Yaşam hakkı

[adnanmenderes]

Selamlar Sayin değerli meslektaşlarım ,
Hukuki haklar doğumla yani yaşam ile başlar.Ve ondan sonra insan hak sahibi bi suje haline gelmiş olur.Bu tezi matematiksel bir dille ifade edecek olursak hukuk yaşama müdahale edemez çünki hak sujeliği doğumla başlar, o halde yaşam kavramsal rakam olarak ''0'' dır.Ve hukukun insanın doğumuna bağladığı pozitif haklar ise +1,+2,+3......+sonsuza kadar gider.Bu pozitif haklarki varoluş felsefesine göre bilinebilmeleri negatif hakların varolmasına bağlıdır.Yani sosyolojik olarak iyinin bilinebilmesi için kötünün bilinmesi gerekir.Bunun matematiksel yansımasıda aynen -1 ile +1 in sonsuz dönüşümü gibidir*.Yaşam hakkının ''0'' olmasının öteki ispatı ise onun zıttının yani ölümün süreceli olmamasıdır.
lşte hukukun insan yaşamına bağladığı haklarımızdan birisi olan her hangi bir hak teoriksel olarak -1 , +1 ve sonrasına tekabul etmektedir , yani bi insanın bu haklara sahip olabilmesi yaşam hakkına sahip olmasına bağlıdır.lşte anlatmak istediğimiz konu eğer yaşam hakkını savunursak anlattığımız teoreme göre diğer tüm haklarıda otomatik olarak savunmuş oluruz.lşte evleviyyetle savunulması ve düzeltilmesi diğer tüm hakların düzelmesine vesile olacak bu hakkı savunmak gibi büyük bir erdeme sahip olmak varken neden daha sonra gelen ve kendisinden başka hiçbir hakkı düzeltmeye yetmeyecek olan bi hakkı savunup daha küçük bir erdeme sahip olalım...
Sonuç olarak diyebilirizki en önemli hak Yaşamdır...Vede aslında yaşam bir hak değil başlangıcı bizim elimizde olmayan bir eylem biçimidir...
Saygılarımla,
-------------------------------------
*Sonsuz değişim yasası Aziz nesin.
*Kaynak : Aybay hukuk araştırmaları vakfının düzenlemiş olduğu avrupa insan hakları sözleşmesi ''yaşam hakkı'' konulu makale yazışmalarına katılım amaçlı hazırlamış olduğumuz makaleden alıntıdır.

[Av.Murat Özhan]

sıfır kavramı bir referanstır değerli adnanmenderes bey.

sıfırı referans alarak uzay zamanda konum belirleriz.

[adnanmenderes]

Ek olarakta ''0'' kavramını müslümanların bulduğunu ve bu rakamın avrupaya çok sonraları gittiğini biliyormuydunuz?
Kaynak: posta gazetesi

[commodore1tr]

Ek olarakta ''0'' kavramını müslümanların bulduğunu ve bu rakamın avrupaya çok sonraları gittiğini biliyormuydunuz?
Kaynak: posta gazetesi

