Boşanma davası ve 50 000 Tl tazminat - nafaka

[altaysti]

Merhabalar.
Ben İstanbulda :Makina dizayn işi üzarine çalışıyorum Sizlere bir sorum olacak konu ile ilgili görüşlerinizi yazarsanız çok sevinirim.
Kız karedşim 2001 yılında resmi nikahla evlendigi eşi ile uzun süredir sorunlar yaşıyordu bunu bana çokta aksettirmedi ama duyuyordum yuvası yıkılmasın çocukları var diyerek sessiz kaldık. Ocak ayında kız kardeşime bir telefon geliyor ve kim olduğu belli değil sanırım konya civarlarındanmış adam kız kardeşimle sohbet etmek için ikna etmiş, (konuşmaya ihtiyacım var ne olur kırmayın beni lütfen sadece derdimi anlatacak birine ihtiyacım var v.s.) kardeşimde kabul etmiş ve o gün sohbet etmişler tekrar aramamasını sölemesine rağmen eşi yanında iken aramış ve durum malum enişte bıçakla tehdit, dayak, hakaret baya tartışmışlar. 5 ocakta beni aradılar durum karışık gel ne olacaksa olsun diyerek onlar istanbulda değiller ben gittim ve uzlaşma sağladık barıştılar. Aradan 1 ay geçti ve beni tekrar aradı enişte dediki, (biz tartıştık kavga ettik ben çocukları aldım anneme gittim kardeşin evde yalnız ne yapacaksan yap) bende bunun üzerine tanıdıklarımı arayarak kardeşimi otobüsle istanbula göndermelerini istedim ve geldi.
ertesi günü avukatları aradı bana anlaşmalı boşanma teklif etti bende olur tabi ama ben kardeşime sorayım dedim 2. gün ben aradım ve cocukların velayetinde anlaşamadık ve çekişmeli boşanma davası açmışlar
ne ilgiç evine ekmek getirmeyen yazları inşaatta çalışıp kış boyu evde yatan kardeşlerinde karnını doyurmak için yatıya kalan adam 2 avukat tutmuş 2 sayfalık bir dava dilekçesi yazmışlar artık ne akıllarına geldi ise agza alınmayan iftiralar, 50000 Tl Tazminat ,Nafaka ,Çocukların velayeti v.s. bu arada kardeşim bayan davayı açan tazminat talep eden bay çocuklar biri 4 yaşında digeri 7 yaşında ve idda ettikleri hiçbir olay gerçekte yaşanmamış fakat şahitler tutarak gerçekmiş gibi gösterecek çocularıda ikna etmişler çocuklarda anneye karşı kışkırtılmış biz de avukat tuttuk avukatımız olaylar karşısında çok şaşırdı ve çaresiz oldugunu gördüm böyle bir durumda ne yapılmalı bu asılsız iddaları çürütecek ne yapabilriz 50000 Tl tazminat alırlarmı düşüncelerinizi yazarsanız çok sevinirim.
Şunlarıda belirtmek istedim.
Kardeşim ilkokul mezunu hiç iş hayatı olmadı ve halen çaılışmıyor
Ben 1500 Tl maaş alıyorum bakmakla yükümlü oldugum eşim bir çocugum ve astım hastası babam ile annem
ben bu parayı ömrüm bitene kadar ödesem yine hepsini ödeyemem kiracıyım 400Tl kira ödüyorum hakim bu talep edilen parayı onaylarmı.? onaylarsa nasıl bir ödeme planı sunar.?

