Maliye Bakanımızın kulakları çınlasın, demek ki böyle hassas bir konunun “sıkıysa söylemesin” kapsamında olmadığını belletmemiş ki, YÖK Başkanı da kantarın topuzunu kaçırıp bu lafları edebilmiş.
İmam Hatip Mekteplerinin kuruluş amaçlarını bilinçli olarak es geçip, çarpıtarak gerçek sorun ve bu sorunu yaratanlar perdelenmeye çalışılıyorsa, peşin söyleyelim: "Yemezler..."
Bu ülkeyi kuranlar 1924’de Tevhid-i Tedrisat Kanunu yaptılar. Bu kanunu yaparken amaçladıkları; eğitim birliğini sağlamak, eğitimi; milli, çağdaş, pozitif bilimleri ön plana çıkaran kurumlar eliyle sağlayarak ümmet bilincinden ulus olma bilincine geçişi gerçekleştirmekti. İmam Hatip Mektepleri ve İmam Hatip kursları ile ülkenin ihtiyacı olan aydın ve çağdaş imamlar yetiştirilmesi de amaçlandı. Sonra ne oldu?
Menderes, Demirel, Erbakan, Evren, Özal, Çiller, Yılmaz, Gül, Erdoğan birşeyler ettiler ve bugün ülkede 600 civarında İmam Hatip Lisesi, 5.600’ün üzerinde Kuran Kursu var. Amacı aydın ve çağdaş din adamı yetiştirmek olan okul ve kurslar, amaçlarından saptırıldılar, bu okullardan vali, kaymakam, hakim, savcı, avukat, doktor başta olmak üzere her meslek grubuna yönelik mezun çıkıyor, deyim yerinde ise bir tek imam çıkamıyor. Bu nedenle camilerde hala 20.000 imam açığı var, oysa bu okullar şimdiye kadar 2 milyonun üzerinde mezun verdiler. Haliyle bu okullar birilerinin oy deposu ve arka bahçesi haline geldiler. İmam olamamalarına rağmen kız öğrenci sayısı erkek öğrenci sayısından kat be kat fazla bu okullarda...
Sonuç olarak; Tevhid-i Tedrisat’ın el ve fikir birliği ile ırzına geçmiş olanlar bellidir, bu vebalden kurtulamazlar.
Diyanet, şimdilerde Peygamberimize ait olmayan Hadisleri ayıklama işine girişmiş. Ya bunca senedir Dinde yeri olmayan hurafelerle beyinleri yıkanmış yüzbinlerce insanı nasıl ayıklayacaklar?
YÖK Başkanı’na tavsiyem: Kendi deyimi ile “zıkkımla” uğraşacağına, “zıkkımın köklerine” inmeyi denesin, orada yakından tanıdığı simalarla karşılaşacaktır...
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan dün imam hatip liselerinden söz ederken, “Gerekirse bu zıkkımları da kapatalım” demiş...
Bu ülkede herhangi bir siyasetçi imam hatiplerden “zıkkım” diye söz etseydi, acaba başına neler gelirdi? 19/Haziran/2008 M. Mutlu. Vatan
M.E.sezen. Yanıtları bende merak ediyorum!
Hafizalarda tazedir.
Bir aralar "mucidi olan doktorla" birlikte anılan ZAKKUM olayı
ve "Zakkum'um Kökünden" elde edildiği söylenen ilaç ,
kanser hastalığına çare olarak sunulmuş ve kamuoyunu epeyce meşgul etmişti.
Şimdi de ,başka bir mucid "Zıkkımın Kökü'nü" icad etti.
O günlerden beridir , Zakkum çiçeği (onca güzelliğine rağmen) ,
bende hep kanser hastalığını çağrıştırır.
