Eşlerin boşanmak istememesi

[tero]

eşlerden birinin boşanmayı istemiyor olması davanın seyrini nasıl etkiler (mesela kadın boşanmak istemiyorsa) hakim boşanma sebebini mantıklı bulursa boşanmayı istemeyen eşe rağmen davayı sonuçlandırma ihtimali varmıdır.ve böle bir davanın ortalama bitme süresi ne kadardır.

[deltaG]

eşlerden birinin özellikle de kadının boşanmayı istememesi davnın syrini aşağı yönde etkiler. BU durumda İMKB endeksi de olumsuz olarak etkileneceğinden doların fiyatının artması muhtemeldir.Ancak Merkez bankası bunu dengelemek için faiz artırımına giderse işler düzelir. Zira karı kocanın bankalardaki paralarına daha fazla faiz geleceği için belki de boşanma sebebi ortadan kalkar.Kdınlar genellikle boşanmayı istemezler. Kendilerini aldatan, dayak atan kocalarına büyük bir sevgiyle bağlıdır.Aile atom değildir parçalanamaz.Buna hakim dahi izin vermez.Zaten hakimlerin de çoğu evlidir.Boşanmanın mantıklı bir sebebi de yoktur tıpkı evlenmenin mantıklı bir sebebi olmadığı gibi.Aile ilişkisinde iki eksiden bir artı meydana gelmez.Bunu şöyle formüle edebilirirz.
- M (burada büyük M mantığı simgeler BOŞANMANIN MANTIKLI SEBEBİ ) - (matematikteki eksiişaretidir) - ( bu - işareti ise evliliğin mantıklı sebebidir.) = ( bu hepinizin bildiği matematikteki eşittir işareti gbi görünse de aslında QUO VADİS? sorusunun evlilik konusundaki bilinmezliğini gösterir.

Dünyada çözümlenmemiş birkaç paradoks vardır. Bunlardan birisi :

Bir köyde bir tane berber vardır.
Köyün hiç bir erkeği kendi kendilerini traş edemezler.
Köyün kadınları da traş işinden anlamazlar.
KÖYÜN BERBERİNİ KİM TRAŞ EDER?

Çözümlenmemiş bir başka paradoks ise evliliktir.

Evlenmenin mantıklı bir nedeni yoktur. Evlilik eğer iki insanın birbirini sevmenin sonucu ise bu mantıklı değil duygusaldır. Duygu denen şey yenilir yutulur sayılır cinsten değildir.elle tutulmaz gözle görülmez. Elle tutulan, gözle görülen yansıması ise evlilik cüzdanıdır. Belki mantık bu noktadan sonra işlemeye başlar.Evlilik cüzdanı küçük tasarruflarımız biriktirdiğimiz İŞ BANKASININ o güzel kumbarası ve biriken paralarımızın toplandığı banka cüzdanı gibidir. Bu tasarruflar gerçekten para olacağı gibi yıllar geçtikçe eşler olarak kumbaramıza attığımız olumlu ve olumsuz tavırlarımız,kavgalarımız, büyüyen sevgilerimiz, KÂRIMIZ olan çocuklarımız ( ki büyük babalar için bunların faiz olduğu ve kârdan daha tatlı olduğu iddia edilir)paylaşımlarımız ürettiklerimiz veya tükettiklerimizdir.
Bunların gerçekleşmesinde de mantıklı bir sebep yoktur. Bir gece bir bakarsınız eşiniz hamile, bunun olmasını acaba o gece mi istemişizdir? Kavgalarımızın mantıklı bir nedeni varmıdır? Eşlerin karşılıklı sevgilerini büyütmelerinin de mantıklı bir sebebi yoktur. Hele de gelecekte boşanmaya varacaksa iş bu sevgiyi büyütmenin mantığını izah edebilirmisiniz?

Öyleyse bu evlilik paradoksunu şöyle formüle edebiliriz.

