Baktım kimsenin ettiği yok kendimi tebrik edeyim dedim bari. Hukuki.net te yazdıklarımı 1 hafta ile 9 ay arasında basında ''yetkili ''bir ağızdan duymaktan bıksamda basının mal bulmuş...... ginbi saldırmasına şaşırıyorum.
Yazılarımı takip edenler bilecekki türbanın islamla ilgisi olmadığını bu yapılanların şirk olduğunu bu hükümetin komple aslında şirk yaptığını yazmıştım hem de kaç kere... Dindarlığı dinci olarak görünce ve yönlendirince olayın şirke gittiğini belirtip gerçekleri bin kere dile getirdim. Sonuç koca bir foss çıktı.
Dün prof. Yaşar Nuri Öztürk dediklerimin onda birini dedi ''kamuoyunu şaşırtacak''iddia olarak basında anormal yer buldu. EEe yapılacak iş kavga etmek değil kendimi tebrik etmek olarak algılandı tarafımdan beni okuyanlarda Türkiye nin gündemini en az altı ay önce yakalamanın zevkini yaşadı
Buyurun buradan yakın ....
'Türban Müslüman örtüsü değildir' 25 Eylül 2007
HYP Genel Başkanı ve eski İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, 22 Temmuz seçiminden sonra AKP döneminde Türkiye’nin adım adım “ılımlı İslam” devletine doğru kaydığı yorumları yapılırken, yine kamuoyunu şaşırtacak bir değerlendirme yaptı. Öztürk, Türkiye’nin “dinsizliğe” doğru gittiğini iddia etti.
Siyasi gelişmelerle ilgili sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Öztürk, “Kuran’ın anladığı manada bir dinden söz ediyorsak, Türkiye dinsizliğe doğru gidiyor” dedi. Öztürk, “Türkiye’yi taşıdıkları yer şirktir, din değil. Biz yıllarca buna karşı mücadele verdik. Ama şimdi Türkiye doğrudan doğruya müşrik zihniyete, şirk zihniyetine doğru gidiyor. Yelken açmış gidiyor hem de. Zaten Kuran’dan ve Hz Muhammed’den onay almayacak sahte bir dini, morfin gibi kullanıp Türkiye üzerinde her istediklerini yapıyorlar, hurafe dinini anestezi gibi kullanıyorlar” diye konuştu.
“TÜRBAN, ST PAUL’ÜN İNCİL’E SOKTUĞU KIYAFETTİR”
Prof. Dr. Öztürk, son yıllarda “türban” adı verilen ve değişik tarzda bağlanan örtünün ise Müslümanlıkla ilgisinin olmadığını söyledi.
Öztürk, bunun St Paul’ün İncil’e soktuğu rahibe kıyafeti olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’de iki büyük operasyon yapılıyor. Kuran dininin birinci vasfı anti emperyalizmdir. Atatürk de tarih önünde bu konuda en başarılı adamdır. Ama onun anti emperyalist yanını kınıyorlar. Türkiye kullanılarak İslam’ın, anti emperyalist ruhunu yok etmek istiyorlar. Her 50 metreye kurulan camilerde bu ruhu katlediyorlar. Bize, ‘İslam’ın diğer taraflarını bırakın, size bol cami yapmak, hanımların başını örtmek kafidir’ diyorlar. Hanımların başındaki örtü, rahibe kıyafetidir. Saint Paul’un İncil’e soktuğu kıyafettir. O bizim Müslüman insanın örtüsü değildir. ‘Cami ve bu örtü size din olarak yeter’ deniyor. Müslümanlara din diye başka bir şey bırakmadılar.”
“DARBELER İÇİN DUA EDİLECEK NOKTAYA GELİNEBİLİR”
Önümüzdeki döneme ilişkin karamsar bir tablo çizen Öztürk, Türkiye’nin “iyiye ve hayra” gittiğini düşünemediğini söyledi. Öztürk, türban, lokantada mescit, şehirlerarası otobüslerde namaz molası konuları tartışılırken, Türkiye’nin kaydettiği tek gelişmenin borçlarını artırmak olduğunu belirtti.
