Yeni bir Siyasi Oluşum: Şener tekrar siyaset arenasında

[Akademik Sultan]

Haberlerde izlediğim kadarıyla Abdüllatif Şener yeniden siyasete döndüğünü açıkladı ve yeni bir parti kuracağının sinyallerini de vermiş oldu. Söylediği şu söz dikkatimi çekti: Ben parti değiştirmedim, benim girdiğim partiler değişti. Son seçimlerde AKP den aday olmayarak üniversiteye geri dönen ve siaseti bırakan Şener in bu girişimi acaba diyorum AKP nin yeniden başka bir parti çatısı altında toplanmasını maskeleyecek bir ayak oyunu olabilir mi? Ya da gerçekten de belirtildiği gibi yeni bir siyasi oluşum için atılan bir adım mı? Bunu bekleyip göreceğiz.

Türk siyasi hayatında hareketli günler yaşıyoruz. CHP nin aldığı oy ,kemikleşmiş bir tabandan ve daha da yukarı çıkacak gibi görünmüyor. Aksine soldan uzaklaştıkça uzaklaşması ve zaman zaman milliyetçilerden daha milliyetçi açıklamaları ve parti içi hiziplerle kan kaybediyor. DSP içinde ise Rahşen Ecevit- Zeki Sezer hesaplaşması sürüyor ve partinin gelecek vaad etmesini isteyenler olsa da türk halkının muhafazakar eğilimleri ve slogancı yaklaşımların daima geniş tabanlardan destek aldığı göz önünde bulundurulduğunda gerçekçi olmamız gerekiyor.

Şimdi düşünelim. Yeni bir siyasi oluşum içinde nasıl bir parti bizi düze çıkaracak? Bunlar AKP öncesi de konuşuldu ve ilk çıktığındaki AKP ile bugünkünün çizgisinin çok farklılşatığını söyleyebiliriz yanılmıyorsam. Liberalleri takiyyelerle yanına çeken ama sonradan eski Refah çizgisine keskin dönüşler yapan bir AKP var karşımızda. Benim yorumum elbet.

Şener konusunda ne düşünüyorsunuz? Yeni siyasi oluşumların şansı nedir sizce?

[Akademik Sultan]

Yine aşağıdaki sürecin yaşanacağını görmek zor değil. Dilerseniz okuyalım..

5 OCAK 2007 CUMA

DİNAMİK SİSTEMLER, KAOS KURAMI VE TÜRKİYE'DE SEÇİMLER ÜZERİNE

Bu metin 18 Nisan 1999 seçimlerinden sonra özel bir televizyon kanalında yapılan konuşmanın özetlenmiş metnidir.

Prof. Dr. Hasan Şimşek
Orta Doğu Teknik Üniversitesi

Kaos karmaşa, karışıklık ve rastgele etkinlikler demek değildir. Kaos kuramı, sistem davranışını birden fazla olay, olgu ve etkenin aynı anda oluşan karşılıklı etkileşimi ile açıklar. Kaotik sistemlerde de belirli bir düzenlilik vardır, ancak bu düzenlilik olay, olgu ve etkenlerin sürekli karşılıklı etkileşimi ile her an yeni bir doğrultuta doğru yönelebilir. Sistemlerin davranışı, klasik Newtoncu yaklaşımın tersine, doğrusal (lineer) değildir.

Kaos kuramına özgü bir iki kavram, bu yaklaşımı anlayabilmek açısından oldukça önemlidir: Başlangıç koşulları ve bu koşullara aşırı duyarlılık. Bu olgu, bir sistemin başlangıç koşullarının bu sistemin daha sonraki davranışını büyük ölçüde etkiler. Buna Kaos kuramında "kelebek etkisi"de denir. Küçük ve önemsiz gibi görülen olay ve olgular sistemdeki değişkenlerin birbirinin etkisini yükseltmesi nedeniyle daha sonra sistem üzerinde derin bir etkiye sahip olabilir.

