Benazir Butto Öldürüldü

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Olay, sitemizin teknik çalışmalarının yapıldığı günlere denk geldiği için bu konuyu sitemize aktaramamıştık, konu hala güncelliğini ve önemini taşımaktadır, bu nedenle konuyu açmak istedim.

BENAZİR BUTTO ÖLDÜ

İntihar saldırısında ağır yaralanmıştı

27.12.2007 22:53


Pakistan İçişleri Bakanlığı, eski başbakanlardan Benazir Butto'nun öldüğünü doğruladı.

İçişleri Bakanlığı sözcüsü Cevad Şima, Butto'nun mitingde düzenlenen intihar saldırısında öldüğünü söyledi.
Butto'nun kocası Asıf Ali Zerdari ise Geo TV'ye yaptığı açıklamada,
eşinin boynundan vurulduğunu iddia etti.

OLAY YERİNDEN VİDEO GÖRÜNTÜLERİ İÇİN TIKLAYIN

BENAZİR BUTTO KİMDİR?

21 Haziran 1953 yılında Karaçi, Pakistan'da doğdu. Harvard ve Oxford üniversitelerinde eğitim gördü. Harvard Üniversitesi'ni Hindistan'ın Doğu Pakistan'a asker gönderdiği ve babasının Batı Pakistan savunma bakanı olarak Birleşmiş Milletler'de temaslar kurmak üzere New York'a gitmek zorunda kaldığı 1971 yılında bıraktı.
Oxford Üniversitesi'ni bitirdikten sonra Pakistan'a geri döndü. Babasının tutuklanıp idam edilmesinden sonra ev hapsinde kaldı. 1984 yılında yurt dışına çıkmasına izin verilmesiyle, Büyük Britanya'ya taşındı ve orada sürgünde babasının partisinin liderliğini yaptı. 1987 yılında çimento fabrikatörü Asif Ali Zardari ile evlendi.
Askeri cuntanın şefi Ziya Ül Hak'ın 1988'de ölümünden sonra Pakistan'da 1977 yılından beri ilk kez serbest seçimler yapıldı. 19 Kasım 1988 tarihindeki bu seçimleri kazanan Butto, ilk kez bir müslüman ülkenin kadın başbakanı oldu. 2 Aralık'ta başbakan olarak göreve başladı. Yoğun yolsuzluk suçlamaları altında kalan hükümet 20 ay kadar sonra, askeri güçlerin desteğindeki devlet başkanı Gulam İshak Han tarafından, yeni seçimlere gidileceği gerekçesiyle devrildi. Ancak Butto aleyhindeki suçlamalar yargıya yansımadı. Yeni hükümeti Navaz Şerif kurdu. 1993 yılında Butto yeniden seçildiyse de, 3 yıl sonra hükümet yine yolsuzluk suçlamaları altında, devlet başkanı Faruk Leghari tarafından düşürüldü. Yüksek mahkeme de devlet başkanının kararını onayladı. Ancak Butto ve eşi Zardari hakkındaki suçlamaların doğruluğu kesinleşmedi.
Butto'ya yönelik eleştirilerin başlıca kaynağı Butto'nun ulusal reformları sonucu politik güçlerini yitirmeye başlayan Pencap bölgesindeki zengin toprak sahipleri ve bu bölgenin seçkinleriydi. Butto eski feodal yapıya karşı mücadele etti ve bu yapıyı Pakistan'ın stabilizasyonu önündeki engel olarak niteledi. 1999 yılında, Pervez Müşerref'in liderliğinde gerçekleşen askeri darbe sonrasında Pakistan'ı terk etmek zorunda kaldı. Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai kentine yerleşti.
2002 yılında Pervez Müşerref pratikte Butto'yu hedef alarak başbakanların en fazla iki dönem görev yapabilecekleri yolunda bir anayasa değişikliği yaptı.
2007 yılında Butto'nun yeniden başbakan olma olasılığı doğdu. Ocak 2008'de yapılacak olan başbakanlık seçimlerine katılma olasılığı doğan Butto hakkında açılan davaların o zamana kadar sonuçlanması bekleniyor.
Seçim çalışmalarına katılmak üzere Pakistan'a dönüş kararı alan Butto'ya karşı, El Kaide örgütünün saldırı tehdidinde bulunması üzerine, Müşerref, Butto'nun dönüşünü ertelemesini ve yüksek mahkemenin kendisiyle ilgili af istemine ilişkin kararını beklemesini istedi. Bu isteğe uymayan Benazir Butto, 18 Ekim 2007 gecesi, 8 yıllık sürgünden sonra Pakistan'a geri döndü. Ancak yandaşlarının sevgi gösterileriyle karşılanan Butto aynı gün bombalı bir suikast girişimine hedef oldu. Karaçi kenti yakınlarında gerçekleşen ve Benazir Butto'nun yara almadan kurtulduğu bu saldırıda 138 kişi yaşamını yitirdi, 248 kişi de yaralandı.

