+ Konuyu Yanıtla
1 den 9´e kadar toplam 9 ileti bulundu.

Konu: Bir destanın 85. yılı

Bir destanın 85. yılı Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Bir destanın 85. yılı

    Başta ordumuz olmak üzere ulusumuzun ve üyelerimizin 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyor, vatanımız için canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

    "Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusu!
    Memleketi, en buhranlı ve müşkül anlarda zulümden, felaket ve musibetlerden ve düşman çizmelerinden nasıl korumuş ve kurtarmışsan, Cumhuriyet'in bugünkü verimli devrinde de askerlik tekniğinin bütün çağdaş silah ve araçlarıyla donanmış olarak görevini aynı başarılılıkla yapacağına hiç kuşkum yoktur."

    Mustafa Kemal Atatürk



    Hukuki NET Güncel Haber

    Bir destanın 85. yılı konulu yargıtay kararı ara
    Bir destanın 85. yılı konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Turkey.
    İletiler
    1.580
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Bir destanın 85. yılı

    Çok geç olmadan herkesin 30 ğustos ne demek anlaması dileğiyle herkesin zafer bayramını kutlar saygı ve sevgilerimi sunarım

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Aug 2007
    İletiler
    9
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Bir destanın 85. yılı

    Zafer bayramınız kutlu olsun

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jul 2003
    Nerede
    Samsun
    İletiler
    5.785
    Blog yazıları
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Bir destanın 85. yılı

    Kutlu olsun!

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Aug 2006
    İletiler
    613
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Bir destanın 85. yılı

    Herkesin 30 Ağustos Zafer Bayramını, ayrıca TSK mensublarının TSK gününü kutlarım.

    "Toprak uğrunda ölen varsa vatandır"

