M.Ö 2. Yüzyılda kurulmuş olan bilinen ilk Türk Devleti olan Asya Hun Devleti; hatta bilinen ilk Türk topluluğu olan M.Ö 7. Yüzyılda yaşamış Sakalar’ dan bu yana Türk tarihinde hukuk, çeşitli tarihsel ve toplumsal olaylardan, yaşayış şekillerinden etkilenmek suretiyle, çeşitli değişim ve gelişimlere konu olmuştur. Söz konusu değişimleri, bu yazımda genel itibariyle İslamiyet öncesi, İslamiyet dönemi ve Osmanlı dönemi olmak üzere üç ana başlıkta inceleyeceğim. 1 İslamiyet Öncesi Türk Tarihinde Hukuk
Türklerin anayurdu, İslamiyet öncesi dönemde Orta Asya olmuştur. Söz konusu bölgede yüzey şekilleri itibariyle yüksek platoların bulunması, karasal iklimin hüküm sürmesi, bozkır bitki örtüsünün mevcut olması, bu dönemde Türk devlet ve topluluklarının hayvancılıkla uğraşmalarına ve dolayısıyla göçebe bir yaşam sürmelerine sebebiyet vermiştir. İslamiyet öncesi Türk devletleri ve topluluklarında, yerleşik hayatın henüz benimsenmemiş olması, yazılı hayata geçilmesini geciktirmiştir. Buna karşın göçebe yaşam tarzının dolaylı olarak bir diğer sonucu da ayrıcalıklı bir sınıfın ortaya çıkması önlenmiş ve Türk tarihinde kölecilik görülmemiştir.
Yazılı hayata geçilememesi, yazısız hukuk kuralları olan ‘’töre’’ kurallarının önem kazanmasına sebebiyet vermiş, hükümdar başta olmak üzere kimse töreye karşı hareket edememiştir. Bu kapsamda devlet işlerinin töreye uygun yürütülmesinin yanında, halk günlük hayatında da törenin dışına çıkamamıştır. Töreyi korumak ve uygulamak devletin, topluluğun dolayısıyla hükümdarın görevi olmuştur.
Türklerin örf, adet, gelenek ve görenekleri doğrultusunda meydana gelen töre kuralları; adalet, eşitlik, iyilik, yararlı olma, insanlık doğrultusunda değişmez kurallarının yanında şartlara göre yeni kuralların koyulmasına imkan sağlamıştır.
Devlete karşı hareket etmek, ordudan kaçmak, cinayet, tecavüz gibi vakıalar idam ile cezalandırılmış, hırsızlık suçlarında tazminat ödenmesi öngörülmüştür. Buna karşın göçebe hayatın benimsenmiş olması uzun süreli hapis cezalarının uygulanabilmesine engel olmuştur. Doğrudan uygulanan cezai yaptırımlar kesin ve netlik arz etmiştir. Bununla birlikte istisnai olarak hafif suçlarda 10 güne kadar hapis cezası uygulanmıştır.
745 – 840 yılları arasında Uygurlar döneminde yerleşik hayata geçiş ile birlikte, yazının günlük hayatta kullanılır hale gelmesi, yazılı hukuk kurallarının meydana gelmesine sebep olmuştur.
2 İslamiyet Dönemi Türk Tarihinde Hukuk
840 yılında Uygur Devletinin yıkılması sonucu kurulan Karahanlıların, 932 yılında İslamiyeti resmi din kabul etmeleri ile, Orta Asya’da Türk – İslam tarihinin başlamasına sebep olmuştur. İslamiyetin etkisi ile, İslamiyet öncesi Türk tarihinde devleti yönetme yetkisinin tanrı tarafından hükümdara verildiği yönündeki ‘’kut’’ anlayışı, yerini ‘’sultan’’ anlayışına bırakmıştır. Yine İslamiyetin etkisi ile töre kurallarından oluşan örf-i hukuk sistemi, şer-i hukuk sistemi ile birlikte ikili bir yapıya bürünmüştür.
Şer’i Hukuk : İslam din kurallarına göre düzenlenmiş hukuk kurallarından oluşan sistemi ifade etmektedir. Şer’i hukuk kurallarının uygulanacağı davalara kadılar bakmaktadır. Kadıların başında ise Kadi’l Kudat (Kadılar Kadısı) bulunmaktaydı. Kadılar tarafından verilen hükümler üzerinde hükümdarın yahut devletin yaptırım gücü bulunmamaktadır ve verilen kararlar kesindir. Şer’i hukuk kurallarına tabi uyuşmazlıklar genel itibariyle; evlenme, boşanma, velayet, miras, nafaka, hayır işleri, vakıflar, ticaret ve noterliğe ilişkin vakıalardır.
