Adi satışla arabamı Ahmet e sattım. aynı gün başkasına da süreli vekalet vererek bu adama sat dedim.aracın muayenesi gelmişti onu da devrettiğim adam yaptırdı.Yani tamamiyle aracı devrettim.Ama daha sonra araba kazaya karıştı.bununla ilgili danışdığım tanıdık avukat arkadaşın birinden KTK 3. maddesine göre onu işleten olarak gösterebilirsin dedi.Bunula ilgili lütfen görüşlerinizi belirtseniz.varsa bununla ilgili bi karar örneği .
karayolları trafik kanunu uyarınca motorlu araçların geçerli şekilde satışının yapılması için resmi şekil aramıştır. buna göre ancak yapılacak noter satışı ile aracın mülkiyetini karşı tarafa geçirebilmekteyiz.
siz aranızda yaptığınız anlaşma ile satmış olduğunuzu düşünsenizde şekli hukuk açısından henüz araç malikisiniz ve bu anlamda KTK anlamında araç işletenseniz. bu nedenle aracın karıştığı kazalardan da kural olarak işleten sıfatıyla (KTK m.85) uyarınca sorumlusunuz.
ne var ki KTK m.3, aracı uzun süreli olarak devralan kimselerin (kiracı gibi) işleten sıfatına kavuştuğunu; aracın gerçek sahibinin de işleten sıfatının sona erdiğini söylemektedir. bu anlamda siz de aracın fiilen Ahmet'te olduğunu, onun kullandığını, cezalarını ve vergilerini onun ödediğini ispatlamak suretiyle sorumluluktan kurtulabilirsiniz.
nihayetinde bir meslektaşımdan yardım almanızı öneririm.
esen kalın.
Sayın Gökhan Bey bilgileriniz için teşekkür ederim .ben arabayı bu adama verdiğim günden 20 gün sonra meydana geliyo. adi satışla arabayı üzerine alan imzası olan adama ben ne yapabilirim (su tarihten itibaren her türlü ceza bana aittir diye imzası var)
ayrıca aynı gün vekalet vermem kurtarır mı beni.
ayrıca konuyla ilgili anayasa mahkemesinin bir kararının olduğunu duydum .çok kötüyüm araştırma yapıyom durmadan . kusuruma bakmayın .biraz da örnek yargı kararları varsa beni daha da rahatlatacaksınız..Teşekkürler şimdiden.
Konu rese91 tarafından (18-12-2008 Saat 12:43:37 ) de değiştirilmiştir.
Esas: 2006/14094
Karar: 2007/2533
Karar Tarihi: 26.02.2007
ÖZET: Davalı ... plakalı aracın <işleten> sıfatını taşıdığı anlaşılmış olduğundan bu davalı hakkında da Kurumun rücu alacağından sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken yanılgılı düşünceler ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
(1479 S. K. m. 63) (2918 S. K. m. 3)
Dava: Davacı, trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır. Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi H. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
Karar: Dava, trafik kazasında vefat eden sigortalı İ. 'nin hak sahiplerine yapılan cenaze yardımı ile bağlanan ilk peşin değerli ölüm aylığının davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 63. maddesidir.
Bilindiği üzere, 13 Kasım 2002 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 27.03.2002 tarih 2001/343 Esas ve 2002/41 sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile 1479 sayılı Yasanın 63. maddesinin son fıkrasında yer alan <Araç sahiplerine> ibaresinin <iptal> edilmesi karşısında artık olayda kusuru bulunmayan araç sahiplerine rücu olanağı kalmamış ise de; Kurumun anılan yasa maddesindeki <diğer sorumlulara> rücu hakkı mevcut bulunduğu gözetildiğinde, uyuşmazlığın 2918 sayılı Yasa'da yer alan <Araç işletenin sorumluluğu> ilkeleri irdelenerek çözümlenmesi gereği açıktır. 2918 Sayılı Kanun'un 3. Maddesi hükmünde öngörülen tanım çevresinde <işleten> sıfatının bulunması, bir başka anlatımla araç üzerindeki fiili hakimiyeti ile aracı tehlikesi kendisine ait olmak üzere kendi ad ve hesabına işletiyor olması halinde de sorumluluk mümkündür.
