Cinsel ilişkiyi reddetmek, reddedilen eşe hakaret etmek, yataktan atmak, cinayet ve tahrik indirimi
Son zamanlarda basını oldukça meşgul eden bu olayı duymayan kalmamıştır sanırım. Yargıtay cinayette tahrik indirimi uyguladı ve hukukçular ikiye bölündü. Önce haberi hatırlayalım, ardından tartışmaya başlayalım, bakalım biz kaça bölüneceğiz?..
************ Yargı, 'Cinsel ilişki isteğini ret ve hakaret etme'yi cinayete tahrik sayarken, sadece üç hukukçu karşı çıktı, ikisi kadındı
KOCAELİ - "Ah Ayten teyze bir bilsen.. Bir bilsen... Ama anlatamam ki.." Derince'nin Dumlupınar Mahallesi'ndeki penyecinin kapısından yorgun vücuduyla girdiğinde ağzından bu sözler dökülmüştü. Bir derdi olduğunu herkes biliyordu. Doğan Apartmanı'nın üçüncü katından yükselen seslere herkes tanıktı. Yüzündeki morlukları soranlara, başını eğip, "Yok birşey" diyordu. En yakın arkadaşından bile yediği dayakları gizlemeye çalışıyordu: "Kimse onu kötü bilsin istemiyorum, yuvam yıkılmasın..."
Türkiye günlerdir Özlem Yapıcıoğlu'nun öldürülmesiyle ilgili davada Yargıtay'ın verdiği kararı tartışıyor. Yargıtay, Özlem Yapıcıoğlu'nun kendini öldüren kocasını yataktan ittiğini belirtmiş ve bunu ceza indirimine gerekçe yapmıştı. 23 yaşında öldürülen ve bir yargı kararıyla adı gündeme gelen Özlem Yapıcıoğlu'nun kısa ama acılarla dolu bur hayat hikâyesi var.
'Yuvam yıkılmasın' diye
Özlem Yapıcıoğlu'nun maruz kaldığı şiddete rağmen 'yıkılmasın' diye sonuna kadar uğraştığı yuvası 2002'de kuruldu. Gümüşhane'de babasız, zor geçen çocukluk yıllarının ardından bir akrabasının yanında Adapazarı'nda imam-hatip lisesini okudu. Taban puanları yüzünden dört yıllık bir üniversiteye girmesi zordu. Onu ve kardeşini tek başına zorlukla okutan annesine yük olmak istemiyordu. İki yıllık bir üniversite okumak yerine Kelkit'e annesinin yanına döndü. "Evlenip yeni bir hayat kurarım. Bir evim, komşularım olur" diyordu.
Yakınları 'Ümit' diye birinden bahsetti. Görücü usulü de olsa, evlenmeyi kabul etti. Ümit, Antalya'da inşaat işlerinde çalışıyordu. Gelin olarak Antalya'ya gitti. Ancak daha ilk günlerden itibaren Özlem şiddetle tanıştı. Annesinin gönderdiği erzakla yemek yapabiliyorlardı. Parasız kalmışlardı. Annesi Antalya'ya gelip, durumu görünce çare aramaya başladı. İzmit Derince'de inşaat işleri yapan tanıdıkları vardı. Haber salındı. Ümit ve Özlem için bir ev tutuldu. Artık Derince'de yaşayacaklardı.
Yeni elbise giymesi yasaktı
Derince'de komşuları hemen her gece evden yükselen çığlıklara şahit
oluyordu. Ertesi gün Özlem'i bitkin gördüklerinde, ağzından tek bir söz çıkmıyordu. Soranları da "Yok bir şey" diyerek geçiştiriyordu. Zamanla samimi olduğu birkaç arkadaşına eşinin kendisine dayak attığını anlattı. Ümit, fazlasıyla kıskançtı. Yeni elbiseler giymesine bile izin vermiyordu. Bir keresinde yeni aldığı bir elbiseyi giymesine eşi kızınca, kendi yaşıtı bir komşularına hediye etmişti.
Balkonda oturmak onun için hayaldi. Sabahları balkonu yıkayıp içeri giriyordu. Namazını aksatmıyor, Kuran okuyordu. Bu arada bebekleri Elif dünyaya gelmişti. Kocası, komşularıyla görüşmesine de kısıtlama getirmişti. Ona göre, komşuları ona akıl veriyordu. Huzursuzluk çıkmasın diye arkadaşlarıyla çok daha az görüşmeye başladı. Kocası bir gün çalışsa diğer günler çalışmıyordu. Geçim sıkıntıları da sürüyordu.
