Bundan 11 ay önce kendime ait motorumla ve yetersiz ehliyetle, arabanın tali yolundan benim bulunduğum anayola çıkması sonucunda, arkamdaki arkadaşımla kaza geçirdim. Arkadaşım çimlere düştü ve herhangi bir darbe almadı. Benim yüzümde, dişlerimde ve dizlerimde kalıcı yaralar meydana geldi. Arabada ve motorda maddi hasar meydana geldi ancak araba sürücüsünde herhangi bir darbe söz konusu değil. Kazayla ilgili özet olarak kaza sonrası 20 dk kadar olay yerindeydim ve araba sahibine polis çağırmamasını söyledim ve teminat olarak iş yerimin kartını verdim. Ancak polisi çağarınca olay yerini motorumla terk ettim ve yaklaşık 1 saat kadar sonra hastaneye gittim ve kazaya karışanın ve terk edenin ben olduğum anlaşıldı. Gerekli müdahaleler yapıldı. Alkol tespiti yapılmaması için hastaneyi de terk ettim. 15 – 20 gün sonrasında bana polisler iş yerimden telefonla ulaştı ve ifade vermem gerektiğini söylediler. Karakola gittim ve ifademi olay yerinden kaçmadığımı yaralı olduğum için şok geçirdiğimi ve kuzenimin evi yakın olduğu için kuzenime gittiğimi ve onların beni hastaneye götürdüğünü söyledim. Bu arada araba sahibine verdiğim iş yeri kartımı, araba sahibi polislere vermiş ve polisler kartvizit fotokopisini dosyaya eklemişler. İfade de kaçma niyetinde olsaydım kartvizitimi vermezdim ve hastaneden tedavim tamamlanınca kimse bir şey sormadığı için evime gittim dedim. Kaza anında yanımda olan ve tanımadığım kişiyle tesadüfen karşılaştım ve ifadeyi verdiğim gün onunda gelip karakolda şahitlik etmesini istedim. Şahitlik yapan kişi ifadesinde olayı gördüğünü ve arabanın tali yolundan çıkıp bana çarptığını ve benim suçlu olmadığımı ve beni tanımadığı doğrultusunda ifade verdi. Bilirkişi kaza da araba sürücüsünü 8/6 kusurlu, beni 8/2 kusurlu bulmuş. Kazadan 7 ay sonra mahkeme oldu ve şahit çağırılmadan ben, arkamda olan arkadaşım ve araba sürücüsü mahkemeye katıldık. Mahkemede bende arkadaşımda, arabanın birden çıkarak motora yandan vurduğunu arabanın hasar yerinin ön taraf olduğunu belirterek hatalının arabada olduğunu ve ifadem doğrultusunda olay yerden kaçmadığımı ve o niyette olsam iş yerimin kartını vermeyeceğimi söyledim. Olay yerinde uzun süre kaldığımı arkadaşımı ambülansa aldıklarını yüzümdeki yaranın fazla kan akıttığını sonra fark ederek panik olduğumu ve motoruma binerek olay yerinden ayrılıp hastaneye gittiğimi söyledim, araba sürücüsünün benim için alkollü demesi üzerine hakim arkadaşıma alkollü olup olmadığımı sordu ve arkadaşım hayır yanıtını verdi. Araba sürücü de ben de birbirimizden şikayetçiyiz. Arkadaşım ikimizden de şikayetçi değil.
Mahkeme 4 ay sonrasına atıldı ve 2. mahkemeyi bekliyorum. Sormak istediğim şudur: Olay yerini terk etmem haklı olmamı engeller mi? Bu yazdıklarım doğrultusunda sonuç sizce ne olur? Yaralarım, dişimdeki kırıklar ve çenemdeki dikiş izleri belirgin! Bu doğrultuda ve motorun hasarı için herhangi bir tazminat alabilir miyim? Yetersiz ehliyetli olmam (elimdeki ehliyetle motor kullanamamam) durumu ne kadar değiştirir?

Yardımcı olursanız sevinirim! Şimdiden teşekkürler..!

(Araba sürücüsünün kaskosu mevcut )

(Adli tıpa gönderildim ve aldığım tüm darbeler kaydedildi ve izlerin kalıcılığı yönünden 6 ay sonrası için tekrarı istendi ayrıca motorundaki tüm hasarı polislerce dosyaya eklettirdim)