Erteleme kararı ve yeni suç...

[renova1]

Yardımcı olabilecek herkese şimdiden çok teşekkür ederim...

2008 senesinde eski çalıştığım iş yerinde babam ve patronum arasında yaşanan anlaşmazlıktan dolayı bazı sıkıntılar yaşadım ve işten ayrıldım sonrasında eski patronum babamı da zor duruma düşürmek için uydurma bir şekilde "Bilişim Sistemindeki Verileri Bozma Yoketme, Erişilmez Kılma,Sisteme Veri Yerleştirme vb., Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma," sebebini göstererek TCK nun 244/2,155/2,53 maddeleri dahilinde dava açtı... Davada karşı tarafın da oyununa getirildiğim için kendimi savunma gereksinimi görmedim ve 16/10/2012 tarihinde alttaki karar ile suçlu bulundum...

2-Sanığın geçmişteki sabıkasız hali, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, lehine taktiri indirim nedeni olarak değerlendirildiğinden cezasının TCK’ nun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirilerek 10 AY HAPİS VE 83 GÜN BİRİMİ ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
3-Adli para cezasının TCK nun 50,52 maddesine göre sanığın mali ekonomik durumu dikkate alınarak takdiren 20TL den paraya çevirelerek sanığın 1.660 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, Adli para cezasının mahiyeti ve miktarı gereği takdiren taksitlendirilmesine yer olmadığına TCK nun 52/4 maddesi gereğince ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrileceği hususunun ihtarına (ihtarat yapılamadı).
4-Verilen bu cezada yasal olarak ve taktirenbaşkaca artırma ve eksiltmeye yer olmadığına,
5-TCK. 51 maddesine göre suçun işlenmesindeki şekil ve özellikler sanığın cezasının ertelenmesinde bir daha suç işlemeyeceği hususunda hakkında mahkememizce olumlu kanaat edildiğinden HÜKMEDİLEN CEZANIN TAKDİREN ERTELENMESİNE,
TCK. 51/3 mad. gereğince takdiren 2 yıl denetim süresi belirlenmesine ,denetim süresi içinde takdiren sanığa bir yükümlülük yüklenmesine yer olmadığına,ancak sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suçişlemesi veya kendisine hükmedilen yükümlülüklere uymadığı takdirdeTCK. 51/7 mad. göre ertelemekararının geri alınacağı cezanın infaz edileceği hususunun ihtarına (ihtarat yapılamadı)

Doğal olarak bu kararı gerçekten suçsuz olduğum için 16/11/2012'de temyize götürdüm ve Yargıtay'a gitti, üzerinden neredeyse 6 yıl geçecek olmasına rağmen de halen temyiz sonuçlanmadı, uyap'tan baktığım kadarıyla en son 29/08/2014 te karşı tarafın avukatının vekillikten çekilme dilekçesi ve genel karar/müzekkere diye bir madde var sonrasında da hiç bir işlem yapılmamış...


Bu davanın dışında bir spor kanalı 2016 Kasım’ında sitelerimden birisinde yapılan yayından dolayı TCK 163/2 maddesi ile soruşturma başlatmış; bu noktada olay delil olarak biraz karıştı çünkü domain benim adıma değil whois de başka bilgiler yazıyor, olayın bana yansımasının tek sebebi domainin 1-1.5 ay boyunca geçici olarak ilk açıldığı dönemde türkiye'de bir datacenterdan müşterilerimden birisi için aldığım sunucuda barınmış olması... Sunucu da benim adıma değil, ödemeyi de ben yapmadım sadece destek verip iletişime ben geçtiğim için hosting firması benim bilgilerimi vermiş o yüzden karakola ifadeye çağırıldım... Bundan yola çıkarak karakolda ifade aşamasında "bu sunucu bana ait değil, daha önce müşterim için almıştım onlarla da yayın yapılan tarihten 5 ay önce çalışmayı bıraktım dolayısıyla hiç bir bilgim yok benim evimde zaten paralı dekoder mevcut internetten izlemek ya da yayın yapmakla işim olmaz" diyerek ifademi verdim...