[godzi]

Merhabalar.
Ben İstanbulda :Makina dizayn işi üzarine çalışıyorum Sizlere bir sorum olacak konu ile ilgili görüşlerinizi yazarsanız çok sevinirim.
Kız karedşim 2001 yılında resmi nikahla evlendigi eşi ile uzun süredir sorunlar yaşıyordu bunu bana çokta aksettirmedi ama duyuyordum yuvası yıkılmasın çocukları var diyerek sessiz kaldık. Ocak ayında kız kardeşime bir telefon geliyor ve kim olduğu belli değil sanırım konya civarlarındanmış adam kız kardeşimle sohbet etmek için ikna etmiş, (konuşmaya ihtiyacım var ne olur kırmayın beni lütfen sadece derdimi anlatacak birine ihtiyacım var v.s.) kardeşimde kabul etmiş ve o gün sohbet etmişler tekrar aramamasını sölemesine rağmen eşi yanında iken aramış ve durum malum enişte bıçakla tehdit, dayak, hakaret baya tartışmışlar. 5 ocakta beni aradılar durum karışık gel ne olacaksa olsun diyerek onlar istanbulda değiller ben gittim ve uzlaşma sağladık barıştılar. Aradan 1 ay geçti ve beni tekrar aradı enişte dediki, (biz tartıştık kavga ettik ben çocukları aldım anneme gittim kardeşin evde yalnız ne yapacaksan yap) bende bunun üzerine tanıdıklarımı arayarak kardeşimi otobüsle istanbula göndermelerini istedim ve geldi.
ertesi günü avukatları aradı bana anlaşmalı boşanma teklif etti bende olur tabi ama ben kardeşime sorayım dedim 2. gün ben aradım ve cocukların velayetinde anlaşamadık ve çekişmeli boşanma davası açmışlar
ne ilgiç evine ekmek getirmeyen yazları inşaatta çalışıp kış boyu evde yatan kardeşlerinde karnını doyurmak için yatıya kalan adam 2 avukat tutmuş 2 sayfalık bir dava dilekçesi yazmışlar artık ne akıllarına geldi ise agza alınmayan iftiralar, 50000 Tl Tazminat ,Nafaka ,Çocukların velayeti v.s. bu arada kardeşim bayan davayı açan tazminat talep eden bay çocuklar biri 4 yaşında digeri 7 yaşında ve idda ettikleri hiçbir olay gerçekte yaşanmamış fakat şahitler tutarak gerçekmiş gibi gösterecek çocularıda ikna etmişler çocuklarda anneye karşı kışkırtılmış biz de avukat tuttuk avukatımız olaylar karşısında çok şaşırdı ve çaresiz oldugunu gördüm böyle bir durumda ne yapılmalı bu asılsız iddaları çürütecek ne yapabilriz 50000 Tl tazminat alırlarmı düşüncelerinizi yazarsanız çok sevinirim.
Şunlarıda belirtmek istedim.
Kardeşim ilkokul mezunu hiç iş hayatı olmadı ve halen çaılışmıyor
Ben 1500 Tl maaş alıyorum bakmakla yükümlü oldugum eşim bir çocugum ve astım hastası babam ile annem
ben bu parayı ömrüm bitene kadar ödesem yine hepsini ödeyemem kiracıyım 400Tl kira ödüyorum hakim bu talep edilen parayı onaylarmı.? onaylarsa nasıl bir ödeme planı sunar.?

Öncelile Geçmiş olsun. Öncelikle sakin olun ve öyle ağzını doldurup tazminat istemekle alınayacağını bilin. Kardeşinizin boşanma davası sizi alakadar etmeyeceğinden sizin gelirinizde davaya etkili olmaz. Kardeşinizin çalışmıyor olmasıda mahkeme süresince yüksek ihtimalle tedbir nafakası almasını sağlayacaktır. Ayrıca çocukların yaşları çok küçük olduğundan şahitlik yapamazlar ve büyük ihtmalle velayetleri anneye verilir. Tabi siz bütün iddialara itiraz etmeli ve velayeti istemelisiniz. Ayrıca
MADDE 161.- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

