Aziz Nesin hikayelerine benziyor... Böyle ülke düşman başına...
*********
Bir tatil günü ailemle hem yürüyüş yapmaya hem de bir çay içmeye gittik. Siz bekleyin, dedim. Bankadan para çekip geliyorum. Gittim bankaya. Çektim paramı. Ara sokaktan geri dönüyorum. Bir baktım baloncu. Bizim ufaklık 16 aylık oldu. Alayım ona bir balon keyiflensin, mutlu olsun diye düşündüm. "Ne kadar balon."
"3 tanesi 1 milyon". Vazgeçtim,tam geri döndüm.
"Abi 4 tanesi 1 milyon olsun" .
"Bana iki tane lazım" dedim. Seçtim balonları çıkardım cüzdanımı
verdim parasını. Koydum cebime. Ne oldu ise o anda oldu. 1-2 metre ilerimde bir adam bana doğru bakmış bağırıyor.
"Sen bana nasıl parmak atarsın lan"
Başka birilerine bir şeyler söylüyor zannettim o anda. Fakat havaya kaldırdığı elini indirdiği yerde benim başım olduğunu anlayınca bana söylediğini anladım. Tokadı yemiştim. Ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Benim yerimde olsanız siz ne yapardınız? Kendimi topladım ve sesimi yükseltmeye çalışarak "Ne parmağı" dedim. Bu arada 7-8 kişi etrafımı çevirdi. Aradan 3-4 saniye geçmedi ki "Bak bir de salak numarasına yatıyor" diyen başka birisi çeneme doğru kuvvetli bir yumruk atıverdi. Sonra birileri beni oradan uzaklaştırdı. Sokağın sonuna kadar götürdüler. Ben şok olmuştum. Baktım adamlar hala orada. Cüzdanıma baktım,yerinde duruyor. "Bereket versin cüzdanımı almamışlar" diye düşündüm. İyi ki Ceketimin astarının altına koyuyorum. Arabayı bıraktığım yere gittim.
"Ne oldu ağzına,neden kanıyor,düştün mü?" Olayı anlattım.
155 polis imdadı aradık. Olayı anlattık. En yakın polis karakoluna gitmemiz söylendi.
Gittik. Olayı anlattık. Hırsızlık olayından şüphelendiler ve olayın yerini ve şahısları göstermemi istediler. Dedim ki "Ben korkarım. Hadi diyelim ki gösterdim, siz ne yapacaksınız, ifadelerini alıp salıvereceksiniz. Ortada hiçbir şey yokken sokak ortasında bana bunu yapanlar daha sonra bana ve aileme daha kötüsünü yapmazlar mı?" Komiser Bey kendinden emin bir şekilde "Kardeşim burası hukuk devleti. Hem dayak atacaksın hem de güçlü olacaksın. Biz ne yapıyoruz burada. Herkes yaptığının hesabını verecek. Senin bir kılına bile dokunamazlar. Bir de ünversiteyi bitirmiş bilgisayar mühendisi olmuşsun. O kadar korkak olma." Dedi. "Peki" dedim olayın olduğu sokağa gittik adam hala orada. Sokakta çorap satan birisi. Aldılar adamı getirdiler karakola. Adam diyor ki : "Bana parmak attı ben ne yapayım." "Gördün mü atarken? Bu arkadaşın olduğunu biliyor musun?" dedi polis memuru "Arkam dönük popomu birisi okşamaya başladı. Bir döndüm baktım. Bir bayan var bir de bu adam (Ben oluyorum) . Bayan yapmayacağına göre. Bu yapmıştır dedim." Polisler içeride bir şeyler yapıyor biz karakolun ortasında .. Adam bana demez mi. "Ne diye polise geliyorsun? Adam gibi olaydan sonra gelirsin iki arkadaşınla. Ben yapmadım dersin özür dilersin biz de seni affederiz. Ne diye bizi işimizden alıkoyuyorsun."
