Tuketiciyi koruma mı, korumama mı?

[Astor]

ABD'den 26 yil sonra ulkeme dondum ve halen oradaki firmamin urunlerini turkiye piyasasina sunmak istedim.Gumrukcum Turkiye'de getirecegim mallar icin garanti belgesi istendigini soyledi,il seviyesinde yardimci olamayinca, San ve Tic. Bakanligina bagli Tuketicinin ve Rekabetin Korunmasi Genel Mudurlugu'ne basvurdum.En az iki sene garanti verin ayrica en az uc teknik servis acin yada TSE Belgeli uc servis istasyonun ile anlasma yapin dediler.Ancak benim urunlerim tamir edilemez, periodik bakim gerektirmeyen cihazlar, firma olarak biz ilk alan musterinin kendi omru kadar garanti verelim, urunu bire bir degistirme garantisi verelim, ustelik tuketicinin adres adres dolasip servis istasyonu aramasina gerek olmadan da Garanti Belgesi icine kargo firmasi ile odemeli yollama direktiflerini koyalim dedim.Sonucta butun ulkedeki garantiler imalat hatasina karsi garanti, kullanim hatalarini kapsamiyor.Bizim urunlerimizde tarihsel olarak (kendi veri tabanimizdan) 5000 de 1 imalat hatali urun var.Zaten ilk iki yil imalat hatasindan bozulmayan bir urunun daha sonra bu nedenle bozulma olasiligi cok zayif.
Ancak bize verilen cevap ise "bir dakika, bu oyle olmaz" oldu.once biz bi bakalim, biz karar verelim" oldu.Su anda
Satis Sonrasi Yeterlilik Belgesi Mudurlugu tarafindan TSE ile ortak calismalar yapilacak ve sonuc bize belli olmayan bir sure icinde bildirilecek.
Nasil oluyor da bu kadar tuketicin lehine, avantajina olan bir teklif hemen redediliyor ve inceleme gerektiriyor.
Her kim ise yaptigi kanunda hangi akla uyarak daha iyi hizmet vermeyi isteyen firmayi engelleyecek kurallar yapmis.
Yani omur boyu garanti verebilmek, bire bir urunu degistirme garantisi verebilmek bile sorguclaniyor.
Bakanlikda gorustugum muhendis mudur bana " olmaz tabii, ya otomobil firmalari da aynisi yaparsa, olcak sey mi?" diye soruyor, cevabim "Urunlerine o kadar guveniyorlarsa yapsinlar, neden olmasin?" oldu.
Yurtdisinda yillarca kalmis, uluslararasi ticaret yapmis,ve bu sure icinde bir kez dahi vergi dairesi dahi herhangibir devlet kurumuna gitme ihtiyaci olmamis biri olarak bu tip burokrasi engeller Turkiye'de ticaret kostekliyor. Gereksiz burokrasinin engel oldugu ticaret kayit disi ticareti getiriyor ve bunu bir turlu goremiyorlar.[:0]
Konu ile direk ilgisi yok ancak, su anda Meclis'de bekleyen Yeni Ticaret Kanunu bile dunyada hic bir gelismis ulkede olmayan cek cirolama isini yasaklamiyor. Yurtdisinda cek cirolama olayi yoktur, bankalar cek kime yazili ise ona odeme yaparlar.
Bu kadar gereksiz burokraside savas veren tum hukukculari,maliyecileri, yoneticileri kutluyorum.
Bir de soruyorlar neden yabanci yatirimci gelmiyor Turkiye'ye diye...[?]

[Av.Onur Tunga]

Sayın Astor,

Ticaret yapmak için geldiğiniz ülkenizin kuralları herkes için olduğu kadar sizin için de geçerlidir. Beğenmeyebilirsiniz ama uymak ve uyum göstermek durumundasınız. Ülkenin kurallarını beğenmeyen, bu kurallara göre yatırım yapmak istemeyen yabancı da gelmeyebilir pek tabii...

Konu ile "direk" (direkt=doğrudan) ilgisi yok ama çekin ciro edilmesinin yasaklanmasına herhangi bir neden göremiyorum.

Yabancılar her şeyin en iyisini bilmeyebilirler.

Selamlar.