Yalan yanlış bilgiler vermeyelim. Bilmiyorsakta öğrenip öyle yazalım. Sıfır sayısı ile müslümanlığın ne ilgisi var ? Nereden biliyorsunuz Nüslümanların bulduğunu?
Bahsettiğiniz kişi Abdullah bin Musa el-Harezmi dir. 780yılında Türkistan ın Harzem şehrinde doğmuş ve 850 yılında bağdat ta vefat etmiştir. Kendisi çok büyük bir matematik gökbilim ve coğrafya bilginidir. Sıfır sayısının islam aleminde ve 12. yy sonunda da avrupada kullanılmasına önayak olacak kitabı yazmıştır. Ancak kendiside bunu bir hintlinin kitabından tercüme etmiştir. Çünkü asli görevi eski hint yazılarını tercüme etmektir. Aslında en büyük keşfi sıfır değil ikili binary sistemini bulmasıdır. Cebirinde çok önemli bir ismidir. Türk tür Türk olmasıyla gurur duyulacak birisidir. Mısır mezopotamya uygarlıklarının sıfır sayısını kullandığı biliniyor.
Sıfır ı asıl bulan muhtemelen Mayalardır. Mayaların kitaplarını okuduğumuzda efsanelerine baktığımızda bu gerçeği görüyoruz. Bu konuda Maya felsefesinin şu önemli olayını bilmekte yarar vardır.
Mayalar zamanın bir gün bitecegi korkusuyla, bitişi mümkün oldugu kadar erteleyebilmek icin, bir zaman ölçüm sistemi uygulamaya koymuslar. Yaklaşık M.S. 300 de, aynı bizde oldugu gibi, yılı 365 güne bölen bir takvim yapmışlar. Peki yılın bitmesi onlar için ne anlama geliyormus?
Biten yılın ölüm tanrısına teslim edildigine, talihleri yaver gitmezse, yılın son gününde büyük bir felaketin gelecegine inanırlarmıs. Felaketin gelmesini önleyebilmek icin yılı 260 güne bölen yeni bir takvim uygulamaya koymuslar. Böylece bir yıl biterken diger yıl devam ediyor olacak ve zaman durmamış olacaktı. Tek bir saat zamanı ölcmeye devam ettigi sürece felaket öngören vahiyin gelmesi ertelenmis olacaktı. Fakat bir sorun vardı: 365 günden olusan 52. yıl ile 260 günden olusan 73. yil aynı anda bitiyor olacaktı (cünkü 52 x 365 = 73 x 260 = 18980 gün). Bu zamanın bitimi anlamına geldigi icin yeni bir önlem alınmasi gerekiyordu. Nasıl mı? Tabii ki tekrar yeni bir takvim düzenleyerek.
Mayalar, yeni zaman dilimleri yaratmayi, zamanı daha uzun dönemlere bölmeyi, tamamiyle ölüme hükmedebilmek, onu kontrol altında tutabilmek icin yapmışlar. Maya kitabelerinde, devrelerin bas ve sonlari, dövmeli, başı, boynunun icinde bir adam resmiyle gösterilmis. Gökyüzüne bakan bu adam Maya inançlarına göre ne görüyordu gökyüzünde? Masmavi bir gökyüzü mü? Hayır, vahiyle gelecek olan felaketi görüyordu. Mayalar bu resme ‘bu adam’ anlamina gelen Sıfır adını vermisler. İnanclarina göre de Sıfır ölüm tanrısı tarafindan yönetiliyormus.
İnsanlik tarihinde sıfırın ortaya çıkışıyla ilgili sanırım bundan daha güzel bir anekdot yoktur: sıfır, rakamların baslangıcını degil, rakamlar tarihinin sonunu belirliyor ve matematik işlemlerinde kullaniıan pratik bir enstrürmandan çok, felaket habercisi, seytani bir isaret.
Zaten dikkatte edersek Sıfır ya etkisizdir yada çarptığını YOK eder. Yani sonunu getirir Çarp istediğin bir sayıyı sıfırla gör bakalım ne çıkıyor.
Lütfen mantıklı yazalım benide burada kitap aratıp durmayın ben bunu okudum da okudum diyip duruyorum ve alt üst ediyorum Mayalarla ilgili MAya kehanetlerini meraklısına tavsiye ederim. benim yorumlarım olmayacak kitapta ama merak eden sorar ben söylerim yorumumu

[adnanmenderes]

Selamlar Sn. commodore1tr,
Ben efsanelere değil bilime inanırım ve Matematikte derki Sayılar ''0''dan başlar.Ama siz yinede mayalara inanmaya devam edebilirsiniz.
Saygılarımla

[gecem1970]

