Lütfen nokta demeden araya girmeyiniz sonra konuda kafamda dağılıyor. Zaten gel git akıllıyım bu yüzden konuda bir gidiyor bir geliyor... Bir de siz araya giripte iyice dağıtmayın...
Özel elbiseleri ile APRON dan geçip Green e geldi. Oyunda kendisine HONOUR verilmişti. Bundan dolayı çok daha dikkatliydi. Club ünü eline aldı topla mesafesini ayarladı bir iki öylesine deneme yaptı, ALİNGMENT pozisyonunu aldı vücudunu ADDERSS durumuna getirdi kafasını kaldırdı HOLE e baktı ama göremedi buna rağmen tahmin ediyordu yerini nefesini kontrol etti CLUB ü kaldırdı ve savurdu oda ne AIR SHOT olmuştu, ama kimseden bir ses çıkmadı. Hiç bozuntuya vermedi bir kez daha nefesini ayarlada CLUB FACE yi topa ayarladı ve kaldırdı vurdu... CARRY e baktı herkes gibi ama belliydiki tüm oyuncular sonunda AWAY olacak. Yanında ki arkadaşı seslendi CADİE ye '' hadi topla'' diye. Sonra döndü atışı yapana
'' IMPACT pek iyi olmadığından HOOK iyi olmadı ...'' dedi...
Atışı yapan sadece ters ters baktı ne düşündü Allah bilir... Amma bilinen şuyduki koskoca havaKuvvetleri Komutanı deliği ıskalamış topu atabileceği en kötü en uzak yere atmıştı... Zaten buda oyunun sonucuna olduğu gibi yansıdı ve GELENEK OLARAK GOLF TE SONUNCU OLMADIĞINDAN İKİ DOKUZUNCUDAN BİRİ OLDU.... Bizim HavaKuvvetleri Komutanı topa o kadar baktı baktı amma top nedense 18 deliğede bir türlü giremedi. Artık TOP mu disiplinsizdi PAŞA mı yeteneksizdi onu bilemem...
Halefi olan Harp Akademileri komutanı biraz daha iyiydi gelecek için umut verdi. 5. oldu. Demekki biraz daha çalışırsa Kuvvet Komutanı olduğunda ilk üçe girecektir...
Tabiiki İki güzide Orgeneralimizin yeteneksizde olsalar golf oynamalarına bir diyeceğim olamaz. Diyene de ben karşı çıkarım kendimce size ne ? diye amma bu sefer durum biraz farklı idi. Özellikle Kuvvet Komutanı olan Orgeneralimiz açısından hemde çok farklıydı... Umulmayan oldu yok dokuzuncu olması değil... Orada gereğinden fazla durması...
2Ekim Perşembe günü gazetelere bir haber düştü Ciddi olması gereken bir haber en azından ilgilileri için. İran-Irak-Türkiye üçgeninde , İran sınırına 40 km, Irak sınırına ise 4 km uzaklıkta yer alan Aktütün Karakolu'na taciz atışı yapılmıştı. Hemde bir kaç kere... Bu aslında bizler için sıradan bir haberdi. O coğrafyada maalesef terörist gruplar bunu yapıyorlardı. Ancak olaya çok ama çok dikkat etmesi gereken birimler vardı Jandarma KKK ve Havu Kuvvetleri...
Aktütün Karakoluna bugüne kadar tam tamına 43 terörist saldırı olmuştu. İkisi ise maalesef çok şehitli saldırı... 12 Eylül 1992 de 22Şehit ;9 Mayıs 2008 9 şehit. Ve enteresandır 10 Eylülde de 7 Eylül de de baştan Taciz atışı yapılıyor. Ve müteakiben saldırı... Bu gözden kaçmayacak kadar önemli bir detaydır. Ben bunu yazarken gazetelerden tarayarak bu bilgiye ulaşıp analizi yapabiliyorsam varın siz düşünün....
Diğer 41 saldırıda ise anında çok şiddetli reaksiyon gösterilmiş hatta Cobra helikopterleri yarım saat içerisinde Irak içlerini bombalamış neticede taciz dışında bir baskın olmamış. Senede ortalama iki kere SALDIRIYA maruz kalan karakolun fotoğrafları hakkında ve buna istinaden açıklanan gerekçelere söylenecek sözcük bulamıyorum ama kabul edilebilir gibi değil. Bu konuda değerlendirmemi tüm konuyu toparladığımda yapacağım amma....
