da ortadadır.

    Kararına itiraz edilen mahkemenin itiraz edilen kararında 3167 Sayılı Yasanın
    yürülükten kalkmadığını ve halen karşılıksız çek keşide etmek suçunun bulunduğunu,bu
    durum karşısında kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlal edilmediğini,3167 Sayılı
    Yasanın 16/1 naddesindeki düzenlemenin TCK nun 52.maddesi ile uyumlu
    olduğunu,çek bedelinin 5-730 gün arasında olması halinde belirlenen tam gün sayısı ile takdir edilen bir gün karşılığı adli para cezasının çarpılması sonucu para cezası vermek olanaklı olduğu gibi çek bedelinin 5 tam günün altında olması halinde 5 tam güne yükseltilmesi,730 tam günün üstünde olması halinde ise kanunlarda aksine hüküm bulunmayan hallerde ibaresi dikkate alınarak 3167 Sayılı Kanun 16/1 maddesi uyarınca belirlenecek adli para cezasının verilebileceği bunun TCK nun 52 maddesine aykırılık oluşturmayacağı yasal sebepleri ve diğer yasal sebeplerle sanık vekilinin talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

    Yürürlükte olan yasal durum incelendiğinde;TCK nun 5/1 maddesinde bu kanunun
    genel hükümlerinin özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağı belirtilerek ceza hukukunda yeknesaklık sağlamak istenmiştir.

    Bu amaçla 5252 Sayılı Yasanın geçici 1.maddesine;diğer kanunların TCK nun birinci
    kitabında yer alan düzenlemesine aykırı hükümleri,ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler
    yapılıncaya ve en geç 31.12.2008 tarihine kadar uygulanır hükmü konulmuş ve bu süre
    yeniden uzatılmıştır.

    Yasa koyucu 5252 Sayılı Yasanın geçici 1.Madde hükmü dikkate alınarak ‘’Temel
    Ceza Kanunlarına Uyum Amacı ile Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik

    Yapılmasına Dair Kanun” adı altında 580 maddeden oluşan 5728 Sayılı Yasaya çıkartmış
    ve bu yasa yürürlüğe girmiştir.

    Bundan da anlaşıldığı üzere yasa koyucunun amacı TCK’nun genel hükümlerinin bütün özel yasalarda ve ceza hükmü içeren yasalarda uygulanmasını sağlamaktır.

    5237 Sayılı TCK’nun 52. maddesi dikkate alındığında adli para cezasının tamamının yapıldığı görülmektedir. Buna göre adli para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmadığı hallerde 730 günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının bir gün karşılığı olarak taktir edilen miktar ile çarpılması sureti ile hesaplanan meblağın hükümlü tarafından devlet hazinesine ödenmesinden ibarettir.

    Bu maddenin 1. fıkrasında bulunan” kanunda aksine hüküm bulamayan haller” tanımının adli para cezası gün sayısının bu genel düzenlemeye aykırı olarak 730 günün altında veya üstünde olabileceği ve bu düzenlemenin de geçerli olduğu anlamındadır. Buradan Da anlaşıldığı üzere TCK genel hükümlerinde gün adli para cezası sistemi benimsenmiştir.

    3167 Sayılı yasanın 16. maddesi değerlendirildiğinde;….. çek bedeli tutarı kadar ağır para cezası ile cezalandırılır. Ancak verilecek para cezası 80 milyar liradan fazla olmaz” hükmünün bulunduğu bu düzenlemenin gün para cezası içermemesi nedeni ile TCK’nun 52/1 maddesine uygun olmadığı ortadadır. Bu düzenleme karşısında açık bir yasal düzenleme yokken çek bedeli kadar tam gün sayısı belirlenerek bunun 20-100 TL arasında takdir edilecek bir bedele çarpılması sureti ile sanığın cezalandırılabileceğini değerlendirmek kıyas yapmaktır. Kıyas TCK’nun 2/3. madde ve fıkrası ile yasaklanmıştır. Buna göre kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılmaz. Suç ve ceza içeren hükümler kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz. Kararına itiraz edilen mahkeme gerekçesinde kıyas yasağına rağmen kıyas yaparak 3167 Sayılı 16/1 maddesindeki ceza düzenlemesinin TCK 52. maddesindeki adli para cezası sistemine uygun olduğunu belirtmiştir.