[Av.Tayfun Eyilik]

Türkiyeye yabancı yatırımcıların gelmediğini kim söylüyor ki
Bankacılık sektörüne, iletişim sektörüne bir baksanız

[Astor]

Sayin Tunga haklisiniz, bu kurallar burada yasayan herkes icin gecerli ve herkes gibi benim de uymak zorundayim.Ancak her kural gunu geldiginde bozulmaya ve duzenlemeyi gerektirir, yoksa hic bir kanunu, kurali degistirmesinler, oldugu gibi kalsin demek gibi birsey.
"Yabancılar her şeyin en iyisini bilmeyebilirler." fakat biz Turkler herseyin en iyisini biliriz mi demek istiyorsunuz?kanunlar ve kurallar o kadar mukemmel olsa herhalde bu durumda olmazdik.Sakin bana halimizde ne var, gulluk gulustanlik demeyin.Kisi basina dusen GSMH bir bakin.O size dunya siralamasindaki yerinizi gosterir. Gelismis ulkeler bir zamanlar su andaki Turkiyenin durumunda idiler, deneme,duzeltme ile dogruyu buldular, dinamik oldugundan hala gerektiginde degistiriyorlar,kimi bize uyar kimi uymaz orasi tartisilir ancak onlarin tecrubelerinden yararlanmak kotu bir sey mi sizce?
Asagida yazacaklarimi kisisel algilamayin,sizinle bir ilgisi yok, sadece kendi fikirlerim.
Bir toplumun daha ileri gitmesini saglayacak degisikliklerden korkanlar ve engelleyenler hem yuce Ataturk'un devrimcilik kavramina karsi olmakta hem de bir yerlerden gelen rantin kacma derdinde olanlardir.
Lutfen kendimizi kandirmayalim,hicbir gelismis ulkede en ufak bir isi yapabilmek icin bu kadar devletin yonlendirici ve kendi halkina kusku dolu baktigi yer yok.Devletin halkina , halkin da devlete guveni olmadigindan en ufak bir iste devlet(onceden cok kazik yediginden) karsisindaki herkesi uckagitciymis gibi bir ton evrak,ispat istiyor.Gecmiste ve gunumuzde uckagit yapanlar da cezalandirilmaz ise halkin da devlete guveni kalmiyor.Tabii bu avukatlarin isine gelebilir.
Isteyen gelsin istemeyen gelmesin, bizde boyle! demek herhalde Kasimpasa kabadayiligindan ote gitmez.Zaten oyle oldugundan gelmiyorlar.
Sayin Eyilik'in dedigi bankacilik ve iletisim sektoru uretime dogrudan bagli sektorler degil, hizmet sektorleri,zaten onlarin satilmasina yatirim denmez,cunku o zaten hali hazirda yuruyen bir sey,sahip, el degistiriyor, uretime ek birsey katmiyor.Satanlarda paralari yurtdisina baska yere yatiriyorlar, eger o satis yatirim olarak degerlendiriliyorsa, o zaman satanlarin disariya goturdukleri paralar da bizim disa kaybettigimiz eksi yatirimimiz olur.Ekonomi okumus biri icin tam bir komedi bunlari yatirim diye adlandirmak.
Eger ki bir yabanci firma gelir de burada su kadar kisiye is imkani saglayacak, su kadar uretim/hizmet yapacak bir fabrika,banka,telefon sirketi vs acacagiz, bunun icinde Isvicredeki 15 milyar dolarimi buraya yatiriyorum derse o zaman yabanci yatirim olur.Sanirim anlatabildim.

Sayin Tunga Bey,sizler alismissiniz galiba,arkasinda bir ton cirosu olan bir ceki herhalde herkes "aman bayildim, ne guzel bir odeme sekli" diye aliyordur, memnuniyetten aliyor,bankadan donmesi ile ulkenin bilmem neresindeki kisi ile muatap olmaniz, telefon,kago, zaman vs,harcamaniz da herhalde ayri bir zevk veriyordur.
Sizce bir neden yoksa oyle kalsin,benim sahsen almaya ve vermeye niyetim yok.
Saygilar.

[Astor]

Bazi yazim hatalari ve eksik harfler olmus olabilir, bu sonucta resmi olmayan bir forum, o kadar ciddiye almaya gerek yok.Benim Turkcem de o kadar kotu degil, mumkun oldugunca Turkce kullanirim.