DM (Duygusal mantık (ne demekse)) x ( bu işaret matematikteki çarpı işaretidir burada ise Çarpılmak anlamındadır) K (karşı cinsiifade eder) = (bildiğiniz eşittir işaretidir başka anlamlar yüklemeyiniz ) EC (evlilik cüzdanı) : ( bu da matematikteki bölü işaretidir) MTB ( muhtemel tehlike boşanma) . böylece zar zor kurulan evliliklerin amip gibi bölünmesi ama bu bölünme sonucu ortadan yok olmasıdır. Oysa ki amipler bölünerek çoğalırlar. İşte bu işin paradoksu da budur. Madem boşanacaktınız neden evlendiniz.

Türkiyeye özgü olduğu düşünülen ve çözümlenmemiş bir 3. paradoks ise MAHKEMELERİN NE KADAR SÜRECEĞİDİR.
Ortalama dava süresi İZAFİ bir kavramdır ve boşanmak isteyen eşin maddi manevi dayanma gücü ile doğru orantılıdır. Ne kadar dirençli iseniz davanız size göre o kadar kısa sürede biter. Atomu bile parçalamı başarmış insanoğlu DAVAM NE KADAR SÜREDE BİTER" sorusu karşısında aciz kalmıştır. Bir de depremlerin ne zaman olacağı tahmin edilemez. Bazı depremlere ve kuşaklara bakılarak zamanı tahmin edilmeye çalışılırsa da ganyanda altılı tuturmak çok daha yakın bir olasılıktır.
Türkiyede ganyana en meraklı meslek mensupları avukatlardır. Bunların işi gücü davaların ne kadar süreceğini tahmin etmekle geçer. Ama genellikle yanlış ata oynadıklarından bir türlü altılıyı tutturamazlar. Altılıda teselli ikramiyesi de yoktur ama avukatlar için TEMYİZ diye bir teselli imkanı yaratılmıştır.

SON ZAMANLARDA BURADA SADECE BOŞANMA İLE İLGİLİ SORULAR SORULMASI DURUMUN VAHAMETİNİ GÖSTERDİĞİ İÇİN BEN DE BİRAZ KAFAYI KIRDIM HERHELDE. HİÇ KİMSEYE ÖZELLİKLE DE SORUYU SORAN ARKADAŞIMA BİR KASTIMAHSUSAM YOKTUR.

[deltaG]

eşlerden birinin özellikle de kadının boşanmayı istememesi davnın syrini aşağı yönde etkiler. BU durumda İMKB endeksi de olumsuz olarak etkileneceğinden doların fiyatının artması muhtemeldir.Ancak Merkez bankası bunu dengelemek için faiz artırımına giderse işler düzelir. Zira karı kocanın bankalardaki paralarına daha fazla faiz geleceği için belki de boşanma sebebi ortadan kalkar.Kdınlar genellikle boşanmayı istemezler. Kendilerini aldatan, dayak atan kocalarına büyük bir sevgiyle bağlıdır.Aile atom değildir parçalanamaz.Buna hakim dahi izin vermez.Zaten hakimlerin de çoğu evlidir.Boşanmanın mantıklı bir sebebi de yoktur tıpkı evlenmenin mantıklı bir sebebi olmadığı gibi.Aile ilişkisinde iki eksiden bir artı meydana gelmez.Bunu şöyle formüle edebilirirz.
- M (burada büyük M mantığı simgeler BOŞANMANIN MANTIKLI SEBEBİ ) - (matematikteki eksiişaretidir) - ( bu - işareti ise evliliğin mantıklı sebebidir.) = ( bu hepinizin bildiği matematikteki eşittir işareti gbi görünse de aslında QUO VADİS? sorusunun evlilik konusundaki bilinmezliğini gösterir.

Dünyada çözümlenmemiş birkaç paradoks vardır. Bunlardan birisi :

Bir köyde bir tane berber vardır.
Köyün hiç bir erkeği kendi kendilerini traş edemezler.
Köyün kadınları da traş işinden anlamazlar.
KÖYÜN BERBERİNİ KİM TRAŞ EDER?

Çözümlenmemiş bir başka paradoks ise evliliktir.

