Pippa Bacca (Giuseppina Pasqualino di Marin)' nın Anısına

[ilkine]

İtalyan sanatçı Pippa Bacca' nın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde başlattığı "Gelin Yolculuğu" 31 Martta Gebze' nin Tavşanlı Köyünde acı bir şekilde son buldu.

Dünyadaki savaşlara karşı barışın sesi olabilmek için yola çıkan sanatçı Avrupa ve Balkanlardaki iç savaşlarla çalkalanmış ülkelerden geçerek Türkiye üzerinden Beyrut'a ulaşarak yolculuğunu tamamlayacaktı. Ne yazık ki bu barış yolculuğu Türkiye sınırları içinde sona erdi. Kendini bilmez bir ahmağın uçkur sevdasına yok olup giden bir hayal oldu.

“Arabesk” filminin anlattığı traji-komik olay böylesine trajik bir şekilde gerçeğe dönüştü. Türkiye bu duruma nasıl geldi. Şimdiye kadar hep istismar edilmiş, sadece oy olarak görülmüş, bilinç düzeyi biraz geliştiği zaman iktidar sahipleri tarafından en ağır işkencelerle, idamlarla dizginlenmiş bir halktan daha ne beklenebilir ki. Hala namusu kadının bacak arasından ölçen erkek egemen zihniyete karşı çalışacakken en az 3 tane doğurun diyecek kadar vurdumduymaz bir başbakanın olduğu bir ülkede başka ne beklenebilir ki. Kan davalarının olduğu, aşiret ilişkilerinin devam ettiği, aile içi tecavüz olaylarında tecavüzü yapan erkeğin değil de mağdur kadının imha edildiği bir ülkeden daha ne beklenir ki. İşte bu ülke ne yazık ki Türkiye. Buna rağmen Pippa Bacca’ nın kız kardeşi bu olay dünyanın her tarafında başına gelebilirdi diyecek kadar olgun. Ama bizim böyle bir savunma geliştirme lüksümüz yok. Çünkü bu olayda sadece katil zanlısı değil öncelikle şimdiye kadarki iktidarlar olmak üzere hepimiz suçluyuz. Facebook'a girenler bilir, Hz. Muhammedin Ümmeti kaç kişiyiz, Kudretli Türk milleti ve benzeri gruplara girip şovenist propagandaya alet olmak yerine herkes yanındaki bir kişiyi geliştirmeye, bilinçlendirmeye çalışsa bu ve benzeri olayların da önünü kesebiliriz diye düşünmeden edemiyorum.

Bu düşüncelerime karşı gelenlerde olacaktır. Ama ben her ortamda sözlerimin arkasında durmaya çalışacağım. Unutmayın ki o masum kadını Hz. Muhammedin ümmetinden, kudretli Türk ırkına mensup bir ahmak tecavüz ederek öldürdü. Bu ilk değildi ve böyle giderse herkesin bileceği gibi son da olmayacak. Son günlerde bu ve buna benzer olayların artmasının da sözlerimin haklılığının ispatı olarak gösterebilirim.

[Av.Abbas Bilgili]

Bu olay bana Sayın Başbakan'ın "batının ilmini değil, ahlaksızlığını aldık" şeklindeki sözünü hatırlattı. Bu zavallı kız batı ülkelerinde herhangi bir saldırıya uğramadan geldi ve bizim "ahlaklı" ülkemizde bir "ahlaksızın" tecavüzüne uğrayarak vahşice öldürüldü.

Başbakan'ın sözünün ne kadar saçma ve gerçek dışı olduğunu izah dahi etmeye değmez. Ahlak izafi bir kavramdır, zamana ve topluma göre değişir. Her toplumun ahlak anlayışı farklı olduğu gibi, birzamanlar ahlaksızlık olarak bilinen fiiller başka zamanda ahlaki bulunabilir.

Bu açıdan bir toplumu ahlaksızlıkla suçlarken veya çok ahlaklı bir toplum olduğunu söylerken kesin yargılardan kaçınmak gerekir. Ne batı için ne de bizim için "ahlaksız" ya da "çok ahlaklı bir toplum" demek doğru olmaz.

"Biz çok ahlaklı bir toplumuz" dersek, bu iğrenç olayı ve her gün gazetelerde okuduğumuz çocukalara tecavüz olaylarını nereye oturtacağız?

"Batı çok ahlaklı" dersek, Bosna'da binlerce kadına kıza tecavüz edip öldürülenleri ve bunlara seyirci kalanları nereye oturtacağız?

"Ahlak" öyle kolayca içinden çıkılacak bir konu değil..