"BUTTO ŞEHİT OLDU"

Butto'nun kaldırıldığı Ravalpindi Hastanesinde bulunan, Butto'nun lideri olduğu Pakistan Halk Partisinden Vasıf Ali Han, Butto'nun yerel saatle 18.16'da öldüğünü açıkladı.
Bu arada Pakistan Halk Partisinden bir diğer yetkili Rahman Melik, partisinin Ravalpindi'deki mitinginde saldırıya uğrayan Butto için "Şehit oldu" ifadesini kullandı.
Pakistan İçişleri Bakanlığı sözcüsü Cevad Şima, Butto'nun mitingde düzenlenen intihar saldırısında öldüğünü resmen doğrulamıştı.
Butto'nun kaldırıldığı hastaneye gelen Butto yanlıları da Devlet Başkanı Pervez Müşerref karşıtı sloganlar attı; bazıları gözyaşlarına tutamazken, bazıları da hastanenin acil girişindeki cam kapıyı kırdı.

A.A.


Kaynak: www.haberturk.com

[timsah55]

Ben olayları elimden geldiği kadar nedenleri ile değil sonuçları ile değerlendirmenin daha sağlıklı olduğunu düşünen bir insanım.

Pakistan'da şuan olabilecek en kötü şeylerden biri oldu iç savaş çıktı. Bunun kime yararı var Butto'yu öldürmek Butto taraftarlarını güçlendirir. Mazlum oldukları için karşı taraf bunu neden yapsın ki veya böyle bir olayın iç savaşa neden olabileceği açık aşikar bunu Butto karşıtları neden istesin ki...

Bence olay tamamen dış kaynaklı ülkemizde de sürekli denenen iç savaş çıkması için yapılan bir eylem olarak görüyorum, peki kimin eline ne geçti. Pakistan'ın alt üst olması ile sanırım bunu anlamak için Pakistan'ın önündeki projelerin neler olduğunu kimlere dokunduğunu kimin canını sıktığını anlamak yeterli...

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Bu konuda Vatan gazetesi yazarlarından Yiğit Bulut'un ilginç bir değerlendirmesi var.


Butto’yu kim öldürdü?

Amerikan televizyonlarını ve bizdeki kopyalarını dinliyorum; El Kaide biz yaptık açıklamasını yapmış! Taliban ve El Kaide bir arada analiz edilince Pakistan, terörün yeni merkeziymiş! Amerika Pakistan’ın da tamamen İslami terör yuvası olmaması için gerekirse buraya müdahale etmeliymiş..!

Dinlediklerimi daha sayarım ama 2001 sonrası gelişimi dikkatli takip eden biri olarak, anlatılanlar bana “komik” geldiği için sizi de rahatsız etmemek adına devam etmeyeceğim.

Yukarıdaki “iddialar sonrası” yeniden soralım; Butto neden öldürüldü?

