BİR tokat daha vur Etyen Mahçupyan, bir tokat daha vur!
Sizin "Bu Cumhuriyet artık bir nostalji" başlıklı yazınız bir tokat gibi gelir bize; hani "ilaç gibi geldi" derler ya, onun gibi... (x)
CHP'yi eleştirirken, toplumdaki değişimi kendinize göre yorumlayıp "Cumhuriyet bu haliyle biter, tarihsel bir parantez kapanırken, Anadolu halkı yeniden cumhurlaşmanın sancıları içinde. Onun için CHP'ye fazla yüklenmemek lazım... O artık bir nostalji!" demiştiniz.
Etyen Mahçupyan'ı hatırlayacaksınız, Hrant Dink'in öldürülmesinden sonra, babasının ona gençliğinde söylediklerini hatırlayıp "Şimdi düşünüyorum, demek ki henüz gençmişiz. Babamın çoktan öğrenmiş olduğunu bilecek yaşta değilmişiz" diye yazmış, "Öteki, dediği Türklerin değişebileceğini söylemenin gerçekten zor olduğunu" belirtmişti.
***
"BU Cumhuriyet artık bir nostalji" başlıklı yazı da onun...
Evet, bize bir tokat daha vur Mahçupyan, vur ki Kurtuluş Savaşı subaylarından Rahmi Apak'ın gördüğü tokatlardan biri olsun.
Tarih 1920 yılının ocak ayı, Türk esirleri getiren vapur Galata rıhtımına yanaşır; Rahmi Apak anlatır:
"Bütün esirler, bir an önce, vatan topraklarına ayak basmak, hürriyete kavuşmak için dışarı çıkmaya acele ediyorlardı. Bu esnada vapurun rıhtıma yanaşması ile birlikte, bir İngiliz subayının yanında vapura girmiş ve sırtında bir İngiliz elbisesi taşıyan İstanbullu genç bir Ermeni, esir arkadaşlarımızdan birine, ulan neye acele ediyorsun diye bağırdıktan sonra suratına şiddetli bir şamar attı.
Dikkat ettim, etraftaki yüzlerce Türk esiri bu şamarı kendi suratlarına yemişler gibi irkildiler. Ben şahsen bu şamarın kendi yüzümden bir ateş çıkarır gibi olduğunu duydum. Eyvah, biz esir kaldığımız düşman memleketinde bile böyle hakaretler görmedik. Biz bu vatanda nasıl yaşayabiliriz diye düşündüm ve titredim." (xx)
***
OYSA Rahmi Apak, esaretten kurtulup vatana döndükten sonra Trakya'daki kasabasına çekilip yeni bir hayat kurmak niyetindedir, birçok arkadaşı da onun gibi düşünmektedir.
Ama, vapurdaki İngiliz destekli Ermeni tokadı, onu bu fikrinden caydırır:
"Derhal Anadolu'ya geçip tekrar silaha sarılmak kararını verdim."
Atatürk, "Nutuk"ta o günleri şöyle anlatır.
"Halk kavgadan bezgindir, mecalsizdir, yorgundur."
***
VE Rahmi Apak, değişimi şöyle anlatır:
"Esirlikten döndükten sonra, subaylıktan çekilerek İstanbul'da iş tutmuş olan yüzlerce ve binlerce subay, İngilizlerin ve yerli Hıristiyanların kendilerine yaptıkları tecavüz, gasp ve hakaretlere dayanamayarak akın akın Anadolu'ya geçtiler, silahlarını tekrar kuşandılar ve arkadaşlarından binlerce vatan evladını tekrar kavga meydanına sürüklediler." (xx)
***
ONUN için Etyen Mahçupyan, sen bize bir tokat daha vur!
Vur ki, "Bu Cumhuriyet'in bitmediğini, Cumhuriyet'in nostaljik bir vaka olmadığını" anlayalım.
(x)Zaman gazetesi/02.10.2006
(xx)Yetmişlik Bir Subayın Hatıraları/Türk Tarih Kurumu, 1988
Son günlerde CHP'nin akla ziyan pozisyonlarından utanç duyan 'laik' elitimizin idrak etmesi gereken basit bir nokta var: CHP bu saçmalıkları mecburiyetten savunuyor; çünkü bu parti artık iyice anakronik bir vaka ve varlık nedenini meşrulaştırmak için resmi ideolojinin hurafeleri dışında sığınacak yeri yok.
Dolayısıyla asıl sorun resmi söylemin bütünüyle bir tür hurafe haline gelmesinde... Ne var ki bugün yüzleri kızaran 'laik' elitin söz konusu çöküşte büyük payı var. Modernliği, içinde yaşadığımız toplumu ve günümüzü bu denli anlayamamak onlar sayesinde kronik bir hastalığa dönüştü.
