Öğrenim kredisi borcu

[alpayk]

Senet imzaladigima gore herhalde dogru forumdur diyerek yaziyorum.

Ozet: Kredi yurtlar kurumundan alinan borcun geri odenmemesi nedeniyle borclu hakkinda haciz/icra islemlerinin baslatilmasi

KYK kanu madde (351 sayili) 16 der ki "Öğrenci, borcunu, öğrenim gördüğü öğretim kurumunun normal öğrenim süresinin bitiminden itibaren iki yıl (öğrencinin lisansüstü eğitim yapması halinde dört yıl) sonra başlamak üzere, kredi aldığı sürenin yarısı kadar sürede ve üçer aylık dönemler halinde Kuruma ödemek zorundadır."

Bu kanun degisikligi 1996 yilinda yapilmis, benim geri odemelerim ise mezuniyetten 1 yil sonra baslatilmis, bu nedenle fahis miktarda gecikme zammi olusmus. KYK gorevlisi kanun degisikliginden once bu surenin 1 yil oldugunu soyluyor ama benim sordugum herkes 2 yil olarak hatirliyor.

1. Kanunun degisiklikten onceki halini nerden bulabilirim? Anladigim kadariyla 4160 sayili kanunla bu degisiklik yasalasmis ama bir turlu bulamiyorum.

2. yuksek lisans yapmis olmama ragmen KYK'ye bildirmedigim icin geri odemenin 4 yil sonra baslamasi mumkun olmamis. Bunu bildirmem gerektigi de hicbiryerde yazmiyordu, herhangi bir hak iddia edebilirmiyim?

3. Borcu odemezsem haciz/icra islemlerinin baslatilacagi soyleniyor, bu durumda hukuki masraflarin da borclu tarafindan odenmesi gerekiyor, bu prosedur hakkinda bilgi verebilirmisiniz? Masraflar minimum ne kadar tutar, maasin tumune haciz koyabilirler mi? Bu durumun ne gibi yan etkileri olur? Benim durumumda 450.000 kisi oldugunu dusunerek borcun anaparasini odeyip kalanini mumkun oldugu kadar gec odemek akillica bir hareket midir?

4. Haciz islemleri basladiktan sonra borclularin isyan etmesi sonucu bir genel af, borc barisi, falan fistik gibi bir duzenleme yapilma olasiligini dikkate almak gerekir mi? (bakiniz Motorlu Tasitlar Ek Vergisini kek gibi odedikten sonra, iptal edilmesi ve 1 sene onceden pesin vergi odemis duruma dusmek)

Cok soru sordum ama, birileri gorus bildirebilirse cok sevinecegim. Ayrica benim durumumda olan ama belki farkinda bile olmayan 450.000 kisi icin de yararli olacaktir.

Simdiden tesekkurler,

[Av.Fatih Karaca]

Sayın alpayk,

351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanunu'nun 16 ncı maddesinin 4160 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki hali aynen şöyle:

"Madde 16- Öğrenci, borcunu, devam ettiği öğrenim müessesesinin normal öğrenim süresinin bitiminden iki yıl sonra başlamak suretiyle, kredi alınan müddetin iki misli zamanda aylık eşit taksitler halinde Kuruma öder.(1)

Aldığı kredinin tamamını, normal öğrenim süresinin bitiminden itibâren bir yıl içinde ödeyenlere borç miktarından % 15, iki yıl içinde ödeyenlere % 10, üçüncü ve mütaakip yıllar içinde taksitlerin geri kalan kısmının tamamını defaten ödiyenlere % 5 indirim yapılır.

Öğrenci, sağlık sebepleri dışında kendi isteği ile okulu bıraktığı veya herhangi bir sebeple okuldan çıkarıldığı takdirde, okulla ilişiğinin kesildiği tarihten bir yıl sonra başlamak üzere kredi aldığı müddet kadar zamanda borcunu aylık eşit taksitler halinde Kuruma öder.(1)

Öğrencinin tabi olacağı mükellefiyetler öğrenciden alınacak taahhüt senedinde ayrıca belirtilir.
Kamusal ve özel kurumlarda vazife alanların borç taksitleri bu kurumlarca ödenecek aylıklarından kesilerek Kuruma yatırılır."