Bilinen bir gerçek var. Türkiyenin Irak konusunu gündeme yatırdığı sıraların hafta öncesi hafta sonrası ; 12 Eylülün haftaöncesi hafta sonrası ; PKK nın ilk baskını olan Eruh u kuruluş yıldönümü kabul ettiklerinden 15 Ağustos öncesi haftası ve sonrası hafta gibi özel günlerde mutlaka bu şerefsiz örgütün eylem yaptığı sır değil. Dikkatli gözler bunu yakalıyor. E be kardeşim bu aralar teyakkuzda olun....
3 Ekim öylenden sonra internet gazetelerine bölgede çatışma olduğu haberleri düştü daha sonradan saat 13 00 da saldırı başladığı teröristlerin çok kalabalık olarak baskın yaptığı gürültüsü koptu ,akşam saatlerine kadar süren bu hain saldırı neticesinde 17 fidanımız sonsuzluk bahçesine şehit olarak gitti. Ruhları şad mekanları cennet olsun. Amma artık biz silkinip sorgulayalım ne oluyor neden oluyor bulalım. Bir avuç çapulcunun NE OLURSA OLSUN bu gösteriyi yapamamış olması, yapabildilersede en az 200 leş bırakmaları ve Irak içlerine kadar operasyon olması gerektiğini vurgulayalım. Ve değerlendirmeyi en sona bırakalım. Yani sekiz dokuz ileti sonrasına...
Paşa nın golfüyle bu elim saldırının kesiştiği nokta aynı zaman diliminde olmasıdır. Paşa da paşadır ha Hava Kuvvetleri Komutanı... Boru değil...
Aslında olan çok basittir ama bu vehamettir. Cuma akşamı görev yapan vatandaşlar saat 0300 gibi bu acı olayı öğrendiler. Ama bir çok kişi Cuma günü öğlenden sonra bir çatışma çıktığını öğrendi. Trajedinin büyüklüğü bilinmiyordu ben PKK ya inanılmaz bir darbe vurulmakta olduğunu düşünüyordum takiii saat 0145 e kadar... Önce bir telefon ardından saat 0300 gibi internete düşmeye başlayan haberler ile üzüntü şaşkınlık öfke ızdırap nefret büyümesi hepsi birden oldu... Bu nasıl olabilirdi ki??? Neyse bunada geleceğiz devam edelim... Cuma akşamı yatıp uyuyanlar sabah şokla kalktı haber her yerde patlamıştı tv lerde bile eğlence arası veriliyordu ( Buda apayrı bir kepazeliğimiz...) Bu arada bizim paşa golf oynuyordu... işte film burada kısa devre yaparak koptu. Çünkü koskoca hava Kuvvetleri Komutanı haberim yoktu diyordu.... Türkiyenin hatta dünyanın haberi var bizim hava Kuvvetleri Komutanı'nın yok !!! İşte bu gaflettir delalettir... Aymak gerekir...
Benim tahminim büyük olasılıkla bizim Hava Kuvvetleri Komutanı Emir subayına '' ne olursa olsun beni rahatsız etmeyin'' gibi bir emir verdi... Golf te gelenek(miş) telefon kullanışmaz(mış) tabiiki burada Emir subayıda ''ne olursa olsun'' un sınırlarını sonsuza kadar açınca bu kepazelik ortaya çıkmıştır. Bir kez daha altını çiziyorum bu benim naçizane tahminim.
Peki Hava Kuvvetleri Komuta nı istifa etmelimiydi? Bence etmeliydi. Golf oynadığı için değil , asker olduğundan değil, olay anında oynadığındanda değil, general olduğundan da değil. Hava Kuvvetleri Komutanı olarak böylesi önemli bir olaydan haberim yok demesinden... Bu büyük bir gaflet büyük bir acz dir. Hava Kuvvetleri unsurları Hava Kuvvetleri Komutanı emri olmaksızın sınırı geçemez. Bu siyasi sorumluluğu tek üstlenecek kişi Hava Kuvvetleri Komutanıdır. Zaten Kuvvet Komutanlıklarının diğer Komutanlıklardan en büyük farkı siyasi kimlik taşımalarıdır. Yani sorumluluk almalarıdır. II. Taktik hava Komutanlığı'nın sınır ötesi emri vermeye yetkisi yoktur. Hava Kuvvetleri komutanı sıcak ve kesintisiz takip yetkisi emri vermelidir. Peşinden Genel Kurmay açıklama yapar. Veya havaKuvvetlerine direk Genel Kurmay Müdahale eder o da olmadı Cumhurbaşkanı... EE şimdi oldu mu? Kıyamet kopmuş peşinden uçaklar kalkmış sınırı geçmiş Hava Kuvvetleri komutanı Golf oynuyor ! haberi yok !! EE sormazlar mı bu uçakları kim sınır ötesi emri verdi diye ? Kaldıki neden geciki,ldiği de ayrı sorun... Kaldıki o kadar katır ağır silah nasıl görülemedi daha da ayrı sorun... O nun değerlendirmesi en sona...
