Değerli hukuki net üyeleri,

ADD mitinginde bir pankart açılmış.Bu pankarta tepkiler ADD adına yapılıyor.

Bu pankartı Atatürk'e hakaret olarak Atatürkçü Düşünce Derneğinin bir yanlışı olarak lanse etmeyiniz.Çünkü ADD nin bu pankartla bir ilgisi yoktur.Her konuda aşırı bilgi kirliliğinin yer aldığı günümüzde, kimsenin kendine "ben kimim, neyi nereye kadar biliyorum, hangi konuda ahkam kesecek kadar bilgi sahibi oldum, danışmanlarım ne biliyor, kimdir" sorgulaması yapmadan kendini savcı, avukat, filozof, şıh, şeyh, peygamber vb. ilan ettiği, kurumların bu yapılarca ele geçirildiği, aklın, bilimin, bilginin dışlandığı akıl özürlülerin çoğaldığı, "beynimi örtmüyorum, başımı örtüyorum,diyerek bu eyleme komutun nereden geldiği meçhul, Cumhurbaşkanlığı makamında kişisel tercihlerini kullanma özgürlüğü" olan bir ülkede biri de böyle bir pankart taşımış.

Bu provakatör pankart, ileride kullanılmak üzere birilerinin organizasyonu olabilir.

Youtube'da da Atatürk'e hakaret bir site açıp, kendi hakaretlerinin, şeyh,şıh denen soytarıların ayaklarının dibinde video görüntüleri somut delilleri mahkeme kararlarıyla kaldırdıklarını bilmekteyiz.

Ergenekon,Youtube vb. hergün artarak gelişen olaylar, örneklerde bunları yaşıyoruz.Günümüzde ağzı olan konuşan yol göstericilerimiz, bu tür yaklaşımlara çanak tutuyor.Adına Takiyye diyor, açıkca “demokrasi bir tramvay amaçlarımıza araç olarak kullanacağız, istediğimiz durağa gelince ineceğiz” diyerek son derece demokratik bir şekilde iktidar olup, devlet olanaklarını amaçlarına araç edip, ülke bütçe yöntemini değiştirip, sayıştayın denetimini kaldırıp, iç/dış para kavramlarını sulandırıp, özelleştirme gelirleriyle borç ödeyeceğiz diyerek ülkeyi satılığa çıkarıp, ülkeyi Cumhuriyet tarihinin 80 yılına eşdeğer 5 yılda borçlandırıp, sorgulama mekanizmalarını kaldırıp, "ekonomi iyi gidiyor" safsatasında, yatırımı olmayan, istihdamı olmaya işsizlik hat safhada her gün yoksulu ve yolsuzu artan, senin ödediklerinle kendilerine 1 kilo nohuta oy kullandıran, zekatla ABD de çocuk okuturken, 85 m2 evinde mütevazi yaşarken, dünyanın sayılı zenginleri arasına girip, TBMM de soru soran milletin bir başka parti vekiline" bizim çocuklar aç mı kalsın ulan "diyebilen, DARBE KARŞITI! bir iktidarla, HERGÜN CUMHURİYETE İNDİRİLEN DARBELERİ İZLEYEREK YAŞAMAKTAYIZ.

Öncelikle sorgulanması gereken somut duruma odaklanmalıyız.

Hakim karşısına çıkarılmak için bir tedbir olan, "tutuklama" kararının sayfa sayısı ilan edildikten sonra eldeki soyut delillerini somut gerekçe göstererek insanları canından,sağlığından eden, telafisi mümkün olmayan, Devlete Anayasal verilen görev, vatandaşının şerefini koruma yerine, insan onurunu ayaklar altına alan, zorunlu olmadıkça başvurulmaması gereken, evrensel hukuk ve yargılama anlayışında yer almayan, sanal davalarla tutuklama ile yok edilen yaşamların ( bugün cezaevlerinde bulunan 80 000 in üzerinde insanın yarısından fazlası hakim karşısına çıkarılmak, suçunun ne olduğunu öğrenmek üzere aylarca,yıllarca tutuklu beklemektedir.Bugün PKK için çıkarılan terör yasası, pişmanlık yasası, ananın yanına dön yasası ile by-pass edilirken, PKK ile savaşmış, ordu yönetmiş generallerimiz ADD başkanı sıfatıyla,terörden yargılanmak üzere hapislerdedir) kamu vicdanında aklanmış insanların,adalet adına vicdani kanaatlarının ilelebet sızlayacağı gerçekleri, sanal darbe örgütleri yerine gerçek darbe eylemleri yapanları, nasıl yaptıklarını,klasik olmayan yöntemlerini! kamuoyuna mal olmamış dürüst, şerefli, onurlu yaşayan insanların sektörleri ele geçirmek adına yerel düzeyde yaşatılan "küçük Ergenekon" eylem ve davalarını, suçları somut dokunulmazları, kamuoyuna anlatmak sorumluluğunu taşımalıyız.

Bu yapılanmalarla kurum ve kişilere güven bunalımı yaratılarak,işlevsiz kılınarak, hukuk ülkesini benimsemeyen "biz mecelleden gidiyoruz" icraatlarına araç olmamalıyız.TV'larda "yargının içine ......lar" diyebilenlerin yargıyı bağımlı hale getirme çabalarını görmeliyiz.

Biz bu takiyyelere malzeme olmamalıyız.

LAİK DEMOKRATİK REJİMİ YIKMA EYLEMLERİNİN, GERÇEK DARBENİN,TERÖRÜN, KURULUŞLARDAN SONRA CAMİLERİ BİLE ELE GEÇİREN TARİKATLARIN,ÖRGÜT VE ÇETELERİN, 3 YATIRIMCI KURULUŞUN BÜTÇESİNDEN FAZLA 1.7 KATRİLYON PAY ALAN DİYANETİN ACİZLİĞİNİN FARKINDA MIYIZ?

HENÜZ KAPINIZ ÇALINMADIYSA DA, SİZ BU ANLAYIŞ VE EYLEMLERİ ONAYLAMAYAN ATATÜRK İLKELERİNE BAĞLI, İSLAMİ REJİME HAYIR DİYENLERDENSENİZ POTANSİYEL SUÇLU OLDUĞUNUZU GÖREBİLİYOR MUSUNUZ? RAHAT, KENDİNDEN EMİN, GÜVEN İÇİNDE, YARINLARINIZDAN KAYGISIZ DUYGULARLARLA UYUYABİLİYOR MUSUNUZ?