Nafaka ödemiyorum diye 3 ay hapis cezası aldım

[3xs3lans]

bu yazıdıklarımı bir sabırla okumanızı temenni ederim. çok çaresizim...

30 ay önce aile zoru ile evlendim ve bundan 18 ay önce k.maraş aile mahkemesine boşanma davası açtım ama şuan ayrı olduğum eşim ben boşanmak istemiyorum deyince mahkeme açtığım davayı gereçesiz görerek davayı red etti ve bana 3 yıl dava açmama cezası verdi tabii bu arada da ayrı yaşama hakkı kazanmış oldum şuan ayrıyız ve 22 aylık da bir kızım var bana biçilen nafaka miktarı 225 ytl idi babam emekli ve iş yeri çalıştırıyordu ve bende babamın yanında çalışıyordum tabii hiçbir sosyal güvencem yok. bu nafaka ücretini ödemem imkansızdı çünki maaşımın yarısından fazlasına tekamul ediyordu ancak nafakanın 750 ytl bedelini ödeyebildim 2 kez icra geldi iş yerine ve babamla yollarımızı ayrımak zorunda kaldım. icralardan sonra ise icraa mahmekesine vermişler geçen hafta duruşma vardı ve bana 3 ay hapis cezası kararlaştırldı birikmiş borç ve faizi almış başını gitmiş ödememe imkan yok boşandığım eşim çalışıyor ama gayri resmii bir işyerindeymiş acaba çalıştığına dair bir belge alsam nafakadan düşmezmi?.. ben mahkemede bu parayı ödeyecek gücüm yok dedimsede mahkeme ya borcu ödeyeceksin yada 3 ay yatıp tekrar bocu ödeyeceksin dedi durumu avukatıma bildirdim bir üst mahkemeye kararın bozulmasına dair dava açsak diye bişey anlayamazssınız red olunur dedi nafaka bedelinin düşürülmesi için dava açalım dedim avukata ayrıeten para istedi ama ben bu davayı verirken 1500 ytl parasını vermiştim ben yanlızca boşanma davanızın dosyasını aldım o para harici bir davaya girersem 450 ytl ni alırım diyor benimde o parayı verecek durumum yok ne yapacağımı bilmiyorum hapis kararlaştırıldı 3 ay aldığım bütün eşyaları biz aldık diye yazdırmışlar avukatlarına evde ne var ne yok hepsini aldı götürdüler düğünde takılan taılar olsun benim biraz birikintim olarak gördüğüm 5000 bin ytl lik takılarıda götürdüler o kadın yavrumun anası aman perişan olmasınlar diye düşündüm ve istemeye tenazul etmedim ama ben üzerime öyle geldiler ki elimi kolumu bağladılar almışlar arkalarına bir avukat sanki bir kukla ile oynarmış gibi benimle uğraşıyorlar neolur bana yardımcı olun çok çaresizim ne yapacağımı bilmiyorum nafakanın bedelini düşürseler ben kızımın aylık nafakasını sırtımda taş çeker öderim sonuçta o benim bir parçam . bazen intiharı bile düşünüyorum biranlık bunalıma kapılıp intihar etmekten korkuyorum 25 yaşındayım ama ruhen sanki 54 yaşattılar bana biryandan yavrumun acısı biryandan parasızlık biryandan mahkemeler üstüne icraa ve sonucu hapis artık yaşamaya takatim kalmadı

[sdt23]

Eşinizle uzlaşıp bir ödeme planı sunmadığınız takdirde hapis cezası da, borcunuzun katlanarak artması da kesin.

Eşinizle görüşüp "her ay 225 YTL ödeyeceğim üzerine de şu kadar ödeyeceğim sen de bana zaman ver, faizleri sil" diye bir teklif götürün. Hapse girerseniz hiç ödeyemeyeceğinizi anlatın.

Başka kurtuluş yolunuz yok.

[garip8688]

bu yazıdıklarımı bir sabırla okumanızı temenni ederim. çok çaresizim...