'Artık dayanamıyorum'
Şiddetin dayanılmaz hal aldığı bir gün Özlem, akrabalarının yanına gitti. "Artık dayananmıyorum" dedi. Kolları, yüzü morarmıştı. Doktordan üç günlük rapor aldı ve Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdu. Eve dönmek istemiyordu. Ancak yakınlarının telkini ve gördüğü baskılar üzerine şikâyetini geri alıp 'yuvası'na döndü. Suç duyurusu da 'takipsizlikle' sonuçlandı ve dosya kapandı.
Eşi Ümit, Antalya'ya dönmek istiyor, "Orada çalışacağım" diyordu. Özlem'se Derince'de yaşamak istiyordu. Burada en azından tanıdıkları vardı. Şiddet sürerken, bir de bu sorun çıkmıştı. Bir gün eşinin isteği üzerine bebeğini alıp, Kelkit'e annesinin yanına gitti. Bir hafta sonra eşi de geldi. Kelkit'te de annesinin evde olmadığı bir gün kocası onu odunla dövünce, adeta sona yaklaştığını hissediyordu. Annesinin "Seni öldürür, dönme" ısrarlarına rağmen yine evine döndü. Üç gün sonra, yıkılmasın diye her şeyi göze aldığı yuvasında korumasız haldeydi.
Eşi cinayeti anlattı
2004 yılı, mayıs ayının son günüydü. Akşam saatlerinde komşularını gönderdikten sonra Antalya konusu yeniden açıldı. Tartışmaya başladılar. O gece yaşananları Ümit mahkemede şöyle anlatacaktı: "... yatak odasında yattığımız sırada kendisini özlediğimi söyledim, sarılmak istedim. Ama beni yataktan aşağı itti. Birkaç tane vurdum. Bana engel olmaya başlayınca, mutfaktan bıçak aldım. Yatak odasında pencerenin alt kısmında yerdeydi. Sayısını hatırlamadığım kadar bıçak darbesi vurdum. Eşim kurtulmaya çalışıyordu..."
Ama Özlem kurtulamadı. Olaydan sonra banyoda, salonda, balkon kapısında kanlı el izleri vardı. Evin içinde kurtulmaya çalışmış ancak başaramamıştı... Bir buçuk yaşındaki kızları Elif annesinin öldüdürüldüğü yatak odasındaki beşiğinde uyuyordu...
Herkes 'Keşke' diyor
Özlem'in oturduğu evde şimdi başka biri oturuyor. Mahalledeki tüm kadınlar 'Özlem' deyince, önce iç geçirip, sonra başlıyor anlatmaya: "Sırrını kimseye söylemezdi. Ama biz biliyorduk. Her gün dövüyordu kocası onu. Sorduğumuzda 'Yok bir şey' deyip geçiştiriyordu. Aile içi meseledir diye karışmadık. Savcılığa başvurduğu olayda eve dönmek istemediğini söylemişti. Keşke ona destek olsaydık, dönme deseydik..."
Konuşurken, Özlem'in oturduğu binanın üçüncü katına takılan gözler, buğulanıyor: "Hükümet bırakmasın o katili" derken, son sözleri "Ah canım Özlemim ah" oluyor..
Yargı 'Beni öldürecek' şikâyetini bile görmemiş
Özlem'in kocası Ümit Yapıcıoğlu, olaydan sonra teslim oldu. Önce susma hakkını kullandı. Sonra dava dosyasında baştan sona etkili olacak ifadesini verdi: "Sarılmak istedim, kabul etmedi. Beni yataktan attı..."
O gece yaşananların başka tanığı yoktu. Birkaç duruşmada bu ifadesinden çark etse de dava bu ifade üzerinden yürüdü... Yargıtay'ın çok tartışılan kararını aldığı dava süreci de işte böyle başladı.
Savcılık iddianamede, sanık hakkında 'Kasten adam öldürmek'ten ağırlaştırılmış müebbet hapis isterken, sanığın ifadesine dayanarak cezasında indirim uygulanmasını mahkemeden talep etti. Dosyadaki indirim tartışması da böylece başlamış oldu.
Çelişkili ifadeler
Yargılama Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Yapıcıoğlu, zaman zaman çelişkili ifadeler veriyordu. İlk ifadelerinden çark edip,
"Eşimi neden öldürdüğümü bilmiyorum" dedi. Adli Tıp'a sevk edildi ve akli dengesinin yerinde olduğu saptandı. Duruşmada Yapıcıoğlu ailesinin yakınları ve komşuları tanık olarak dinlenildi. Hemen hemen hepsi ortak bir ifadede birleşiyordu: "Özlem her gün şiddet görüyor, dayak yiyor, hakarete uğruyordu."