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Bazi yazim hatalari ve eksik harfler olmus olabilir, bu sonucta resmi olmayan bir forum, o kadar ciddiye almaya gerek yok.Benim Turkcem de o kadar kotu degil, mumkun oldugunca Turkce kullanirim.


Ekleyen: Astor*-*24/12/2006*:* 17:31:14

Sitemizin misyonlarından biri de Türkçemizin yazım kurallarına uygun olarak kullanımını desteklemek ve üyelerimizi buna teşvik etmektir. "Ben dikkat etmeyeceğim, sitenizi ciddiye almıyorum." diyorsanız yolunuz açık olsun. Yok eğer Türkçe'yi iyi kullanamadığınızdan dolayı, yazdıklarınız bu sonuca götürüyorsa bizleri, biz sizi hoşgörürüz ama yeter ki seviyeli ve ciddi olun.

Saygılarımla.

[Av.Onur Tunga]

Sayın Astor,

Hukuk normları kişisel isteklere ve tatminlere göre değil, toplumsal ihtiyaçlara göre belirlenir. Elbette kurallar değişebilir. Söylemek istediğim, kurallar değişene kadar, beğensek de beğenmesek de onlara uymak zorunda olduğumuzdur.

Yabancılar herşeyin iyisini bilemeyebilirler derken, bizlerin herşeyin en iyisini bildiğimizi iddia etmedim. Sadece, "onlar yapıyorsa iyidir" şeklinde bir anlayışa karşı olduğumu belirtmek istedim. "Bu durumda" olmamızdan neyi kastettiğinizi anlayamadım. Ülkemizin yaşam kalitesi açısından 96'ıncı basamakta olduğundan söz ediyorsanız haklısınız. Ama bunun nedenleri burada saymakla bitmez. Ancak hepimizin payı olduğu da kesin...

Ticaret yapmak üzere 26 yıl sonra geldiğiniz ülkenizde karşılaştığınız sorunların bir çoğunu biz burada siz yokken yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Bu sorunların çözümü için fikirlerimiz de var. Onları hayata geçirmek için de çabalıyoruz. Bu forum bile bunun küçük bir örneğidir sadece... Ama hiçbir zaman "onlara" bakarak bir yol çizmedik kendimize... Hatta, "onlara" ihtiyacımız olduğundan söz edenlere şüpheyle yaklaştık...

Bu ülkeyi "yabancılaştırmadan" 96'ncı basamaktan yukarılara taşıma derdindeyiz. Ama iş onlar ve biz noktasında ise, "bizi" tercih ederim, deyiminizle "bu durumda" olmamıza rağmen...

Saygılarımla.

[commodore1tr]

Sayın Astor ben pek anlamadım cehaletime verin lütfen ;
Şimdi benim elimde Yunanistan dan gelme üç çek , bulgaristan dan bir çek , Romanya dan bir çek var... Hepsininde arkasında bana gelene kadar olan cirolar... Bu ülkeler yurt dışı değil midir ?
Kaldı ki Türkiye de çek arkasının cirolanmasını yasaklayan bir kanun çıkarılamaz... Çünkü çek kanununa aykırı bir durumdur. Dünya da olduğu gibi bizim çek kanunumaza görede 'çekte vade yoktur çek nakit paradır.' yani insanlar cebinde çuvalla para taşımasın diye emniyetli olsun diye kullanılan bir ödeme aracıdır. Temayüller ile insanların birbirine güveni ve vadeli satışta malı satanın elinde bir belge olsun diye ticari etik olarak uygulamada olan bir hususdur bu . Yani temayüldür kanun değil... Ben bana verilen bir 3 ay sonraki çeki bankaya ibraz ettiğim an ya ödenir yada arkası yazılır bu kadar basit... Kredi kartına taksit diye de birolay yok normalde amma uygulama apayrı...
Her ülkenin bir ticarek kanunu vardır. Hele ABD nin bu konudaki kanunları Türkiye den bin beterdir. Tüketici orada daha çok korunmakta olduğu aşikardır. Bir mağazada ıslaklıktan yere düşseniz neredeyse mağazanın tapusunu alırsınız Bırada ise bir şey devirirseniz onları almanızı isterler nerede ise... Bundan dolayı ürün herme ise ABD de garantisiz satılamaz. Geri alma tamir birebir değiştirme garantileri ABD nin tüm ürünlerinde vardır. Bende şu anda ABD nin bir ürününü satıyorum. Pek ilgilenmiyorum ama elimde daha doğrusu. İçinden bir sürü belge çıkıyor bizimkilerin istemediği kadar... 5000 de bir imalat hatası ciddi bir orandır bunu da söyleyeyim bu arada milyonda bir olan ürünler bilirim. Servis istasyonu ithal edilen ürünle ilgilidir. Örneğin pil de servis istasyonu istenmez amma saç kurutma aletinde istenir.... Ürün özelliği ....
Kendi kendinize Türkçe ile ilgili bir yorum yaparken siteyle ilgilide bir değerlendirme yapmışsınız . Katılmıyor kınıyorum. Türkçe de harf hatası yapılır tabiiki helle hızlı yazarken ben çok yaparım amma siteyi ciddiye alırım neden derseniz kendimi ciddiye alıyorum da ondan...