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Bir destanın 85. yılı

    Saat 2.30.
    Kocatepe yanık ve ihtiyar bir bayırdır,
    ne ağaç, ne kuş sesi,
    ne toprak kokusu vardır.
    Gündüz güneşin,
    gece yıldızların altında kayalardır.
    Ve şimdi gece olduğu için
    ve dünya karanlıkta daha bizim,
    daha yakın,
    daha küçük kaldığı için
    ve bu vakitlerde topraktan ve yürekten
    evimize, aşkımıza ve kendimize dair
    sesler geldiği için
    kayalıklarda şayak kalpaklı nöbetçi
    okşayarak gülümseyen bıyığını
    seyrediyordu Kocatepe'den
    dünyanın en yıldızlı karanlığını.
    Düşman üç saatlik yerdedir
    ve Hıdırlık-tepesi olmasa
    Afyonkarahisar şehrinin ışıkları gözükecek.
    Küzeydoğuda Güzelim-dağları
    ve dağlarda tek
    tek
    ateşler yanıyor.
    Ovada Akarçay bir pırıltı halinde
    ve şayak kalpaklı nöbetçinin hayalinde
    şimdi yalnız suların yaptığı bir yolculuk var :
    Akarçay belki bir akar su,
    belki bir ırmak,
    belki küçücük bir nehirdir.
    Akarçay Dereboğazı'nda değirmenleri çevirip
    ve kılçıksız yılan balıklarıyla
    Yedişehitler kayasının gölgesine girip
    çıkar.
    Ve kocaman çiçekleri eflâtun
    kırmızı
    beyaz
    ve sapları bir, bir buçuk adam boyundaki
    haşhaşların arasından akar.
    Ve Afyon önünde
    Altıgözler Köprüsü'nün altından
    gündoğuya dönerek
    ve Konya tren hattına rastlayıp yolda
    Büyükçobanlar Köyü'nü solda
    ve Kızılkilise'yi sağda bırakıp
    gider.
    Düşündü birdenbire kayalardaki adam
    kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri.
    Kim bilir onlar ne kadar büyük,
    ne kadar uzundular?
    Birçoğunun adını bilmiyordu,
    yalnız, Yunan'dan önce ve Seferberlik'ten evvel
    Selimşahlar Çiftliği'nde ırgatlık ederken Manisa'da
    geçerdi Gediz'in sularını başı dönerek.
    Dağlarda tek
    tek
    ateşler yanıyordu.
    Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
    şayak kalpaklı adam
    nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
    güzel, rahat günlere inanıyordu
    ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
    birdenbire beş adım sağında onu gördü.
    Paşalar onun arkasındaydılar.
    O, saatı sordu.
    Paşalar : «Üç,» dediler.
    Sarışın bir kurda benziyordu.
    Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
    Yürüdü uçurumun başına kadar,
    eğildi, durdu.
    Bıraksalar
    ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
    ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
    Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlıyacaktı.
    Saat 3.30.
    Halimur - Ayvalı hattı üzerinde
    manga mevziindedir.
    İzmirli Ali Onbaşı
    (kendisi tornacıdır)
    karanlıkta gözyordamıyla
    sanki onları bir daha görmiyecekmiş gibi
    baktı manga efradına birer birer :
    Sağda birinci nefer
    sarışındı.
    İkinci esmer.
    Üçüncü kekemeydi
    fakat bölükte
    yoktu onun üstüne şarkı söyliyen.
    Dördüncünün yine mutlak bulamaç istiyordu canı.
    Beşinci, vuracaktı amcasını vuranı
    tezkere alıp Urfa'ya girdiği akşam.
    Altıncı,
    inanılmıyacak kadar büyük ayaklı bir adam,
    memlekette toprağını ve tek öküzünü
    ihtıyar bir muhacir karısına bıraktığı için
    kardeşleri onu mahkemeye verdiler
    ve bölükte arkadaşlarının yerine nöbete kalktığı için
    ona «Deli Erzurumlu» derdiler.
    Yedinci, Mehmet oğlu Osman'dı.
    Çanakkale'de, İnönü'nde, Sakarya'da yaralandı
    ve gözünü kırpmadan
    daha bir hayli yara alabilir,
    yine de dimdik ayakta kalabilir.
    Sekizinci,
    İbrahim,
    korkmıyacaktı bu kadar
    bembeyaz dişleri böyle tıkırdayıp
    birbirine böyle vurmasalar.
    Ve İzmirli Ali Onbaşı biliyordu ki :
    tavşan korktuğu için kaçmaz
    kaçtığı için korkar.
    Saat 4.
    Ağzıkara - Söğütlüdere mıntıkası.
    On ikinci Piyade Fırkası.
    Gözler karanlıkta, uzakta.
    Eller yakında, makanizmalar üzerinde.
    Herkes yerli yerinde.
    Tabur imamı
    mevzideki biricik silâhsız adam :
    ölülerin adamı,
    kırık bir söğüt dalı dikerek kıbleye doğru,
    durdu boyun büküp
    el kavuşturup
    sabah namazına.
    İçi rahattır.
    Cennet, ebedî bir istirahattır.
    Ve yenilseler de, yenseler de âdâyı,
    meydânı gazadan o kendi elleriyle verecektir
    Cenâbı rabbülâlemîne şühedâyı.
    Saat 4.45.
    Sandıklı civarı.
    Köyler.
    Sarkık, siyah bıyıklı süvari,
    çınar dibinde, beygirinin yanında duruyordu.
    Çukurova beygiri
    kuyruğunu karanlığa vuruyordu :
    dizkapaklarında kan,
    kantarmasında köpük...
    İkinci Süvari Fırkası'ndan Dördüncü Bölük,
    atları, kılıçları ve insanlarıyla havayı kokluyor.
    Geride, köylerde bir horoz öttü.
    Ve sarkık, siyah bıyıklı süvari
    ellerinin tersiyle yüzünü örttü.
    Karşı dağlar ardında, düşman elinde kalan