30 ay önce aile zoru ile evlendim ve bundan 18 ay önce k.maraş aile mahkemesine boşanma davası açtım ama şuan ayrı olduğum eşim ben boşanmak istemiyorum deyince mahkeme açtığım davayı gereçesiz görerek davayı red etti ve bana 3 yıl dava açmama cezası verdi tabii bu arada da ayrı yaşama hakkı kazanmış oldum şuan ayrıyız ve 22 aylık da bir kızım var bana biçilen nafaka miktarı 225 ytl idi babam emekli ve iş yeri çalıştırıyordu ve bende babamın yanında çalışıyordum tabii hiçbir sosyal güvencem yok. bu nafaka ücretini ödemem imkansızdı çünki maaşımın yarısından fazlasına tekamul ediyordu ancak nafakanın 750 ytl bedelini ödeyebildim 2 kez icra geldi iş yerine ve babamla yollarımızı ayrımak zorunda kaldım. icralardan sonra ise icraa mahmekesine vermişler geçen hafta duruşma vardı ve bana 3 ay hapis cezası kararlaştırldı birikmiş borç ve faizi almış başını gitmiş ödememe imkan yok boşandığım eşim çalışıyor ama gayri resmii bir işyerindeymiş acaba çalıştığına dair bir belge alsam nafakadan düşmezmi?.. ben mahkemede bu parayı ödeyecek gücüm yok dedimsede mahkeme ya borcu ödeyeceksin yada 3 ay yatıp tekrar bocu ödeyeceksin dedi durumu avukatıma bildirdim bir üst mahkemeye kararın bozulmasına dair dava açsak diye bişey anlayamazssınız red olunur dedi nafaka bedelinin düşürülmesi için dava açalım dedim avukata ayrıeten para istedi ama ben bu davayı verirken 1500 ytl parasını vermiştim ben yanlızca boşanma davanızın dosyasını aldım o para harici bir davaya girersem 450 ytl ni alırım diyor benimde o parayı verecek durumum yok ne yapacağımı bilmiyorum hapis kararlaştırıldı 3 ay aldığım bütün eşyaları biz aldık diye yazdırmışlar avukatlarına evde ne var ne yok hepsini aldı götürdüler düğünde takılan taılar olsun benim biraz birikintim olarak gördüğüm 5000 bin ytl lik takılarıda götürdüler o kadın yavrumun anası aman perişan olmasınlar diye düşündüm ve istemeye tenazul etmedim ama ben üzerime öyle geldiler ki elimi kolumu bağladılar almışlar arkalarına bir avukat sanki bir kukla ile oynarmış gibi benimle uğraşıyorlar neolur bana yardımcı olun çok çaresizim ne yapacağımı bilmiyorum nafakanın bedelini düşürseler ben kızımın aylık nafakasını sırtımda taş çeker öderim sonuçta o benim bir parçam . bazen intiharı bile düşünüyorum biranlık bunalıma kapılıp intihar etmekten korkuyorum 25 yaşındayım ama ruhen sanki 54 yaşattılar bana biryandan yavrumun acısı biryandan parasızlık biryandan mahkemeler üstüne icraa ve sonucu hapis artık yaşamaya takatim kalmadı

Bu anlattıklarınıza bir bayan olarak çok üzüldüm, ama olayı anlatmadığınız için kime hak vermek yerinde olur bilemiyorum, eşiniz hırs ve intikam içinde hissettiğim kadarı ile, aynı benimde kocama hissettiğim gibi parayı eninde sonunda ödemek zorundasınız yada eşinize yalvarıp yakarıp durumunuzu anlatın ama sizi dinleyeceğini ve vazğeçeceğini sanmıyorum, eşimde bana çok yalvardı ama cevap olarak ben SENİ ÖNCE ALLAHA SONRADA YÜCE ADALETE TESLİM ETTİM git onlara derdini anlat dedim , bunu yazarken üzülerek yazıyorum ama HAKETTİ, sakın intihar falan düşünmeyin olan size olur hiç bir insan için değmez ne olursa olsun ALLAHIN verdiği can bu kadar ucuz değil bende çok düşündüm ve denedim ama yapmadım ALLAHA sığındım sizde öyle yapın , ama hatanız varmı karınıza ne yaptınız bunu bilmiyorum ve bilmeksiniz yazıyorum bunuda unutmayın.

