Kınama Cezasını İptal Ettirdim Ancak

[kartograf]

İstanbuldaki bir kamu kurumu kurumdaki personelel aramızda çıkan tartışmadan dolayı sadece beni suçlu buldu ve bana kınama cezası verdi.

Dsisplin soruşturmasında açık kayırma ve haksızlıklar var. Ceza verilecekse bile iki tarafa da verilmeli idi.

Cezanın iptali ve 2000 YTL de manevi tazminat davası açtım. Ceza iptal edildi. manevi tazminat talebim reddedildi. Manevi tazminata da hükmedilmeliydi kanımca. Çünkü dosyada kurumun kayırma ve personeli arasında ayırımcılık yaptığına ilşkin açık deliller var.

Ve kurumun en baş amirinin dosyada benimle iligili olarak "sürekli provakatif hareketlerde bulunarak kurumda huzursuzluık yaratıyor." şeklinde imzalı yazısı var. Bu yazıyı da Ankarada bağlı olduğu kuruma yollamış. Ankaradaki kuruma displin cezasına itiraz dilekçesi vermiştim.

Olayda benim en ufak bir provakatif hareketim falan yok. Çalıştığım kurumun başındaki kişi delilsiz desteksiz atmış. bana provakatör demeye getiriyor. Artı olayda yani displin soruşturmasında kurumun kayırmalarına ilşkin çok açık deliller var. Bir kmse bana delilsiz desteksiz pravakatör derse oradan tazminat almam lazım değil mi?

Harç nedeniyle tazmşinat miktarını 2000 YTL ile sınırlı tuttum aslında 10000 YTL lik tazminat ödemeyi hakediyor kurum. Bu 2000 YTLlik menavi tazminat kısmınıda kazanmak istiyorum.

[Sami Yıldırım]

[QUOTE=kartograf;208009]"sürekli provakatif hareketlerde bulunarak kurumda huzursuzluık yaratıyor."
Bu kanaatin iptali için idare mahkemesinde dava açabilirsiniz.

[önder71]

Kınama cezasına iptal davası açıp kazandığınıza göre 657 sayılı yasa kapsamında çalışmıyorsunuz demektir. Zira 657 sayılı yasada yasama kısıntısı bulunmakta ve uyarma ve kınama cezalarına karşı dava açmak yolu kapalı bulunmaktadır. Son uluslararası sözleşmelere dayalı bir kaç dava açılıp karara bağlandı ise de, son Anayasa mahkemesi kararı sonrasında bu tür kararlar artık çıkmaz oldu.

her hukuka aykırı işlem sonrasında tazminat davası açmak mümkün ancak sonuç almak mümkün değil.
Ancak sizin durumunuz biraz farklı...
Şahsınıza yönelik küçük düşürücü ve karalayıcı yakıştırma ve ithamlar başlı başına iptal konusu olabileceği kadar, tazminata da konu olabilir.

Yani kınama cezasının dıoğurduğu üzüntü haricinde, yaşanan sürecte size hoş olmayan sıfatlar yakıştırılması ayrı birer eylem olarak tazminat ve cezaı sorumluluk doğurur. her iddiaya savunma dokunulmazlığı içinde değerlendirmek mümkün değil...
İdareye değil, bağımsız olarak bu fiili işyen yöneticiye de, hukuk mahkemesinde kişisil tazminat davası açmak mümkündür.

Tazminat miktarına gelince...
Burada amaç zenginleşme değil, eylemin ağırlığı, tarafların statüsü ve sosyal-ekonomik seviyeleri ile eylemin işleniş şekli gibi bir takım kriterleden yola çıkarsak 10.000 ytl uçuk bir rakam olarak uygumada yaşanan örnekler çerçevesinde ortaya çıkar.

[kartograf]

[QUOTE=Sami Yıldırım;208037]

"sürekli provakatif hareketlerde bulunarak kurumda huzursuzluık yaratıyor."
Bu kanaatin iptali için idare mahkemesinde dava açabilirsiniz.

Sami Bey Teşekkürler hiç düşünmemiştim bunu ama öğreneli 7-8 ay oldu iptal davası açamam ona zaten o kannate sahip olduklarından daha doğrusu öyle göstererek kınama cezası verdiler onu iptal ettirdim. Çalıştığım kurumun displin yönetmeliğinde uyarma ve kınama cezalarına karşı da yargı yolu açıktır diye yazdığından
idari yargıya müracaat etmiştim.

[kartograf]

Kınama cezasına iptal davası açıp kazandığınıza göre 657 sayılı yasa kapsamında çalışmıyorsunuz demektir. Zira 657 sayılı yasada yasama kısıntısı bulunmakta ve uyarma ve kınama cezalarına karşı dava açmak yolu kapalı bulunmaktadır. Son uluslararası sözleşmelere dayalı bir kaç dava açılıp karara bağlandı ise de, son Anayasa mahkemesi kararı sonrasında bu tür kararlar artık çıkmaz oldu.

her hukuka aykırı işlem sonrasında tazminat davası açmak mümkün ancak sonuç almak mümkün değil.
Ancak sizin durumunuz biraz farklı...
Şahsınıza yönelik küçük düşürücü ve karalayıcı yakıştırma ve ithamlar başlı başına iptal konusu olabileceği kadar, tazminata da konu olabilir.

Yani kınama cezasının dıoğurduğu üzüntü haricinde, yaşanan sürecte size hoş olmayan sıfatlar yakıştırılması ayrı birer eylem olarak tazminat ve cezaı sorumluluk doğurur. her iddiaya savunma dokunulmazlığı içinde değerlendirmek mümkün değil...
İdareye değil, bağımsız olarak bu fiili işyen yöneticiye de, hukuk mahkemesinde kişisil tazminat davası açmak mümkündür.

Tazminat miktarına gelince...
Burada amaç zenginleşme değil, eylemin ağırlığı, tarafların statüsü ve sosyal-ekonomik seviyeleri ile eylemin işleniş şekli gibi bir takım kriterleden yola çıkarsak 10.000 ytl uçuk bir rakam olarak uygumada yaşanan örnekler çerçevesinde ortaya çıkar.

Önder bey sizede teşşekkür ederim. şahsın şahsi sorumluluğu var elbette ama o şahısla şahıs olarak uğraşırsam kurumda huzurum kalmaz. O şahıs benim sürekli provakatif hareketlerde bulunarak kurumda huzursuzluk yarattığım şeklindeki yazıyı kurumun başındaki amir olarak yaptı. Dolayısı ile kurum antetli kağıda böyle yazdı. Ve kuruma karşı dava da mümkün. harç miktarını gözetrek 2000 YTLlik tazminat istedim mahkeme reddetti. Ama dediğiniz gibi soruşturma sırasında tarafımı rencide edecek çok unsurlar yaşadım. Bunlar belgeli. En önemli belgede yukarda bahsettiğim "sürekli provakatif hareketlerde bulunarak kurumda huzursuzluk yarattığım" şeklinde imzalı belge. Bana provakatör demiş adam resmen. Halbuki bunu kanıtlayan hiçbir şey yok dosyada.

Kurum amiri "Kanaatimce şahıs didiplin cezasını haketmiştir. Suçludur" falan yazıp üst makama yaptığım itiraza bu şekilde cevap verebilirdi ama beni provakatörlükle suçluyor. Bu ağır ve rencide edici bir hakarettir. Dosyada ve sicilimde benim böyle olduğuma dair hiçbir bulgu yok.

Bu konudaki davamla ilgilenebilecekj avukatlar bana özel mesaj atarlarsa sevinirim.