https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=37622 bu forumda değerli meslektaşım Sayın Av.Abbas Bilgili, Trafik polisinin usulsüz olarak yazdığı trafik cezasını iptal ettirmişti.

Elimde şu an yine değerli bir meslektaşım Av. Celal Ülgen tarafından yayınlanmış

"Plakaya Düzenlenen Trafik Para Cezalarının İptali Davaları" isimli kitabını bir ihtilaf nedeniyle okumaktayım. ( Beta Yayınları-2007 baskı)

Kitabın bir avukat tarafından yazılmış olması hukuk literatürüne katkı açısından önemli olduğu gibi, olayları yaşayan hukukçunun içerikteki tespitleri ve cesur ifadeleri benim nazarımda kitabı çok daha önemli kılıyor.

2918 sayılı Kanunun 116. maddesinin İdare tarafından yorumlanması ve uygulaması hakkında;

".....Sürücüsü saptanamayan araçların plakalarına... ceza yazılabilmesi için sürücülerin saptanamamış olması yada uyarılara karşın seyrine devam etmiş olması gerekmektedir. Yani trafik Polisinin bir köşeye çekilerek gelip geçen araçların plakalarına ceza yazma olanağı bulunmamaktadır.
Yasa maddesinin lafzı zorlanarak içerik özellikle ticari plakalara ceza yazma fırtınası olarak algılanmaktadır. "T" ve "M" plakalar özellikle 2005 ve 2006 yıllarına ait büyük biz ceza sağanağına tutuldular. .... Trafik cezalarının "bir günde şu kadar ceza yazılacak diye bir üst limiti" mi var? Yani hergün bütçeye katkı kalemi mi çalışmalı? Bu trafik görevlilerine emir olarak mı geliyor ki saptanan limiti doldurmak için kalemler çalışıyor?

Bu sorular sanırım hemen hemen herkesin aklından geçmiştir, sohbetlere konuşulmuştur. Çok değer verdiğim zamanında Defterdarlık yapmış, KDV kanunu tasarısında Maliye Bakanlığı adına görevlendirilmiş bir ağabeyim, bizim zamanımızda bütçe çalışmalarında gelir faslı planlanırken para cezaları için sembolik olarak 1 lira yer alırdı, diye anlatırdı. Şimdiki bütçelere bakarsanız ceza gelirleri beklentileri için epeyce bir tahmin yapıldığını göreceksiniz. Bütçede yer alan bu tahmini rakam elbette ki bürokratlar için emir telakki edilerek HEDEF olarak belirlenecek ve böylece tahmini HEDEF’i tutturmak için azami ceza sağanağı devam edecektir.

Biz kitaptan devam edelim.

“2006 yılında iki milyon beşyüz bin kez plakaya ceza yazılmıştır.Bu kadar sürücünün ikazlara uymadan kaçması söz konusu olabilir mi? 2002 yılında kaçan yok, 2003 yılında kaçma başlamış ve 2004 yılında büyük artış göstererek 2005 ve 2006 yılında adeta her araç trafik polislerinin ikazlarına uymadan kaçmıştır.”

Kitap böylece devam ediyor. Bir yandan mevcut uygulamayı eleştirirken diğer yandan teorik ve pratik bilgiler ve kararlar sunuyor.

Sayın meslektaşımız Av. Celal Ülgen’ i kutluyorum.