İşte şiir budur. Yazarı kim derseniz.Ben bilmem o yazanın sorunu çünkü kendisini saklamış uzun bir duvar yazısı gibi olmuş...
Ben şiir miir bilmem bildiğim tek şiir
Gökte yıldız sıra sıra
Hafız gider mısıra 'dır
Onun da yazarı
Cem Karaca'dır.
İstemeden dörtlük oldu. İşte şiir
EY AZRAİL
Ey Azrail ! Bilirim, bu sözlerim çok yersiz,
Neden böyle ansızın, geliverdin habersiz ?...
Ne olurdu üç beş yıl, önce haber verseydin.
Hiç değilse rüyama , bir kerecik girseydin...
Aşk,meşk,derken, dünyadan bir türlü kopamadım.
Senden özür dilerim, hazırlık yapamadım...
Görüyorsun yanımda , ne valiz var, ne bavul.
Uykum öyle ağır ki ; ne zil duydum, ne davul..
Yaşım yetmiş olsa da, gör ki; fıkır fıkırım.
Bu cümbüşlü âlemi , ben nasıl bırakırım?..
Hani bir söz vardır ya ; ''Yaş yetmiş, işi bitmiş.''
İnan ki,bu bir yalan , bunu diyen halt etmiş...
Ey Azrail ! Dur biraz , sana yalvarıyorum.
Yasal haklarım için ; bir avukat arıyorum...
Hayallerim, düşlerim, yarım kalan işlerim.
Estetik yapılacak, daha burnum, dişlerim.
Elli yaşımda ancak, voleyi vurabildim.
Hortumlar sayesinde, holdingi kurabildim...
Gerçi ucuza verdim, şerefin kilosunu.
Ama böyle kazandım, şu uçak filosunu...
Ey Azrail ! Ne olur, bozulmasın pazarım.
Sana şöyle yüklüce, bir çek bile yazarım...
Şu masmavi havuzlu, sarayıma baksana.
O daracık mezarda, yazık olmaz m? bana?..
Bazen çoluk çocuğa, içimden kızıyorum.
Ölmemi bekliyorlar, inan ki; seziyorum...
Arkamdan göstermelik, iki damla gözyaşı.
Bir de şöyle büyükçe, yaldızlı mezar taşı
Tahmin ediyorum ki; mevlid de okuturlar.
Ortalığa birazcık, gülsuyu kokuturlar.
Araya reklam konur; bir ilahi aryası.
Mevlid bitince başlar, dedi-kodu furyası
Etlerim, kemiklerim, didik didik edilir.
Ben az gelirsem eğer, köklerime gidilir...
Azrail ! İnan ki, hazırlığım yok daha,
Hele şu din konusu, çok karışık bir saha.
Bazı büyük abiler, köşeleri tuttular.
İrtica diye diye, beni de korkuttular.
İlâhiyat adına ; ekranda iki kaçık.
Kimlerin kuklalar? oldukları apaçık.
Alim zalim karıştı, renkleri seçilmiyor.
Velisiz kaldı sokak; deliden geçilmiyor.
Bu cinnet kervanına, kocabaşlar dahiller .
Tuz bozulmuş, ne yapsın bizim gibi cahiller ?..
Henüz daha gündemde, ne oruç var, ne zekat.
Ne Kur'an'la tanıştım, ne de kıldım bir rekat.
Gönül desen, henüz genç, daha haccım duruyor.
Nerde bir taze görsem, kalbim küt küt vuruyor.
Edemedim bir türlü, şu nefsimi terbiye.
Ortalıkta ne görse; tutturuyor ver diye.
Ey Azrail ! Bilirim, gelince beklemezsin.
Tükenen vadelere, saniye eklemezsin.
Bu satırlar boş geçen, bir ömrün hikayesi.
İbret alanlar için, son pişmanlığın sesi...
Bilmem ki, bir duvarda, bu mütevazi çaba;
Bir küçücük pencere, açacak mı acaba?..
bütün soruları silmek istiyorum yüreğimden
anlamını yitirdi hepsi bir bir..
bildiğim sana,
maviye hasretliğim
sol yanım maviye tutsak...
mavi de sensin..sol yanım da
sen yoksun ...
mavilerim saat kadranına,
umutlarım bir sonraki vuruşa
gülüşleri hiç sorma..
sabahı yudumlamak sevdasında
diyorsun ki;
gece ne kadar mavi olursa olsun
gün ışığını gizemine sarmalar
mavi ne kadar yaşanasıdır ozaman?
gün batımı kızıllığı
ve
mavi ötesi dokunuşlarda
hangi çizgiler barındırır kaçak yolcu yüreğimi?
ama örtse de karanlık
zifiri renksizliğiyle
yine de tüm gece maviliklerine
gün batımlarının en yakan kızıllığına inat
bir yerden solarken
hiç dokunulmamış dokunuşlarda,
bin yerde
hala gün ışığı olacak bu korsan sevda.
tüm gün batımlarına karşı
yaşayacak yüreğimde
hiç solmayacak mavilerim
tek yürek
tek beden
ve mavinin tüm çoşkusu...
teşekkürler sevdam...
sunduğun her mavi dokunuş,
ve umuda kesmiş her vuruşu için yüreğimizin...