Yapıcoğlu da bunu kabul etmişti. Bir duruşmada, tanıklar konuştuktan sonra, "Kendisini dövüyordum, ancak tanıkların anlattığı kadar değil" di-
yerek, itirafta bulunmuştu.
İki yılı aşkın bir süre sonra dava sona yaklaştı. Özlem Yapıcıoğlu'nun ailesi adına davaya katılan avukat Hüseyin Acurman, savunmalarında sık sık kadının kocası her istediğinde onun cinsel isteklerine cevap verme yükümlülüğünde olmadığını hatırlattı.
Acurman, "Kadın insandır, mal değildir" diyerek, sanığın cezasının indirilmesi yönündeki talebinin reddedilmesini istedi.
'Hayır ağır tahrik!'
Ümit Yapıcoğlu'nun avukatı Hakan Çelikkeser'se karşı savunmasında tam tersini söylüyordu: ".. sanık gecenin ilerleyen saatlerinde yatakta duran
eşinin yanına girmek istediğinde maktulün sert ve ağır sözlerine maruz kalmıştır. Sanık, evlilik birliğinin en önemli parçası olan cinsi münasebette bulunmak için eşiyle birlikte olmak istediğinde olumsuz cevaplarla birlikte tehdit edilmiş ve itilerek yataktan atılmıştır, yatağa alınmamıştır. Ağır tahrikte kalmıştır."
Duruşma savcısı bir kadın hukukçuydu. Savcı Türkan Yabancı, sanığın cezasından indirim yapılmasına karşıydı: "... maktulenin kendisine sarılmak istememesinin haksız tahrik niteliğinde bulunmadığı, maktulenin kendisine hakaret ettiğine ilişkin iddiasının kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır.."
Dava 31 Ocak 2006'da sonuçlandı. Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi, tüm tanık ifadeleri ve dosyadaki suç duyurusu başvurusuna ve hatta sanığın itirafına rağmen, Özlem'in kocası tarafından dövüldüğüne dair somut delil bulunmadığına karar verdi. Heyete göre, sanık Antalya'ya yerleşmek istemesine eşi 'gereksiz' yere karşı koymuş, kocasının huzurunu kaçırmıştı. Olay gecesi yanına yanaşan kocasına olumsuz davranarak, hiddete kapılmasına neden olmuştu. Mahkeme sanık Ümit Yapıcoğlu'nu önce müebbet ağır hapis cezasına çarptırdı. Sonra da bu cezayı suçu Özlem'in tahrikleri altında işlediği gerekçesiyle 24 yıl hapse indirdi. Bu da sanığın yaklaşık dokuz yıl cezaevinde kalması anlamına geliyordu.
Kadın hâkim muhalefet etti
Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararı oy çokluğuyla almıştı. İki erkek hâkimin imzaladığı bu karara, heyetteki kadın hâkim üye Şenay Toprak muhalefet etti. Hâkim Toprak, gerekçesinde şunları yazdı:
"... her ne kadar sanık bir kısım savunmalarında maktule olan eşinin kendisiyle cinsel ilişkiye girmeyi reddedip, yataktan atıp hakaret ettiğini savunmuş ise de yargılama sırasındaki beyanında eşini neden öldürdüğüne anlam veremediğini, pişman olduğunu beyan ederek, eşini öldürmeyi gerektirecek eşinden kaynaklanan haksız bir eylem bulunmadığını söylemiştir. Tüm beyanları ve çelişkili anlatımları karşısında, sanığın eyleminin resmi nikâhlı eşini kasten öldürmek suçunun oluştuğunu, olayda maktulden kaynaklanan herhangi haksız eylem bulunmadığı nedeniyle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum."
Başsavcı itiraz etti
Yargılama yerel mahkemede bitmiş, Yargıtay aşaması başlamıştı. Dosya ilk olarak Yargıtay Başsavcılığı'nın önüne gitti. Savcı Seydi Kaymaz dosyayı inceledi. Kaymaz'a göre de kocaya ceza indirimi yapılamazdı: "... evlilik hayatında bir eşin her zaman diğer eşin cinsel talebini yerine getirme yükümlülüğü bulunmadığı için.."
Dosya tüm bu hukuki tartışmalardan sonra son aşama olarak Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin önüne gitti. Beş erkek üyenin bulunduğu daire, Özlem Yapıcıoğlu'nun kocasını yataktan atmasını, iteklemesini ve hakaret etmesini 'haksız tahrik' olarak tanımladı ve kocanın cezasında indirim yapılmasını kabul etti.