[zyno]

bence sorun ne olursa olsun eşler arasında kim haklı ya da kim haksız ...... böyle maddi anlamda bir ceza ile öfke ve intikam bastırılmamalı ki burada hapis cezasından bahsediliyor bu ceza bir insanın yaşadığı müddetçe hayatının kararması demek boşu boşuna ...bunun yerine karşılıklı konuşulmalı ve bir şekilde anlaşmaya varılarak eski iki eş arasında bu sorun çözüme ulaşmalıdır.evlenmiş ve ayrılmış ve eşimden gerçekten maddi ve manevi anlamda yıkıma uğramış bir bayan olarak benim içimdeki kine nefrete genç yaşımda yaşadığım sıkıntılara rağmen bunları bastırmak adına maddi anlamda bir yaptırımım olmadı .... .... sizde umarım eski eşiniz ile konuşup bu sorunu en kısa zamanda çözüme ulaştırırsınız

[3xs3lans]

Bu anlattıklarınıza bir bayan olarak çok üzüldüm, ama olayı anlatmadığınız için kime hak vermek yerinde olur bilemiyorum, eşiniz hırs ve intikam içinde hissettiğim kadarı ile, aynı benimde kocama hissettiğim gibi parayı eninde sonunda ödemek zorundasınız yada eşinize yalvarıp yakarıp durumunuzu anlatın ama sizi dinleyeceğini ve vazğeçeceğini sanmıyorum, eşimde bana çok yalvardı ama cevap olarak ben SENİ ÖNCE ALLAHA SONRADA YÜCE ADALETE TESLİM ETTİM git onlara derdini anlat dedim , bunu yazarken üzülerek yazıyorum ama HAKETTİ, sakın intihar falan düşünmeyin olan size olur hiç bir insan için değmez ne olursa olsun ALLAHIN verdiği can bu kadar ucuz değil bende çok düşündüm ve denedim ama yapmadım ALLAHA sığındım sizde öyle yapın , ama hatanız varmı karınıza ne yaptınız bunu bilmiyorum ve bilmeksiniz yazıyorum bunuda unutmayın.

eşim paranoyak hastası idi olmayan birşeyi vaarolmuş gibi görür ve o şekilde kabullenmeyi tercih ederdi durumu tamamen psikolojik olduğu için tedavisi imkansızdı.bu insanla yapamayacağımı bile bile tamamen aile zoru ile kabullenmek zorunda kalmıştım. zaten benden önce de 3 kişi ile nişanlanmış ve o 3 kişi nişanı bozmuşlar hep aynı şey paranoyak!. tabii bunları da evlendikten sonra öğrenmiştim allah kimsenin başına vermesin böylebişeyi çok kötü çeken bilirmiş derler ya işte ben çektim ve halen çekiyorum rabbim hakkımda ne hayırlıysa onu versin ama ben vijdanen çok rahatım

[sdt23]

eşim paranoyak hastası idi olmayan birşeyi vaarolmuş gibi görür ve o şekilde kabullenmeyi tercih ederdi durumu tamamen psikolojik olduğu için tedavisi imkansızdı.bu insanla yapamayacağımı bile bile tamamen aile zoru ile kabullenmek zorunda kalmıştım. zaten benden önce de 3 kişi ile nişanlanmış ve o 3 kişi nişanı bozmuşlar hep aynı şey paranoyak!. tabii bunları da evlendikten sonra öğrenmiştim allah kimsenin başına vermesin böylebişeyi çok kötü çeken bilirmiş derler ya işte ben çektim ve halen çekiyorum rabbim hakkımda ne hayırlıysa onu versin ama ben vijdanen çok rahatım

Bu rahatsızlığını evlilikten sonra öğrendiğinizi mahkemede kanıtlamış olsaydınız dava reddedilmezdi.