Maddenin dipnotu da şu:
"(1) 1995 Mâli yılı başından itibâren öğrenim kredisi almaya başlayacak öğrenciler için, bu fıkraların 1995 Mâli yılında uygulanmayacağı, 23/12/1994 tarîh ve 4061 sayılı “1995 Mâli Yılı Bütçe Kanunu’nun 72/1 maddesi hüküm altına alınmıştır. (R.G. 28/12/1994 – 22155 Mük.)"

Diğer sorduğunuz hususları da, sanırım uygulamanın içindeki avukat arkadaşlar cevaplandırılar.

DeFacto

[alpayk]

Yanıt için teşekkürler.

Bu durumda 4 yıllık üniversiteyi zamanında bitiren bir kişi için;

1. Kanun değişmeden önce geri ödeme mezuniyetten 2 yıl sonra başlar, borçlu (4*2) = 8 yıl içinde borcunu ödemek zorundadır.

2. Kanun değiştikten sonra (1.8.1996), geri ödeme mezuniyetten 2 yıl sonra başlar, borçlu (4/2) = 2 yıl içinde borcunu ödemek zorundadır.

3. Ben ve benim gibi ilk kredi ödemesi 20.5.1996 tarihinde yapılanlar için her iki durum da geçerli olmayıp borç şöyle hesaplanmıştır. Geri ödeme mezuniyetten 1 yıl sonra başlar, borçlu (4/2) = 2 yıl içinde borcunu ödemek zorundadır.



Soru-1: Herhalde senetleri imzaladığım tarihte yürürlükte olan kanun geçerlidir, yanılıyor muyum?

Soru-2: Kanunda belirtildiğinin haricinde bir senet düzenlenebilir mi? (seneti KYK'ye verdim ve bendeki kopyayı bulamıyorum)

Soru-3: Bilgi edinme kanunundan yararlanarak Kredi Yurtlar Kurumundan bu taksitleri hangi kanuna dayanarak hesapladıklarını sorabilir miyim veya imzaladığım senetin bir kopyasını isteyebilir miyim?


Şimdiden yanıtlar için teşekkürler

PS: Tam yanıt alamasam da, muhteşem bir site olmuş, emeği geçen herkesin eline sağlık.

[Av.Fatih Karaca]

Aldığınız kredinin ödeme usulü, borçlanma tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olması gerektiği kanaatindeyim. Kanundaki öngörülenin dışında bir senet düzenletemezler. Elbette ki Bilgi Edinme Kanunu kapsamında, Kredi Yurtlar Kurumundan, bu taksitlerin hangi kanuna dayanarak hesaplandıklarını sorabilirsiniz. Ancak bu arada Kurum tarafında icra işlemleri başlatılmış ise, itiraz ve benzeri usulî işlemlerdeki süreleri kaçırmamak için mutlaka bir avukattan yardım talep ediniz. Aksi halde siz bu araştırmaları yaparken borç kesinleşip, ödeme mecburiyetine düşeblirsiniz haberiniz olsun.

DeFacto

[alpayk]

Sanırım benim çabalarımla pek birşey olmayacak, KYK Bilgi sistemini kurduğu için borçları takip edebiliyor ama bir İngiliz atasözü der ki:

"a fool with a tool, is still a fool"

KYK yetkilileri ile yaptığım telefon görüşmeleri sonucunda:

- Kanunun ne yazdığı önemli değil, imzaladığım senette ne yazdığım önemli değil, o tarihte yürürlükte olan yönetmelik önemli imiş. O zaman kanun ne işe yarıyor, niye bize senet imzalatıyorsunuz...

- 1996 yılında kredi almaya başlayanlar için geri ödeme 1 yıl sonra başlıyormuş, diğer tüm yıllar için 2 yıl sonra, neden diye sorarsanız, yönetmelik öyle yazıyormuş, keyfi değilmiş, yanlışlık olması mümkün değilmiş...

- zırt pırt değiştiğini anladığım bu yönetmeliklere de erişmek kolay görünmüyor, kaldı ki kurumun bağlı olduğu kanuna aykırı yönetmelik yapabilmesi de ilginç...