[Astor]

"Bazi yazim hatalari ve eksik harfler olmus olabilir, bu sonucta resmi olmayan bir forum, o kadar ciddiye almaya gerek yok.Benim Turkcem de o kadar kotu degil, mumkun oldugunca Turkce kullanirim."
Sizin cogunuz avukat,lutfen yazimi tekrar okuyun.o kadar ciddiye alinmamasini istedigim forum degil, yazim hatalari ve eksik harfler.Aralarda virgul konulmus, devrik cumle.Dilekce yazmiyoruz, aklimiza geldigi sekilde sohbet seklinde sonuc olarak.(Bu yaziyi kendi kendime yorum olsun diye degil, direk(t)sozcugunun 1 harf elsik yazilmasi ile ilgili duzeltme yapilmis oldugu icin yazmistim.)
Ben aman onlara bakalim onlar ne yapiyorsa eksiksiz onlari yapalim diye onermiyorum, ancak siz de kabul edersiniz ki cok eksigimiz var.Gecenlerde gazetede okudum, Sony gibi uluslararasi bir firma kullanim hatasindan bozulan bir urunu icin o urunun piyasa fiyatindan daha fazla bir onarim ucreti istiyor, nedeni ise kanunlarimizda "onarim fiyati urunun fiyatini gecemez" diye bir kisitlama olmamasi.Simdi bu olay, bizim kanunlarimizin mukemmel oldugunu,degistirilmemesi gerektigini onaylayamaz.Kabul etmemiz gereken baska bir sey ise bu kanunlari yapanlarin her ne kadar iyi niyetli olsa da tam profesyonel olmadigi, olmazsa nasil olsa duzeltiriz diye hareket etmeleridir.kanunu yapmadan "bir bakalim, diger ulkeler nasil yapiyor bu isi?" diye bakmalarinda, onlari gelistirmekte, bize uyarlamalarinda nasil bir zarar olur?
Asil amaci tuketiciyi korumak olan kanunun ongordugu sartlarin tuketici lehine daha iyisini vermek isteyenleri engellemesidir, benim sikayet ettigim.Bana urunumu satip satamayacagim belli olmayan yorelerde servis istasyonu kurdurmaya kalkmasidir sikayetim.Ornegin hic urun satip satamayacagim belli olmayan Sivas'da ben servis istasyonu acsam kime faydasi var?Tuketiciye mi?
Sonuc olarak benim demek istedigim, maalesef devletin ust duzeyindekiler olaya cok dar bir aci ile bakiyorlar, bakis acilarini genisletmeleri gerekli diye dusunuyorum.