    Yasa koyucunun 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinde sözünü ettiği diğer kanunlar içerisinde 3167 Sayılı Yasanın da olduğu hususunda tereddüt yoktur. Buna göre 3167 Sayılı Yasada bulunan ve 5237 sayılı TCK’nun 1. kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümler 31/12.2008 tarihine kadar uygulanabilecektir. Bu düzenlemenin mevhumu muhalifinden 3167 Sayılı (özel) Kanunun TCK’nun 1.kitabının 52. maddesinde düzenlenen gün para sistemine aykırı olan ceza kuralının 31.12.2008 tarihinden sonra uygulanmayacağı anlaşılmaktadır. Kaldı ki yasa koyucu 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesini dikkate alarak 5728 Sayılı Yasa ile özel yasalarda ayrıntılı düzenlemeler yapmasına rağmen 3167 Sayılı Yasada herhangi bir düzenleme yapmamıştır.

    Yasan koruyucunun altlama yaptığı bu konuyu unuttuğu kabul edilemeyeceğine göre yasa koruyucunun muradının 3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesi ile düzenlenen ceza kuralının ortadan kalkması uygulamaz olması olduğu kabul edilmelidir. Çünkü ceza kuralları uygulama amacı ile konulur. Uygulanamayan bir ceza kuralı kaldırılmış demektir. Uygulanamayacağı yasa ile düzenlenen bu nedenle yasal olarak kaldırılma dışında yok hükmünde olan bir kurala göre ceza vermek gerek Anayasa’da yapılan düzenlemeye, temel hak ve özgürlükleri içeren Uluslar arası Sözleşme hükümlerine ve gerekse Türk Ceza Kanununun 2. maddesinde düzenlenen kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulamaz. Kanunlarda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz kuralına da aykırıdır.


    Bu yasal durum karşısında hükümlünün 31.12.2008 tarihinden itibaren zımni olarak yürürlükten kaldırılan ve yerine yeni hüküm konulmamakla cezasız bırakılan karşılıksız çek keşide etmek eyleminden dolayı cezalandırıldığı hükümlü müdafiinin yaptığı itirazın hukuka uygun olmayan mülahazalarla red edildiği, itirazın yasal ve yerinde olduğu anlaşılmakla 5275 Sayılı Yasanın 101/3 madde ve fıkrasının verdiği yetkiye dayanarak ve hükümlünün telafisi mümkün olmayan zararlara uğramasını engellemek amacı ile 5275 Sayılı Yasanın 98/1-3 maddesi gereğince mahkumiyet hükmünün yorumunda ve çektirilecek cezanın hesabında açıklanan nedenlerle duraksama olduğundan 3167 Sayılı yasada yeni bir düzenleme yapılana ya da 3167 Sayılı yasanın 16/1 maddesinin açıkça yürürlükten kaldırılması haline kadar infazın ertelenmesine, yasa koyucunun yeni bir düzenleme yapması halinde hükümlünün durumunun yeniden mahkemesince ele alınarak değerlendirilmesi için itirazın kabülü ile hükümlüye Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.02.2007 tarihi ve 2007/392 esas 2007/856 karar sayılı ilamı ile verilen adli para cezasının infazının durdurulmasına kara vermek gerekmiştir

    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

    1-Hükümlü H.S.S. müdafiinin yapmış olduğu İTİRAZIN KABÜLÜNE,
    2- Sakarya1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.01.2009 tarih ve 2007/392 esas 2007/856 karar sayılı EK KARARININ KALDIRILMASINA
    3- Sanık hakkında Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.02.2007 tarih ve 2007/392 esas 2007/856 karar sayılı ilamı ile verilen 24.300 TL adli para cezasının İNFAZININ DURDURUMASINA,
    4-Kararın bir örneğinin gereğinin yerine getirilmesi için Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ,
    Dosyanın Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesine iadesine
    Karardan bir örneğin hükümlü vekiline TEBLİĞİNE,
    Dair;5275 Sayılı Yasanın 101/3 ve CMK’nun 271/4 madde ve fıkrası gereğince incelenen dosya üzerinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 06.03. 2009