Yargıtay Başsavcılığı'nın dairenin bu kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gitme hakkı bulunuyor. Dosya genel kurulun önüne giderse, buradan çıkacak karar benzer olaylar için örnek olabilecek.
Re: Cinsel ilişkiyi reddetmek, reddedilen eşe hakaret etmek, yataktan atmak, cinayet ve tahrik indirimi
Haksız tahrik
MADDE 29. - (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
Gerekçe:
MADDE 29.– Maddede ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak haksız tahrik hâli düzenlenmiştir.
Haksız tahrikin ana koşulu, yapılan haksız hareketin fail üzerinde bir hiddet veya şiddetli elem meydana getirmesi ve suçun işlendiği anda failin bu durumda bu etki altında bulunması olduğundan, madde söz konusu psikolojik hâlleri belirtecek biçimde kaleme alınmıştır. Gazap, aslında hiddetlenmeyi ifade eder; şedit bir elem deyimi psikolojik bakımdan aslında hareketsizliğe, pasifliğe yöneltici bir ruh hâli ise de, burada söz konusu olan hiddete yönelten bir elemdir. Bu itibarla sadece hiddet sözcüğünün kullanılması bu hâli de kapsar idi. Ancak uygulamada duraksamalara neden olmamak için metinde her iki sözcüğün kullanılması uygun sayılmıştır.
Hiddet veya şiddetli elemin haksız bir fiil sonucu ortaya çıkması gerekir. Maddeye bu ibarenin eklenmesinin amacı, ülkemizde özellikle “töre veya namus cinayeti” olarak adlandırılan akraba içi öldürme suçlarında haksız tahrik indiriminin yanlış biçimde uygulanmasının önüne geçmektir.
Maddedeki düzenleme nedeniyle bir suçun mağduruna yönelik olarak gerçekleştirilen fiiller dolayısıyla fail haksız tahrik indiriminden yararlanamayacaktır. Örneğin cinsel saldırıya maruz kalmış kadına karşı babanın veya erkek kardeşin işlediği öldürme fiilinde, haksız tahrike dayalı olarak ceza indirimi yapılamayacaktır. Maddedeki haksız fiil terimi, bir davranışın hukuk düzenince tasvip edilmediği anlamına gelmektedir. Ancak böyle bir haksız fiili yapan kişiye karşı yönelik fiilin varlığı durumunda maddenin uygulanması söz konusu olabilecektir.
Bu düzenlemede ayrıca 765 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan adi ve ağır tahrik ayırımı kaldırılmıştır. Tahrik hâlinde verilecek ceza bakımından aşağı ve yukarı sınırlar kabul edilmek suretiyle olayın özelliğine göre uygulamada takdir olanağı tanınması amaçlanmıştır. Hâkim tahrikin ağırlık derecesine göre yapılacak indirimi saptayabilecektir. Ancak bu indirimin yapılabilmesi için haksız fiilin bir hiddet veya şiddetli elem etkisi doğurabilecek ağırlıkta olması gerekir. Bu nedenle böyle bir etkiyi meydana getirebilecek ağırlıkta olmayan haksız fiiller bakımından hükmün uygulanması söz konusu olmayacaktır.
Re: Cinsel ilişkiyi reddetmek, reddedilen eşe hakaret etmek, yataktan atmak, cinayet ve tahrik indirimi
Cinsel ilişkiyi reddetmek, reddedilen eşe hakaret etmek, yataktan atmak fiillerinin hepsini bir arada değerlendirdiğimde bu eylemlerin "hiddet" şeklindeki psikolojik hale yol açılabileceğini düşünmekteyim.
Re: Cinsel ilişkiyi reddetmek, reddedilen eşe hakaret etmek, yataktan atmak, cinayet ve tahrik indirimi
Kadın hakimler için "Kadın Dayanışması" "Hukuk"tan üstündür.
Tarafları kadın ve erkek olan bir dava söz konusu olduğunda Kadın Hakim kadını kollar. Hukuku değil.
Bu, kitaplarda yazılı olmayan ve fakat var olan bir kuraldır.
Re: Cinsel ilişkiyi reddetmek, reddedilen eşe hakaret etmek, yataktan atmak, cinayet ve tahrik indirimi
Aslında olay bütünüyle ele alındığında, kadının da eyleminin tahrik ve hiddetten kaynaklandığı açıkça görülmektedir.
Cinsel ilişkiye girmek istemeyen kadın (Ki bu en doğal hakkıdır.) kuvvetle muhtemel hiddetlenerek eşine hakaret etmiş ve iteleyerek yataktan atmıştır. Yani fail eş cinayet işlemeseydi ve cinsel birliktelik talebini reddeden eşini hakaretten ve yaralamadan dolayı şikayet etseydi, kadın da tahrik indiriminden yararlanacaktı, hatta belki de meşru müdafaa hükmünden yararlanıp beraat edecekti.