Atanmasından itibaren güvenilir bulunmadı. Bir bilimadamına yakışır şekilde dik durmadı. Birlerinin oyuncağı olduğu imajı kapatılmayı unutulan mikrofonlar aracılığı ile sergilendi durdu. Üniversitelerin başka hiç sorunu yokmuş da tek özgürlük türbanlı kız öğrencinin kampüse girememesiymişçesine ona odaklanıldı ve anayasa değişikliği daha onaydan geçmeden yayınlanan genelge ile alın bu kızları içeri emri verildi .. şimdi düşünüyorum.. zıkkım dediği şey aslında yukarıdaki yazıda da belirtilen ikircikli dünya görüşünde insanların yetiştirilmesine meydan veren bir sistem bu. Kapatılmasın bence. Kuruluş amacı neyse ona yönlendirilecek düzenlemeler yapılsın. Amaç imam ve hatip yetiştirilmesi ise bu okullara sadece erkek öğrenci alınması ve müfredatın yeniden gözden geçirilmesi ile işe başlanabilir. Üst öğrenim kurumu olarak ilahiyatlara yönlendirilerek eğitimli din adamı yetiştirilmesi misyonundan vazgeçilemez.
Tabii şu bir gerçek. Meslek seçiminde kararını değiştirme hakları olabilmeli mi yani başka alanlara kaymalarının önüne geçilmeli mi sorusu akla geliyor. Bu çocuklar tüm meslek liseleri için geçerlidir ki, sağlıklı bir şekilde hem kendilerini hem de mesleklerini ve toplumda kendilerine açık olan olanakları tam olarak görmeden alan ve meslek seçiyorlar. insanın tabiatı ise daima kendisi için iyi daha da iyi olanı seçmeye programlanmıştır. dolayısıyla farklı alanlara kaymak isteyenlerin önünde çekilecek siper her ne kadar eğitime ayrılan kaynakların boşa harcanması ya da bunun farklı amaçlara kullanılmasına meydan verecek olsa da! eğitimde feda edilecek birey yoktur ve kişinin kendisi için meslek seçimi konusunda kararlar alabilme özgürlüğü ya da fikrini değiştirme özgürlüğü yine de olabilmeli diye de düşünüyorum. Bu bir eğitimci bakış açısıdır bunu da eklemeliyim.
Eğer bir şeylerin değişmesi ya da yolunda gitmesi isteniyorsa bunu kişiler üzerinden değil, sistemde düzenlemeler yaparak oluşturmak gereklidir.
Tevhid-i Tedrisat Yasasını işlevsel kılmanın yeri sadece imam hatipler ya da bazı partilerin arka bahçemiz dediği imam hatiplerden önce sokak aralarında kaçak işleyen ev Kur an Kursları olmalıdır. Bunların denetimleri de daha iyi yapılmalı. Konu çok derin. Sayın YÖK Başkanımızın da bunu çok iyi anlayabildiğini düşünmüyorum ayrıca..
İmam Hatip okulları halkın istekleri doğrultusunda her dönemin hükümetlerince açılmıştır. Çoğu zaman binaları yöredeki halktan toplanan paralarla yapılarak Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilmiştir. Bunlar eğitim politikası açısından doğru mu, yanlış mı ayrı bir tartışma konusu...
Ama YÖK Başkanı'nın patavatsızca kullandığı "zıkkım" sözcüğü üzerinden imam hatiplilerin hor görülmesi üzerine konu hakkında biraz düşündüm.
Sayın Gür; Menderes'ten başlayarak Erdoğan'a kadar ne kadar sağ iktidar varsa imam hatip açtılar diye suçlamış.. Buradan da anlıyoruz ki imam hatip açmak oldukça kötü birşeymiş.. Vay hainler!... Asmalı bunları... Gerçi birini zaten asmıştık değil mi?..
İnsanın aklına sol iktidarlar imam hatip okulu açmadılar mı diye fena bir düşünce geliyor.. Ama halkımızın solu iktidara getirmemek gibi çok kötü, gerici, yobaz, karanlık bir yönü var.. Bu halkı nasıl adam edeceğiz bilemiyorum. Bu halk adam olmaz kardeşim.. Kendisini aydınlatacak o güzelim solun kıymetini bir türlü bilemiyor.. İnşallah bir gün kıymetini bilir diyeceğim , ama bu "inşallah" sözcüğü de biraz gericilik kokuyor galiba..