[Harun Gür]

Dün gece geç saatte bu konuyu okuyunca yazmak içimden gelmedi, hatırladıkça, yazdıkça sinirleniyorum.

Adaletin suçluya gereken cezayı vereceğine inanıyorum, ya geride kalan eğitimsiz (eğitimli olması da birşey değiştirmez bizim eğitim sistemimiz malum) , aileden, toplumdan öyle görmüş, o değerleri kanıksamış potansiyel yığınlar?!!!

Abbas Bey, ahlak demiş ve doğru demiş, "ahlak nedir"i artık masaya yatırmamız gerekiyor. Bize pompalanan ahlak anlayışı çok sığ kalıyor...
Çünkü bize pompalanan Dini değerler de, milli değerler de, insani değerler de hep işin teferruatından ibaret. Dini güzel ahlak olarak algılamadan dincinin başını kapatmasının veya şekli şartları yerine getirmesinin bir önemi ve anlamı var mı? Türkler sadece misafirperverlikle mi öğünmeli, sadece böyle bir değere sahip olsak bile misafire tecavüz edip, öldürmek hangi ölçülere sığdırılabilir. Evrensel insani değerler nelerdir? Çok para kazanmak mı, başkalarının sırtına basarak yükselmek mi? Toplumumuzun %'de kaçı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nden ve içeriğinden haberdardır?

Yazacak çok şey var. Önce insan olmanın yüceliğini, erdemlerini, değerini öğretmeliyiz insanlara, bu değeri özümseyenin bir başka insana kötülük etmesi çok zordur. Bu eğitimle olur, başta kadınların eğitimine önem vermekle olur, cahil ananın çocuğuna verebileceği değerler sınırlıdır ve nihayetinde Kanun ile olur.

Selamlar,

[Av.Bingöl Zekeriya Bengier]

Fuzuli'nin bir sözü belki benim içimdeki duyguları anlatır.

"Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil"

Yaşanan bu iğrenç olay bizlere güzelim Anadolu kültürünün nasıl yozlaştırıldığının tipik kanıtı değil mi?

O kadar arif, alim, aydın, feraset sahibi, nezaketi ile dünyayı kendine hayran bırakan insanların yetiştiği bu toprakların bu gün geldiği noktaya bakınca yüreğim sızlıyor.

Yazacak ve söylenecek çok şey var ama nafile...

[Akademik Sultan]

Bir barış gelini için ne hazin son. Bunun bizim ülkemizde meydana gelmiş olması çok daha üzüntü verici..

Buna ne söylenebilir ki!!!!İnsanlık dışı.. bu konuda değişik boyutlardan öyle çok açıdan değerlendirme yapılabilir ki..

Ülkenizi tanıtmak için milyonlarca dolar harcarsınız belki ama bu kara lekeyi nasıl silersiniz bilemem..

[deniz02]

''Follow The Women For Peace-Barış İçin Kadınları İzleyin'' organizasyonu çerçevesinde 4 ülkede barış için pedal çevirecek 21 Türk kadını, ilk durakları Beyrut'a gitti.

Orta Doğu barış sürecinde kadınların aktif rol almasını amaçlayan ''Follow The Women For Peace-Barış İçin Kadınları İzleyin'' organizasyonu çerçevesinde 4 ülkede barış için pedal çevirecek 21 Türk kadını, ilk durakları Beyrut'a gitti.

THY uçağıyla Beyrut'a hareket etmeden önce Atatürk Havalimanı'nda açıklama yapan organizasyonun Türkiye koordinatörü Tacian Topal, 4 yıldır gerçekleştirilen organizasyonun, İngiltere'de uluslararası gençlik çalışma danışmanlığı yapan Detta Regan'ın yaratıcısı olduğu ve koordinatörlüğünü yürüttüğü bir proje olduğunu söyledi.

Topal, Orta Doğu'daki mevcut anlaşmazlık düzenine bir farkındalık yaratabilmek ve barış sürecine katkıda bulunabilmek amacıyla, sadece kadınların katıldığı bir organizasyon olan ''Follow The Women For Peace-Barış İçin Kadınları İzleyin'' etkinliğinin Beyrut'tan başladığını, Suriye-Şam ve Ürdün-Amman'ın ardından Filistin'de son bulacağını kaydetti.

Yolculuk boyunca yaklaşık 300 kilometre pedal çevrileceğini ifade eden Topal, Türk grubunda 20 ile 52 yaş arasında, farklı mesleklerden kadınların bulunduğunu dile getirdi.

Topal, bu organizasyona 30 ülkeden 500'e yakın kadının katılacağını belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın da Türk kadın ekibine destek verdiğini vurguladı.