Sevgili dostlar, daha önceki birkaç yazımda 1929 krizinden yola çıkarak; 1945-1989 arasındaki “dünya düzenini” tarif etmiş, 1989-2001 ve 2001 sonrasını “özellikle diyalektik” açıdan ele almıştım. O yazılarda hatırlarsanız bir iddia vardı; Amerika-Rusya diyalektiği 1989’da çöktü. 2001 saldırısı Amerika karşısında Ortadoğu kaynaklı İslami terörü yeni “diyalektik yapı haline getirirken”, bu yapının uzun süre devam etmesi mümkün değil, bu da bitecek ve yerine Amerika karşısında “Rusya-Hindistan-İran-Çin” dörtlüsü çıkacak.

Bu noktada bir not düşelim; Pakistan-Hindistan arasındaki tarihi gelişmeleri ve konumunu dikkate alırsak, yeni diyalektik yapı içinde “Pakistan’a yerleşmek, eski diyalektik içinde Irak’a yerleşmek” kadar önemli.

Sonuç 1: Butto’nun öldürülmesi “Amerikan yanlısı” şimdiki yönetimi “rakipsiz” kılarken, artan kaos ve ortaya atılan yeni konsept “Pakistan’a yerleşmenin” de yolunu açtı. Kayan diyalektik yapı içinde “Pakistan’ın ayrı bir yeri olduğu da” düşünülünce; ortaya aynı anda başlıkta verdiğimiz sorunun da cevabı olan şöyle yeni bir soru çıkıyor; bu suikast kimin işine yaradı? Cevap çok açık!!

Bu noktada bizi de ilgilendiren yeni bir soru soralım; Türkiye’nin “pozisyonunda” son dönemde bir değişiklik oldu mu? ABD’nin Kuzey Irak’taki “gönüllü işbirliği“, Türkiye’ye “nükleer” bilgi transferi isteği ve “Türkiye’ye yakınlaşma politikasının” altında ne var? Bu suikastla “yeni politika arasında” ne gibi bir bağ kurabiliriz?

Çok net ve açık ifade edeceğim; 1975 Cezayir toplantısında İran Şahı’na, BAAS yönetimine “Kürtleri katlet ben sessiz kalacağım” sinyali verdirerek, bir günde radikal bir dış politika değişikliği yapan ABD, son bir ay içinde aynı radikallik içinde “Ortadoğu’daki tercihim Türkiye” politikasına doğru kayıyor. Son birkaç hafta içinde Washington yönetimine yakın isimlerden edindiğim izlenim; Amerika, Orta Doğu’da “Türkiye olmadan diğerlerini şekillendiremeyeceğini”, bu topraklara pergelin ayağını koymadan, daire içinde operasyon yapamayacağını anladı...

Biraz daha açarsak; son 50 yıldır “bölgede Kürt devleti kurulması nasıl olur” noktasında “kafası karışık olan”, 1975 gibi “gitti-geldiler” yaşayan Amerikan dış politikası, kesin tercihini yaptı; Amerika karşısında Ortadoğu kaynaklı İslami terör diyalektiği yerini Amerika karşısında “Rusya-Hindistan-İran-Çin” diyalektiğine bırakırken, Amerika “yeni dostunu” Türkiye olarak belirledi.

Sonuç 2: Bu bölgede Amerikan destekli bir Kürt devleti projesinden kesinlikle vazgeçildi. Bu gerçeği başta “Barzani” olmak üzere “Türkiye’ye karşı terörist faaliyetlerde” bulunan herkes çok iyi anlamalı. Artık Türk askerine karşı savunmasızlar! Bu gerçeğe son dönemde tartıştığımız “ayağa kalkan Türkiye” gerçeğini de eklersek; Türkiye’ye karşı “terörde sona yaklaşıyoruz” denebilir.

Son söz: “Diyalektik” yeniden kayarken, Amerika’nın Türkiye “düşkünü” olması bizim hayrımıza bir gelişme mi yoksa Türkiye “yeni yapı” içinde ”Rusya-Hindistan-İran-Çin” bloğuna mı yaklaşmalı, çok ciddi tartışılması gereken bir konu. Bu tartışma içinde şimdiden söyleyebileceğimiz hemen görünen tek bir gerçek var; Türkiye için Avrupa projesine hala körü körüne bağlı kalmak ve gelişmelerden yararlanamamak en kötü seçenek. Türkiye’nin önünde “kendisine yaklaşmak zorunda olanları” kullanabileceği ve aynı anda kayan diyalektik içinde “satranç”oynayabileceği yeni bir dönem var. Umarım bu sefer başarabiliriz!