    bir başka horoz vardır :
    baltaibik, sütbeyaz bir Denizli horozu.
    Düşmanlar herhal onu çoktan kesip
    çorbasını yapmışlardır...
    Saat beşe on var.
    Kırk dakka sonra şafak
    sökecek.
    «Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak».
    Tınaztepe'ye karşı Kömürtepe güneyinde,
    On beşinci Piyade Fırkası'ndan iki ihtiyat zabiti
    ve onların genci, uzunu,
    Darülmuallimin mezunu
    Nurettin Eşfak,
    mavzer tabancasının emniyetiyle oynıyarak
    konuşuyor :
    -Bizim İstiklâl Marşı'nda aksıyan bir taraf var,
    bilmem ki, nasıl anlatsam,
    Âkif, inanmış adam,
    fakat onun, ben,
    inandıklarının hepsine inanmıyorum.
    Meselâ, bakın :
    «Gelecektir sana vaadettiği günler Hakkın.»
    Hayır,
    gelecek günler için
    gökten âyet inmedi bize.
    Onu biz, kendimiz
    vaadettik kendimize.
    Bir şarkı istiyorum
    zaferden sonrasına dair.
    «Kim bilir belki yarın...»
    Saat beşe beş var.
    Dağlar aydınlanıyor.
    Bir yerlerde bir şeyler yanıyor.
    Gün ağardı ağaracak.
    Kokusu tütmeğe başladı :
    Anadolu toprağı uyanıyor.
    Ve bu anda, kalbi bir şahan gibi göklere salıp
    ve pırıltılar görüp
    ve çok uzak
    çok uzak bir yerlere çağıran sesler duyarak
    bir müthiş ve mukaddes mâcereda,
    ön safta, en ön sırada,
    şahlanıp ölesi geliyordu insanın.
    Topçu evvel mülâzımı Hasan'ın
    yaşı yirmi birdi.
    Kumral başını gökyüzüne çevirdi,
    kalktı ayağa.
    Baktı, yıldızları ağaran muazzam karanlığa.
    Şimdi bir hamlede o kadar büyük,
    öyle şöhretli işler yapmak istiyordu ki
    bütün ömrünü ve hâtırasını
    ve yedi buçukluk bataryasını
    ağlanacak kadar küçük buluyordu.
    Yüzbaşı sordu :
    - Saat kaç?
    - Beş.
    - Yarım saat sonra demek...
    98956 tüfek
    ve şoför Ahmet'in üç numrolu kamyonetinden
    yedi buçukluk şnayderlere, on beşlik obüslere kadar,
    bütün âletleriyle
    ve vatan uğrunda,
    yani, toprak ve hürriyet için ölebilmek kabiliyetleriyle
    Birinci ve İkinci ordular
    baskına hazırdılar.
    Alaca karanlıkta, bir çınar dibinde,
    beygirinin yanında duran
    sarkık, siyah bıyıklı süvari
    kısa çizmeleriyle atladı atına.
    Nurettin Eşfak
    baktı saatına :
    - Beş otuz...
    Ve başladı topçu ateşiyle
    ve fecirle birlikte büyük taarruz...
    Sonra.
    Sonra, düşmanın müstahkem cepheleri düştü.
    Bunlar :
    Karahisar güneyinde 50
    ve doğusunda 20-30 kilometredeydiler.
    Sonra.
    Sonra, düşman ordusu kuvâyi külliyesini ihâta ettik
    Aslıhanlar civarında
    30 Ağustosa kadar.
    Sonra.
    Sonra, 30 Ağustosta düşman kuvâyı külliyesi imha ve esir olundu.
    Esirler arasında General Trikopis :
    Alaturka sopa yemiş bir temiz
    ve sırmaları kopuk frenk uşağı...
    Yaralı bir düşman ölüsüne takıldı Nurettin Eşfak'ın ayağı.
    Nurettin dedi ki : «Teselyalı Çoban Mihail,»
    Nurettin dedi ki : «Seni biz değil,
    buraya gönderenler öldürdü seni...»
    Sonra.
    Sonra, 31 Ağustos günü
    ordularımız İzmir'e doğru yürürken
    serseri bir kurşunla vurulan
    Deli Erzurumluydu.
    Devrildi.
    Kürek kemikleri altında toprağı duydu.
    Baktı yukarı,
    baktı karşıya.
    Gözler hayretle yandılar :
    önünde, sırtüstü, yan yana yatan postalları
    her seferkinden kocamandılar.
    Ve bu postallar daha bir hayli zaman
    üzerlerinden atlayıp geçen arkadaşların arkasından
    seyredip güneşli gökyüzünü
    ihtiyar bir muhacir karısını düşündüler.
    Sonra...
    Sonra, sarsılıp ayrıldılar birbirlerinden
    ve Deli Erzurumlu ölürken kederinden
    yüzlerini toprağa döndüler...
    Solda, ilerdeydi Ali Onbaşı.
    Kan içindeydi yüzü gözü.
    Bir süvari takımı geçti yanından dörtnala.
    Kaçanı kovalamıyordu yalnız
    ulaşmak da istiyordu bir yerlere
    ve sadece kahretmiyor
    yaratıyordu da.
    Ve kılıçların,
    nalların,
    ellerin
    ve gözlerin pırıltısı
    ardarda çakan aydınlık bir bütündü.
    Ali Onbaşı bir şimşek hızıyla düşündü
    ve şu türküyü duydu :
    «Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
    Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
    bu memleket bizim.
    Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
    ve ipek bir halıya benziyen toprak,
    bu cehennem, bu cennet bizim.
    Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
    yok edin insanın insana kulluğunu,
    bu dâvet bizim...
    Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
    ve bir orman gibi kardeşçesine,
    bu hasret bizim...»>
    Sonra.
    Sonra, 9 Eylülde İzmir'e girdik
    ve Kayserili bir nefer
    yanan şehrin kızıltısı içinden gelip
    öfkeden, sevinçten, ümitten ağlıya ağlıya,
    Güneyden Kuzeye,
    Doğudan Batıya,
    Türk halkıyla beraber
    seyretti İzmir rıhtımından Akdeniz'i.