Diğer önemli bir kavram akışkanlık veya akışkanlığa aşırı duyarlılıktır. Bu sürekli değişimi ifade eder. Sistem içindeki değişkenler sürekli bir değişim ve akışkanlık halindedir. Bu akışkanlıktaki değişimlerde sistemin sonraki performansını derinden etkileyebilir.

Kaos kuramına şekil veren kavramların bir diğeri ise çekiciler veya çekim merkezleridir (attractors). Çekiciler, sistemdeki sürekli akışkanlık gösteren etken ve elementleri üzerine çekerek belirli bir düzen ve denge durumunun (geçici de olsa) ortaya çıkmasını sağlayan olgulardır.

Bütün bu içsel süreç ve etkenlerin yanısıra, kaotik sistemler dışardan sürekli bir şok ve türbülansın etkisi altındadır. Kaotik sistemler dengeden uzaklaşmış sistemlerdir (far-from equilibrium). Bu dengeden uzaklaşmışlık, sistemleri iç ve dış küçük değişkenlere, etkilere, baskılara, değişimlere duyarlı hale getirerek sistemin kısa sürede büyük sıçramalar yaparak değişmesine ve dönüşmesine neden olabilir.

Sözün özü, kaotik durumlar doğrusal (lineer) değildir, gelecek geçmişte oluşmuş eğilimlerin devamı değildir, gelecek geçmişin dorusal bir kestirimi (yordaması) değildir, bugün olan küçük olaylar gelecekte yeni oluşumların ortaya çıkmasına neden olabilir. Dengeden uzaklaşmışlık durumu sistemin küçük değişikliklere duyarlılığını artırır.

18 NİSAN 1999 SEÇİMLERİ KAOTİK BİR SÜREÇTİR

Yıllardır ülkemizde pek çok aydın, yerli ve yabancı gözlemciler, gazeteciler ve bilim adamları Türkiye'de ciddi bir sistem sorunu olduğunu, sistemin pek çok yönüyle köklü bir dönüşüme uğratılması gerektiğini yazıp çizmekte ve söylemektedirler. Türkiye, uzun süredir beklenen bir dönüşüm istemini hayata geçirememe gibi bir sorunla karşı karşıyadır. Bu anlamıyla, Türkiye 18 Nisan 1999 seçimlerine uzun zamandır devam eden bir dengeden uzaklaşmışlık durumuyla girmiştir. Türk politik sistemini kaotik bir sistem olarak yeniden tanımlarsak, bu sistem içindeki politik partiler ve oluşumlar sistemdeki çekicileri ifade etmektedir. Merkez sağ ve sol partilerde yıllardır yaşanan çöküş ve halkın istemlerine yanıt verememe, sistem bu çekicilerin yarattığı göreli denge durumunun dışına çıkmış, yani dengeden uzaklaşmıştır. Seçmen tercihlerinin 1995 yılında o dönemin marjinal partisi Refah'a kayması ve 1999 seçimlerinde de yine bu dönemin marjinal partisi MHP'ye ve bir ölçüde de DSP'ye kayması Türkiye'de politik sistemin ciddi bir dengesizlik durumunda olduğunun göstergesidir. Türk seçmeni çekiciler arasında gidip gelmektedir. Bir anlamda, son 8-10 yılda seçmen tercihleri "serbest salınımda" kalmıştır. Ekim ayında Samandağ'da yapılan bir konuşma "kelebek etkisi" yoluyla başka faktörlercede katlanarak ve yükseltilerek 18 Nisan'daki sonuçların ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştur.

Türk politik sisteminde yeni ve daha güçlü çekiciler ortaya çıkmadığı sürece bu salınım devam edecek, gelecek seçimlerde seçmen tercihleri yine bizi şaşırtacaktır. (18 N'san 1999 seçimlerinden sonra ortaya atılan bu öngörü yaklaşık 3 yıl sonra gerçekleşmiş, TBMM'deki toplam sandalyelerin 3/2'sini alan AKP hükümeti kurulmuştur. Hasan Şimşek, Ocak 2007). Bu anlamda ne MHP ve ne de DSP edindikleri gücün kalıcı olduğunu asla düşünmemelidir (eğer bu iki parti sözünü ettiğimiz çekiciler olma yolunda yeni politikalar üretmezlerse).