altı çizili yerleri dikkatle okuyunuz. Kardeşinizin eşi ilk olaydan sonra eşini affederek eve döndüğü ve hiçbirşey olmamış gibi bir süre daha yaşadıktan sonra bunun kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirip dava açması mümkün değil. Kardeşiniz dava dilekçesi talep bölümüne uygun bir miktar tedbir nafakası da istesin. size göndereceğim yargıtay kararınıda avukatınıza gösterin ve yukarıdaki maddeyide hatırlatın. Geçmiş olsun.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/15308
K. 2001/16951
T. 30.11.2001
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsam dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Müessir fiil hadisesinden sonra eşler barışıp bir araya gelmişlerdir. Hoşgörü ile karşılanan olaylar boşanmaya ve manevi tazminata esas alınamaz. (MK.m.143/2) Manevi tazminatı gerektiren başka bir maddi hadisenin varlığı da ispat edilmemiştir. Mahkemece bu isteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. 3-Kabule göre de; talep olmadığı halde faize hükmedilmesi de (HUMK.m.74) usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 30
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/1024
K. 2005/2071
T. 15.2.2005
• BOŞANMA ( Tarafların İlk Boşanma Davasının Reddedilmesinden Sonra Biraraya Gelip Evlilik Birliği Devam Ettirmiş Olmaları/Önceki Olayların Hoşgörüyle Karşılandığını Gösterdiği - Bundan Sonra Kişilik Haklarına Tecavüz Bulunmadığı/Kadın Lehine Manevi Tazminata Hükmedilemeyeceği )
• MANEVİ TAZMİNAT ( Tarafların İlk Boşanma Davasının Reddedilmesinden Sonra Biraraya Gelip Evlilik Birliği Devam Ettirmiş Olmaları/Kadın Lehine Hükmedilemeyeceği - Önceki Olayların Hoşgörüyle Karşılandığını Gösterdiği/Bundan Sonra Kişilik Haklarına Tecavüz Bulunmadığı )
• HOŞGÖRÜYLE KARŞILANAN OLAYLAR NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLEMEYECEĞİ ( Boşanma/Tarafların İlk Davanın Reddedilmesinden Sonra Biraraya Gelip Evlilik Birliği Devam Ettirmiş Olmaları - Bundan Sonra Kişilik Haklarına Tecavüz Bulunmadığı )
• KİŞİLİK HAKLARINA TECAVÜZ NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLEMEMESİ ( Boşanma/Tarafların İlk Davanın Reddedilmesinden Sonra Biraraya Gelip Evlilik Birliği Devam Ettirmiş Olmaları/Bundan Sonra Kişilik Haklarına Tecavüz Bulunmadığı - Önceki Olayların Hoşgörüyle Karşılandığını Gösterdiği )
4721/m. 174
ÖZET : Tarafların ilk boşanma davasının reddedilmesinden sonra bir araya gelip barıştıkları ve evlilik birliğini 3-4 ay kadar devam ettirdikleri, ikinci açılan boşanma davasında verilen kararla hükmen belirlendiğine göre, biraraya gelip evlilik birliğinin devam ettirilmiş olması, önceki olayların hoşgörüyle karşılandığını gösterir. Bundan sonra da kocanın kadının kişilik haklarına tecavüz niteliğinde maddi bir hadise bulunmamaktadır. Bu bakımdan kadın lehine manevi tazminat takdiri usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin 23.11.2004 gün ve 11125-13776 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme talebi yersizdir.
2-Koca tarafından 11.12.1992 tarihinde açılan boşanma davası "...davacının başka bir kadınla ilişkisinin olduğu, eşini dövüp hakaret ettiği, davalının kusurlu bir davranışının bulunmadığı anlaşılmıştır..." gerekçesiyle reddedilmiş karar 12.11.1993 tarihinde kesinleşmiştir.
Kocanın, bu ret kararına dayanarak ret kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçmesi ve bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığından bahisle 13.12.1996 tarihinde açtığı boşanma davası ise: Yargıtay bozmasına uyularak mahkemece "...ilk boşanma davasının reddinden sonra tarafların biraraya gelip barıştıkları ve evlilik birliğini devam ettirdikleri belirlenmiştir. Türk Kanunu Medenisinin 134/son maddesi koşulları oluşmamıştır..." gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu ret kararı da 10.4.2000 tarihinde kesinleşmiştir.
Eldeki temyize konu edilen boşanma davası ise 3.10.2003 tarihinde açılmıştır.
Davalı tanıklarının beyanlarında geçen olayların, ilk boşanma davasından önceye ait olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların ilk boşanma davasının reddedilmesinden sonra biraraya gelip barıştıkları ve evlilik birliğini 3-4 ay kadar devam ettirdikleri, ikinci açılan boşanma davasında verilen kararla hükmen belirlendiğine göre, biraraya gelip evlilik birliğinin devam ettirilmiş olması, önceki olayların hoşgörüyle karşılandığını gösterir. Bundan sonra da kocanın kadının kişilik haklarına tecavüz niteliğinde maddi bir hadise bulunmamaktadır. Bu bakımdan kadın lehine manevi tazminat takdiri usul ve yasaya aykırıdır. Kocanın manevi tazminat yönünden karar düzeltme talebinin kabulüne Dairemizin onama kararının manevi tazminata münhasıran kaldırılmasına, hükmün manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442 maddeleri gereğince davacının manevi tazminata ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 23.11.2004 gün ve 11125/13776 sayılı onama ilamının bu yöne ilişkin bölümünün kaldırılmasına, hükmün yukarıda 2.bentte gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, davacının sair karar düzeltme sebeplerinin 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 15.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