Bu elim olay bizi çok ciddi düşünmeye gerçek değerlendirmeler yapmaya vede tedbirler almaya zorlamalı cidid değerlendirme için biraz daha gerilere gidelim yok yok terör değil ders alınacak bir kaç anıya... Ama önce resim ...
Zaten konu başlığıda kopyaydı bunlarda tiyosu olsun... Artık arkası yarın.
Son resimlerden sayın Commodore1tr'ın kendi hava kuvvetlerimiz tarafından Kıbrıs Barış Harekatı sırasında vurulan Kocatepe zırhlısından bahsedeceğini düşünüyorum. Ancak bu olayda da bütün suçu Hava Kuvvetleri'ne yüklemek haksızlık olur. Bu aradan batan geminin komutanının Yarbay Güven Erkaya olduğunu ve mürettebattan kurtulanların İsrailliler tarafından kurtarıldığını da hatırlayalım.
Ben golf haberlerini ilk okuduğumda Hava Kuvvetleri Komutanı'nın böylesine önemli bir olay sırasında golf oynamasını kesmemesine kızmıştım.
Ancak şu anda ona haksızlık yapıldığını düşünüyorum.
Silahlı Kuvvetlerin işleyişine baktığınızda komuta merkezi Genelkurmaydır.
Hava Kuvvetleri'ne "şu koordinatlardaki şu hedefleri bombalayın" diye emir gelir.
Aşağıda ne olup bittiğinin detayı gelmez.
Hava Kuvvetleri'nin gelen emirleri kabul edilebilir süre içinde yerine getirdiğini düşünüyorum. Ama nasıl ki o hedefleri bombalayan pilot aşağıda olan biteni bilmezse, Hv.K. Komutanının da görevini yapabilmesi için aşağıda olan biteni bilmesi gerekmez. Yani bilmemesi bir görev zaafı oluşturmaz.
Ancak böylesine önemli bir saldırı konusunda önce Genelkurmaydaki nöbetçi kadronun silsile halinde üst düzey generalleri bilgilendirmesi gerekir. Genelkurmaydaki nöbetçi kadro Hava Kuvvetleri'ndeki nöbetçi kadroya bildirmeli, onlar da kendi komutanlarını bilgilendirmeliydi. Bu zincirdeki kopuk nerede meydana geldi ona bakmak lazım.
Yine aynı Cumartesi günü, genelkurmay başkanı İlker Başbuğ (böbrek taşı), KKK Işık Koşaner (diş) ve JKK Atilla Işık'ın (göz) GATA'da tedavi görüyor olması
da enteresan.
Ve bugün Taraf gazetesinde yayınlanan Jandarma İstihbarat raporları Genelkurmay İkinci Başkanı'nın yaptığı açıklamaların doğru olmadığını gösteriyor.
Yani Hava Kuvvetleri'ne gelinceye kadar ortada daha büyük bir zafiyet var.
Gene dayanamamışlar ) Ama bu sefer düzeltme yada yanıt vermeyeceğim devam edeceğim. Fakat şunu söyleyeyim ecet resimler kocatepenin resimleridir. Alttaki 1973 tatbikat dönüşü cebelitarık girişi Üstteli ise Efes tatbikatı sırasında ki fotoğraflardır. Sonun başkangıcı fotoğraflar...
Neyse ben devam edeyim...
13 Şubat 1925’da Doğu Anadolu’da Piran’da Şeyh Said isyanı başladı. Nedenlerini ve isyandan ne amaçlandığını burada anlatmayacağım. Anlatacağım apayrı...
Şeyh Sait isyanı Ankara'ya telgraf la bildirilir. O sırada Çankaya da Atatürk ve yakın arkadaşları '' kurmay oyunu '' olan briç oynamaktadır . Bir masada Atatürk Bir masada İsmet inönü bir masada Ali Fethi Okyar ir masada Maraşal Fevzi çakmak...
Yaver isyanın başladığı telgrafı Atatürk e uzatır. Atatürk tekgrafı dikkatlice okur dikkatle okur; yavere, Ali Fethi Okyar’ı işaret eder:
”Başvekil hazretlerine götür!“
Yaver, telgrafı alır, Başbakan’a götürür. Ali Fethi Okyar telgrafı okur, geri verir, oyuna devam eder. Yaver, Mustafa Kemal Paşa’ya döner, Gazi, diğer masada oynayan İsmet Paşa’yı işaret eder:
”İsmet Paşa’ya götür!“
İsmet Paşa (İnönü) telgrafı alır, sandalyesini biraz geri çeker, okur. Bir daha okur, bir daha okur, sonra Gazi’ye ”Müsaadenizle!“ diyerek oyunu bırakır, dışarı çıkar.
