Uzun yıllar gubet kahrı çektikten sonra Vatanımızda rahat etmeye geldik, çocuklarımız aile kültürü ile büyüsünler istedik. Çok şükür çocuklar okulda başarıyla ilerliyor. Ama ne yazıkki ben bürokratik işlerden dolayı 2004 yılından beri uğraşmama rağmen bir adım yol katedemedim. Sitenize konuyla ilgili olarak daha öncede yazdım. Herkese ibret olması açısından tekrar tekrar yazıyorum. Biz isteseydik Alman Vatandaşlığına geçebilir ve oradaki sosyal yardımlardan faydalanabilirdik. Ama asla gururla taşıdığımız T.C kimliğimizi değiştirmek istemedik.Vatanımızda bir lokma ekmeği yakınlarımızla paylaşmak bize yeter diye düşündük. Eşimin kardeşi 2 yaşında geçirdiği menenjit hastalığından dolayı Almanya'dan %100 özürlü raporu ile 2003 yılında malulen emekli oldu, emekli maaşı almaya devam ediyor. Türkiye'de 3201 sayılı kanunla yurtdışı borçlanması yaparak ödedik. Almanya yetkili kurumlarının vermiş olduğu raporları Türkçe Tercümesi ile S.S.K ya götürdüm. S.S.K bu raporları hiç dikkate almayıp Devlet Hastanesine sevk edip sağlık kurulu raporu istedi. İyi güzel 1 ay git gel raporda menenjit tanısı : ileri derece duymuyor konuşamıyor, anlamakta zorluk çekiyor vs. tesbit edilmiştir yazıyor. Bu raporu S.S.K ya verdik Aradan 5-6 ay geçti maluliyetiniz kabul edilmemiştir diye bir yazı geldi. Tabiiki itiraz edip dosyanın yüksek sağlık kurulunda incelenmesini istedik. Aradan bir altı ay daha geçti. Gelen yazı aynı maluliyet talebiniz rededilmiştir. Neden ve niçin belli değil. (Belirtilmemiş.)
Bu defa ben sakatlığı sigortalı işe başlamadan önce olduğu için Verg Uygulama Müd. başvurdum. Buradan da çalışıyor olması gerekiyor diye geri çevrildim. Ayrıca eşimde %50 Ağır sakatlık raporu ile aynı şekilde yurtdışı borçlanması yaptık ve şu an Türkiye'de sigortalı taksi şoförü olarak çalışıyor. 1998 yılında geçirdiği bel fıtığı ameliyatı sonrası 2011 yılına kadar geçerli %50 Ağır sakat kimliği var . Ama nereye gittimse buda kabul edilmedi. Hastaneden sağlık Kurulu raporu istendi. İyi güzel kanunlara saygımız sonsuz. Gel gelelim sorun buradaki hastaneden verilen raporlarda. Trafikte fren yapması sonucu eşimde bel fıtığı tekrar oluştu. Hastaneden verilen rapor ise %0 ve yeniden ameliyat olursa durum tekrar değerlendirilecek yazıyor. Ortada bir gariplik var ama nerede? Sanki Türkiye'ye gelince sihirli bir değnek değdi ve her ikisi de sapasağlam oldular gibi bir durum çıkıyor.
Ben konuyu önce Basın ve Yayın organlarına sonrada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine tasımayı düşünüyorum. Siz ne dersiniz.?