Zorla ilişki, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu başvurusu

[kingspar]

Merhabalar,

Yaklaşık 7 yıldır tanıdığım ve tanışmamızın her döneminde reşit olan biri hakkımda kendisiyle zorla birlikte olduğum bu esnada gizlice fotoğraflarını çektiğim ve bu fotoğrafları internete yüklediğim ayrıca kendisinin bana fotoğraf gönderdiğini ve bu fotoğrafları da internete yüklediğim konusunda suç duyurusunda bulunmuş..
Emniyette bir müdafi talebinde bulunmaya gerek duymadım ve yazılı ifademde kendisini herhangi bir eve götürmediğimi, zorla ilişkiye girmediğimi doğal olarak gizli fotoğraf çekmediğimi, kendisinin bana gönderdiği fotoğrafları ailemin görebileceği endişesiyle hemen sildiğimi, kendisine bir daha bu şekilde fotoğraf göndermemesi gerektiğini söylediğimi, bunun üzerine bir daha fotoğraf göndermediğini ve internetteki fotoğraflarıyla ilgim olmadığını bildirdim. Bana gönderdiği fotoğrafların 20-30 kadar olduğunu, internetteki fotoğrafların ise 100-300 civarı olduğunu da ek ifademde ekledim. (İlk ifademden sonra fotoğraflara nasıl ulaşıldığını iddianamede belirtildiği üzere internette aratarak öğrenmiştim.) Beni çevremde tanıyan herkesin 9 yıldır başka bir şahısla karşılıklı gönül bağım olduğunu bileceğini şu an evlilik aşamasında olduğumuzu da ifademe ekledim. İddia sahibinin bana gönül bağı olduğunu her fırsatta sevgili olmak istediğini dile getirdiğini, geceyarısı saatlerinde mesajlar gönderdiğini de ifademde bildirdim.
Emniyette telefonumda yapılan incelemelerde iddiada bulunan şahsa ait herhangi fotoğraf bulunmadığı tutanak altına alındı. Emniyet görevlileri bu aşamadan itibaren bana savcının isim soyismini vererek iddianameyle kendisinin ilgileneceğini bildirdiler.

Sormak istediğim esas konu burada başlıyor

2010-2011 yıllarında kendisini bir eve götürerek tacizde bulunduğumu, 2014 yılında ve 2015 yılının son aylarına kadar da zaman zaman zorla ilişkiye girdiğimi belirtmiş ve şikayet Mayıs 2017 yılında yapılmış. Yakın bir tarih verilse kendimi aklamak adına elimden gelen tüm kanıtları toplama gayretine gireceğim fakat tarihler oldukça eski. Karşı tarafın olayların düzmece olmasından dolayı bir kanıtı yok. Fotoğraflar internete yüklendiği ve benim tarafımdan yüklendiğini düşündüğü tarih ise ifadesinden anlaşıldığı kadarıyla 2015 güz ayları. Yine o şikayet de aynı ifadede Mayıs 2017'de yapılmış. Yani tüm iddialar görüşmeyi kestiğimiz zamandan itibaren yaklaşık 1,5 - 2 yıl sonra yapılmış.

Böyle mesnetsiz bir iddia karşısında uykularım kaçmış, psikolojik bir bunalıma girmiş durumdayım. Evlilik hazırlıkları aşamasında son derece kritik bir iftira ile karşı karşıyayım ne yapacağımı nasıl yol izleyeceğimi bilmeyen bir hal içerisindeyim. İftiraya uğramış bir şüpheli olarak nasıl bir yol izleyebilirim?
Konuyla değerli büyüklerimden fikir talep etmekteyim. Süreç nasıl işleyecektir, kanunlarımız neyi emretmektedir?

Teşekkürler...

[Av.Orhan AKA]

Merhaba,

Her ne kadar katılmasam da Yargıtay'ın görüşü, sanıkla arasında önceye dayalı husumet bulunmayan mağdurenin namus ve haysiyetini ortaya koyarak sanığa iftira etmesini gerektiren herhangi bir sebebin bulunmaması karşısında, mağdurenin tutarlı beyanlarına itibar edilmesi gerektiği yönündedir.

Fakat anlattığınız olaylara bakılınca karşı tarafın, bahsettiğiniz iftiraları atmasının altında yatan nedenlerin var olduğu anlaşılmaktadır. Telefonunuzda bahsedilen fotoğrafların bulunamaması, gerçekleşen eylemlerin 2-3 yıl öncesine ait olduğunun ifade edilmesi karşısında beraat kararı verilmesi kuvvetle muhtemeldir.

Nitekim, mahkumiyet hükmü kurulabilmesi için suçun sabit olması, aksi durumda ise şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca sanığın beraatine hükmolunması gerekmektedir.

[kingspar]

Sn. Av. Orhan AKA değerli görüşleriniz için minnettarım.
Duruşması olması veya olmaması ihtimalleri nasıl değerlendirilebilir? Bir insan aradan yaklaşık 2 yıl geçmesine rağmen delilsiz kanıtsız bir kişiyi mahkemede sanık konumuna getirebilir mi? Zaman aşımı vb. bir durum söz konusu değil midir? Suçun olduğunu iddia ettiği tarihten bugüne kadar beklemenin haklı gerekçeleri olabilir mi? Teşekkürler

[Av.Orhan AKA]

Ceza yargılaması iki evreden oluşur. Soruşturma (savcılık yürütür) ve kovuşturma (mahkeme yürütür).

Duruşma mahkemede yapılır ve bunun için önce savcının dava açması gerekir. Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa savcı bir iddianame düzenleyerek dava açar. Dava açılırsa duruşma olacaktır. Anlattığınız olayın hangi aşamada olduğunu bilemediğimden, "Duruşması olması veya olmaması ihtimalleri nasıl değerlendirilebilir?" şeklindeki sorunuza cevap veremiyorum.

