İnsan Hakları Bildirgesi MAdde 16:
Evlilik çağına varan her erkek ve kadın, ırk, uyrukluk veya din bakımından hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın evlenmek ve aile kurmak hakkına haizdir. Her erkek ve kadın evlenme konusunda, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit haklara haizdir.
Türkiye bu bildiriye imzasını koymuş bir ülke iken uygulama aşamasında kadın ve erkeğin eşit kabul edilmemesi durumu daha ne kadar sürecek?
Bu ülkede doğmuş bir erkek olmak mı bizlerin sorunu?25 yaşında sapasağlam,yüksekokul mezunu bir bayana,üstelik yoksul bile değilken,çocuğu da olmadığı halde neden nafaka bağlanıyor?
Eğer kadın-erkek eşitse neden kadın da çalışıp kendi nafakasını kazanmıyor da
bir süre evli kaldığı bir erkeğe geri kalan yaşamı boyunca kadına bakma yükümlülüğü yükleniyor?Bu devletin sorumluluğu değil midir acaba?
Neden kadının zayıf olduğu önkabulüyle boşanma davalarına bakılıyor?Adalet zayıfı neye göre belirliyor?
Ya da adalet doğrunun yanında mı,zayıfın yanıda mı olmalı?
Yasal düzenlemeler toplumun büyük kesiminin, ekonomik-sosyolojik-kültürel, vs. yapıları dikkate alınarak hazırlanıyor.
Ülkemizde kadınların büyük çoğunluğu değil üniversite mezunu olmak, okuma yazma dahi bilmiyor. Dolayısı ile kadın-erkek eşitliği, toplumun ciddi bir bölümü için sadece bir laftan ibaret kalıyor. Yasalar da ekonomik ve sosyal güvenceleri olmayan bu çoğunluğu öngören düzenlemeler içeriyor.
Tabi yasaların uygulanmasında ve yine yasaların izin verdiği ölçülerde, hakimin takdir hakkı devreye giriyor (girmeli).
sayın erdoğan:
Toplumda sözde kalan kadın erkek eşitliğini kanun önünde düzeltmek isteyen kanun koyucuda kantarın topuzunu bir hayli kaçırmış durumda.
Şu an Türkiyede kadın-erkek eşitliğinden ziyade ,kadın üstünlüğü hakim durumda.
Mesala vefat etmiş bir babanın yetim aylığını erkek çoçuğu 18 yaşına kadar alırken,kız çoçuğu ölene kadar alıyor.Hatta evlense kesilse bile boşanınca geri bağlanıyor.Burada eşitlik nerede.
Nasıl ki zina görülmekte olan bir davada;anayasada yer alan kadın erkek eşit olması ilkesine aykırılık söz konusu oldugu için mahkeme tarafından konu anayasa mahkemesıne tasınmıs ve anayasa mahkemesı zinayı suc olmaktan cıkarmıssa,burda da bahsettıgınız ilgili hüklerımın şartlarıyla anayasa mah.ne götürülmesi konusunda iptali söz konusu olabilir diye düşünüyorum.
Ancak;bir ülkenın kanunları,yasal düzenlemeleri o ülkenın sosyal yaşantısından,mevcut durumundan uzakta olamaz.ülkemızde bircok haklarına ragmen kadınlar her alanda magdur edildikleri için,kanunlarımız kadınları koruma amacı gütmektedır.
Yorumlarınız için teşekkür ediyorum.Mağduriyeti belirleyen sadece cinsiyet değil bence.Hayat herkes için zorluklarla dolu.
Bazı bölgelerde kadınların kendi başlarına bir yaşam sürmelerinin olanaksız olduğunu kabul ediyorum.Ancak özellikle ülkemizin nisbeten daha gelişmiş olduğu ve nüfusun çoğunluğunun yaşadığı batı bölgelerinde,hakimlerin genel yaşam standartlarını va kadınların iş yaşamında ne kadar aktif olduklarını gözönünde bulundurmaları gerektiğini düşünüyorum.Yani erkeğe nasıl "git çalış" denebiliyorsa,kadına da aynı şekilde çalışması söylenmeli.
Yoksa kadınlık da bir meslek gibi kalmaya devam edecek.Evlenmek de bir çeşit işe girmek gibi birşey olmasa gerek.Evlen,ayrıl ve nafakanı alıp özgürce yaşamaya devam et...Ben burda savunulabilecek bir adalet göremiyorum.
İlla ki nafaka devam edecekse,etmesi gerekiyorsa da o halde uygulamanın sınırlarının belirlenmesi gerekmez mi?Örneğin kadın 45 yaşın üzerindeyse,çalışamayacak durumdaysa nafaka bağlanmalı.Ancak 30 yaşın altındaki genc bir kadına da nafaka bağlanarak yine aynı yaşlardaki bir erkeğin hayatında derin yaralar açmanın toplumsal anlamda yarardan çok zarar verebileceğinin de gözardı edilmemesi gerektiği görüşündeyim...
Saygılarımla...
Kusurlu olan erkek ihtiyaç sahibi kadına yoksulluk nafakası öder.
Eğer erkek kusurlu değilse mahkeme sonucunda yoksulluk nafakası çıkmaz.
Ayrıca kadının erkeğe nafaka ödediği durumlar da var.
Mesela bir hemşire askerliğini er olarak yapan eşine boşanma davası açmış. Mahkeme 800 YTL maaş alan kadının askerdeki eşine 300 YTL tedbir nafakası ödemesine karar vermiş. (Rakamlar yaklaşık)
Dolayısıyla istisnalar hariç şu anki düzenleme adaletli bir uygulama.
Kusurunuz yoksa endişe edeceğiniz bir durum da yok.
Karşı taraf kusurlu olduğunda nafaka ödenmiyor. Bence sorun yasada değil. yasanın bireylerce yeterince bilinmemesinde. Herhangi bir yere imza atarken imza attığımız belgenin bize ne gibi yükümlülükler getirdiğinden haberdar olmalıyız.
Medeni Kanun daha iyi tanıtılmalı topluma. Evlenmek için başvuran çiftlere yönelik seminerler düzenlenebilir örneğin.
Merhaba gecem1970;
Bu görüşünüze tamamen katılıyorum.Nikah masasına oturan hiç kimse boşanmak için oturmuyor.Bu yüzden de kimse madalyonun diğer yüzü ile ilgilenmiyor doğal olarak.Evlenecek çiftlere nikahla üstlendikleri görev ve sorumlulukları bildiren,ayrıca boşanma ve boşanma süreçleri ile ilgili bilgiler de içeren kitapçıklar verilmesi de uygun olabilir diye düşünüyorum.Sonuçta evlilik insan hayatında yapılan en önemli hukuki anlaşmalardan biridir.
Hukuk neden önemlidir sizce? Peki ya adalet? Ya da tabloya genel olarak bakıldığında ‘olan’dan kaçımız mutluyuzdur? Hiç düşündünüz mü herkesin kendi...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Evlat edinilen çocukların eski...
04-05-2025, 20:37:53 in Aile Hukuku