Yeniden imam hatiplere dönecek olursak.. Ben yine kafayı sol iktidarların imam hatip açıp açmadıklarına taktım.. Ecevit rahmetli olduğunda, Rahşan hanıma taziye ziyaretine giden Erbakan hoca çıkışta bir demeç vererek, "kapalı olan 63 tane imam hatipi birlikte açtık" demişti. Bak sen gericiye... Rahmetliyi kendisine suç ortağı yapıyor... Ve rahmetli, bu çok fena suçlama karşısında kendisini savunacak durumda değil.. Öteki dünyadan Erbakan hocaya diş gıcırdatıyor olmalı.. Muhtemelen sorgu melekleri, bu "çok fena icraat" nedeniyle soruşturma açmışlardır.
Şaka bir yana... Erbakan hoca çoğu zaman yaptığı gibi yine desteksiz atıyor diye düşündüm.. Ama kısa bir araştırma sonucunda hem Ecevit döneminde ve hem de İnönü döneminde azımsanamayacak sayıda imam hatip açıldığını istatistiklerin söylediğini gördüm.. Gerçi bazıları 3 tür yalan var diyorlar ve bu yalanları 1) Yalan, 2) Kuyruklu yalan 3) İstatistik diye sıralıyorlar..
Sanıyorum Sayın Gür de istatistiğin bir yalan olduğuna inananlardan.. Bu nedenle rahmetli Ecevit'in ve rahmentli İsmet Paşa'nın imam hatip açtığını söyleyen istatistikleri yalan kabul kabul etmiş anlaşılan..
Ya da istatistikleri okurken sol gözünü kapatmış ve sadece sağ gözüyle bakmış..
Aç gözünü üstad!.. İkisini de iyice aç.. Gerçekleri görmek için bu gerekli.. Hem gözünü açmazsan bu memleketi birileri ele geçirecek.. Uyanık ol!.. Bu gerici halkımızın sizin aydınlık düşüncenize ihtiyacı var.. Gerçi sadece sol gözle bakınca manzara biraz çarpık görünüyor... Ama olsun, okadarcık kusur kadı kızında da olur değil mi?
Abbas Üstad, sorun sol gözü açık olmak değil, kataraktlı sağ gözü hiç kapatmamak gibi göründü bana...:o
Dikkat ettiysen ben istatistik vermedim kim kaç tane açtı diye, niyesini sorarsan: Sorun kaç tane açmak değil ve hatta açmak değil, bunu siyasete alet etmek...
İnönü dönemi yanlış hatırlamıyorsam 10 civarıdır, Ecevit dönemi 4 adettir. Bu konuda rekor Demirel'dedir 250'nin üzerindedir.
İmam Hatip Liseleri ile kimsenin alıp veremediği yok, sorunlu sağ gözlüler dışında...:o Bu liseler ve hatta kurslar niye açılmıştır? İmam yetiştirmek için. Buralardan mezun olanların yüzde kaçı imam oluyor? Yüzde 10'u bile değil... Bizim dinimizde kızlar imam olur mu? Olmaz. O zaman kuruluş amacı imam yetiştirmek olan okullara kızlar niye alınıyor. Vereceğin yanıtı biliyorum Danıştay kararı ile...:o
Mahalle baskısından önce aile baskısı var, bir düşün reşit olmayan bir çocuğun bizim toplumumuzda okuyacağı okulu kendi seçmesi mümkün mü? İmam Hatiplere devam eden çocukların hiç suçu yok, onlar da bizim, bu ülkenin evlatları ama bu biçareler üzerinden rant elde edenlere bak bir de ve tabi televole kültürü pompalayarak işi çığırından çıkarıp etki tepki ilişkisini besleyenlere...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Wmic Windows Activation Key and...
03-05-2025, 14:36:12 in Aile Hukuku