Ceza yargılamasında herşey delil olabilir. Müştekinin ifadesi de delildir, fotoğraf ve tanık beyanı da. Bunların hepsi birer delildir. Fakat delillerin değerlendirilmesi soruşturma sürecinde savcıya, kovuşturma sürecinde hakime aittir. Eğer ortaya konan deliller ile suçu işlediği ispat edilebiliyorsa sanık cezalandırılır, aksi halde beraat eder.

Zamanaşımı süresi henüz dolmamıştır.

[Av.Yusuf Selçuk Ateşkan]

Bu suç bakımından dava ve ceza zamanaşımı dolmamıştır.
Zamanaşımı def'isine başvurmanız fiili işlediğiniz şüphesini de uyandırabilir.

Muhatap olduğunuz suçlama ciddi bir suçlama ve müdafi talep etmemiş olmanız hata.
Dosyada ne gibi delillerin olduğunu bilmek mümkün değil. Bunlara karşı savunma geliştirmek gerekir.

İşin kötü yanı bilişim suçları biriminin iş yükü bylock incelemesi nedeniyle o kadar yoğun ki, sadece sizin telefon ve bilgisayarlarınızın incelenmesi 2-3 yıl sürebilir.

[kingspar]

Sn. Av. Orhan AKA
Böyle bir suç konusunda tanık olabilir mi? Belirtilen suç kapalı kapılar ardında yaşanmaz mı?
Müştekinin ifadesinin delil sayılabilmesi sanığın hükümlü olabilmesi açısından tek başına yeterli midir yani? Aynı evde birlikte bulunmak kendisiyle zorla birliktelik gibi durumlar için doku, sıvı, sperm, kıl, tüy vb gibi somut deliller de aranmaz mı? Tamamen soyut iddiaların kanıt gücü vardır diyebiliyor muyuz bu durumda?
Sn. Av. Yusuf Selçuk ATEŞKAN
Zamanaşımına uğramış mı yoklayıp bir suç işlemişsem(!) bile sıyrılayım gibi bir izlenim oluşturdum sizde sanırım ama aslında burada belirtmek istediğim, kendimi bir an önce aklamak adına kanunlara göre suçsuz olduğumu ispat edebilmem için var gücümle çabalamama rağmen uzun zaman geçmiş olması beni tarifi zor bir mağduriyete sevkediyor. Şahıs bu iddiasını suça konu zamana yakın bir tarihte yapmış olsa olay yeri inceleme, darp, doku örnekleri vb gibi delillerle suçsuzluğum çok kolay kanıtlanabilecekken bu aşamadan itibaren tamamen soyut 'hikaye'lerle mi yargılanacağım? Öte yandan telefon bilgisayar incelemeleri hususunda bu süre zarfında mevcut cihazlarımı zamanla özelliklerini kaybetmesinden mütevellit çöpe atıp yeni bilgisayar telefon almamalı mıyım, yoksa bu inceleme farklı bir şekilde mi olacak?

[Av.Orhan AKA]

Sayın kingspar, siz burada, mahkemenin vereceği kararın ne olacağını duymak istiyorsanız bunu gidip hakime sormayı deneyin isterseniz.

Ben size her şeyin delil olabileceğini söylüyorum, tamamen soyut iddiaların kanıt gücü vardır gibi bir ifade kullanmadım. Ayrıca "soyut" demekle ne kastediyorsunuz acaba? Size göre soyut olan şey hakime göre gayet de somut olabilir.

Yargılanıyor olmanız demek ceza alacağınız anlamına gelmez, davanın hangi koşullarda açılacağını da size anlatmaya çalıştım. Aklınıza gelen her sorunun cevabını da burada bulamazsınız zaten.

[Av.Yusuf Selçuk Ateşkan]

Bende böyle bir izlenim oluşup oluşmadığı değil, hakimin kanaatinin ne yönde olacağı önemlidir.
Eski bilgisayar ve telefonlarınızı atmanız, harddiskini değiştirmeniz, çalışmaz hale getirmeniz, istenildiğinde sağlam şekilde sunamamanız da yine olumsuz kanaate neden olacaktır.

Hakim her iki tarafın da iddialarına ispatlanıncaya kadar şüpheyle bakacaktır. Ancak sayın Av. Orhan Aka'nın da vurguladığı Yargıtay görüşü "sanıkla arasında önceye dayalı husumet bulunmayan mağdurenin namus ve haysiyetini ortaya koyarak sanığa iftira etmesini gerektiren herhangi bir sebebin bulunmaması karşısında, mağdurenin tutarlı beyanlarına itibar edilmesi gerektiği yönünde"dir. Mahkemeler de Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre karar verir.

Dolayısıyla size düşen mağdurenin iftirasını gerektiren sebepleri ve beyanlarındaki tutarsızlıkları ispatlamak olacaktır.

En kötü senaryoya göre savunmanızı hazırlamanız, bunun için de dosyanızı incelemek üzere bir avukata vekalet vermeniz faydalı olur.

[kingspar]

muhtemel bir davadaki kendim adına ipuçlarını istemeden de olsa paylaştım, davanın selameti adına karşı tarafta konuyu bilen kişilerin bu post'u görebilir ve tahmin etmesi zor değil. muhtemel bir davada kendimi aklama adına stratejimi tehlikeye sokacaktır. konunun silinmesini talep ediyorum, moderatör ve editörlere mesaj gönderemiyorum
Üzgünüm ilk anda düşünemedim, Teşekkürler

[kingspar]

bu konuda bana yardımcı olabilecek kimse yok mu. özür dilerim.