Sayin commodore1tr'in "Tüketici orada daha çok korunmakta olduğu aşikardır.Geri alma tamir birebir değiştirme garantileri ABD nin tüm ürünlerinde vardır."sozleri beni onayliyor, benim istedigim bundan farkli degil."İçinden bir sürü belge çıkıyor bizimkilerin istemediği kadar." diyor ancak bu belgelerin bir kismini devlet zorunlu kilsa da, o belgenin iceriginin Tuketici Koruma yasasinin ongordugu minimum haklari karsilamasini istiyor,tuketici icin daha iyi haklari koyamazsin demiyor.Ve firmalar,yasalari dikkate alarak kendileri-bu kelimeye dikkatinizi cekerim-belirliyorlar.Devlet yonlendirici degil,kendi kendini denetleyen sektoru denetleyen ust kademe. durumunda.Firmalar da biliyorlar ki eger yasalara aykiri bir islem yaparlarsa hem tuketici tarafindan dava edilmek sureti ile hem de devlet tarfindan cezalandirilirlar.Onun icin o sizin gordugunuz her belge urunun icine konulmadan bir avukatin onayindan gecer.Ancak devlet kelime kelime bu belgeyi ne inceler, ne de onaylar, ne de yasaklar vs.O belgenin doguracagi sorunlar firmayi tuketiciye ve kanunlara gore baglar.
Ben ticaret yapmaya kalkan biri olarak devletin benden istedigi belgelerden sikayet etmiyorum, mantiksiz isteklerinden sikayet ediyorum(Orn.yukaridaki servis istasyonu acma gibi).Tuketiciye su anki kanunlarin verdigini haklardan daha fazlasini vermeye calistigim da bana engel yaratilmasindan sikayet ediyorum.
Soyleyin lutfen, adres adres tuketicinin servis istasyonu mu aramasi daha kolay, yoksa ucretsiz olarak kargo firmasi ile evinden urunun alinip, evine teslim edilmesi mi?
Buna su anki mevzuat izin vermiyor.

syin commodore1tr, ben ilk yazimda genelleme olarak gelismis ulkeler dedim, bence yunanistan, romanya, bulgaristan henuz bu sinifa dahil edilemeyecek ulkeler.Aslinda o kadar da onemli degil kimin ne oldugu,siz memnun musunuz cirolu vadeki cek almaktan onu yazin lutfen.Cirosuz, vadesiz ceksiz bir ticaret dusunun, ne kadar kolay olur du degil mi?Uc ay vade ile mal mi almak istiyorum sizden;kolay bankamdan kredi alip, hem daha da ucuza alirim sizden.Ancak bizde de ufak ufak gelisiyor,ticaret yapani banka gibi finans eden kurum gibi gormemek.Kredi kartina taksitler bunun ornegi.Yani ticaret yapan degilde, finansa ihtiyaci olan kisi/kurum'un finansini bankalar karsiliyor. Aslinda olmasi gereken de bu.Ancak kanunda yeri olmayan, ancak uygulaniyor diye izin verilen bu tip seyler gecmiste oldugu gibi ticari aksakliklara-anlami;hortumculuk gibi-neden oluyor.
Lutfen yazilanlari onyargisiz okuyunuz,yanlis anlasilmalar olabilir,aciklama getirmek yazanin en dogal hakki, ancak "belki de soyle demek istemistir" demeden suclamalar yapmak buyuk haksizlik.

[Astor]

sayin commodore1tr'nin yorumlarini tekrar okuyunca bazi eklemeler yapmak istiyorum.Isteyen istedigine vadeli cek versin, bunu engelleyemezsiniz, anliyorum, ancak verilen o ceki baskasina vermekden(ciro etmek)bahsediyorum.Ciro etmektense niye kendi cekini vermiyor, soru bu.Belki Bankacilik Kanunu ile ilgili bilemiyorum, ancak bildigim bir sey varsa da eger herhangi bir ceki ismine yazili kimseden baskasi bozduramaz ise, hem muhasebeciler,hem vergiciler,hem bankalar vs. rahat eder saniyorum.
Ben bilmedigimden soruyorum, biliyorsaniz lutfen yaziniz. Diyelim benim elime onceden 10 kez ciro olmus bir cek gecti.Bu on cironun hangisinin gercekten o firmanin kasesi,imzasi oldugunu bilebilirim?Onu inkar eden cikmiyor mu? Anladigim kadari ile ben yanlizca bana o ceki veren ile muatibim ve onlar bana karsi sorumlu gerisi beni ilgilendirmiyor mu?Cekin karsiligi olmamasi durumunda size ceki verenin odemesi ne kadar zaman aliyor?Aslinda bunlarin hicbiri benim problemim degil, ama ancak burasi bir karsilikli fikir alip verme olasiligi sagladigindan konuyu actim.