İsmet Paşa’nın o sırada resmi bir görevi yoktur, Ali Fethi Bey başbakandır, İsmet Paşa’nın resmi görevi yoktur ama, devlet adamı olmanın sorumluluğu vardır, üstelik devleti kuranlardandır.
Gazi Paşa, olayı gülümseyerek izler...
İki gün sonra Başbakan Ali Fethi Okyar istifa eder, İsmet Paşa başbakandır.”
Bu olaydan da ders çıkarmak gerekir diye düşünüyorum... Bu olayı daha geniş okumak ve tarihi gezinti yapmak isteyenlere Şevket Sürayya nın tek Adam ve ikinci Adamı ile 30 Yıl Atarük ün hizmetinde kitaplarını okumalarını sağlık veririm. İlk İkisinde Birisi Atatürk diğeri İnönü gözüyle olay hatırata dayandırılırken Telgrafı Getiren yaver olan cevat Abbas'ın anıları ise salt gözleme dayanmaktadır...
Golf demişken Melih Aşık üstadın köşesinden bir paragraf olayım da bu sayfayı kapatayım .....
- Askerlik ve golf deyince ilk akla gelen Amerikan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Husband Kimmel oluyor. Kimmel, Pearl Harbour baskını yapıldığı sıralarda golf oynuyormuş. Baskından öylesine habersiz... İlk fırsatta görevden alınmış...
- Fidel Castro ile Che Guevara Küba’da kontrolü ele aldıktan sonra bir gün Havana Kulübü’nün golf sahasını gezmiş, biraz da oynamışlar. Castro golf sopasını ilk kez eline alıyormuş. Hayli eğlenmiş golf oynarken. Ancak alandan ayrılırken burasının konut sitesi yapılması talimatını vermiş...
Gene konuyla hiç ilgisi yok ama buraya alayım sonra değerlendirmede lazım olacak çünkü...
Taraf yazarı Rasim Kütahyalı, “TSK terörle mücadelede başarısız. Ben de askere gitmeyeceğim’’ diye bir yazı yazdı.
Engin Balım da yanıt verdi: “Hükümet ekonomide başarısız, sen o yüzden vergi de verme tosunum...”
"Bir kısım" da olsa, medyada yayınlanan ibretlik belgeler, özellikle vurguluyorum ki TÜRK ORDUSUnun değil ama onu yöneten zihniyetin gaflet, dalalet ve hıyanet noktasında olduğunu göstermektedir...
Bu bilgi ve belgeler bugün CHP grup toplantısında sayın Deniz BAYKAL'ın sorduğu "saf" soru ile örtüşmektedir:
''Dağlıca baskını oldu, Irakla ilişkilerimizi resmi temas noktasına getirdik Şimdi Aktütün oldu. Kuzey Irakla ilişkilerimiz resmi temas noktasına geliyor. Bu saldırılar acaba Türkiye'yi bölmek için mi, yönlendirmek için mi ortaya çıkıyor. Her saldırıdan sonra Türkiye, bu konularda yeni bir diplomatik açılım yapmak durumunda mı kalacak? Böyle bir dizayn mı var? Böyle bir planlama mı var? Terör, acaba Türkiye'yi yönlendirmek için mi yapılıyor?''
Sanırım problem terörden de öte...
Sanırım problem, bu ulusa 70 yıldır kendini yönettiğinin önceleri hissettirilmesi, sonra zannettirilmesi ve nihayetinde geldiğimiz noktada kakalanmasıdır...
Şimdi bir anıya dalmadan önce toparlayayım yanlış anlaşılma olmasın. Sayın SDT23 ün iletisini bir kez daha okuyunca yanlış anlaşılabileceğini düşündüğümden açıklama yapmak ihtiyacını duydum.
Ben değerli Hava Kuvvetleri Komutanımızın tek ifadesine kızdım. Olmamasıgereken gaflet gibiydi o . Açıkça 30 saat süresince herhangi bir olaydan haberinin olmadığını belirtmesi benim tarafımdan kabul edilebilir durum değildir. '' Haberim vaedı gerekli emri direktifi verdim.'' dese kınardım ama kabul edebilirdim. Çok farklı . Ulu Önder Atatürk derki.
'' Savaşı kaybeden ordu yoktur KOMUTAN vardır.''