[Bberraksu]

eşim paranoyak hastası idi olmayan birşeyi vaarolmuş gibi görür ve o şekilde kabullenmeyi tercih ederdi durumu tamamen psikolojik olduğu için tedavisi imkansızdı.bu insanla yapamayacağımı bile bile tamamen aile zoru ile kabullenmek zorunda kalmıştım. zaten benden önce de 3 kişi ile nişanlanmış ve o 3 kişi nişanı bozmuşlar hep aynı şey paranoyak!. tabii bunları da evlendikten sonra öğrenmiştim allah kimsenin başına vermesin böylebişeyi çok kötü çeken bilirmiş derler ya işte ben çektim ve halen çekiyorum rabbim hakkımda ne hayırlıysa onu versin ama ben vijdanen çok rahatım

Sayın üye,
görülüyorki tamamen hukuku bilmemeniz ve hakkını savunamadığınız için haklı bile olsanız haksız duruma düşmüş olursunuz ki öyle bir konumdasınız.
Yanmışa malesef ki care yok.
Şunu unutmayın mahkeme sunmadığınız bir itirazı yargıtay sunamazsınız. yargıtay sadece karra üzerinde hukuka aykırılık ilkesi olup olmadığını arar.
şu aşamadan sonra ne yaparsanız yapın her yaptığınızı sözlü olarak değil yazılı olarak yapın. ve ilgili icra ve nahkemenizide bilgilendirin.
şu aşamada eşiniz size karşı kazanmış olduğu dava haklarından dolayı size bir uzlaşma yaratmayacaktır. Nitekim benzer bir konu benimde başımda var.
bence yapmanız gerekenler;
iş ve işçi bulma kurumuna gidin iş müracatında bulunun ve ilk gelen işi kabul edip çalışmaya başlayın. İş kur muracatınızı ve ilk buldunuz iş ile ilgili bilgileri icra dairesine verin nafaka iptalini isteyin.
ikametgahınızın olduğu muhtardan muhtaçlık kağıdı alıp baroya gidip bir avukat tayini isteyin ve bu tüm belgeleri hemen ilgili mahkemelere sunun
verilen hapis cezası için yargıtay itiraz hakkınızı kullanın ve en azından hakkınızda yapılacak işlemlerde hakim insiyatifinde bundan sonraki eklenecek olan nafakaların düşümüğ veya iptalini isteyebilirsiniz.
Fakat adınıza çıkmış bir hapis karaı olduğundan dolayı bu işlemlerde bir avukat ile yapmanız gerekecektir. aksi takdirde ilk mahkeme gidişinizde tutuklanırsınız.
Bu arada İİK344 mahdesine göre verilen hapis kararları TCK da yapılan yeni duzenlemeler ile para cezasına cevrilmekte konu ile ilgili ornek bir yargıtay kararı gonderiyorum
Ceza Genel Kurulu 2006/16.HD-309 E., 2006/293 K.

KANUN YARARINA BOZMA
NAFAKAYA İLİŞKİN KARARLARA UYMAYANLARIN CEZASI

5663 S. KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNUNDA ... [ Madde 3 ]
5663 S. KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNUNDA ... [ Madde 3 ]
5663 S. KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNUNDA ... [ Madde 3 ]

"ÖZET"




"İçtihat Metni"

Borçlu A.. K.. G...'ın nafaka yükümlülüğüne uymama eyleminden dolayı İİY'nın 5358 sayılı Yasa ile değişik 344. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin O... İcra Ceza Mahkemesince 12.07.2005 gün ve 700-305 sayı ile verilen kararın yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi nedeniyle Adalet Bakanı tarafından yasa yararına bozma isteminde bulunulması üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 16. Hukuk Dairesince 18.09.2006 gün ve 3221-5587 sayı ile;

"Dosya kapsamına göre, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 5349 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile değişik 7. maddesinin 1. fıkrası ile "Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür...", yine 1 Haziran 2005 tarihinde kabul edilip, aynı gün mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 2004 sayılı İİK'nunda Değişiklik Yapılmasına Dair 5358 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile İİK'nun 344. maddesindeki eylemin müeyyidesi 3 aya kadar tazyik hapsine dönüştürülmüştür. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi göz önünde tutulduğunda 5349 sayılı Yasa ile değişik 5252 sayılı Kanun'un 7. maddesi sanığın lehine olduğundan aynı maddenin 1. fıkra 1. cümlesi ve 5326 sayılı Kabahatler Yasası'nın 24. ve 5252 sayılı Yasa'nın 9/3. maddelerine göre müeyyidenin İcra Mahkemesince idari para cezası olarak belirlenmesi gerekir.

Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının yazılı emre atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle ve kanuna aykırılık halinin giderilmesinin de başkaca hallinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla Yazılı Emre dayanan ihbarnamedeki düşünce gibi O... İcra Mahkemesinin 2004/700-2005/305 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca bozulmasına" karar verilmiştir.

