SSK Emeklisi Yatalak Hastanın Giderleri

[mulkiyeli demokrat]

Ssk emeklisi babama dört ay önce dokuz eylül üniversitesi hastanesinde akciğer kanseri beyin metastazı tanısı konuldu.Bir ay hastanede gözlem altında tutulduktan sonra,yapılacak tıbbi müdahale kalmadığı gerekçesiyle taburcu edildi.Bu süreçte kullandığımız tıbbi cihazlar ve hala daha kullanmakta olduğumuz hastabezleri için Ssk usulüyle faturalandırmak koşuluyla ödeme yapıyor.Burada bir problem yok.Lakin babam ayrıca her gün iki defa iğne kullanıyor.Bu iğnelerin yapılması için aile hekimliğinden hemşire talep etmeme rağmen olumsuz cevap aldım.Ayrıca annemin kendi sağlık sorunları olması ve yaşlı olması,kardeşimin ve benim öğrenci olmamız nedeniyle ilk zamanlarda sadece iğne yapma amaçlı günde iki kez gelen hemşire babamın günlük ihtiyaçlarına da biz eve gelinceye kadar yardımcı oluyor.İki iğne artı günlük bakımları için hemşireye babamın aylığını olduğu gibi veriyoruz.Bu durumda Ssknın bize yatalak hastanın bakım masrafları için bir ödeme yapması söz konusu mu?Sskdan böyle bir talepte bulunmadan önce hakkımızın olup olmadığını öğrenmek istedim.Teşekkür ediyorum..

[yyln]

Maalesef, böyle bir ödeme yapılmaz.

[gunesizmir]

Bahsettiğiniz konu ile alakalı konuyu tam izah edici şekilde bimer (Başbakanlık bilgi mrkz)ve www.sgk.gov.tr adreslerin deki bilgi edinme kısmın da yazarsanız mutlaka size yardımcı olunacaktır.Bakıma muhtaçlık ta maaşın yada bakım giderleri ile alakalı çözüm noktası olması gerekli bildiniz üzere mevzuat ve kanunlar sık sık değişebilmekte en sonki durm hakkın da anılan yerlere başvurusanız yararlı olur düşüncesindeyim.Saygılarımla

26-06-2007
Yatalak hasta 'ped' davasını kazandı


Avukat Rahile Horzum, bitkisel hayattaki eşinin ped ücretini "iyileştirici mahiyette olmaması" nedeniyle ödemeyen SSK aleyhine açtığı davayı kazandı.

AA muhabirine bilgi veren Rahile Horzum, 2005 yılı Ekim ayında talihsiz bir şekilde rahatsızlanan eşinin, bu tarihten itibaren yatağa mahkum olarak yaşam sürdürdüğünü kaydetti.

Rahile Horzum, 2005 yılı ekim ayında Üçkuyular’daki evlerinde SSK emeklisi eşi Osman Horzum () ile otururken, yerin birden sallanmaya başladığı belirterek, şunları söyledi:

"Telaşlanıp dışarı çıktık. Üçkuyular Meydanı’nda beklemeye koyulduk. Otomobilde radyoda deprem haberlerini dinleyen eşim bayıldı. Hemen ambulans çağırdım ve eşimi Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırdım. Eşim yapılan müdahalelerle kurtuldu. Ancak, beynine uzun süre kan gitmediği için bitkisel hayata girdi." Bir ay sonra hastaneden taburcu edilen eşinin, evde kendisi ve bir bakıcının yardımıyla yaşamını sürdürdüğünü ifade eden Horzum, ancak özel bir mama ile beslenebilen eşinin, altının da bağlanması gerektiğini anlattı.

Horzum, eşinin bezlerinin SSK tarafından ödenmediğini öğrendiğinde çok şaşırdığını belirterek, yaptığı araştırmada Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’un "hasta alt bezi" ücretini, ancak SSK’nın bu ihtiyacı karşılamadığını öğrendiğini kaydetti.

DİLEKÇEYE YANIT
SSK Başkanlığına dilekçe ile başvurarak, alt bezi ücretinin neden ödenmediğini sorduğunu ifade eden Horzum, SSK’nın 16 Şubat 2006 tarihinde dilekçesine yanıt verdiğini belirtti.

Horzum, dilekçeye verilen yanıtta "Kurumumuz sağlık yardımlarından yararlanan kişilerin rahatsızlığı nedeniyle kullanmak zorunda olduğu hasta alt bezleri iyileştirici mahiyette olmadığından, kurumumuzca temin edilmesi mümkün bulunmamaktadır" ifadesinin yer aldığını, bu yanıt üzerine de konuyu mahkemeye taşımaya karar verdiğini kaydetti.

Horzum, DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesinden alınan rapor ile birlikte, 2006 yılında İzmir 7. İş Mahkemesine dava açtığını, davanın sonucunda, mahkeme heyetinin hastanın ilk günden itibaren kullandığı ve bundan sonra kullanacağı bezlerin SSK tarafından ödenmesine karar verdiğini belirtti.

Horzum, kararın gerekçesinde "Diğer sosyal güvenlik kurumlarınca ödenen hasta alt bezinin SSK tarafından ödenmemesi, sosyal güvenlik ilkelerine aykırı düşmektedir. SSK’nın iyileştirme vasıtası olmadığı gerekçesiyle temin edilmesinin mümkün olmadığı bildirilen hasta alt bezinin, iyileştirme vasıtaları kapsamında sayılması Yargıtayın kararlılık gösteren uygulamalarındandır" ifadelerinin yer aldığını kaydetti.

Horzum, davanın örnek bir dava olduğunu, benzer durumda olan, özellikle de maddi olanaksızlıklarla karşı karşıya kalan hasta yakınların da dava açabileceğini sözlerine ekledi.


http://www.medimagazin.com.tr/mm-yat...i-h-45577.html