İşte bu sözle bu tavır örtüştü bir an içimde Komutanın haberinin OLMAMASI KABUL EDİLEMEZ.
Kaldıki sayın SDT23 ün TSK işleyişi ile bildirdiği husus yanlıştır. Yoktur öyle bir şey... Genel Kurmay Hava Kuvvetlerine direk emir veremez. Genel Kurmay başkanı Hava Kuvvetleri Komutanına Genel Kurmay Hava Kuvvetlerine emir verir. Dolayısı ile Hava Kuvvetleri Komutanı'nın haberi olmayan hareket hele hele sınır ötesi olası değildir.
Sayın SDT23 Hava Kuvvetleri Komutanı ile Hava Kuvvetlerini karıştırıyor. Yada bir genç bayan olduğundan kulaktandolma bilgi veriyr yanlış oluyor. Aşağıdaki ''tarihi anılarda'' daha detaylı vereceğim ama Komuta merkezi Genel Kurmayda oluşturulan bir merkezdir. Bu merkezde kara deniz hava ve gerektiğinde Jandarma ile SG den subay bulunmaktadır. Hatta savaş durumunda direk kuvvet komutanları ile Jandarma Genel Komutanı... Karıştırmamakta yarar var....
Sayın commodore1tr'ın yazdıklarına tersten başlayarak cevap vereyim:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Yada bir genç bayan olduğundan kulaktandolma bilgi veriyr yanlış oluyor.
Sizin gibi "AKP nin kadını yok saydığı" iddiasını pek çok şekilde dile getirip eleştiren bir kişinin eleştirdiği yanlışa düşmesi ne kadar da acı.
Bu "gençtir, kadındır, bilmez" tavrı sadece bu mesajınızda değil geçmiş mesajlarda da vardı. Kişilerden bağımsız düşünce, fikir, görüşleri tartışmak yerine, ikide birde bu şekilde vurgu yapmak bir çelişki değil mi?
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Kaldıki sayın SDT23 ün TSK işleyişi ile bildirdiği husus yanlıştır. Yoktur öyle bir şey... Genel Kurmay Hava Kuvvetlerine direk emir veremez. Genel Kurmay başkanı Hava Kuvvetleri Komutanına Genel Kurmay Hava Kuvvetlerine emir verir. Dolayısı ile Hava Kuvvetleri Komutanı'nın haberi olmayan hareket hele hele sınır ötesi olası değildir.
Sayın SDT23 Hava Kuvvetleri Komutanı ile Hava Kuvvetlerini karıştırıyor.
Yazdıklarımı dikkatle okumanızı tavsiye ederim. Hava Kuvvetleri Komutanı'nın elbette ki, yurt içi ve yurtdışında yapılan her hava harekatından, atılan her bombadan haberi vardır. Hava Kuvvetleri Komutanı'nın geç haberdar olduğu konu Türk uçaklarının harekatı değil, Bayraktepe'deki hain saldırı ve bunun sonucunda 17 şehit verilmesi. Bayraktepe'deki kayıplar da Hava Kuvvetleri Komutanının hatası yüzünden verilmedi.
Aynen Kocatepe zırhlısı Hava Kuvvetleri Komutanının hatasından dolayı batırılmadığı gibi.
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Silahlı Kuvvetlerin işleyişine baktığınızda komuta merkezi Genelkurmaydır.
Hava Kuvvetleri'ne "şu koordinatlardaki şu hedefleri bombalayın" diye emir gelir.
Aşağıda ne olup bittiğinin detayı gelmez.
Hava Kuvvetleri'nin gelen emirleri kabul edilebilir süre içinde yerine getirdiğini düşünüyorum. Ama nasıl ki o hedefleri bombalayan pilot aşağıda olan biteni bilmezse, Hv.K. Komutanının da görevini yapabilmesi için aşağıda olan biteni bilmesi gerekmez. Yani bilmemesi bir görev zaafı oluşturmaz.
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
'' Savaşı kaybeden ordu yoktur KOMUTAN vardır.''
İşte bu sözle bu tavır örtüştü bir an içimde Komutanın haberinin OLMAMASI KABUL EDİLEMEZ.
Bu söze tamamen katılıyorum. Ama sorumlu komutan kimdir? Hava Kuvvetleri Komutanı'na gelinceye kadar "bu muharebedeki kayıpların sorumlusu" olan başka komutanlar vardır.
Zaten daha önce de alıntıladığım Hıncal Uluç yazısı da bu konuya değiniyordu.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
go to this web-site
17-06-2025, 15:32:57 in Kredi Kartları ve Bankacılık Hukuku