Evlenmenin mantıklı bir nedeni yoktur. Evlilik eğer iki insanın birbirini sevmenin sonucu ise bu mantıklı değil duygusaldır. Duygu denen şey yenilir yutulur sayılır cinsten değildir.elle tutulmaz gözle görülmez. Elle tutulan, gözle görülen yansıması ise evlilik cüzdanıdır. Belki mantık bu noktadan sonra işlemeye başlar.Evlilik cüzdanı küçük tasarruflarımız biriktirdiğimiz İŞ BANKASININ o güzel kumbarası ve biriken paralarımızın toplandığı banka cüzdanı gibidir. Bu tasarruflar gerçekten para olacağı gibi yıllar geçtikçe eşler olarak kumbaramıza attığımız olumlu ve olumsuz tavırlarımız,kavgalarımız, büyüyen sevgilerimiz, KÂRIMIZ olan çocuklarımız ( ki büyük babalar için bunların faiz olduğu ve kârdan daha tatlı olduğu iddia edilir)paylaşımlarımız ürettiklerimiz veya tükettiklerimizdir.
Bunların gerçekleşmesinde de mantıklı bir sebep yoktur. Bir gece bir bakarsınız eşiniz hamile, bunun olmasını acaba o gece mi istemişizdir? Kavgalarımızın mantıklı bir nedeni varmıdır? Eşlerin karşılıklı sevgilerini büyütmelerinin de mantıklı bir sebebi yoktur. Hele de gelecekte boşanmaya varacaksa iş bu sevgiyi büyütmenin mantığını izah edebilirmisiniz?

Öyleyse bu evlilik paradoksunu şöyle formüle edebiliriz.

DM (Duygusal mantık (ne demekse)) x ( bu işaret matematikteki çarpı işaretidir burada ise Çarpılmak anlamındadır) K (karşı cinsiifade eder) = (bildiğiniz eşittir işaretidir başka anlamlar yüklemeyiniz ) EC (evlilik cüzdanı) : ( bu da matematikteki bölü işaretidir) MTB ( muhtemel tehlike boşanma) . böylece zar zor kurulan evliliklerin amip gibi bölünmesi ama bu bölünme sonucu ortadan yok olmasıdır. Oysa ki amipler bölünerek çoğalırlar. İşte bu işin paradoksu da budur. Madem boşanacaktınız neden evlendiniz.

Türkiyeye özgü olduğu düşünülen ve çözümlenmemiş bir 3. paradoks ise MAHKEMELERİN NE KADAR SÜRECEĞİDİR.
Ortalama dava süresi İZAFİ bir kavramdır ve boşanmak isteyen eşin maddi manevi dayanma gücü ile doğru orantılıdır. Ne kadar dirençli iseniz davanız size göre o kadar kısa sürede biter. Atomu bile parçalamı başarmış insanoğlu DAVAM NE KADAR SÜREDE BİTER" sorusu karşısında aciz kalmıştır. Bir de depremlerin ne zaman olacağı tahmin edilemez. Bazı depremlere ve kuşaklara bakılarak zamanı tahmin edilmeye çalışılırsa da ganyanda altılı tuturmak çok daha yakın bir olasılıktır.
Türkiyede ganyana en meraklı meslek mensupları avukatlardır. Bunların işi gücü davaların ne kadar süreceğini tahmin etmekle geçer. Ama genellikle yanlış ata oynadıklarından bir türlü altılıyı tutturamazlar. Altılıda teselli ikramiyesi de yoktur ama avukatlar için TEMYİZ diye bir teselli imkanı yaratılmıştır.

SON ZAMANLARDA BURADA SADECE BOŞANMA İLE İLGİLİ SORULAR SORULMASI DURUMUN VAHAMETİNİ GÖSTERDİĞİ İÇİN BEN DE BİRAZ KAFAYI KIRDIM HERHELDE. HİÇ KİMSEYE ÖZELLİKLE DE SORUYU SORAN ARKADAŞIMA BİR KASTIMAHSUSAM YOKTUR.