Ama belki de artık kendimizi resmi safsatalardan kurtarma zamanı gelmiştir... Öncelikle anlamamız gereken, modernliği hep otoriter zihniyetin içinden okuduğumuz ve hiçbir zaman onun relativist ruhunu özümsemediğimiz. Modernlik Batı'da geçmişin geleceği büyük ölçüde belirlediği ve anlamlandırdığı bir süreç olarak yaşandı. Geleceğe yatırım üzerine kurulu çekirdek aile nosyonu, yarın için bugünü feda etmeye hazır nesiller üretirken; bu hayalin ortaklaşa yaşanması da 'toplum'un psikolojik harcını oluşturdu. Böylece çeşitli yerelliklere ve inançlara mensup insanların, ulus-devlet oluşma sürecinde yaşanan hırpalanmalardan sonra bile bir tür 'birliktelik' ve 'ortaklık' fikrine gelmeleri mümkün oldu. Dolayısıyla kritik nokta tarihsel süreç içinde eşitlik bağlamında bir araya gelemeyen insan gruplarını 'gelecekte' eşitleyecek güvenilir sistemlerin oturtulmasıydı.
Türkiye Cumhuriyeti, modernliğin meşruiyeti için gereken bu önkoşulu bir türlü kavrayamadı... Yönetim gücü 'seçilmiş' bir azınlığın elinde toplanmakla kalmayıp, bu azınlık kurumsal ve ideolojik koruma altına alındı. Yönetenlerle yönetilenler ayrı birer 'cemaat' olarak kimlikleşirken, kamusal alan da yönetenlerin belirlediği bir yaşam ve söylem biçimine tahsis edildi. Diğer bir deyişle Türkiye Cumhuriyeti hiçbir zaman gerçek halkı veri alan ve o halkı modernlik etrafında bütünleştiren bir toplum tasavvuruna sahip olamadı. Aksine yönetenlerin bir tür cemaat olmasına paralel olarak, ülkede cemaatçilik körüklenirken; devleti sahiplenenler toplumsal talep ve değişimleri kendi cemaatsel alanlarının daralması olarak algılayarak engellediler...
Günümüzün post modern küresel dünyası, Cumhuriyet'in bu aksayan yönünü daha da belirgin kılıyor. Çünkü dünyamız cemaatçiliği 'yeniden doğan' ve modernlik içinde yer talep eden etnik ve dinsel kimlikler üzerinden yaşatıyor. Dolayısıyla bugüne dek o kimlikleri layıkıyla entegre edemeyen, bir 'toplum' üretemeyen, kendisini cemaatçiliğe mahkum eden Türkiye, şimdi o kimlikler dünyasının tuzağına düşmüş durumda. Diğer taraftan cemaatlerinin dışına çıkan bireyleri de bir 'toplum' beklememekte... Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti'nin 'bireyleri' de hızla küreselleşip bu topraklardan manen ve maddeten kopuyorlar. Siyasal cemaatleşme ile kaotik bireyselleşmenin arasında sıkışan Cumhuriyet ise giderek çözülüyor... Toplumsal meseleleri çözemiyor, halkın dilini anlamıyor, toplumdan korkuyor ve aynı basmakalıp içi boşalmış jargonun içinde devekuşu misali gün geçiriyor.
CHP'nin davranış kalıpları bu durumun basit bir uzantısı... Böylesine bir arka plan önünde, onu ideolojik olarak sahiplenen bir parti ne yapsın, ne söylesin? CHP bitiyor; çünkü bitmekte olan bir dönemin hem sembolü hem de katalizörü... Oysa toplumun her cemaati içinde büyükçe bir bölüm modernliği hazmetme açısından devleti geçmiş, kendisini aşan bir 'toplum' hayalini yadırgamayacak noktaya gelmiş durumda. Cumhuriyet bu haliyle biter, tarihsel bir parantez kapanırken, Anadolu halkı yeniden cumhurlaşmanın sancıları içinde. Onun için CHP'ye fazla yüklenmemek lazım... O artık bir nostalji...
selamlar öncelikle konudan bahsedim 2 katlı evimiz ve alt katta abimler oturuyor lakin bize huzur vernmiyor konuşmuoyoruz sürekli şiddet meilli biri...
Haklısınız hocam dediğinizde yine de geriyor insanı dava işleri. Memuriyette falan sıkıntı çıkarıyor bir de. Ncmec'den gelen raporlara galiba genelde...
Yapabilecegin tek mantikli sey baska bir ulkenin vatandasligina gecmek, or: amerika da vatandas olurken isim degistirebiliyorsun. Bu durumda bulunman...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
tck226 şüphesi
14-06-2024, 02:39:38 in Bilişim Hukuku