[denizblk]

Sayın üyemiz godzi'nin yazdıklarını dikkate almanızı tavsiye ediyorum. Çünkü affedilmiş olay üzerine dava açılamaz. Dava red olmalıdır.

[altaysti]

Teşekkür ederim emeğinize sağlık arkadaşlar.
Benim anlamadığım geliri olmayan bayana bir şekilde şuçlu oldugu şahitlerle v.s. hakim ikna edilirse tazminata hükmedilirmi ?
Birde biz birinci olayda ki barışma aile içinde oldu şahitleri var ama yinede bu yukarda belirttiğiniz gibi mahkemeye intikal etmedi aile içinde yaşandı ve barıştılar bu durmda hakim bu telefonu olayını boşanma sebebi olarak kabul edermi telefon kayıtlarını da istemişler. Bu kayıtları hakim delil olarak değerlendirirmi ?

[godzi]

Teşekkür ederim emeğinize sağlık arkadaşlar.
Benim anlamadığım geliri olmayan bayana bir şekilde şuçlu oldugu şahitlerle v.s. hakim ikna edilirse tazminata hükmedilirmi ?
Birde biz birinci olayda ki barışma aile içinde oldu şahitleri var ama yinede bu yukarda belirttiğiniz gibi mahkemeye intikal etmedi aile içinde yaşandı ve barıştılar bu durmda hakim bu telefonu olayını boşanma sebebi olarak kabul edermi telefon kayıtlarını da istemişler. Bu kayıtları hakim delil olarak değerlendirirmi ?

barışma olayının hakim önünde olması şart değil. İspatlamanız yeterli. tazminatla ilgili sorunuzun cevabı da hayır.(suçlu olan kardeşiniz ve tazminatı isteyende kardeşinizse)

1. Maddi ve manevi tazminat
MADDE 174.- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.

[altaysti]

barışma olayının hakim önünde olması şart değil. İspatlamanız yeterli. tazminatla ilgili sorunuzun cevabı da hayır.(suçlu olan kardeşiniz ve tazminatı isteyende kardeşinizse)

