Ulusal Harcırah Sorunu

[thk]

2003 yılından bu yana eş durumu nedeniyle harcırah alamayanlar anayasa mahkemesinin 04.05.2005 tarihli toplantısı sonucu iptal ettiklerini bildirdikleri 6245 sayılı harcırah kanununun ilgili maddesi gereği 2003 yılındakiler dahil harcırah almak mümkünmüdür?
bu iptalle mümkün değilse başka bir formül varmıdır.
(Atama onayı Yolluklu olduğu halde Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğünce ödeme yapılmamıştır.)
Bu durum da yakınımdaki en az 50 memur arkadaş adına soruyorum.
yol gösteren ve bilgi veren hukukçu büyüklerime teşekkür ederim.

[Av.Ali Sinkay]

Aslında aynı şeyi ben de düşünüyorum.Ancak verileceğini de hiç sanmıyorum.Bahsettiğiniz haber aşağıda ankahukuk sitesinden alınmıştır.Ancak benim de aynı tarihlerde atamam yapılmıştı ve yürürlükteki kanun uygulandı.Diğer arkadaşlarımın yorumunu beklerken bir hatırlatma yapayım dedim.


Anayasa Mahkemesi, devlet memurlarına harcırah ödenmeyeceğini öngören yasa hükmünü iptal etti. Yurt içinde veya yurtdışında kendi istekleriyle atamalarda geçerli olacak hükmün İptali ve yürürlüğünün durdurulması belediyelerin, kanunlarla başka bir kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahalli müşterek nitelikteki diğer görev ve hizmetleri de yapmasını veya yaptırmasını düzenliyor.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, 04.05.2005 günkü toplantıda Van, Gaziantep, Ankara, Erzurum, Adana ve İzmir idare mahkemelerinin 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 10. maddesinin (1) numaralı bendinin başına 4969 sayılı yasa ile eklenen

"Kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere" ibaresinin iptali istemiyle açtıkları davaları birleştirerek esastan görüştüklerini belirtti. Kılıç, söz konusu hükmü oy birliğiyle iptal ettiklerini bildirdi. İptal edilen düzenleme devlet memurlarına yurtiçinde veya yurtdışındaki bir göreve kendi istekleriyle atanmaları halinde harcırah ödenmeyeceğini öngörüyordu. Haşim Kılıç, bir soru üzerine, iptal kararı Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra herkese harcırah ödeneceğini söyledi.

Kılıç, toplantıda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, 5272 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesinin ikinci fıkrasının iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açtığı davayı da ele aldıklarını kaydetti.

Belediye Kanunu’nun daha önce şekil yönünden iptal edildiğini anımsatan Kılıç, bu nedenle başvuruda "karar vermeye yer olmadığına" karar verildiğini ifade etti.