''Pippa Bacca'' adıyla tanınan İtalyan sanatçı Giuseppina Pasqualino di Marineo'nun temsili gelinliğini giyen Ela Esra Günad da İtalyan sanatçının öldürülmesinin son derece üzücü bir olay olduğunu ifade ederek, ''Biz, grup olarak bu olayı kınıyoruz. Üzüntümüzü dile getirmek için, Pippa Bacca'nın amacı olan barış için gelinliği giyerek, İstanbul'dan Filistin'e kadar yola çıktık. Onun bu amacını temsili de olsa gerçekleştirmeye çalışacağız. Ailesinin üzüntülerini biz de derinden paylaşıyoruz'' şeklinde konuştu.

Modacı Bahar Korçan'ın hazırladığı gelinliğin, tur süresince Türk ekibi tarafından dönüşümlü olarak giyileceği öğrenildi.

Haber7

[deniz02]

Bisikletle Yozgat'tan Kapadokya'ya giden Danimarkalı turist, Sorgun'un Karaveli Köyü yakınlarında motosikletli iki kişi tarafından durduruldu. Motosikletli saldırganlar, köye iki kilometre mesafedeki bir çeşme başında Danimarkalı turiste tecavüz etti. İki sapık, turistin 2 bin YTL'sini ve ziynet eşyalarını da gasp ederek kaçtı. Danimarkalı turist, en yakın karakola sığındı.

ELÇİLİK SABAH'TAN ÖĞRENDİ

38 yaşındaki kadın kendisine tecavüz eden iki kişinin kullandığı motosikletinin plakasını ve eşkallerini verdi. Jandarma zanlıların gerçek adının Ramazan E. ve Resul E. olduğunu tespit etti. Karaveli Köyü Muhtarı Yaşar Karslı, olaydan büyük üzüntü duyduklarını dile getirdi. Danimarkalı turist, büyükelçilik yetkililerini konudan haberdar etmedi. Büyükelçilik ise turiste tecavüz olayını Sabah'tan öğrendi. Olay üzerine harekete geçen büyükelçilik yetkilileri bir yandan konuyu Kopenhag'a aktarırken, diğer yandan da Türk yetkililerden bilgi almak için Dışişleri ile temasa geçti.

Sabah

[Akademik Sultan]

Bisikletle Yozgat'tan Kapadokya'ya giden Danimarkalı turist, Sorgun'un Karaveli Köyü yakınlarında motosikletli iki kişi tarafından durduruldu. Motosikletli saldırganlar, köye iki kilometre mesafedeki bir çeşme başında Danimarkalı turiste tecavüz etti. İki sapık, turistin 2 bin YTL'sini ve ziynet eşyalarını da gasp ederek kaçtı. Danimarkalı turist, en yakın karakola sığındı.

ELÇİLİK SABAH'TAN ÖĞRENDİ

38 yaşındaki kadın kendisine tecavüz eden iki kişinin kullandığı motosikletinin plakasını ve eşkallerini verdi. Jandarma zanlıların gerçek adının Ramazan E. ve Resul E. olduğunu tespit etti. Karaveli Köyü Muhtarı Yaşar Karslı, olaydan büyük üzüntü duyduklarını dile getirdi. Danimarkalı turist, büyükelçilik yetkililerini konudan haberdar etmedi. Büyükelçilik ise turiste tecavüz olayını Sabah'tan öğrendi. Olay üzerine harekete geçen büyükelçilik yetkilileri bir yandan konuyu Kopenhag'a aktarırken, diğer yandan da Türk yetkililerden bilgi almak için Dışişleri ile temasa geçti.

Sabah

Biz ülke olarak bu gidişle bu konuda iyice sabıkalı olacağız. Yakında elçiliklerden vatandaşlarına şöyle bir uyarı gelirse hiç şaşmayın:

Orta çağda savaşa giden şövalyeler eşlerine demirden bekaret kemeri takar yanlarına da anahtarlarını alırlarmış. Bu gidişle aynı uygulama, Türkiye ye gelen turist kadınlar için de başlatılacaktır. "Lütfen elçilikte yaptırdığınız vize işlemleri sonrasında teçhizatı almadan ülke sınırlarına girmeyiniz..! Elçilik Uyarısı" :o

Ne hallere düştük..Vallahi kızıyorum ama artık!

[Akademik Sultan]

Haa bu arada Kraliçe Elizabeth de geliyor ona göre:o

[deniz02]

Haa bu arada Kraliçe Elizabeth de geliyor ona göre:o

Ama Kraliçe Elizabeth'i, Türk basının yanı sıra Avrupa’dan 757 yabancı basın mensubu takip edecekmiş. Barış Elçisi kimin umrunda!