Yargıtay C.Başsavcılığı ise 29.11.2006 gün ve 49471 sayı ile; bozma nedenine göre Özel Dairece sanık hakkında uygulanacak idari para cezasının da belirlenmesi gerektiği görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak yaptırımın belirlenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.

Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Nafaka yükümlülüğüne uymama eylemi nedeniyle sanığın 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, bu kararın sanık hakkında idari para cezası uygulanması gerektiğinden bahisle yasa yararına bozulması halinde mahallinde yeniden yargılama yapılması olanağı bulunmadığı nazara alınarak idari para cezasına Özel Dairece hükmedilmesinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.

Öğretide "olağanüstü temyiz" olarak adlandırılan bu olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları "kanun yararına bozma" adı ile 5271 sayılı CYY'nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.

5271 sayılı Yasanın 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanı, o karar veya hükmün Yargıtay'ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay'ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.

Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hakim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.

Bozma sonrası yapılacak işlemler ve bu işlemleri gerçekleştirecek merciler ile bozma kararının etkileri ise, bozulan hüküm veya kararın türü ve bozma nedenlerine göre ayrım yapılarak maddenin 4. fıkrasında ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

4'üncü fıkranın (d) bendi gereğince bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirmesi halinde, cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmesi halinde ise bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesince doğrudan hükmedilecektir. Bu halde de yargılamanın tekrarlanması yasağı bulunduğundan, Yargıtay ceza dairesince hükmün bozulması ile yetinilmeyip, gereken kararın doğrudan ilgili daire tarafından verilmesi gerekmektedir.

Somut olayda, nafaka yükümlülüğüne uymama eylemi nedeniyle suç tarihi de nazara alınarak borçlunun İİY'nın 344. maddesi uyarınca idari para cezasıyla cezalandırılması gerekirken, 3 aya kadar tazyik hapsiyle cezalandırılması yasaya aykırılık oluşturmakta ve kararın bu nedenle bozulmasını gerektirmektedir. Ancak, CYY'nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi kapsamındaki bu bozma nedeni, sanık hakkında daha az ceza belirlenmesini gerektirdiğinden, Özel Dairece bu konuda da karar verilmesi ve uygulanacak cezanın tayin edilmesi zorunludur.

Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

2- Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 18.09.2006 gün ve 3221-5587 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- Özel Dairece yapılacak inceleme sonucunda Adalet Bakanının yasa yararına bozma istemi konusunda 5271 sayılı CMY.nın 309/4-d maddesi uyarınca bozma kararı verildiğinden, uygulanacak cezanın tayin edilmesi için dosyanın Yargıtay 16. Hukuk Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 12.12.2006 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.

[mrtecetin]

Sayın Berraksu,

Yapıştırmış olduğunuz Yargıtay kararı genel bir durumu ifade etmiyor, özel bir durumu ifade ediyor.
Özel durum;
Nafaka ödememe suçu 1 Haziran 2005 tarihinden önce oluşmuş ise ilgili hapis cezası lehe kanun uygulaması çerçevesinde günlük 20 YTL idari para cezasına çevrilir. Suç tarihi önemlidir.
1 Haz.2005 tarihinden sonraki nafaka suçlarında hapis cezası paraya çevrilmez.

Böyle adalet falan olmaz. Kes hapis cezasını tık insanları hapse oh ne ala.
Hapis cezasını vermeden önce bir uzlaşma komisyonunda çözüm arandı mı, hayır aranmadı, kimin şeyinde.

25 yaşındaki genç bir insan sorunlu evliliğini kendi ekonomik şartlarına uygun şekilde bitiremiyor ve intiharı bile düşünebiliyor.
Boşanma sırasında tarafların ekonomik koşullarına bakılır diyordu kanun. Hani nerde ?
Kadının ve çocuğun yararı elbette düşünülürken kocanın hayatını da yok etmeyecek bir çözüm bulunmalı.
Mevcut kanunlar bunu sağlamıyor.
Örneğimizde koca, intihardan bahsetmiş fakat başka bir örnekte koca, kadının hayatına kast edebilir.
Ölü'ler nafaka alamaz ve veremezler.
Medeni (!!!) Kanun oraya hükmedemiyor şimdilik.