Özür dilese belki şikayetçi olmayacağım. Adam karakolda bile beni O fiili yapmakla suçluyor. Bir de sütten çıkmış ak kaşık Sokak ortasında dayak yiyen ben özür dileyecek yine ben.Dedim "Ben şikayetçiyim." Adam dedi "O şikayetçi ise ben de şikayetçiyim." Aldılar ifademizi. "İyi" dedim, "Bir Cumartesi sahile gidip çay içecekken olanlara bak.eşim ve çocuğum da benimle mağdur oldular, soğukta onlara da yazık oldu. Evime gideyim de bir güzel dinleneyim.Nasıl olsa bu adamla artık mahkemede görüşeceğiz.İnşallah sonradan bir kötülük yapmaz." Diye düşünürken polis memuru dedi ki "Üzerinizdeki bütün eşyaları ve ayakkabı bağlarını çıkarın. Bu gece ikiniz de kodeste kalacaksınız." Herhalde şaka yapıyor diye düşündüm. Eşimle birbirimize baktık ki polis memuru açıklamasını yaptı.
"Kardeşim bizim yapacağımız bir şey yok. Savcı Bey ikinizi de gözaltında bulundurmamızı söyledi telefonda" "Komiser Bey" dedim. "Bu mu hukuk devleti" "Haklısın , ama yapacak bir şeyimiz yok. Savcı Bey böyle emretti." Dedi komiser bey.
Çıkardım üzerimdeki bütün eşyalarımı ve ayakkabı bağlarını. Eşim arkadaşlarıma ve tanıdık avukatlara haber vermeye başladı.
İkimiz de demir parmakların arkasındayız. Yan yana iki ayrı odada. Hala olayı anlamaya çalışıyorum. Sokak ortasında iftiraya uğradım,dayak yedim ve şimdi kodesteyim. Demek ki sistem böyle, benim bildiğim gibi işlemiyor. Kodes soğuk, buz gibi. İçeride bir gece kalmaktansa sabahki yediğim dayak daha iyi.
Saat 22:00. Biz içeride. Baktım bu işte bir terslik var. "Şikayetimizi geri alıyoruz" dedik parmakların arkasından. "Alamazsınız bu vakitten sonra." Dediler polis memurları ve Karakol Amiri Bey. Geceyi parmakların arkasında üşüyerek ve uyumaya çalışarak geçirdim. Sabah oldu.Çıkardılar bizi dışarıya. Hastaneye kontrole gidecekmişiz. Ben darp kontrolü, diğer adam ... kontrolü. İkimizin de izlerini inceleyeceklermiş.Oradan da parmak izi almaya. Sonra Savcı Bey'e Adliye 'de Savcı Bey'in odasına girdik ikimiz birden. Baktı dosyalarımıza.
"Ulan ..., ... , ... . Niye parmak attın lan?" dedi bana dönerek. Dünya başıma yıkılmıştı o ana kadar. Şimdi dünyanın etrafındaki gezegenler de üzerime yıkılmaya başladı. "Atmadım efendim." Derken "Sana konuş demedim." dedi Savcı Bey. Sustum.Olayın artık bitmesini istiyordum çünkü. Şikayetçi de olmayacaktım çünkü. Haksız yere dayak yiyip,soğuk kodes (gözaltı) duvarlarının arkasında bir gün yatıp bir de Savcı Bey'den küfür yiyince artık bir takım şeylerin farkına varmıştım çünkü.
"Senin suçun elle sarkıntılık" dedi bana. "Senin ki darp daha hafif." dedi bana dayak atan adama dönerek. "Şikayetçi misin." "Madem efendim cezası ağırmış affedelim o zaman". Gezegenlerin üzerime yıkılması bitti şimdi de yıldızlar üzerime yıkılıyor. "Özür dile lan" diye bağırdı alçak sesle bana.
