Uluslararası Hukukçular Birliği ile bazı hukuk dernekleri tarafından yapılan ortak açıklamada, Yargıçlar ve Savcılar Birliğinin (YARSAV), yasalar karşısında hukuki varlığı tartışmalı bir dernek olduğu ileri sürüldü.

Uluslararası Hukukçular Birliği, Hukukçular Derneği, Hukukun Üstü nlüğü Derneği, Demokrat Hukukçular Derneği, Adalet ve Hukuk Derneği, Boğaziçi Avukatlar Derneği, Mizan Hukukçular Derneği tarafından Topkapı Eresin Oteli'nde düzenlenen basın toplantısında, ortak açıklama, Hukukçular Derneği Başkan Yardımcısı Reşat Petek tarafından okundu.

"Ergenekon" soruşturmasını yürüten savcılara baskının adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs olduğu ve suç teşkil ettiği ifade edilen açıklamada, "Savcılar gücünü yasalardan almaktadır. Soruşturma açtıran insanlar değ il, yasalardır. Hukuk önünde eşitlik ilkesini kabul edenler, bazı kişileri daha 'saygın' kabul edip, ayrıcalıklı konumda göremezler. YARSAV, yasalar karşısında hukuki varlığı tartışmalı bir dernektir. Halen görevde olan hakim ve savcıların, sürdürülen soruşturmalarla ilgili basına açıklama yapmaları, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile bağdaştırılamaz" denildi.

Son günlerde "soruşturmayı sulandırmaya yönelik siyasi girişimlerin", soruşturma kapsamında evi aranan Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Barolar Birliği Başkan ı Özdemir Özok'un basın açıklamaları ile yeni bir boyut kazandığı ifade edilen açıklamada, şu görüşler savunuldu:

"Soruşturmada somut bir delil göstermeden hukuk ihlalleri yapıldığı iddia edilerek, başta Zekeriya Öz olmak üzere, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları suçlanıyor. Bir taraftan, 'bir zatı muhterem bu soruşturmayı yür ütüyor. Bunun hakkında yazılmayan, söylenmeyen kalmadı. Yani Türkiye'de başka savcı yok mu, Zekeriya Öz'den başka' şeklinde, hukukçuya yakışmayan ve hukuki değeri olmayan birtakım açıklamalarla savcıların görevden alınması isteniyor. Bu doğ rultuda soruşturmanın bir an önce bitirilmesi için, savcı sayısının 40'a çıkarılması yoluyla savcıların dolaylı yoldan etkisiz hale getirilmesi öneriliyor.

Savcıları hukuk ihlali yapmakla suçlayan Yargıçlar ve Savcılar Birliği, kısa adıyla YARSAV, yürürlükteki yasalara aykırı biçimde kurulmuş, hukuki varlığı tartışmalı bir dernek olup, bu durumun kamuoyunda yeterince bilinmemesinden yararlanarak sanki tüm hakim ve savcıları temsil ediyormuşcasına açıklamalar yapıyor."

Açıklamada, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 11. maddesi ve Dernekler Kanununun 3. maddesinde, dernek kurma ve örgütlenme özgürlüğüne özel kanunlarla sınırlama getirilebileceği kuralının yer aldığı dile getirilerek, "2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu 48. maddesine göre, hakim ve savcılar kanunlarda belirlenenlerden başka resmi ve özel hiçbir görev alamazlar Yine bu kanunda yer almayan konular için özel kanunun atıfta bulunduğu Devlet Memurları Kanunu 15. maddesine göre, basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Silahlı Kuvvetler ve kolluk mensupları da aynı sınırlamalara tabi tutulmuştur" denildi.

YARSAV Başkanı'nın halen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı olarak gö rev yapmasına rağmen, "yürütülmekte olan bir soruşturmada, mahkeme kararıyla evi aranan bir şüphelinin evinde mesai saatleri içinde adeta nöbet tuttuğu, mahkeme kararının yerine getirilmesini eleştirerek bir taraf gibi davrandığı ve yargının tarafsızlığına gölge düşürerek yargıya olan güveni zedelediği" ileri sürülen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Bir taraftan özel bir dernek olduklarını ifade ederken, diğer taraftan Yargıtay çatısı altında, adeta Yargıtay'ın resmi bir organı gibi basın toplantısı düzenleyip açıklamasının içeriği ile yargılama ve soruşturma sürecini etkilemeye teşebbüs etmiştir. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in ihsas-ı rey endişesiyle görüş açıklamayacağını ifade etmesiyle tam eş zamanlı olarak YARSAV Başkanı ihsas-ı reyde bulunmuştur.

Hukukçular olarak öncelikle YARSAV Başkanı'nı sakin olmaya davet ediyoruz. Hukuk adamı öfkeyle karar vermez. Hislerini ve ideolojik görüşlerini bir tarafa bırakıp, adalete güveni zedelemiş olmasından dolayı milletten, özellikle adalet camiasından özür dilemelidir. Bu erdemli davranışı yapamadığı takdirde, Cumhuriyet Savcılığı görevinden derhal istifa ederek, savcılık cübbesini çıkarmasını tavsiye ediyoruz.

Çetelerle hukuk içinde mücadeleye 'evet' diyen herkesi, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılarına destek olmaya çağırıyoruz."

Savcıların gücünü yasalardan aldığı, soruşturmayı insanların değil yasaların açtırdığı kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:

"Yargıyı kendi haline bırakınız. Dava sonunda maddi gerçeğe ulaşılarak adil bir karar verilebilmesi için, dava sürecinin gerek sanıklar ve gerekse mağdurlar açısından hukuk devletinin gereği olan adil yargılanma hakkına uygun bir şekilde yürütülmesini ve sonuçlandırılmasını sonuna kadar destekliyoruz. Adil yargılanma hakkının teminatı ise yargının her türlü baskı ve etkiden uzak kalabilmesidir.

Türk adalet sisteminin karşı karşıya olduğu problemlerden hiçbiri YARSAV kadar yargıya zarar vermemiştir. YARSAV yargıda ihsas-ı reyde bulunma, taraf olma, ayrımcılık ve kendi meslektaşlarını suçlama dönemini başlatmıştır. Bu çok tehlikeli bir yapılanma ve tavırdır. Mesleki sorunlarla ilgileneceği düşüncesiyle YARSAV'a üye olan hakim ve savcılarımızı da YARSAV Başkanının siyasi parti lideri gibi yaptığı açıklamalarından sonra bu dernekten ayrılmaya davet ediyoruz.

Ergenekon davası sürecinin yakından takip ettiğimizi ve her türlü hukuksuzluğun karşısında olacağımızı kamuoyunun dikkatine saygılarımızla arz ederiz."

Haberbaz (AA)