Hal böyle olunca; davalı S. Kırtasiye San. ve Tic. A.Ş.'nin olaya karışan K.. 3.. plakalı aracın <işleten> sıfatını taşıdığı anlaşılmış olduğundan bu davalı hakkında da Kurumun rücu alacağından sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken yanılgılı düşünceler ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Bağ-Kur'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
****
T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/9048
Karar: 2006/9892
Karar Tarihi: 09.10.2006
ÖZET: Mahkemece, dava dışı TEDAŞ'ın, aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendine ilişkin olmak üzere işlettiğini ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğunu mümeyyiz davalı vekilinin kanıtladığı gözetilerek, husumet itirazının kabulü ile davanın bu davalı bakımından reddine karar verilmesi gerekir.
(6762 S. K. m. 1301) (2918 S. K. m. 3) (1086 S. K. m. 73)
Dava: Taraflar arasında görülen davada Adana Asliye 2.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 19.04.2005 gün ve 2004/127-2005/161 s. kararın Yargıtay’ca tetkiki davalılardan Çukurova Elektrik A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve bütün belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı sigorta vekilinin, TTK. nun 1301 inci madde hükmüne dayalı olarak, davalılar aleyhine açtığı rücu davası sonunda, mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararı, davalılardan Çukurova Elektrik A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Karar: 1- Dava, TTK. nun 1301 inci maddesine dayalı kasko sigorta rücu davasıdır.
Davalılardan Çukurova A.Ş. vekili, hasar veren aracın maliki bulunduğunu, ancak olaydan 6 ay kadar önce, Bakanlığın, işletmelerine el koyarak, yönetimini TEDAŞ'a verdiğini, aracın bu yeni şirket tarafından, kendi sürücüsü ile kullanımı sırasında kazanın meydana geldiğini, işleten sıfatının bu şirkete geçtiğini savunarak, husumet itirazında bulunmuş olup, mahkemece, bu savunma üzerinde durulmuş, araştırılmış ve bu savunma kanıtlanmış, hatta davadan sonra aracın kayden maliki de bu yeni şirket olmuş ise de, bu davalının olay tarihi itibariyle trafik kaydına göre, malik sıfatı gözetilerek ve bu durumun zarar görenin halefi davacıyı ilgilendirmediği gerekçesiyle bu itiraz reddedilip, bu davalının sorumluluğuna karar verilmiştir.
2918 s. Karayolları Trafik Kanunu'nun 3 üncü maddesindeki işleten tanımı <araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendine ilişkin olmak üzere işletildiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse bu kimse işleten sayılır.> olarak ifade edilmiştir. Bu hüküm, araç üzerindeki fiili hakimiyet ve iktisaden yararlanma ilkesi dikkate alınarak getirilmiş bir düzenlemedir. Husumet itirazı, davanın her aşamasında, zarar görenler dahil herkese karşı savunma olarak getirilebilir ve mahkemece de esasen re'sen gözetilmesi de gerekir.
O durumda mahkemece, dava dışı TEDAŞ'ın, aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendine ilişkin olmak üzere işletildiğini ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğunu mümeyyiz davalı vekilinin kanıtladığı gözetilerek, husumet itirazının kabulü ile davanın bu davalı bakımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile aksi yönde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2- Bozma neden ve şekline göre, bu davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
Sonuç: Yukarda 1 no.lu bentte açıklanan nedenle, davalılardan Çukurova A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, 2 no.lu bentte açıklanan nedenle, sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Gökhan bey teşekkürler.İnanın zor durumdayım.eğitimciyim işimi bile doğru dürüst yapamaz hale geldim bu olay yüzünden. çünkü karşı kaskonun çıkarttığı masraf çok büyük para. yarım saat önce kasko sirketinden maliki olduğunuz aracın su kazası............sebebiyle su kadar paranın ödenmesi yoksa mahkeme masrafı ,faiz ,avukat parası eklenecek diye bir ihbarname geldi.
dava sonuçlanır kazanamazsam.adi satışla sattığım imzası olan adamdan rücü edebilirmiyim.Rücü etmem için paranın tamamının ödenmesi mi gerekir yoksa her maaşımdan kesilecek 1/4 kesintiyi rücü edebilirmiyim
davayı iyi bir savunma ile kazanacağınızı sanıyorum.
ancak olaki kaybetmeniz halinde elbette rücu edebilecekseniz.
peşin ödeme halinde sorun yok. ancak maaşınızdan kesilmesi varsayımında ödediğiniz oranda rücu etmeniz mümkün olacağından sanırım tüm borcun kapanmasını beklemek durumunda kalacaksanız.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
go to this web-site
17-06-2025, 15:32:57 in Kredi Kartları ve Bankacılık Hukuku