Yunanistan 15 Mayıs 1919 günü İzmir'e asker çıkarmasının ardından Menderes vadisi yönünde Aydın, Gediz vadisi yönünde Manisa'ya ilerlemeye başladı.
Bu ilerleyişe karşılık bölgesel direnişler kendiliğinden oluşmaya başlamıştı. Bunun akabinde işgale karşı birleşme fikri doğmuştu. Balıkesir, Akhisar, Salihli ve Denizli'deki savunma hareketlerinin başında bulunanlar Alaşehir kongresinde bir araya geldi.Salihliyi bu kongrede Zahit Molla liderliğinde bir heyet temsil ediyordu. Bu sıralarda Bandırma'dan gelen Bandırma ve Manyaslı direnişçiler Salihli direnişçileri ile birleşti ve bu birleşimin başına Ethem Bey (Çerkez Ethem) geçti. Bunların dışında ayrıca Poyrazlılar ve Osman Ağalar ayrı bir güç teşkil ediyordu. 24 Haziran 1920'de işgal edilmiştir. Kanboğazı -Gölmarmara- Pazarköy - Kemerdamları ve Bintepeler'de şiddetli çatışmalar yaşandı.
Uzun süren çarpışmaların ardından milletin iradesi galip geldi ve Salihli özgürlüğüne kavuştu.
Ulu Önder Atatürk Salihli ziyaretinde halka hitaben şu konuşmayı yapmıştır;
"Gösterdiğiniz hissiyata teşekkür ederim. Buraya kadar bu kadar erken gelmekle hakiki hissiyatımızı izhar (gösterme) şevkiyle olduğunu anlıyorum.Bundan fevkalade bahtiyarım. Ben de size karşı aynı hissiyatla mütehassısım.
Muhterem Ahali: Çok zulüm ve çok elem gördünüz. Fakat artık bunlardan ebediyen kurtuldunuz. O kara günler artık tekerrür edemez. Çünkü milletini intibah (uyanma) ve teyakkuzu (uyanıklık) pek büyüktür. Bundan sonra memleketimizi kati halasa (kurtuluş) isa i (ulaştırma) için pek kuvvetli ve esaslı tedbirler ittihaz eylemek icap eder. Bu tedbirlerin en mühimi ve en birincisi ilim ve irfan orduları teşkil edeceklerdir. Bu itibarla atiye (geleceğe) ehemmiyetle bakabiliriz.
Muhterem Ahali: Biliyorsunuz ki, hayatımızı, istikbalimizi, namusumuzu kurtaran Misaki Millilerimize olan itimad-ı taamımızdır (tam bağlılık). Millet ve milletten doğan ordumuz bu Milli Misaki süngülerle tahakkuk ettirmiştir. Bunu siyaseten ifade ettirmek için heyeti murahhasımız Lausane (Lozan) da faaliyette çalışmaktadır.
Memleket dahilinde çalışırken, diğer taraftan hemen karşımıza çıkması muhtemel düşmanları yere sermek için daima mühayya (hazır) bulunmalıyız. Bu millet üç buçuk seneden beri çok fedakarlık yapmıştır. İcap ederse bundan sonra da hayat ve namusu için daha çok fedakarlık yapacaktır."
Kurtuluş savaşında çemberden kaçabilen Yunan birlikleri General Franko'nun emriyle Turgutlu'ya doğru çekilirken 1922 yılı 2-4 Eylül tarihlerin arasında SALİHLİ'de büyük katliam, yağmalama ve kundaklama harekatlarına girişmişlerdi. Adeta 23 Haziran 1920'de Ramazan Bayramının 3. gününde SALİHLİ'de yaptıkları katliamı tamamlama azmindeydiler. Salihli sokakları süngülenmiş, yanmış cesetlerle doluydu.
Bu amansız mücadele bir çok şehit verilerek 5 Eylül 1922 sabahına kadar sürdü ve galibiyetimizle sonuçlandı.
15 Mayıs 1919' da kanlı ve vahşiyâne bir şekilde başlayan Yunan işgali, Aydın Ödemiş Salihli ve Ak hisar istikametinde genişlemeye başlamıştı. "Milne Planı" her yönüyle açıklığa kavuşmadığından, tereddüt içinde olan Aydın ve Manisa Rumları Yunanlıların bir an evvel harekete geçerek işgal sahalarını genişletmelerini, Aydın ve Manisa' yı hemen işgal etmelerini istiyorlardı. Memleketin birçok köşesi istila edilirken, son Osmanlı hükümdarı Vahdeddin ve hükümet mutlak bir acz içinde çırpınıyorlardı. Hükümet nezdinde yapmış olduğu teşebbüslerden bir sonuç alamayan ve umu dunu yitiren Anadolu in sanı, kendi kendini korumağa ve vatanını savunmaya karar verdi. İstanbul Hükümeti ise hala İtilaf devletlerinden anlayış beklemekteydi. Bu yüzden onları kızdıracak ve tepkilerini çekecek her hareketin karşısındaydı. İzmir' deki 17. Kolordu ve valinin işgal karşısındaki tutumu, kolordu birliklerinin, bilhassa merkezi İzmir' de bulunan 56. tümenin dağılması, Harbiye Nezareti ve Erkân-ı Harbiye i Umûmiye başkanlığını düşündürmeye başlamıştı. Şakir Paşa'nın istifası ile Harbiye Nezaretine getirilen Şevket Turgut Paşa, Batı Anadolu' da gerekli tedbirleri almak ve Yunanlılara karşı mücadelenin ilk temelini atmak maksadıyla Albay Bekir Sami (Günsav) Bey#8217;i 17. Kolordu komutan vekilliğine tayin etti. Bekir Sami Bey, veda için Harbiye Nazırını görmeğe gittiği zaman aralarında şu konuşma geçmişti :