Öyleyse asıl sorun Türkiye'de toplumun dönüşüm talebine yanıt verebilecek ciddi bir politik örgütlenmenin çekim merkezi (attractor) olarak ortaya sürülmesi gereklidir. Sağ ve solun asıl projesi bu olmak zorundadır.

http://www.hasansimsek.net/guncel%20yazilar.html

[sdt23]

Son seçimlerde AKP den aday olmayarak üniversiteye geri dönen ve siaseti bırakan Şener in bu girişimi acaba diyorum AKP nin yeniden başka bir parti çatısı altında toplanmasını maskeleyecek bir ayak oyunu olabilir mi? Ya da gerçekten de belirtildiği gibi yeni bir siyasi oluşum için atılan bir adım mı? Bunu bekleyip göreceğiz.?

Demokratik Parti, Yeni Demokrasi Hareketi, Demokrat Türkiye Partisi, Yeni Türkiye Partisi ... (Bunların hepsini hatırlayan kaç kişi çıkar acaba?)

Tarih tekerrürden ibarettir.

ilk çıktığındaki AKP ile bugünkünün çizgisinin çok farklılşatığını söyleyebiliriz yanılmıyorsam. Liberalleri takiyyelerle yanına çeken ama sonradan eski Refah çizgisine keskin dönüşler yapan bir AKP var karşımızda.

Eski Refah çizgisine keskin dönüşler yapan AKP söz konusuysa daha 1 yıl önce Necmettin Erbakan neden Kanalturk'te Tuncay Özkan'ın karşısına oturup saatlerce AKP aleyhinde konuştu?

Şener konusunda ne düşünüyorsunuz? Yeni siyasi oluşumların şansı nedir sizce?

MHP'ye kayan laik hassasiyet oyları ile Demokrat Parti'ye giden ANAP-DYP oylarını toplayabilme ihtimali var. Ancak bu şekilde %10 barajını aşabilir.
Veya bir Nihat Erim potansiyeli var tabii.

[commodore1tr]

Sayın Şener yeni parti kuracağına baştan kurucu üyesi olduğu AKP den istifa etse daha doğru olmaz mı? Yoksa görevi her türlü parti kurulur olarak mı değişti ?

[Akademik Sultan]

Demokratik Parti, Yeni Demokrasi Hareketi, Demokrat Türkiye Partisi, Yeni Türkiye Partisi ... (Bunların hepsini hatırlayan kaç kişi çıkar acaba?)

Tarih tekerrürden ibarettir.

Eski Refah çizgisine keskin dönüşler yapan AKP söz konusuysa daha 1 yıl önce Necmettin Erbakan neden Kanalturk'te Tuncay Özkan'ın karşısına oturup saatlerce AKP aleyhinde konuştu?

MHP'ye kayan laik hassasiyet oyları ile Demokrat Parti'ye giden ANAP-DYP oylarını toplayabilme ihtimali var. Ancak bu şekilde %10 barajını aşabilir.
Veya bir Nihat Erim potansiyeli var tabii.

Evet tarih tekerrürden ibarettir. Fakat bazı şeylerden ders alıp artık aynı olayları tekrar tekrar yaşamasak iyi olurdu sayın sdt23. Öyle değil mi?

Erbakan açısından bakınız. Saadet ya da Refah Partisinin çizgisi ile bugünkü AKP çizgisi arasında ne kadar fark görebiliyorsunuz? Sadece cemaatleri farklıdır o kadar. Yoksa bizim bakış açımıza göre hepsi aynı kefeye konulabilir. Erbakanın öfkesi de kendinden kopanların kurduğu bir parti olmasından kaynaklanıyor olmasın sakın. Sayın Gül ile Erbakan biliyorsunuz ki aynı davadan muzdariptiler türk hukuk siteminin karşında! Biri ev hapsinde, diğeri?:rolleyes:

Yakın zamanda istifa etmese bile ihraç edilecek gibi görünüyor. Benim endişem, eski şeylerin allanıp boyanıp yine yeni yeniden yeniymiş gibi suulması. Bakınız öyle de olacak. Kaos ortamında giderek libarallerin ve ılımlıların umut arayışlarında sarılacağı bir halat olmaz umarım..