[garip8688]

Çok merak ediyorum siz bu nafakayı ödeyemiyeceğim diyorsunuz, zamanında neden aydan aya ödemediniz, işte ödemez iseniz zamanında sonuç böyle olur, unutmadan şöyle farzedelimki , işsizdim işte vs vs gibi bahaneleri kabul ediyor farzedersek, soruyorum be kardeşim sana eğer evli olsaydın ve işsiz olsaydın vede paran olmasaydı evi nasıl geçindirecektin, bulup buluşturacaktın bir kuru ekmekde olsa alıcaktın evine, şimdi aynen sanki öyleymiş gibi davranıcaksınız, ve ödeyeceksin, siz uyanıklık edip ödemediniz ama işler sizin istediğiniz gibi gitmedi, üzüldüm insan olarak size ama eğer hakettiyseniz üzülmenin anlamı yok bence, artık kim akıl verdiyse eşim sırf nafaka ödememek için çalışmıyor hoş evliykende de işsizdi tembel çalışmıyor ben çalışıp ona yediriyordum , nasıl erkekse, erkek müsvettesi ızgın: ama çalışmasada hakim bana nafaka bağladı, çünkü kocamı suçlu buldu, yani işsizde olsa erkek ödicek bu parayı başka yolu yok, birde uyanıklık yapıp çalışmadı ama işte işler sizin istediginiz gibi gitmiyor, eşim çalışmayarak nafakadan kurtulacagını sandı artık hangi AVUKAT ona yanlış bilgi verdi bilemiyorum AVUKATINI DEĞİŞTİRSE İYİ OLUR ONUN İÇİN BENCE, HAK VAR ADALET VAR EN ÖNEMLİSİDE ALLAHIN ADALETİ VAR ben buna inanıyorum.

[hksvr]

soruyorum be kardeşim sana eğer evli olsaydın ve işsiz olsaydın vede paran olmasaydı evi nasıl geçindirecektin, bulup buluşturacaktın bir kuru ekmekde olsa alıcaktın evine, şimdi aynen sanki öyleymiş gibi davranıcaksınız, ve ödeyeceksin, siz uyanıklık edip ödemediniz ama işler sizin istediğiniz gibi gitmedi, [/B]

İşte ben bu düşünceyi anlayamıyorum! O zaman bende soruyorum; Kardeşim evlenmeden önce tüm şartlar ve haklar eşit değil miydi kadın-erkek olarak? Evlenmek de doğal ayrılmak da. Erkeğin üzerine bu kadar yük bindirmek niye? Tamam evliyken bakmakla yükümlü olsun diyelim ki! Ama boşandıktan sonra niye böyle bir zorunluluğu olsun yaa? Uyanıklık edip ödemediğini nereden biliyorsunuz? Belki gerçekten şartları kötü adamın, parası imkanı yok. Bakmıyolar ki durumuna, incelemiyorlar ki hemen nafaka bağlıyorlar. Asgari ücretle çalışan birini düşünün nasıl ödeyecek o nafakayı peki tek başına? Yok icraymış, yok hapismiş! Ayrıldı diye illa hayatının mı kaydırılması gerekiyor erkeğin. Öyle bir düzenleme yapılmalı ki ortada çocuk bile olsa hem kadın hem de erkeğe şartlarına göre gerekirse eşit sorumluluk yüklemeli kanun. Ama bizde kadın hem çalışıyor, hem de eski eşinden nafaka alıyor! Üstelik kira mira da vermiyor baba evinde yan gelip yatıyor! Böyle olmamalı bence, yanlış. İnsanlar bir sebeple ayrılıyor veya boşanıyor, sonra tüm kozlar kadının elinde erkekle kedi-fare oynuyor. Nerede kaldı o zaman eşitlik ilkesi, nerede? Lafa gelince herkes atıp tutuyor kadın-erkek her alanda eşit diye, hani? Biz bu eskimiş demode olmuş kör zihniyetli kanunlarla hiçbir yere varamayız. Ama burası Türkiye, burada bu zihniyet değişmez. Ülkeyi sözde yöneten zihniyetin değişmeyeceği gibi!