___Size hiç bir emir vermedik. Anadolu' da ne yapacaksınız?
___ Vatanım neyi emrederse onu.
___Allah muvaffak etsin
oğlum. Erleri ve subayları toplayınız. Fakat bir mec buriyet olmadıkça Yu nanlılarla çarpışmamaya dikkat ediniz. Haydi oğlum, vatan neyi emrederse onu yap. Vatanın emrini yapanlar, her yerde aziz ve mübarek olurlar. Sen de aziz ve mübarek ol. (1)
Harbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa, Bandırma' daki 61. Tümenin başına da Albay Kâzım (Özalp) Bey' i getirdi. Millî Mücadelenin bu bölgedeki kahraman komutanlarından biri de, Aydın'daki 57. Tümenin başında bulunan Albay Şefik (Aker) Bey idi.
16 Mayıs 1919' da Harbiye Nezaretinin bütün birliklere tebliğ üzere gönderdiği bir yazısı ise tam manasıyla dikkate değerdi. Buna göre, Türk birlikleri yerlerini terk etmeyecek ve bir olup bitti halinde, silahlarından tecrîd gibi bir muameleye maruz kalma maları için, toplu bir halde silahlan başında daima uyanık bulunacaklardı. (2) İşte bütün bu gelişmeler her kesimden halkı harekete geçirdi ve sonunda vatanın kurtulması için fikir birliğine varan bu insanlar, baltaya kadar inen silahları ile, düşmanın modern orduları karşısına dikilmek için bir an bile tereddüt göstermediler.
MANİSA' NIN İŞGALİ
18 Mayıs 1919' da Manisa' ya gelmiş olan miralay Kazım Bey' e, daha istasyonda iken millî kuvvetlerin hazırlanmakta olduğuna dair belediye reisleri, kasaba ileri gelenleri ve aydınlar tarafından bilgi verildi. Mutasarrıf Hüsnü Bey' in baskısıyla albay Vasıf Bey'in Manisa'yı terke mecbur bırakıldığını ve kendisinin millî mukavemete şiddetle karşı olduğunu öğrendi. Mutasarrıf, Kazım Bey' in Manisa' da kalmasını istememesine rağmen, Belediye reisi Bahri Bey, o gece kendisini evine davet etti. Bazı kişilerin de hazır bulunduğu toplantıda, Ödemiş efeleriyle irtibat kurulması, Manisa' da bulunan silah ve cephanenin gerilere nakli ve mukavemet teşkilatının kurulması konuları görüşüldü.(3) Yunanlılara karşı esaslı bir surette karşı koyabilecek kuvvetlerin oluşturulması lüzumuna inanan halk, küçük millî kıtalar meydana getirmeye başlamıştı. Bu sırada albay Bekir Sami Bey, İstanbul' dan Bandırma' ya gelmişti. Bekir Sami Bey' in Anadolu' ya geçmek için acele etmesinin sebebi, Yunan işgallerinin çok hızlı ve kısa sürede İzmir dışına yayılmasıydı. En önemli görevi bir an evvel dağılan orduyu toparlamak ve Manisa'daki silah deposunun Yunanlıların eline geçmesini önlemekti.
Yunanlıların İzmir'den sonra Urla, Çeşme, Torbalı ve Menemen' i işgal etmeleri üzerine, Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Cevat (Çobanlı) Paşa, 22 Mayıs 1919 tarihinde ilgili makamlarına bir şifre emir gönderdi. Bu şifre emirde, "Yunanlıların Menemen' i işgallerinde, orada mevcut bulunan mitralyöz ve cephaneyi mukavemet edilmeden teslim aldıkları esefle bildiriliyordu. Buna göre devletin Yunanlılara kaptıracak fazla ne bir silahı ve ne de bir fişeği vardı. Öyleyse bu gibi tehlikelere maruz malzeme, silah ve cephane emin yerlere naklettirilmeli ve silah teslimi gibi zilletlere meydan verilmemesi isteniyordu. (4)
Memleketin içerilerine doğru hayasızca ve merhametsizce yapılan bu işgal, elbette bir gün durdurulacak ve bunun için de silaha sarılınacaktı. Bunu çok önceden takdir edenler, başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere, o sırada Harbiye Nazın olan Şevket Turgut Paşa ve Erkân-ı Harbiye-i Umumîye Reisi olan Cevat Paşa' dır. Gerçekten verilen bu emirler çok cesurcaydı. Çünkü Mondros Mütarekesi gereğince silahların müttefiklere teslimi gerekiyordu. Halbuki bu işi uygulamaya memur olan en yetkili bir makam, mütarekenin bu hükmünü hiçe sayarak silahların teslim edilmemesini emrediyordu. Bununla beraber üç gün sonra işgal edilen Manisa'da bu emir uygulanamamıştır. Bilindiği üzere Albay Kazım Bey de, Bekir Sami Bey'le beraber teşkil edilecek millî kuvvetlerin kumandasını üzerine almak için beraberce Akhisar'a gitmişlerdi.