"İyi düşün" dedim kendi kendime. "Hiç ortada yokken Sahile indin dayak yedin, karakola gittin ,1 gün soğuk duvarlar arkası gözaltı, adliyeye gittin savcı Bey'den küfür yedin. Oğlum kendine gel ve bu olayı artık bitir. Bitirmezsen olacak olan olayları söyleyeyim: 2 gün daha ek gözaltı, tutuklu yargılanmak üzere Bayrampaşa Ceza evi, sonra da elle sarkıntılık yüzünden 15 yıl ,bir de görevli savcıya itiraz etmekten 6 ay hapis.
"Özür dilerim ama ben yapmadım" dedim bana iftira ve dayak atan adama. İyi ki beni dövdün, kusura bakma benim yüzümden bir de geceyi nezarethanede geçirdin. Hepsi benim hatam dercesine. "Yaz kızım dedi. Şikayetçilerin şikayetlerini geri almasına"
Hani adam bana demişti ya. "Ne diye polise geliyorsun? Adam gibi gelirsin iki arkadaşınla. Ben yapmadım dersin özür dilersin biz de seni affederiz." Sonuçta ben de beni döven adamın dediği gibi yaptım. Biri polis, biri savcı iki arkadaşla geldim ve adamdan özür diledim. Adam da bizi affetti.
Haksızlığa uğradım,dayak yedim, küçük düşürüldüm ve nezarethaneye atıldım ve beni savunacak olan insandan da küfür yedim....
Sonra da bütün bunları yapan insanlardan da özür diletildim, gururum ayaklar altına alındı... Bütün bu olayları bizatihi kendim yaşadım. Belki bu kötü niyetli insanlara bu yaptıklarının hesabını sorarlar diye gittiğim resmi makamların bana yaptıkları, dilerim hiçbir insanın başına gelmez.
O gün soğuk duvarların arkasına girerken çıkarttıkları ayakkabı bağlarımı da hala yanımda taşıyorum. Ama içimde inanın çok daha fazlası var!
Re: Parmak atma suçu ve cazasına yanıt verecek hukukçu var mı?
arkadaşlar anladığımca bir parmak atma olayı var ama sizin tarafınızdan yapılmamış o anda hızlı düşünmeniz gerekiyordu kadın yapmaz fikri bana çok ta kabul edlebilir gelmiyor. olay anındaki olağanüstü tutukluğunuz ve işlerken her tarafından açık veren hukuk siztemimizle biraraya gelince sonuç böyle olabiliyor.
Burada yapılacak önemli bir şey var, Savcının kendisine doğrudan hakareti nedeniyle Hakimler Savcılar Yüksek Kuruluna ve Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne şikayet etmesini önerirdim ama Yapmadığı bir fiilden dolayı başına gelenlerden sonra, hukukçu olarak onu tavsiye etmekten imtina ederim.
Gerçekten Çok üzücu Hepimiz adına...Fakat Haklı olduğunuzdan Emin iseniz sonuna kadar Hakkınızı aramalıydınız Bence...Neyse Tekrar geçmiş olsun...İnsan lar yaşarken her an her konuda tetikte olmalı...
Yakında bir konu olmuştu savcının hakareti hakkında.
Burada da kimse yok ve davacı olunsa bile ispat edilmesinin imkanı ihtimali yok zannedersem.
Ama aksine "ulan" lafını başkası savcıya söylese, yine de ispat gerekir mi?
O zaman da şahsın ulan demediğini mi ispat etmesi gerekir?
O halde kanun önünde eşitlikten bahsedemeyiz ki. a kişisi ve b kişisi var. Hiç kimsenin bulunmadığı, sadece bu iki kişinin bulunduğu bir ortamda eğer a kişisi "b bana hakaret etti" derse bunu ispatlamak zorunda. Ama b kişisi "a kişisi bana hakaret etti" derse bunu ispatlamak zorunda değili tam tersine a kişisi bunu ispatlamak zorunda.
Bu mantıklı mı?
Yoksa "mantıklı değil ama kanunlara uygun" mu?
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Evlat edinilen çocukların eski...
04-05-2025, 20:37:53 in Aile Hukuku