    Hukuki NET Güncel Haber

    Çekte cezaya son! konulu yargıtay kararı ara
    Çekte cezaya son! konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Feb 2009
    İletiler
    9
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı çekte cezaya son yorum

    yargıtay 10.Ceza Dairesinin 2007/8699 esas ve 2009/605 karar sayılı ilamında karşı oy kullanan üyenin görüşleri,Yargıtay ceza genel kurulunun 2005/10 esas ve 2005/84 karar sayılı ilamındaki çek yasasında uzlaşmayla ilgili karar verirken 5252 sayılı yasanın geçici 1. maddesine atıf yaparak TCK'nın 1. kitabında yer alan hükümlerin özel kanunlarda yasal düzenleme yapılıncaya kadar en geç 31.12.2006 tarihine kadar (Sonradan 31.12.2008 olmuştur) uygulanamayacağını dahil görüşü ve yargıtay 7.CD'nin 2007/1431 esas sayılı kararında markalar kanunda 31.12.2008 tarihine kadar TCK'ya uyumlu yasal değişiklik yapılmadığından eylemlerin suç olmaktan çıkarıldığına dair görüşü dikkate alındığında karşılıksız çek keşide etmek suçlarının da cezasız kaldığı görülecektir.
    Ancak uygulamada doğan kaos bu konuda Yargıtay Ceza Genel Kurulunca bir karar verilinceğe kadar devam edeceğe benzemektedir.Bugün karşılıksız çek keşide etme suçunun suç olmaktan çıktığına dair azınlıkta kalan görüş ileride çoğunluk görüş haline gelebilir. Savcı Aydin Şen Şişli Adliyesi

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Apr 2008
    İletiler
    3
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Çekte cezaya son!

    selam asena 08 iletisi ile aynı dava zannderim fakat asena 08 in iletisinde Türkiye de böyle bir davanın üçünçüsü olduğunu belirtilmiştir. bu davaya benzer diğer illerdede mevcuttur hukukçu büyüklerimle görüşmelerimde bu tamamen hakimin kişisel kararıdır diğer ağır ceza hakimlerin aynı görüşü paylaşmaya bilirler diye kendi aramızda konuşmalarımız olmuştur . bir hukuk öğrencisi olarak bu dava diğer davalara emsal olarak gösterilip çekte hapis cezaları düşürülebilirmi saygılarımla.
    not: hukuk 4 sınıf öğrencisiyim

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Mar 2009
    İletiler
    54
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Çekte cezaya son!

    bu dava diğer davalara emsal olarak gösterilip çekte hapis cezaları düşürülebilirmi .Teşekkürler

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Ertelenmiş cezaya uymama...
    Oncelikle bizleri aydinlattiniz icin siz hukukcu arkadaslarimiza cok tessekkur ederim. Benim sorum şoyle; 2008 yilinda basit yaralama sucundan...
    Yazan: lord_silwer Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 20-04-2014, 02:53:25
  2. İdari cezaya itiraz
    verilen idari cezaya itiraz için herhangibi şehirdeki bölge idare mahkemesine itiraz edebilirmiyiz? yoksa bulunulan ilde mi olmak zorunda? ...
    Yazan: ahmetbalkan90 Forum: Kamu Hukuku
    Yanıt: 6
    Son İleti: 30-08-2012, 10:08:15
  3. İcra Cezaya Bir Dilekçe
    İCRA CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE ...
    Yazan: ismail32 Forum: Program, Dilekçe ve Matbu Evrak
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-07-2011, 16:38:12
  4. İki ayrı cezaya hükmedilebilir mi?
    Çalıştığım kurumda aleyhimde tahkikat ve incelemeler yaptılar ve bir suç iddia ettiler. Bu suç için iki ayrı ceza yani hem aylıktan kesme cezası ve...
    Yazan: cherkes Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 15-11-2009, 12:45:32
  5. SSK'nın uyguladığı cezaya ilişkin
    bir işçinin çalıştığı yerden ayrıldıktan sonra başka bir yerde sigortalı olarak çalışmaya başlaması sonrasında eski çalıştığı yerden ayrıldığı dönem...
    Yazan: elbisbay Forum: Sosyal Güvenlik Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 17-01-2007, 20:30:55

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.