Örf’i Hukuk : İslamiyete aykırı olmamak şartıyla, örf, adet, gelenek ve görenek kurallarının düzenlenmesi sonucu meydana gelen hukuk kurallarıdır. Örf’i hukuk sorumlusu Emir-i Dad ‘dır. Niteliği gereği şer’i hukuk konusu olmayan uyuşmazlıklar, örf’i hukuk’a tabidir. 3 Osmanlı Döneminde Hukuk
İslamiyet dönemi Türk tarihinin alt başlığı olan Osmanlı Döneminde hukuk, İslamiyet dönemi hukuk sistemine paralellik göstermektedir. İslamiyet dönemi Türk topluluklarında kabul gören ikili hukuk sistemi Osmanlı Devleti’nde de görülmektedir. Bu kapsamda hukuk sistemi;
Kaynağı Kur’an, sünnet, icma ve kıyas olan şer’i hukuk ve İslamiyet öncesinden bu yana devam eden töre kurallarının İslamiyete aykırı olmayacak şekilde düzenlenmesi sonucu meydana gelen örf’i hukuk söz konusu ikili hukuk sistemini ifade etmektedir. Buna karşın Osmanlı Devleti ’nde şer’i ve örf’i tüm vakıalar, ilgili hukuk kuralının uygulanması suretiyle şer’i mahkemelerde çözümlenmektedir.
Şer’i Hukuk: Din ve yasama işleri padişah adına Şeyhülislam’a aittir. Buna karşın şeyhülislam’ın yargılama yetkisi bulunmamaktadır. Söz konusu işlerde şeyhülislam, yürütme ve yasama faaliyetlerini fetvalar aracılığı ile sağlamaktadır.
Yargılama faaliyeti kadılar tarafından yürütülmektedir. Dönemin en yüksek rütbeli yargıcı ‘’İstanbul Efendisi’’ olarak adlandırılan İstanbul kadısıdır.
Kadılar, yargılama faaliyeti karşılığında devletten maaş almaz, gördükleri davalardan aldıkları harçlar ile geçimini sağlamaktadır.
Kadıların tayin ve terfi işlemleri kazaskerler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda kazaskerlik, şer’i hukukun işleyişini sağlayan en önemli kurum niteliğindedir.
Örf’i Hukuk: Yasama yetkisi padişaha aittir. Bu kapsamda örf’i konulara ilişkin padişah buyrukları nişancı tarafından ‘’ferman’’ olarak kaleme alınmakta, padişahın turası işlenmekte ve fermanın resmiyet kazanması sağlanmaktaydı.
Fatih döneminde hazırlanan ‘’Kanunname-i Ali Osman’’ ile örf-i hukuk yazılı hale getirilmiştir. Söz konusu belge Osmanlı Devletinin ilk kanunnamesi niteliğindedir.
Osmanlı döneminde hukuk alanındaki gelişmeler esasen 19. Yüzyılda başlamıştır. 1878 yılında İslami temelli medeni kanun ‘’Mecelle’’, 1839 yılında temel hakları güvence altına alan ‘’Tanzimat Fermanı’’, 1856 yılında karma mahkemelerin kurulmasını sağlayan ‘’Islahat Fermanı’’ yürürlüğe girmiştir.
Bununla birlikte Abdülaziz döneminde Divan-ı Ahkam-ı Adliye adlı yüksek mahkeme kurulmuş, 1878 yılında hukuk alanında uzman ihtiyacının karşılanması amacıyla Mekteb-i Hukuk-i Şahane kurulmuştur.
Makale Alıntıdır, Aslını Görmek İçin Tıklayınız
Çok güzel bir makale. Osmanlı'da kadıların (yargıç) devletten maaş almayıp, harç adı altında bir ücreti taraflardan alması çok ilginç değil mi? Bu bir çeşit özerklik olarak yorumlanabilir mi? Yargı bağımsızlığı olarak nitelendirilebilir mi?
Çok güzel bir makale. Osmanlı'da kadıların (yargıç) devletten maaş almayıp, harç adı altında bir ücreti taraflardan alması çok ilginç değil mi? Bu bir çeşit özerklik olarak yorumlanabilir mi? Yargı bağımsızlığı olarak nitelendirilebilir mi?
Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim.
Belirttiğiniz gibi, naçizane kanaatimce yargılama faaliyeti daha özerk bir yapıya sahiptir. Bu özerkliğin yargı bağımsızlığı üzerinde etkisi ise kuşkusuz mevcuttur. Buna karşın uygulamada meydana gelmiş yahut gelebilecek sakıncalar da söz konusudur.
Türk Parlamento Hukukunun Temel Kavramları isimli Türkiye Büyük Millet Meclisi ve yasama sürecine ilişkin 302 kavram yer almaktadır. Bunlar arasında...
Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Clicking Here TLO lookup
02-05-2025, 13:42:01 in Askerlik Hukuku