- kanun maddeleri de çok anlaşılır değil zaten, lisansüstü eğitim yaparken de kredi alırsanız o zaman lisans mezuniyetinden 4 yıl sonra başlıyormuş geri ödeme, bu tartışmada yazan ilgili maddeyi (yukarıda biryerlerde yazıyor) aklı başında 100 kişiye okutun, bu şekilde anlıyorlarsa ben aldığım tüm diplomaları kemireyim...

- 30 Hazirana kadar anaparayı yatıranların gecikme borçlarını 3 eşit taksitte ödeyecekleri asparagasmış, yalan habermiş, bunu bana KYK yetkilisi söyledi, ancak KYK bunun yalan haber olduğunu bilmesine rağmen hiçbir resmi açıklamada bulunmadı, oh ne ala, hatta oh la la...

- Şimdi de 16 Temmuza kadar borçlarını ödemeyenler hakkında haciz işlemi başlatacaklarını söylüyorlar, inanmalı mı...

- KYK yetkilisinin söylediğine göre hiçbir yasal yönü olmasa da kuruma gelip borçlarının taksitlendirilmesini isteyen bazı kişilere "şifahen" taksitlendirme yapabiliyorlarmış, ama artık yapamazlarmış... Herkes kanunlar önünde eşit ama bir de yönetmeliklere bakmak gerek, bir de tabi şifahen yapılan indirimler, taksitler falan var, bütün bunları çıkardıktan sonra, herkes kanunlar önünde eşit.

- Geri ödeme süresi okuduğu sürenin 2 katı olanlar, yarısı olanlar, eşit olanlar (hayret kanunda bundan hiç bahsedilmediği halde böyle durumlar da var, bir yönetmelikte yazıyordu herhalde), imzaladığı senette yazan hususlardan farklı yaptırımlarla karşı karşıya kalanlar, hepsi kanunlar önünde eşit, ama kimileri daha çok mu eşit, nedir...

Konu benim bireysel olarak uğraşamayacağım bir noktaya geldi, aslında uğraşırım da bana maliyeti borcumu ödeyip kurtulmaktan daha fazla olacak sanırım. Birkaç avukatla görüşerek bu sonuca ulaştım.

Bu gibi durumlarda Sivil Toplum Örgütlerinin devreye girmesi gerektiğini düşünüyorum ama vatandaşlarından daha önemli sorunları var herhalde, sahi avukatlardan mağdur durumda olan yok mu acaba, benim görebildiğim kadarı ile bir hukuksuzluk var gibi, ve KYK ile ilgisi olan herkesi ilgilendiriyor. Belki bazı düzenlemelerle yasal hale getirmişlerdir tüm yaptıklarını ama açık seçik yapılmış olmaması, sonradan bir sürü değişiklik uygulanması insanın aklında sorular uyandırıyor. Barolar Birliği şöyle bir araştırsa, açıklasa olur mu?

Belki...

İsterseniz Challenger füzesinin neden çakıldığını anlatan raporu, amerikadaki büyük elektrik kesintisinin neden kaynaklandığını en ince ayrıntısına kadar anlatan raporu vb. kamuyu ilgilendiren her türlü bilgiyi internetten bulabiliyorsunuz. Alakasız bir Türk olarak Amerikanın başına gelen facialarda kim ne yapmış,yapmamış öğrenebiliyorsunuz, ama borcunuzu değiştirip hayatınızı allak bullak eden yönetmeliklerin ne olduğunu bulamıyorsunuz, (bu arada bu konuda bilgisi olan varsa, paylaşırsa çok sevinirim, belki yeterince aramamışımdır, KYK web sitesinde bulmayı beklerdim ama, neyse) muhattap olduğunuz kişi "kardeşim kopyasını saklasaydın imzaladığın senetin" diyebiliyor, devlet yetkilisi olarak görevi bu çünkü, değil mi?

Bitti.

[Av.Feyz Pazarbaşı]

Daha fazla Mevzuat için http://rega.basbakanlik.gov.tr/Fihrist/fihrist.asp (arama) ve http://rega.basbakanlik.gov.tr/Eskil...2/20021221.htm linklerini inceler misiniz?


https://www.hukuki.net