........En sol yanım..
Ve ismi yasaklanmışlığım...
Nerdesin?
Yokluğunda yüreğini soluyup
Aşkına her rengi yazdığım
resim resim yüreğime işlediğim sevdam....
İran...Kadın...Şiir;
Ah işte; Mısraların örtüsü olmuyor....
GÜNAH
büyük bir zevkle günah işledim.
ateş gibi sıcak bir kucakta,
kollar arasında günah işledim.
alev alev yanan hınçlı öfkeli kollar.
o kapkaranlık, sakin, gizli odada,
sırlarla dolu gözlerine baktım sevgilimin.
yalvarışlarının sonsuz zevkine yanıt verircesine,
kalbim heyecanla titredi göğüslerimin içinde.
o kapkaranlık, sakın, gizli odada,
yanı başına oturdum sevgilimin hüzünle.
dudakları dudaklarıma arzu akıttı.
hüznünden kalbimin kurtuluverdim bir anda.
kulaklarına bir aşk öyküsü fısıldadım:
seni istiyorum sevgilim seni.
seni istiyorum bengisu kucak.
seni istiyorum benim çılgın sevgilim seni.
gözlerinden arzu fışkırdı sevgilimin.
kadehte kırmızı şarap dans etmeye başladı.
yumuşacık yatağın ortasında vücudum
sarhoşça titredi göğsüne doğru.
büyük bir zevkle günah işledim
titreyen, kendinden geçmiş vücudumla.
tanrım ne yaptığımı nasıl bilebilirdim
o kapkaranlık, sakin, gizli odada.
____________________________
mutsuzum
mutsuzum
verandaya çıkıyorum ve hissediyorum parmaklarımla
gergin cildini gecenin
kimse takdim etmeyecek beni
güneşe
kimse götürmeyecek beni kırlangıçların şölenine
uçmayı hayal eden kuş
ölmek üzere....
____________________________
tüm varlığım benim, karanlık bir ayettir
seni, kendinde tekrarlayarak
çiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecek
ben bu ayette seni ah çektim, ah
ben bu ayette seni
ağaca ve suya ve ateşe aşıladım
yaşam belki
uzun bir caddedir, her gün filesiyle bir kadının geçtiği
yaşam belki
bir urgandır, bir adamın daldan kendini astığı
yaşam belki okuldan dönen bir çocuktur
yaşam belki, iki sevişme arası rehavetinde yakılan bir sigaradır
ya da birinin şaşkınca yoldan geçişi
şapkasını kaldırarak
başka bir yoldan geçene anlamsız gülümsemeyle “günaydın” diyen
yaşam belki de o tıkalı andır
benim bakışımın senin buğulu gözlerinde kendini paramparça yıktığı
ve bir duyumsama var bunda
benim ay ve karanlığın algısıyla birleştireceğim.
yalnızlık boyutlarındaki bir odada
aşk boyutlarındaki yüreğim
kendi mutluluğunun sade bahanelerini seyreder
saksıda çiçeklerin güzelim yok oluşunu
ve senin bahçemize diktiğin fidanı
ve bir pencere boyutlarında öten
kanarya ötüşlerini
ah...
budur benim payıma düşen
budur benim payıma düşen
benim payıma düşen
bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür
benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir
ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette
benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü bir gezintidir
ve “ellerini
seviyorum” diyen
sesin hüznünde ölmektir
ellerimi bahçeye dikiyorum
yeşereceğim,biliyorum,biliyorum,biliyorum
ve kırlangıçlar mürekkepli parmaklarımın çukurunda
yumurtlayacaklar
küpeler takacağım kulaklarıma
ikiz iki kirazdan
ve tırnaklarımı papatya çiçeği yapraklarıyla süsleyeceğim
bir sokak var orada
aynı karışık saçları, ince boyunları ve sıska bacaklarıyla
küçük bir kızın masum gülüşlerini düşünüyorlar
bir gece rüzgarın bizi alıp götürdüğü.
bir sokak var benim yüreğimin
çocukluk mahallesinden çaldığı
zaman çizgisinde bir oylumun yolculuğu
ve bir oylumla gebe bırakmak bir zamanın kuru çizgisini
bilinçli bir simgenin oylumu
aynanın konukluğundan dönen
ve böylecedir
birisi ölür
ve birisi yaşar
hiçbir avcı,
çukura dökülen hor bir arkta inci avlamayacaktır
ben hüzünlü küçük bir periyi biliyorum
okyanusta yaşayan
ve yüreğini tahta bir kavalda
usul usul çalan
küçük hüzünlü bir peri
geceleri bir öpücükle ölen
ve sabahları bir öpücükle yeniden doğacak olan
__________________________
Dilem berâyi bâğçe mîsûzed
Çiçekleri düşünen yok!