1. Maddi ve manevi tazminat
MADDE 174.- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.

Cevaplarınız için teşekkürler godzi arkadaşım (suçlu olan kardeşiniz ve tazminatı isteyende kardeşinizse) diye verdigin cevapta aslında kusurlu olan taraf aile birligi içinde görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen işsiz evede vakit geçirmesi parasızlığın geçim sıkıntılarına yol açması hayatını idame etmek için çalışarak kazanmak yerine çevresinden hatta zihinsel engelli kardeşine devlet kanalıyla bağlanan maaşını talep ederek çevresindekli insanların aile içinde söz sahibi yapmasını neden oldugunudan kaynaklanmakta ve buldukları en küçük bir açığı fırsata dönüştürmek için böyle bir yola başvurmuş benim anladığım kadarıyla eğer olayın ceryan ettiği 5 ocakta suç duyurusunda bulunup dava etmiş olsaydı haklı olcaktı ama biz onları barıştırdığımız ve olanları kabullenmesi 1 ay daha evlilik birliğinin şahitler önünde devam etmesi onun bu "boşanma ve manevi yıkıntı için talep edilen tazminat için" barışma öncesinde yaşanan bu tatsız olayı delil olarak gösteremeyeceği.
O halde 5 ocaktan itibaren geçen süre zarfınfa eşin yaptığı baskılar ve evi çocuklarınıda alarak terk etmesinden ibaret, bu durumda onların kanıt olrak sunacakları bizim lehimize olcak çünki evi terkedenin enişte oldugunu gören çok fazla tanık var.
Bu durumda ben kardeşim adına ve avukatımıza ne şekilde bir dava izlememizi önermeliyim çocukların dava süresince tedbiren babada kalması yönündeki istekleri var bizimde aynı yönde isteğimiz var ama davayı açan karşı taraf biz yinede böyle bir talepte bulunabilirmiyiz.
Verdiginiz emekten ve ilgiden dolayı sonsuz teşekkürler.

[godzi]

Cevaplarınız için teşekkürler godzi arkadaşım (suçlu olan kardeşiniz ve tazminatı isteyende kardeşinizse) diye verdigin cevapta aslında kusurlu olan taraf aile birligi içinde görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen işsiz evede vakit geçirmesi parasızlığın geçim sıkıntılarına yol açması hayatını idame etmek için çalışarak kazanmak yerine çevresinden hatta zihinsel engelli kardeşine devlet kanalıyla bağlanan maaşını talep ederek çevresindekli insanların aile içinde söz sahibi yapmasını neden oldugunudan kaynaklanmakta ve buldukları en küçük bir açığı fırsata dönüştürmek için böyle bir yola başvurmuş benim anladığım kadarıyla eğer olayın ceryan ettiği 5 ocakta suç duyurusunda bulunup dava etmiş olsaydı haklı olcaktı ama biz onları barıştırdığımız ve olanları kabullenmesi 1 ay daha evlilik birliğinin şahitler önünde devam etmesi onun bu "boşanma ve manevi yıkıntı için talep edilen tazminat için" barışma öncesinde yaşanan bu tatsız olayı delil olarak gösteremeyeceği.
O halde 5 ocaktan itibaren geçen süre zarfınfa eşin yaptığı baskılar ve evi çocuklarınıda alarak terk etmesinden ibaret, bu durumda onların kanıt olrak sunacakları bizim lehimize olcak çünki evi terkedenin enişte oldugunu gören çok fazla tanık var.
Bu durumda ben kardeşim adına ve avukatımıza ne şekilde bir dava izlememizi önermeliyim çocukların dava süresince tedbiren babada kalması yönündeki istekleri var bizimde aynı yönde isteğimiz var ama davayı açan karşı taraf biz yinede böyle bir talepte bulunabilirmiyiz.
Verdiginiz emekten ve ilgiden dolayı sonsuz teşekkürler.