Abdullah bin Musa el-Harezmi (Harzemi) Hindistandaki incelemeleri sonucu yazdığı Hind matemetik bilimini anlatan "Kitabül Muhtasar Fil Hesabül Hindi" kitabı nedeniyle Sıfır (0) sayısıyla ilişiklendirilmiştir. Kendisi kitabında açıkça aktaran/anlatan dil kullanmıştır. Ancak bu kitap Avrupada Sıfırın tanınmasına neden olduğu için yüzeysel kaynaklar bunu Harzemiye mal etmiştir.
Böyle sahte bir şöhrete gereksinimi olmayan bir bilim insanıdır. Çünkü cebir konusundaki çalışmaları hatta cebirin isim babasının olmasının yanısıra binom ve çarpım kurallarına yer veren çalışmalar yapmıştır. Asıl buluşu II. derece denklemlerin çözümünü sağlayan geometrik yöntemdir.
Yaşamını müslüman olarak sürdürmediği kesindir. İbni Musa Halife Me'munun sarayında yaşamış Bağdat Kütüphanesi Müdürlüğünü yapmıştır. Müslüman bir ülkenin en büyük alimlerinden biri olarak yaşamış, bazı kaynaklara göre ölümünden önce müslüman olmuştur. Ancak Arap kaynakları mecusi olduğunu bildirmekte hatta "El Mecusi" olarak anılmıştır. Hive'de doğması, doğduğu bölgede Türklerin yaşıyor olması nedeniyle Türk olduğu varsayılmaktadır.


Sayın adnanmenderes bilim böyle bir şeydir. Kaynaklarla konuşur. Mayalar efsane değildir. Batı kaynakları sıfırı mayalara doğu kaynakları geldanilere mal etmektedir.

Not: Yukarıdaki bilgiler kendi lisans tezimden alıntı olduğu için kaynak vermiyorum.

[gecem1970]

Neden yaşamhakkı konulu bir tartışma açtığınızı sormayı unuttum. Konuyu Ceza hukuki bölümüne açmanız bana idam cezası tartışmalarını hatırlattı. Ama onu tartışıyor olamazsınız değil mi? Ceza kanunda idam yok

[commodore1tr]

Sayın Adnan Menderes ;
Nickiniz bilime ne kadar inandığınızı göstermektedir. Hukukla ilgisi olmayan bir konuyuda getirip ceza hukuku içine açmanızda bilimdeki isabetinizi gösterdiği için başkaca yoruma gerek duymamaktayım. Tarihe neredeyse yön veren efsaneleşen yaşamlarıyla ve anıtları ile mayalara bu yaklaşımınız bilime ne kadar bağlı olduğunuzunda ayrı bir göstergesidir. Maya yazıları bugün bile bilime ışık tutan bilimin en çok uğraştığı konuların başında gelir. Hele yazıtlarının yazıldığı çağdaki astronomi bilgileri inanılmazdır ve başkaca efsanelere Erich von Daeniken sayesinde gitmiş ve hala tartışılır olmuştur. Epliktik sistem bile bilinmezken ay ve güneş tutulmasından bahseden daha ötesi o gün için varlığı bile bilinmediği düşünülen üç gezegenin yörüngesinin tam hesaplanmış olarak ortaya çıkmasıda ayrıca bir çalışma konusudur. Mars Jüpiter ve merkür gezegenleri 25 bin yılda bir aynı hizaya gelir bu son 20 yılın bilgisi sözde ama mayaların kitabelerine bakıldığında bunun bir sonraki buluşma anı günü gününe bilindiği ortaya çıkmıştır. ve dedikleri tarihte bu olay gerçekleşmiştir. 2013 ve 2023 ile ilgili kehanetlerini ise siz okuyunuz sayın bilime inanan bey.
Kaldıki '' Ben efsanelere değil bilime inanırım ve Matematikte derki Sayılar ''0''dan başlar.'' buyurmuşsunuz ki buda bilime tamamen ters matematiği sadece rakamlardan ibaret bir sistem kabul ediyorsanız ki öyle görünüyor tamamen bilim dışıdır ayrıca bu görüş genede zorlayarak rakamsal matematiği - sonsuzdan gelen ve + sonsuza giden tüm değerlerin ifadesidir diyebiliriz. Yani matematik sıfırdan başlayıp bir tarafa gitmez. Neyse ben size biraz daha efsanevi ''bilimsel'' bilgi vereyim . Buyurun aşağıya...