Yiğit Bulut / Vatan

[Av.Abbas Bilgili]

Benazir Butto'nun iğrenç bir cinayet kurban gitmesinden sonra Pakistan'daki demokrasi ve parti liderliği konusunu düşündüm.

Benazir'in partisinin başında, kendisinden önce babası Zülfikar Ali Butto vardı.

Darbe yapan askerler, Zülfikar Ali Butto'yu astılar.

Yerine kızı Benazir Butto geçti..

Benazir Butto, suikast sonucu öldürüldü.

Yerine 19 yaşındaki oğlu ve eşi geçtiler.

Sanki siyasal parti liderliği değil, saltanat koltuğu.

Bizim demokrasimizi batıdaki Avrupa ve doğudaki Pakistan ile mukayese etmekte yarar var diye düşünüyorum.

Mükemmel olmasa da, kör topal işleyen bir demokrasimiz var. Siyasi partilerimizdeki "baba" "emanetçi" gibi kavramlar, bizim demokrasimizin doğuya benzeyen yönlerini gösteriyor. Ama Pakistan kadar da kötü değil. Peki Avrupa kadar iyi mi? Hayır, ikisinin ortasında..

Peki bu durumda yönümüzü doğuya mı yoksa batıya mı dönmek gerekir? Sanıyorum Pakistan ile mukayesemiz bizim dönmemiz gereken yönün batı olduğunu gösteriyor.

Atatürk, doğu halklarının (mazlum milletlerin) bağımsızlık mücadelesine örnek olmuştu, ama uygarlık yolunda batıyı işaret etmişti.

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da batıyı gösterdi galiba, galiba diyorum ne demek istediğini tam olarak anlayamadım.

"Biz batının ilmini sanatını almadık. Maalesef değerlerimize ters düşen ahlaksızlıklarını aldık."

Birincisi kim bu ahlaksızlar? İkincisi de bu ahlaksızlığı (Ben buna kültürel yozlaşma demek istiyorum ki eğer başbakanın kast ettiği buysa kısmen katılıyorum.) aldık mı yoksa verildi mi, psikolojik harp denilen olgunun bir parçası da bu mu?..


Bir de, Atatürk'ün batıyı işaret ederken batı emperyalizmi ve ülkemizdeki işbirlikçileri hakkında sarf ettiği sözleri hatırlamakta fayda olduğunu düşünüyorum...


Efendiler! Bir şeyin zararıyla, bir şeyin imhasıyla yükselen şeyler, bittabi o şeyden zarara uğrayanı alçaltır. Hakikaten Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlana durmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi.

Halbuki hangi istikbal vardır ki ecnebilerin nasihatlarıyla, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin?

Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!"

Mustafa Kemal ATATÜRK

[hilaldeniz]

Yaman çelişki de değil ahlaksızca bir çelişki.Şeriat yasası isterler çocuklarını Avrupa da ABD de yaşatırlar.Neden şeriat yaslarının geçerli olduğu ülkede değil çocukları?Ahlaksız batıda?

[monica]

Yaman çelişki de değil ahlaksızca bir çelişki.Şeriat yasası isterler çocuklarını Avrupa da ABD de yaşatırlar.Neden şeriat yaslarının geçerli olduğu ülkede değil çocukları?Ahlaksız batıda?

Teşekkürler sayın hilaldeniz bukadar kısa ve öz tam yerinde söz anlayana

[ÖzerBozkurt]

Yaman çelişki de değil ahlaksızca bir çelişki.Şeriat yasası isterler çocuklarını Avrupa da ABD de yaşatırlar.Neden şeriat yaslarının geçerli olduğu ülkede değil çocukları?Ahlaksız batıda?