sizin şimdi yapmanız gereken davanın barışmadan önceki olaylara dayandırıldığını beyan ederek ve yukarıda gönderdiğim yargıtay kararının numarasını da örnek göstererek reddini talep etmek. sonrasında ise kardeşinizin eşinin eve bakma konusunda sorumsuz olduğunu herhangi bir aksaklığı olmamasına rağmen çalışmadığını evine bakmadığını (sigorta kayıtları ile ispatlanır) ayrıca varsa başka kusurlarını içki , kumar, vs. (ama şahitlerle ispat edebilecekleriniz olsun) ekleyerek dava açmak. sonrasında sancılı ve uzun birr dönem başlayacak ve iki tarafta iddiasını ispat etmeye çalışacak. Bu arada kardeşiniz tedbir nafakası talebini ve manevi tazminat talebinide eklemeyi unutmasın dilekçeye.Eğer diğer eş kaybediceğine inandırılabilirse anlaşmalı boşanma yolu da açılacaktır. Ayrıca 2 avukat sizi korkutmasın. Ben evukat değilim benim davamda da eşim tarafı 2 avukat tuttu ama henüz tedbir nafakası dahi alamadı. Önemli olan kendinizi iyi savunmanız. Avkatınızın bu işi beceremeyeceği gibi bir şüphenizde varsa durmayın azledin. Evi terk etmesi size avantajmıdır o tartışılır çünkü eve dön çağrısı diye birşey var kanunda (madde 164) yani sözlü yapılan değil mahkeme kanalı ile yapılan eve dön çağrılar geçerli mahkemede.

[Av.Emrah Yavuzcan]

biz de avukat tuttuk avukatımız olaylar karşısında çok şaşırdı ve çaresiz oldugunu gördüm böyle bir durumda ne yapılmalı bu asılsız iddaları çürütecek ne yapabilriz 50000 Tl tazminat alırlarmı düşüncelerinizi yazarsanız çok sevinirim.

Sayın altaysti,
Avukatınızın çaresiz olması gibi bir durum mevcut olamaz. Somut olayınız hakkında en iyi değerlendirmeyi yapacak kişi avukatınızdır. Hukuki probleminiz için internetten okuduğunuz yazılara güvenmek yerine, kendi avukatınıza güvenin.

[godzi]

Sayın altaysti,
Avukatınızın çaresiz olması gibi bir durum mevcut olamaz. Somut olayınız hakkında en iyi değerlendirmeyi yapacak kişi avukatınızdır. Hukuki probleminiz için internetten okuduğunuz yazılara güvenmek yerine, kendi avukatınıza güvenin.

Sayın Emrah bey.

Dikkat edeceğiniz üzere benim yaptığım değerlendirme değil yargıtay kararını ve ilgili kanun maddesini göndermek. Sizin tezinize göre bu sitedeki kişilerin tamamı sizde dahil güvenilmezmidir.?? Bu sitenin amacı nedir insanlara bildiklerinizi aktarmayacaksanız?

[altaysti]

Sayın altaysti,
Avukatınızın çaresiz olması gibi bir durum mevcut olamaz. Somut olayınız hakkında en iyi değerlendirmeyi yapacak kişi avukatınızdır. Hukuki probleminiz için internetten okuduğunuz yazılara güvenmek yerine, kendi avukatınıza güvenin.

İyi güzel vede mantıklı bir cevap verdiniz benim sözünü ettigim davanın görüldügü yer küçük bir il kim ne yapsa herkes bilir ve orada ben 3 avukatla konuştum içler acısı çok çirkin bir avukata yaraşmayan davranış biçimi yani nerde çürük var orada çok özürdilerim benim avukatlar kötüdür tezim yok ama var olan birde gerçek var ortada 2 çocuk 5000Tl tazminat faiziyle birlikte artı kötü karalanmış sicili ile toplumda horlanması söz konusu heryer büyük şehirlerde oldugu gibi olmudığını sizde takdir edersiniz.
Avukatım şaşırdı elbette elimizde onlar kadar güçlü şahit yok ve iddaları çok çirkin ve çok fazla.
Affınıza sığınıyorum lütfen alınmayınız Sayğılar.