Öztürk, şunları söyledi:
“Türkiye örtülü bir şekilde sömürgeleştiriliyor. Hüzün duyarak söylüyorum ki, Türkiye’nin geleceğine ilişkin hiçbir irade Türkiye’yi yönetenlerin elinde değil. Türkiye büyük bir rüzgarın elinde, birilerinin istediği yöne doğru götürülüyor. Birileri en berbat şekilde yorumlayabilirler ama şunu söyleyebilirim: Benim en çok tedirgin olduğum şey, meselelerin siyasetle çözümlenemeyeceği bir noktaya sürüklenilmesi. Bu nokta ya felaket ya da kanlı kavgadır. Felaket nedir, Türkiye, dışardan istedikleri şekilde paramparça edilir. İkincisi, Türkiye iç kavgaya gider. Darbe olur deniyor, ama bana öyle geliyor ki, Türkiye darbeleri bile Allah tan niyaz edecek duruma gelebilir. Şimdi ‘darbe,darbe’ laflarıyla cambaza bak oyunu oynanıyor. Türkiye, darbelere bile el açıp dua edilecek bir noktaya sürükleniyor, Türkiye onu bile arayacak. Çok kaygılıyım bu noktada ben.”
“İKİ MİLLETLİ PARLAMENTO”
Öztürk, 22 Temmuz’da seçim yapılmadığını belirterek, “Bu, bir tsunami, nevi şahsına münhasır, bir nevi yarı işgal, bütün batılı güçlerin ortaklaşa belirledikleri hedefe 2-3 milyar dolar para harcayarak Türkiye’de halkın iradesinin bir yöne sevkedilmesidir. O sebeple biz bunu bir seçim saymıyoruz. Bunun ne menem bir şey olduğu, yıllar sonra anlaşılacak” dedi.
Seçim sonra tablo konusunda da kaygıları bulunduğunu ifade eden Öztürk, şöyle konuştu:
“Türkiye, tarihinde ilk defa adeta iki milletli parlamentoya mecbur ve mahkum bir hale getirildi. Böyle bir manzara var. Şu anda parlamentonun en aktif unsuru, en azından göründüğü kadarıyla, bölücü temayüller taşıyan unsur. Parlamentonun ilk gündem yaptığı konulardan biri, parlamentoya yeni giren bu unsurun, terör başının yaşam şartlarının iyileştirilmesidir. Buna dikkat etmek lazım. Onun arkasından Türk ordusunu bölücülükle itham demeçlerini dinledik. Arkasından ‘PKK’ya terör örgütü demeyiz’ demecini dinledik. Öbür tarafta henüz anayasayı değiştirme çalışmaları dışında bir şey görmüyoruz.”
“DOKUNULMAZ ZIRHI KİRLENDİ”
Öztürk, bu parlamentodan bir “hayır” gelecekse, bunun bir numaralı göstergesinin milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması olacağını söyledi.
Öztürk, “Eğer parlamento işe dokunulmazlıkları kaldırarak başlarsa, buradan bir hayır çıkacağını düşünebiliriz,aksi takdirde hiçbir hayır çıkmaz. Dokunulmazlık zırhının içi kirlendi, pislendi, bu zırhı kaldırıp atmak lazım” dedi.
Haaa hepsi doğrumu ? Hayır değil yarın yazarım neden değil )
Geçen gün bir şey yazacağım demiştim ama ben onu unuttum. İşin ilginci neyle ilgiliydi unuda unuttum muhtemelen başka bir şey yazarken de o aklıma gelecek asıl yazacağımı unutup onu yazacağım.
Bu gün tarihe bir not düşmek amacıyla DİNCİLERİ çok kızdıracak bir şeyler yazacağım. Dinciler gerçekten çok kızacak çünkü kendilerini görecekler diğer tarafta olarak. Gerçek dindarlarımızsa umarımki uyanırlar üzerlerine serpilen ölü toprağını atarak kendilerinin nasıl kullanıldığını anlarlar özellikle kadınlarımız kızlarımız ....
Ramazan ayından mıdır nedir bilemiyorum ''islam'' la ilgili yoğun düşüncelere dakıyorum sonra elimde ilgisiz bir kitap okurken buluyorum kendimi. Bedir Uhud ve Hendek savaşları öncelikli olmak üzere İslamın doğuşuna bakıyorum. İlginç bir yapı var. İslam dini hiç bir şekilde doğuşunda zenginlerin kabul alanına girmiyor red dediyorlar karşı çıkıyorlar. Peygambere rüşvet öneriyorlarhatta daha da ileri gidiyorlar ki onun nedenini anlayınca aslında çok berraklaşıyor durum.