[commodore1tr]

Diger rakamlarla kıyaslandığında, dünyaya en geç gelen rakamın sıfır rakamı olması pek saşırtıcı degil. 1 rakamı tek bir seye karşılık gelir, 2 rakamı iki şeye, peki sıfırn karşılığı nedir, hic mi ? Peki hic ne? Olsa olsa, Mayalar’da oldugu gibi, dinsel bir imaj yaratılabilir, onun dışında sıfırın maddi bir imaji mümkün degil. Hemen hemen hicbir kültürde ssıfırla ilgili bir sembol yok. Sadece üc farklı kültürde, az veya cok birbirinden bağımsız sıfır keşfedilmiş. Ve bunu takiben sıfır, dünyanın bir yerinde matematiksel islem yapmak icin kullanılmaya baslamış. Sıfır ilk olarak, Mezopotamya’nın (simdiki Irak) en eski oturanları olan Sümerler tarafından kesfedilmis. Sümerler, yaklasik dört bin yıl once, sıfırın kullanılmasına yol açan bir rakam sistemi gelistirmisler. Onların sayı sayma sistemi, bizim alışkın oldugumuz sayı sayma sisteminden farklıymıs. Biz matematiksel islemleri on rakamla (0 dan 9 a kadar) yaparız. Bunu o kadar olağan addederiz ki, baska bir matematiksel sistemin olabilecegini düşünemeyiz bile. Ama mümkün. Bir rakamı yazıya gecirebilmek icin bir isaret, bir sembol gereklidir. Cogu kez böyle bir isaret yazıya harfi harfine gecirilir: günes 1 e karşılıkk, kuş 2 ye karşılıkk (kanatları), yonca 3 e karşılık (yaprakları), memeli hayvan 4 e karşılık ( ayaklar), el 5 e karşılık (parmaklar), vesaire. Her rakama karşılık yeni bir sembol ilave etmek demek, sayılamayacak kadar farklı semboller kullanmak demek, ve bir de bunları tek tek aklında tutmak demek. Onun icin hemen hemen her rakam sistemi kullanılan sembolleri tekrarlar. Buna en iyi ornek Roma rakamlaridir. l 1 e karşılık, ll 2 ye karşılık ve lll 3 e karşılık. 5 e karşılık olan V kuralı bozan bir sembol. 6 IIIIII olarak yazılmaz, onun yerine VI yazılır, ve bu 5 + 1 = 6 demek. Romalılar, yaklasık bizim yıl sayma biçimimizle birlikte daha bir cok sembol kullanmaya basladılar: bildigimiz gibi L 50’ye, C 100’e, D 500’e ve M 1000’e e karşılık. Bu sembollerin kombinasyonu onların matematiginin temelini olusturdu. Ama bu sekilde islem yapmak zor degil miydi? Büyük rakamlar bir süre sonra cok uzun rakam dizilerine yol açıyordu. 3728’ ı al. MMMDCCXXVlll oluyor. Avrupa’da orta cağın sonuna kadar islem yapmada bu sistem kullanılmışsa da, bu sisteme kullanışlı bir sistem denemez.
Sümerler bu işi daha zekice ele almışlar. Rakam sistemlerinin temeline 60’ı almışlar. Biz 10’u nasıl kullanıyorsak, Sümerler de 60 rakamını öyle kullanmışlar. Örnegin, 425 rakamı bizim matematik sisteminde 4x 100 + 2 x 10 + 5, veya 4 tane yüzler , 2 tane onlar ve 5 tane birler basamagı. Sümer sistemindeki kural ise: 425 = 7 x 60 + 5, boylece 7 tane altmışlar ve 5 tane birler basamağı. Bu nedenle 425 Sümerlerde 75 olarak yazılıyor. Tabii ki çivi yazısıyla.
Sümerlerin sistemi, daha sonralari bizim zamanı ölçümm birim sistemimizi etkilemiştir: bir dakikada 60 saniye ve bir saate 60 dakika vardır, boylece bir saat 60 x 60 = 3600 saniyedir.Eger bir saat 4:23:44 u gosteriyorsa, bu 4 x 3600 + 23 x 60 + 44 = 15824 saniye demektir.
Bu yeterince bilimsel mi? Değilse alttakini oku!

[Cemal_Gursel]

Selamlar Sn. commodore1tr,
Ben efsanelere değil bilime inanırım ve Matematikte derki Sayılar ''0''dan başlar.Ama siz yinede mayalara inanmaya devam edebilirsiniz.
Saygılarımla

Yaptığı bölücülük ve iktidar hırsıyla bu ülkeyi iç savaşın eşiğine getirerek askeri darbeye davetiye çıkartan bir zatın adının burada "ÜYE ADI" olarak kullanılmasını kabullenemiyoruz!