Aynı şekilde, reddedilen eş bir de hakarete ve iteklemeye maruz kalıp yataktan düşünce belki de reddedilmenin ve de aşağılanmanın verdiği öfke ve hiddetle işledi cinayeti.
Kanımca burada, failin cinayeti hangi olgu üzerine işlediği olayın kilit noktasıdır. Eğer sırf reddedilmekten dolayı (Toplumumuzda erkekler için cinsel hakimiyet ve gücün ne kadar önemli olduğunu nazara alırsak) cinayeti işledi ise verilen kararın yanlış olduğunu yani tahrik indirimi yapılmaması gerektiğini; reddedilmekten değil de aşağılanmak ve yataktan kovulmanın verdiği öfke ve hiddetle cinayeti işledi ise verilen kararın doğru olduğunu düşünüyorum.
Re: Cinsel ilişkiyi reddetmek, reddedilen eşe hakaret etmek, yataktan atmak, cinayet ve tahrik indirimi
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
"... yatak odasında yattığımız sırada kendisini özlediğimi söyledim, sarılmak istedim. Ama beni yataktan aşağı itti. Birkaç tane vurdum. Bana engel olmaya başlayınca, mutfaktan bıçak aldım. Yatak odasında pencerenin alt kısmında yerdeydi. Sayısını hatırlamadığım kadar bıçak darbesi vurdum. Eşim kurtulmaya çalışıyordu..."
Eşe tecavüze yeltenmek suç değilmi? Bu durumda eşini itmesi de normal.
Kadın erkeğin malı döverde ,(istemesenizde) severde.aman sesimizi çıkarmayalım.tahrik unsuru olmasın
Re: Cinsel ilişkiyi reddetmek, reddedilen eşe hakaret etmek, yataktan atmak, cinayet ve tahrik indirimi
rita rumuzlu üyeden alıntı
Eşe tecavüze yeltenmek suç değilmi? Bu durumda eşini itmesi de normal.
Kadın erkeğin malı döverde ,(istemesenizde) severde.aman sesimizi çıkarmayalım.tahrik unsuru olmasın
Neden olaya sadece cinsel ilişkiyi reddetmek açısından bakıyorsunuz? Haksız tahriği cinsel ilişki talebinin reddinden sonra gelen hakaret ve itekleme ile birlikte değerlendirirsek bence katıksız bir haksız tahrik oluşmaktadır.
Re: Cinsel ilişkiyi reddetmek, reddedilen eşe hakaret etmek, yataktan atmak, cinayet ve tahrik indirimi
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Birkaç tane vurdum. Bana engel olmaya başlayınca, mutfaktan bıçak aldım.
Engel olduğu için bıçak aldım diyor. Kadın neye engel olmaya çalışıyor. Eşinin kendisine uyguladığı şiddete. Bıçağı alıp saldırması, eşinin kedisini reddedip yataktan atmasına bağlı değil. Yani kasten öldürme suçunu haksız tahrike dayandırarak ceza indirimine gidilmesi yanlış. Bence...
Re: Cinsel ilişkiyi reddetmek, reddedilen eşe hakaret etmek, yataktan atmak, cinayet ve tahrik indirimi
Bayanlar "tahrik yok", erkekler "tahrik var" diyor. Olaya farklı bir açıdan bakalım o halde. Erkek ilişkiyi reddeder, kadına hakaret eder ve yataktan atar. Şimdi ne düşünüyorsunuz?
,
kadının kocasını yatakta reddetmesi,
yatakta reddedilen kadın ne yapmalı,
yatakta reddedilen kadın,
bir erkek karısını neden rededer,
yatakda kadin kocayi reddederse,
kocayı cinsellik noktasında red etmek ,
kadini yatakda red etmek,
kadin cinselligi reddederse,
kadinin kocasini yatakta reddetmesi,
kadinin erkegini yatakta reddetmesi,
cinsel iliskide rededilmek,
kocayi yatakta reddetme,
Yatakta reddedilme,
erkekler yatakta reddedilince neden kotu olur,
kadin erkegini yatakta nasıl reddeder,
kocayı yatağa atmanın yolları,
erkekler cinsel iliskiyi neden reddeder,
kocası tarafından reddedilmek,
erkek karısını ılıskıye gırmemek icın neden red eder,
yatakda reddetme
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Clicking Here TLO lookup
02-05-2025, 13:42:01 in Askerlik Hukuku