Bu yeni oluşum da muhafazakarların oylarını toplayacağı farklı bir çatı olacak. AKP giderek yıpranıyor. Ortam gerildikçe hükümet her zaman oylarını aşındırır. Normal koşullarda muhalaefetin oylarını arttırması beklenir ki Baykal olduğu sürece çok zor. Dolayısıyla oyların kayacağı yeni bir mecra gerekli. O da yapılanıyor gibi görünüyor..

[sedatif]

Bence önümüzdeki 3-4 ay içerisinde mustafa özbek siyasi bir oluşama gidecek. Bunun alt yapısını çok uzun zamandır yavaş ama sağlam bir şekilde oluşturyor.
Bünyesinde şaibeye karışmamış, sağdan,soldan,milli görüşten vs. , ortak paydaları vatanseverlik olan insanları toplayan, çoğu kişiye göre, mhp nin bir uzantısı gibi algılansada bana göre uzakdan yakından alakası olmayan Türkiyem topluluğunun faaliyetlerini ilgiyle takip ediyorum.

[sadivarol]

Bu yeni oluşum da muhafazakarların oylarını toplayacağı farklı bir çatı olacak. AKP giderek yıpranıyor. Ortam gerildikçe hükümet her zaman oylarını aşındırır. Normal koşullarda muhalaefetin oylarını arttırması beklenir ki Baykal olduğu sürece çok zor. Dolayısıyla oyların kayacağı yeni bir mecra gerekli. O da yapılanıyor gibi görünüyor..

Evet , akp'ye karşı olanların tek düşüncesi bu yazdığınız düşünceler.
akp'nin oylarını bölelim...
bu düşünceler ile yatıp, bu düşünceler ile kalkıyorlar. gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda kendileride emin değiller ama , hiç olmazsa boş duracağımıza bir şeyler yapalım düşüncesi ile zemin hazırlıyorlar. ya tutarsa...
göle maya çalalım...

Bugünkü duruma baktığım zaman vardığım sonuç, bu maya tutmaz.
sayın şener'in partisi %1 oyu geçemez. bahsettiğim %1'de tavan oydur. benim tahminim daha aşağılarda bir oy oranıdır.

neden ? burada yazacaklarım benim kişisel tahminlerimdir.

farklı sebepleri var;
1- en önemli sebep sayın recep tayyip erdoğan.
siyasi yasaklı yada yasaksız hangi durumda olursa olsun, sayın ergoğan'ın varlığı bir partinin bugün %30-35 arası oy potansiyelini garanti ediyor. akp'nin bugünlere gelmesinin tek sebebi sayın erdoğan'dır. bu sebeple sayın erdoğan'ın yasaklı yada yasaksız siyasetin içinde olduğu her durumda karşısında muhafazakar her kim olursa olsun şansı yoktur.

2- sayın şener ciddi bir yanlış yapmıştır. kuracağı partinin %1'in üzerinde bir oy oranı yakalayabilmesi için yapması gereken koşulları yerine getirememiştir. nedir bunlar ?
eğer sayın şener 22 temmuz 2007 seçimleri öncesi veya hemen sonrası istifa etse idi. en kötü ihtimalle , sayın gül cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra veya akp-mhp beraberliğinin türban için girişimi sırasında istifa etse idi ;
işte o zaman akp'den bazı oyları alabilirdi. bu oylar akp'nin sertlik ve uzlaşmaz tavrından rahatsız olan muhafazakar dindar tabanı olacaktı.
ancak şuna ki durum nedir ?
tipik bir anap-mumcu birlikteliği durumudur.
yani akp seçmeni şu anda sayın şener'e nasıl bakmaktadır?
akp'nin kapatılma durumu orataya çıkınca , bundan kendine menfaat sağlamak amacı ile , hele hele hala akp üyesi iken parti kurmaya karar verdiğini açıklamış birisi olarak görmektedir.
sayın şener'in bu davranışı hiç bir akp'li tarafından hoş görülmemektedir.
kendisine sormak lazım?
neden bugne kadar istifa etmediniz ?
neden istifa etmeden parti kuaracağınızı açıkladınız?
akp'nin tutumundan hoşnut değildiniz;
neden 22 temmuzda veya cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası veya türban değişikliği sonrası istifa etmediniz?
neden akp kapatma davası sonrası ben siyasete geri döneceğim dedidiniz ?