    Nazım Hikmet / Kuvayi Milliye Destanı'ndan

    Zafer Bayramımız kutlu olsun...

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Smile Re: Bir destanın 85. yılı

    Kutlu olsun...

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Bir destanın 85. yılı

    Kutlu olsun.

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Bir destanın 85. yılı

    İnsan olan vatanını satar mı?
    Suyu içip ekmeğini yediniz.
    Dünyada vatandan aziz şey var mı?
    Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
    Onu didik didik didiklediler,
    Saçlarından tutup sürüklediler.
    Götürüp kafire;Buyur...''deiler.
    Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
    Eli kolu zincirlere vurulmuş,
    Vatan çırıl çıplak yere serilmiş.
    Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş,
    Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
    Günü gelir düzüne çevrilir,
    Günü gelir hesabınız görülür,
    Günü gelir sualiniz sorulur.

    Nazım Hikmet.

    Kutlu Olsun Esaret altındaki Uluslara örnek olan Bayramımız.

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. 40 yılı aşkın bir süreç
    kolay gelsin bütün avukatlarımıza; annem 1972 yılında izmir seferihisar ürkmez den dayısı aracılığı ile arsa alıyorlar 8 hisseli ve her hisse 140 ar...
    Yazan: alimerto Forum: Diğer Hukuki Sorular
    Yanıt: 0
    Son İleti: 29-04-2017, 12:41:48
  2. 1 yılı doldurmamış evlilik
    Sevgili Hukukçu Arkadaşlar; 24/06/2007 tarihinde çok severek evlendiğim eşim ile henüz askerlik görevimi, bu yaşıma dek tamamlamamış olmam...
    Yazan: adverseconditions Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 27
    Son İleti: 16-04-2011, 16:16:31
  3. 1991 yılı SSK'lı 1997 yılı emekli sandıgı girişi olan ne zaman emekli olabilir
    1991 yılı mart ayında stajer olarak işe girdim. ve ilk ssk hesab numaramı aldım. daha sonra da 1993 yılında bir sirkete girip çaılştım. ancak...
    Yazan: mstfsz Forum: Sosyal Güvenlik Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 30-07-2009, 21:47:15
  4. 2001 Yılı Çek
    Saygıdeğer hukukçu arkadaşlar : Siteye yeni üyelik yaptırdım ve avukat değilim işleyiş hakkında pek bir biilgim bulunmamakta ancak beni çok zor...
    Yazan: yazilimci Forum: Borçlar Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 27-08-2008, 14:19:01
  5. Bir Su Yılı Denebilirdi...
    Bir Su Yılı Denebilirdi... Bir su yılı denebilirdi geldi geçti Üstünde durmuyorum Terledim, bulanık baktım Ne varsa kendiliğindendi Hemen...
    Yazan: Av.Dilek Kuzulu Yüksel Forum: Edebiyat ve Sohbet Köşesi
    Yanıt: 20
    Son İleti: 06-01-2008, 20:45:40

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.