Lütfen bana günümüzde şeriat isteyen bir Ak partili gösterir misiniz? Onların tek istediğinin ceplerinin dolduğunu hissetmek olduğunu anlamak bu kadar mı güç? Din bunlar için tamamen paravan.

Sonuç 2: Bu bölgede Amerikan destekli bir Kürt devleti projesinden kesinlikle vazgeçildi. Bu gerçeği başta “Barzani” olmak üzere “Türkiye’ye karşı terörist faaliyetlerde” bulunan herkes çok iyi anlamalı. Artık Türk askerine karşı savunmasızlar! Bu gerçeğe son dönemde tartıştığımız “ayağa kalkan Türkiye” gerçeğini de eklersek; Türkiye’ye karşı “terörde sona yaklaşıyoruz” denebilir.

Burada bir yanlışlık var. Evet, Türkiye'de terör sonuna yaklaşıyor ama bunun karşılığında ne veriliyor? Kuzey Irakta ki kürd oluşumuna , devlet kurma izni veriliyor hemde Türkiye tarafından. Biz pkk ile 25 senedir yaşıyoruz. Yaşamayı öğrendik. Ama güneydoğumuzda, sınır komşumuz olacak ve dünyanın tanıyacağı bir terörist devletle yaşayamayız. Bu bizim bölünmemize yol açar.Türkiye de ki ayrımcıların siyasi kolu Kuzey Iraktaki ırkdaşlarının ABD tarafından desteklenerek kurdukları yanı başımızda ki devlettende güç alarak güneydoğumuzda bir kaos yaratıp koparacaklar.
Barzani şunu çok iyi anladı; Türk Ordusu ile artık istese de temas şansı kalmadı. Çünkü Kuzey Irak'a ABD askeri yerleşti.
Yazar iyi bir analiz yapmış, terörün topraklarımızda biteceğine dair. Ancak karşılığında ''ABD'nin yanında olmamızdan ziyade ABD'nin kuklasıyla beraber olmamız'' istendiğini ve bu hükümetinde bunu kabul ettiğini analizinde yazmamış.


Benazir Butto'ya gelince;
Siz bir ülkeye, o ülke halkının kültürünü,örfünü adetini,geleneklerini demokrasiye hazırlamadan demokrasiyi getiremezsiniz. Getirdiğiniz zaman Irak gibi olur, Afganistan gibi olur.Önce demokrasiyi öğreteceksiniz, sonra da demokrasiye hazırlayacaksınız halkı.
Ben şahsen Butto'nun ülkede kaos çıkarmak için gittiğinden yada gönderildiğinden eminim.

[Mehtap Deniz]

Benazir Butto anılıyor

Pakistan’ın suikasta kurban giden eski Başbakanı Benazir Butto’yu ölümünün birinci yıl dönümünde anma töreni için 200 bin kadar kişi, Garhi Huda Bakş köyündeki kabri başında toplandı.

GARHİ HUDA BAKŞ - Polis yetkilileri, 150 bin ile 200 bin kadar kişinin köye geldiğini ve eski Başbakan Benazir Butto’nun kabrini ziyaret ettiğini bildirdi. Bazılarının kilometrelerce yol yürüyerek geldiği köyde toplananlardan çok sayıda kişinin Butto’nun çiçeklerle bezenmiş kabrini öptüğü, baş ve göğüslerini dövdüğü ve ağıtlar yaktığı dikkati çekti.

Butto’nun ölümünden sonra partinin başına geçen ve geçen eylülde devlet başkanı seçilen Asıf Ali Zerdari’nin de eşinin ölüm yıl dönümü dolayısıyla konuşma yapması bekleniyor.

Benazir Butto, 27 Aralık 2007’de Ravalpindi’de seçim mitinginden ayrıldığı sırada uğradığı silahlı ve bombalı saldırıda hayatını kaybetmişti.

Lideri olduğu Pakistan Halk Partisi’nin (PPP) parlamento seçimlerinde yeniden iktidara gelmesi için kampanyasını sürdüren Butto’nun öldürülmesi dünyada şok etkisi yaratmıştı.

http://www.ntvmsnbc.com/news/470407.asp