bu soruların cevabını herkes biliyor.
akp seçmenide biliyor.

işte bu sebeplerden dolayı bu oluşum sayın şener ile bugünkü konjonktürde olmaz.

[sadivarol]

Önceki mesajım ile yaptığım tespitler haricinde , gelin birde bazı senaryolar üzerinden oy tahmini yapalım.

AKP'nin kapatıldığını ve sayın tayyip erdoğan'ın da siyasi yasaklı olduğu en kötü senaryoyu ele alalım ve erken genel seçim kararı alındığını varsayalım;

Kendi şahsi tahminime göre ;

AKP için en kötü senerayo:

- yeni akp %35 ve tek başına iktidar çoğunluğu
- chp %20 (ana muhalefet)
- mhp % 15
- yeni oluşum (abdüllatif şener) %1

olur.

akp'nin alabileceği en fazla oy %45'i geçmez
chp'nin alabileceği en fazla oy %25'i geçmez
mhp'nin alabileceği en fazla oy %20'yi geçmez

Bu veriler ışığında tahminim:
yeni akp %35-40
chp %20
mhp %13

Açıkçası pek bir değişiklik olmaz. olan Türkiye'nin ekonomisine olur.

[Akademik Sultan]

Sayın Varol, AKP nin püskürmesine bakılırsa sanırım Şener in alacağı oy oranı sizin tahminizden biraz daha yüksek olacak gibi görünüyor.

Sorulan sorular ya da zamanlama açısından baktığımızda, neden o süreçte değil de şimdi buna kalkışıldı? Bunun yanıtını elbette kendisi vermeli. Bana kalırsa şener in kopuş süreci önceden başlamıştı ama açıklaması geç oldu. Halk nasıl değerlendirir? RTE nin üstüne gül koklar mı bilinmez? Dağırırlar biraz daha bulgur makarna diyeceğim şimdi, bu sefer halkın iradesini küçümsemiş gibi olacağım onun için söylemiyorum.

Fakat kesin olan şu ki, CHP ya da sol iktidar hayali kurmak son derece ütopik olacak bu zaten beklenen durum. Sizin tahmininizden daha düşük bir şans tanıyorum CHP için. Bizim insanımız muhafazakardır ve sağ partilerin şansı büyük. Fakat AKP nin oy oranı zannettiğinizden daha az olacaktır. Yaklaşan yerel seçimler bize bu konuda fikir verecektir. Kapatılma kararı verilirse iki seçim birleştirilerek yapılır belki ve doğrusu da budur. Seçim ekonomisinin ve seçim atmosferinin kokusu yavaş yavaş geliyor. Üniversitelerde atamalar için rektör seçimlerinin kesinleşmesinin beklendiği gibi kamu kesiminde de şu an nefesler kesilmiş pek çok şey için beklenirken yerel yönetimlere kaynak aktarımı yapıldı bile.

Benim fikrim, şener eğer yapılanmasını biraz daha liberal kesime göre ayarlar ve yandaş olarak kendisine daha ılımlılardan seçerse, AKP nin ilk çıktığı dönemdeki gibi hızlı başlayabilir. Bu partilerin kaderidir eninde sonunda daha muhafazakar olduğunu hatırlamak çünkü tabanını memnun etmek durumunda hisseder. Hepsinin sonu aynıdır. Dua edelim de GERÇEK BİR SOSYAL DEMOKRAT parti halkın nabzını tutabilsin.

Saygılar.

[milo]

CHP %26.82
MHP % 22.3
A.Şener' in partisi %11
DTP %8
İP %7.5
AKP %1

bu da benim tahminim, itirazı olan?????????????