İslamdan önce Kabede Hübel (toprak tanrıçası/ bereket tanrıçası), lat (yunan mitinin leto su), uzza En saygın put!!), menat Bu çok ilginç bir put buna taşlanarak tapılıyordu sonradan şeytan taşlama oldu ama bunu dememiş olayım!!), yeuk diye isimlendirilmiş yüzlerce put vardı. Ama enteresan bir özellik daha vardı islamdan önce Kabede yani Mekkede Putperest olmalarına rağmen Mekke'de tek Tanrı inancının olduğunu görüyoruz. Fakat buna rağmen, taptıkları bir çok put vardı. Ulu Tanrı'ya inanıyorlar ve buna «Allah» diyorlardı, İslamiyet de bu kelimeyi muhafaza etmiştir. Ve bu Allah için Kabe'yi inşa etmişlerdi ki, buna «Beytullah, Allah'ın Evi» diyorlardı. Çünkü onlar da Allah'ın görünmez olduğuna inanıyorlardı ve sembolik olarak ona bir ev inşa etmişler ve onun önünde ibadet ediyorlardı.Mescidü'l-Haram denen Kabe'nin, kendine has bazı ibadet tarzları vardı. Senede bir defaya mahsus olmak üzere sadece Mekkeliler değil, Kabe'ye hürmet eden diğer Araplar da hac için Mekke'ye gelirlerdi. Tabii, bu İslam’dan evvelki tatbikattı. Ama günümüze de çok uygun haccın aynısıydı.
Bu kısa bilgiden sonra akla şu soru takılıyor ''Tek Allah A inanıp Nasıl Putperest oluyorlar ? '' İşte burası zurnanın zırt dediği yer. Kureyş kabilesi ki mekke yi yöneten kabile ve bunların yakınları tüm ticareti ellerinde tutuyor ve en büyük ticaret ipek ve halıdan da çok hediyelik putlardı. Put yapıp yapıp satıyorlar ve zırt pırt ta put uyduruyorlardı. Zaten bu yüzden islam öncesi putların sayısı hakkında sağlıklı bir kaynak bulmak imkansız gibi. Üç en büyük putu da Kabeye koyarak iyice ruhani bir durum yaratıyorlardı. İşte tam bu noktada peygamberin çıkıp putların tamamını reddetmesi ve Allah ın asla görünmediğini ve bundan dolayı DİN TACİRLİĞİNİN yapılamayacağını söylemesi savaşların ana nedenlerinden birisini oluşturuyordu. Hatta Ebu Süfyan denen zat peygambere '' Allah nasıl bir şeyse yap onuda başta satarız''' diyecek kadar ticarete işi döküyor doğal olarakta red ediliyordu...
Konunun nereden nereye gideceğini alayanlar anladı ama ben devamını yarın yazacağım. Dincileri ufak ufak kızdırıp tespitleri yapalım. Zaten iki üç köşebaşını tuttuk.( Ankara Hukuklular olmadan)
Çok enteresan bir hikaye. Daha önce hiç duymamıştım. Gerçeklik payı da olabilir diye düşünüyorum. Kaynak olarak gösterbileceğiniz kaynaklar varsa öğrenmek isterim. Mesala İslamdan önce de putlara secde ederek taptıklarını biliyordum fakat bu kadar derinlemesine benzerlikler olması çok ilginç. Kaynaklarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.
Müsade buyurun sayın ilkine nüsade buyurun hele bir konuyu toparlayayım kaynakçaları yazarım. Yoksa şimdi yazmaya kalksam şuda vardı diye otarafa gideceğimi bildiğimden yetmiş değişik konu olacak... Ben sırayla yazma azmindeyim bu sefer...
Kaldıki buradaki amacım tek tanrılı dinlerle çok tanrılı dinlerin ibadet alışkanlıklarını kıyaslamak değildi. Gene çenem düştü geniş yazdım. Kaldıki o konuyu bilahare daha detaylı yazarım. Benim anlattıklarımı başka yerde duymamış olmanız gerekiyor zaten yoksa ben ben olmazdım.
Konu commodore1tr tarafından (29-09-2007 Saat 15:27:41 ) de değiştirilmiştir.
Körler sağırlar birbirini ağırlar dese çok mu kabalık etmiş olurum. Yoksa bu lafımdan da ideolojik bir bakış açısı çıkarılabilir mi bilmiyorum. Mal bulmuş ve başı göğe ermiş MAĞRIBİ gibi hezeyanlar bir hayli komik olmuş ama ne diyebilirim ki, EMPATİ yapmayı bilmeyen zihniyetlerden SEMPATİK olması beklenilemez sanırım.
Gene da saygılarımı muhafa ederek, saygılarımla diyorum.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Evlat edinilen çocukların eski...
04-05-2025, 20:37:53 in Aile Hukuku