Şimdi sormak istediklerim;
1- Yargıtayda herhangi bir zaman aşımı vs yok mu? Dosya temyize gideli neredeyse 6 yıl olacak ve halen herhangi bir karar açıklanmadı...
2- 2012 yılında kararı açıklanan ilk davada karşı tarafın avukatı vekilinin davayla artık ilgilenmediğini, hiç bir e-posta ve iletişim yoluyla kendisinden cevap alamadıklarını belirterek dosyadan ayrılmış, buna istinaden Yargıtaydan bana beraat çıkma gibi bir ihtimal var mıdır?
3- 16/11/2012 de temyize götürdüğüm karar onanırsa erteleme süresi onanma süresinden mi başlayacak yoksa 2012 de açıklanan kararın erteleme süresi uygulanmış mı sayılacak? Bu noktada kafam biraz karıştı, sanırım bir dönem kanun değişmiş ve internette okuduğum kaynaklarda farklı bilgiler var... Açıkcası ertelemenin onanma tarihinden itibaren başlaması biraz saçma geldi sonuçta o dönemde hiç bir suç işlemedim...
4- Genel olarak 2 davayı ve yukarıda belirttiğim durumları en kötü ihtimal ile değerlendirirsek alacağım cezalar ne olacaktır?

Şu anda yeni olan olay henüz karakol aşamasında, eğer gerçekten davaya dönerse zaten avukat tutucam ama o zamana kadar en azından bilgileriniz ile yardımcı olabilirseniz çok sevinirim...

[Av.Yusuf Selçuk Ateşkan]

İki tür zamanaşımı vardır: Dava zamanaşımı ve ceza zamanaşımı. Her ikisi de suçun cezasının üst sınırına göre belirlenir.
TCK md. 66’da düzenlenen dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise, devletin cezalandırma hakkından vazgeçmesi ve ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur.

TCK md. 68’de düzenlenen ceza zamanaşımı, mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden itibaren belli bir sürenin geçmesiyle hükmün infaz edilmesinden vazgeçilmesidir. Dava zamanaşımında devletin cezalandırma hakkı ortadan kalkarken, ceza zamanaşımında hükmedilen cezanın infaz edilmemesi söz konusudur.

Dava zamanaşımı, davanın açılmasıyla kesilmiş; ceza zamanaşımı ise çok daha uzun bir süre olduğu için dolmamıştır.
Dolayısıyla yargılama sonucunda hapis cezası alma ve bu hapis cezasının infazı ihtimali yüksektir.

Ceza davalarını savcı açar ve sürdürür. Şikayetçinin veya vekilinin davayı takip şartı yoktur.

Ceza aynı şekliyle onandığı takdirde erteleme süresi cezanın kesinleşmesi ile başlayacak.
2 yıllık denetim süresinde başka kasıtlı suç işlenmediği takdirde infaz edilmeyecek.

[renova1]

İki tür zamanaşımı vardır: Dava zamanaşımı ve ceza zamanaşımı. Her ikisi de suçun cezasının üst sınırına göre belirlenir.
TCK md. 66’da düzenlenen dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise, devletin cezalandırma hakkından vazgeçmesi ve ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur.

TCK md. 68’de düzenlenen ceza zamanaşımı, mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden itibaren belli bir sürenin geçmesiyle hükmün infaz edilmesinden vazgeçilmesidir. Dava zamanaşımında devletin cezalandırma hakkı ortadan kalkarken, ceza zamanaşımında hükmedilen cezanın infaz edilmemesi söz konusudur.

Dava zamanaşımı, davanın açılmasıyla kesilmiş; ceza zamanaşımı ise çok daha uzun bir süre olduğu için dolmamıştır.
Dolayısıyla yargılama sonucunda hapis cezası alma ve bu hapis cezasının infazı ihtimali yüksektir.

Ceza davalarını savcı açar ve sürdürür. Şikayetçinin veya vekilinin davayı takip şartı yoktur.

Ceza aynı şekliyle onandığı takdirde erteleme süresi cezanın kesinleşmesi ile başlayacak.
2 yıllık denetim süresinde başka kasıtlı suç işlenmediği takdirde infaz edilmeyecek.

Cevabınız için teşekkür ederim, peki 2012'de açıklanan kararın temyizde olduğunu ve oradan onama ile döneceğini dolayısıyla erteleme süresinin yeni başlayacağını varsayarsak 2016'da yapılmış bir yayından dolayı daha yeni açılacak bir davadan da erteleme kararı çıkma ihtimali var mı? Ya da hangi davanın kararının önce açıklanacağı herhangi bir fark yaratır mı? Yani Yargıtay'dan temyiz kararı yeni açılacak dava sonuçlanmadan dönmesi ya da sonuçlandıktan sonra dönmesi arasında bir fark var mı? 2 dava birbirini etkileyecek mi? Tarihlerden dolayı iyice kafam karıştı, keşke temyize yollamasaymışım bu kadar uzun süreceğini hiç tahmin etmiyordum...