Değerli hukuk sever, adalet arayanlar,
Benim konum hem kamu hem de iş hukuku yönünden incelenmesi gereken bir durum.

Ben, meslek sahibi, akademik kariyeri de olan konusunda uzman ve ihtiyaç duyulan bir bireyim. Diğer bir deyişle sağlığım elverdikçe, ülkede ihtiyaç duyulan, çalışmam gerekli, konusunda yetişmiş bir uzmanım. Benim gençleri de yetiştirmek görevim olduğu gibi, bilgi ve birikimimle çalışmamak gibi bir lüksüm de olmadığını düşünüyorum.
Yeni mezun genç meslekdaşlarımız bu konuda kamu kuruluşları da kapatıldığından, bizlerden öğrenmeden ya da son günlerde moda 3-5 günlük eğitimlerle özel bir konuda yılların deneyimiyle boy ölçüşüp, uzmanlaşamaz.

Toplumda, tüketen değil üreten yapıya geçirecek tedbirler alınması gerekirken, kişileri çalışmaktan yasaklayan hükümler geçerli oluyor.Bu anlayış ülkeyi nereye götürüyor?

AY.Madde 48.- Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.
“Devlet, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır." der.
AY.Madde 49.- Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.der.

Şahsım, kamuda yaptığım akit karşılığı , 657 s.yasaya göre çalışıp emekli oldum.

Bu yıl başı, emekliler şirketlere ortak olursa, emekli maaşlarının % 30 kesilme gasp hareketi yasası son anda engellendi.

Ancak yasalarla çalışma hakkımızın engellendiği, sağlık hizmetlerinden yararlanmada haklarımızın da elimizden alındığı bir gerçek.

Bir arkadaşım emekli oldu ve bir başka işte çalışmaya başladı, emekli maaşı tamamen kesildi ve sağlık karnesi de iptal edildi. Diğer işle ilgili işlemlerde de henüz sigorta işlemleri yapılamadığından 3 aydır parasıyla sağlık sorunlarını çözüyor. Bu ne saçma, hukuk dışı akıl dışı anlayış, bu hak o dönem kamuda çalışmasının ölene kadar yararlanması akdi değil midir? Yeni çalıştığı yerden tekrar sağlık güvencesini engellese hadi neyse de, geçmişe yönelik hakkımız nasıl alınır?Bu mükteseb hak değil midir?

Emekli olan tekrar çalışmaya başlarsa ki, bu emekli maaşlarıyla yaşaması mümkün olamadığından, mecbur bırakılmıştır, çalışacaktır. 657’lerin maaşının tamamı, sigortalı ise % 30‘u, Bağkurlu ise % 20’si kesilmektedir. Bu çifte standart nedir? Bunun neresi hukukla bağdaşır?


Çalışmalarımın çoğunluğu gönüllü olmak üzere bazı konularda yapılan masraflar için fatura kesmek durumunda kaldığımdan bir şirket bünyesinde bulunmak ya da şirket kurmanın doğru olduğunu düşündüm.

Emekli olarak çalışmaya başlamamın, geçmişe dönük çalışma yaşamımla ilgili yaptığım akitle hak olarak verilen maaşımın kesilmesi yasalara aykırı değil midir?

Emekli çalışma yaşamımla ilgili kazancım vergilendirileceği halde, takiyyeci hükümet, yasaları, yasalarla, yönetmeliklerle çiğneyerek, çalışan olursam maaşımın tamamını, şirket kurarsam bir kısmını keserek, beni dolaylı 2 kere vergilendirme hakkına sahip midir bu uygulama yasal mıdır?

Ben çalışırken, yanımda çalışan işçinin en fazla yarısı kadar maaş almış, emekli ikramiyesini de 2.5 kat az alabilmiş kamu mağduruyken, bir de emekli olarak çalışırken emekli maaşımın tamamının kesilmesini son derece adaletsiz buluyorum. Hak-hukuktan anlamayanlar, işsizliğe çözüm olarak, hak gasbıyla çözüm üretiyor.

Yeni yatırım ve üretim politikasını özelleştirme ve yabancılara satarak ortadan kaldırdığı gibi, şimdi, toplumda insanların çalışma haklarını elinden alıyor. Oysa başbakan geçinemediği için ticaret yapıyor ve bunu kendine hak görüyor. Yabancı işçi girişlerini, hizmetlerin serbest dolaşımını tamamen serbest bırakıp, ülke evlatları işsiz bırakılıyor.

Sağlık hizmetleri birleştirilecek diyerek, çok başarılı bir iş yaptığını sanarken zaten hastanelerde yetersiz olan sağlık hizmetlerini herkese açtım diyerek çözdüğünü zannedip iyice içinden çıkmaz hale getiriyor.
Ben çalışırken, benim maaşımdan daha kaliteli hizmet diye sağlık için kesilen miktar ile işçi statüsünde çalışan için aynı miktar mıdır ? Şimdi hepsi eşitleniyorsa 25 yıl benden sağlık adına kesilen farklı miktar bana iade edilecek mi? Edilmezse bu da hak ihlali değil midir?

Medeni kanunlara göre, kız çocuğuna ölene kadar ebeveynlerin bakmakla yükümlü olduğu hak ve sorumluluklar da, KDV zamanında 18 yaşla eğitim masraflarında dahi sınırlandırıldı. Kimseden ses çıkmadı.


Hukuki yorumlarınızı almak dileğiyle,