Balıkları düşünen yok!
İnanmak isteyen yok:
Bahçe ölüyor!
Yüreği kabarmış bahçenin güneş altında.
Boşalıyor bahçenin zihni usul usul
yeşil anılardan!
Sanki bahçenin duygusu
soyut bir şey
bahçenin yalnızlığında solan.
Evimizin avlusu yapayalnız.
Yabancı bir bulutun yağmasını bekliyor
evimizin avlusu.
Esniyor.
Ve boşalmış evimizdeki havuz.
Düşüyor ağaçların tepesinden toprağa
küçücük acemi yıldızlar.
Ve balık yuvalarının loş pencerelerinden
Öksürük sesleri geliyor geceler.
Evimizin avlusu yapayalnız.
Babam Diyor:
“Geçti benden!
Benden geçti!
Eledim unumu,
Astım eleği.”
Ve odasında sabahtan akşama dek
Ya Şâhnâme okuyor
Ya Nâsihüttevârih.
“Lanet olsun balığına da kuşuna da!
Ben öldükten sonra
ne fark eder
ha bahçe olmuş
ha olmamış!
Yeter emekli maaşım bana!”
Anamın bütün hayatı
Serilmiş bir seccade
cehennem korkusunun eşiğinde.
Anam her şeyin altında
arar bir günah izini
ve düşünür:
Bir bitkinin küfrü
lekelemiştir bahçeyi.
Anam dua okur gün boyu.
Doğal bir günahkârdır anam!
Ve üfler tüm çiçeklere.
Ve üfler tüm balıklara.
Ve üfler kendisine.
Anam bekler durur hep
ilahî bir zuhûru,
ilahî bir bağışı.
Biraderim “kabristan” der bahçeye.
Biraderim güler otların kargaşasına
ve sayar
balık cenazelerini
suyun hasta kabuğu altında
bozuşmuş zerreciklere dönüşen.
Biraderim felsefe düşkünü.
Biraderim bahçenin şifasını
bulur bahçenin yok oluşunda.
İçip buldu mu kafayı
Yumruklar kapıyı, duvarı.
Ve çalışır söylemeye
çok dertli,
yorgun
ve umutsuz olduğunu.
Ve taşır umutsuzluğunu yanında
çarşıda, pazarda
Kimliği, takvimi, mendili, çakmağı,
tükenmez kalemi gibi.
Ve öyle küçüktür ki umutsuzluğu
her akşam
kaybolur meyhanenin izdihamında.
Ve çiçek dostuydu kızkardeşim.
Yüreğindeki sade sözleri,
dayak yiyince anamdan,
götürürdü onların müşfik ve sessiz topluluğuna.
Ve konuk ederdi kimi zaman
balık ailelerini
güneşle,
tatlıyla.
Şehrin öte yakasında onun evi
Yalancıktan evler arasında,
Yalancıktan kırmızı balıklarla,
Sığınarak yalancıktan eşinin aşkına
Ve yalancıktan elma ağaçlarının dalları altında
Yalancıktan şarkılar söyler
Ve doğal çocuklar yapar.
Ne zaman gelse bizi görmeye
Eteklerinin ucu bulaşır bahçenin fakirliğine,
Kolonya banyosu yapar.
Ne zaman gelse bizi görmeye
Hamiledir hep.
Evimizin avlusu yapayalnız.
Yapayalnız evimizin avlusu.
Gün boyu
un ufak oluş
ve çatırdayış sesleri gelir kapının ardından.
Bizim komşular bahçelerinde çiçek yerine
Makineli, top, tüfek ekerler hep toprağa.
Bizim komşular kapak koyarlar hep
çini havuzlarının üstüne.
Ve çini havuzlar,
-İstemese de kendileri-
gizli barut depoları.
Ve bizim sokağın veletleri
doldururlar okul çantalarını
küçük bombalarla.
Serseme dönmüş bizim evin avlusu.
Yitireli beri kalbini
korkuyorum
bunca elin saçma tasavvurundan.
Ve korkuyorum
bunca suratın yabancı yabancı
cisme bürünüşünden.
Yapayalnızım ben
geometri dersini çılgınca seven
bir öğrenci gibi.
Ve düşünüyorum:
Hastaneye kaldırmalı bahçeyi.
Düşünüyorum...
Düşünüyorum...
Düşünüyorum da..
Yüreği kabarmış bahçenin güneş altında.
Ve boşalıyor bahçenin zihni usul usul
yeşil anılardan.
Sadece şunu merak ediyorum. Ya sen koskoca Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanısın..Sen pkk ya kardeşim diyen birine ne soracaksın da çağırıyorsun......
Yazan: hasan511 Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Wmic Windows Activation Key and...
03-05-2025, 14:36:12 in Aile Hukuku