Kaza kaymakamının ve halkın ileri gelenlerinin iştirakiyle bir toplantı yapıldı. Tehlikeye karşı alınacak tedbirler görüşüldü. Bu faaliyetin Yunan işgaline engel olmak için yapıldığını gören Rumlar, halkı propaganda ile kandırmaya veya istasyonda bulunan Fransız müfrezesinden istifade ile tehdit ederek, mukavemet fikrinden vazgeçirmeye çalışıyorlardı. Neticede yapılan görüşmeler sonunda toplanabilen kuvvetlerle birlikte Manisa' ya gitmeye ve orada Yunanlılara karşı müdafaa tertibatı almaya karar verildi. Ancak Akhisar' dan hareketle 25 Mayıs' ta Belen Köyü' ne vardıklarında, Yunanlılar' ın Manisa' yı işgal etmiş oldukları haberi geldi. Bu durum karşısında Albay Kazım Bey tekrar Bandırma' ya, Bekir Sami Bey de Salihli' ye gitmiştir.
1918 Kasımı'nda "İhtilas-ı Vatan Cemiyeti" ni kurmuş ve sonra "İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" ne katılmış bulunan Manisalılar işgalden aylar önce etkili olmaya çalışmışlardır. Nitekim, İzmir' de çıkan "Anadolu gazetesi" 23 Ocak 1919 tarihli nüshasında İzmir' in, Yunanlılar tarafından işgal edileceğini yazması üzerine, Manisalılar, Ayan başkanlığına ve Sadaret makamına çekmiş oldukları telgraflarla durum hakkında bilgi isteyerek, hükümetten kesin teminat istediler.(5) 23 Ocak 1919 tarihini taşıyan ve Millî Mücadele tarihimiz açısından önemli bir belge olan bu telgrafın sadeleştirilmiş metni aşağıdadır :
Mahreci : Manisa nr. 777 Aceledir. Tarih: 23/1/1919
Sadaret Makamına
İzmir' de çıkan Anadolu gazetesinin 23 Ocak 1919 tarih ve 2186 numaralı nüshasında vilayetimizin Yunanistan' a verildiği ve Yunan askeri geldiği zaman bütün çukurların Müslüman cesetleriyle doldurulması ve bir Türk katl eden kimsenin bütün günahlarının afv olunacağı tarzında, yanında bir Yunan subayı olduğu halde bir papaz tarafından kilisede beyan edilmiştir. Bu ilhak keyfiyeti, söz konusu subay tarafından doğrulandığı gibi, İzmir Metropolitinin de İzmir kiliselerinde aynı şekilde nutuklarda bulunduğu görülmüştür. İzmir' în diğer gazeteleri de, aynı tarihli nüshalarında bu mealde neşriyatta bulunmuşlardır.
Bilahare İtilaf Devletlerinin teşebbüsleri, daha önce ilan edilmiş olan mütareke şartlarına asla uymamaktadır. Osmanlı başkentinde Padişaha ait saraylara bile el konulması ve Yunan askerlerinin Trakya' dan itîbaren İstanbul içerilerine kadar işgal mahiyetinde istila etmeleri, durumun vahametine kuvvetli bir delildir. Hükümetin şimdiye kadar söz konusu neşriyatı yalanlamaması, bu bölgedeki İslam nüfus üzerinde fevkalade bir heyecanın oluşmasına sebep olmuştur. Müslümanlar, düşmanın kötülüklerine maruz kalmamak için, şimdiden ırz ve namuslarının muhafazası kaygısına düşmüşlerdir. Aslı ve nesli Türk ırkına mensup ve bir buçuk milyona yakın ahaliden ancak % 10' u gayr-i Müslim olan Aydın vilayetinin Yunanistan' a terk ve teslimi öyle suhuletle mümkün bir hal ve mesele değildir. Biz de meşru haklarımızın korunması hususunda her ne yapılması mümkünse, o yönde teşebbüste kat' iyyen müsamaha etmeyeceğiz. Şu dakikada bütün ahali saltanat merkezinden verilecek cevabı beklemektedirler. Vilayetimizin kurtuluşundan kabinemizin ümitli olmadığı ve bizlere kesin teminat veremediği takdirde, memleketi uğrayacağı vahim akibetten kurtarmak veya başımızın çaresine bakmak üzere diğer vasıtalara müracaat mecburiyetinde kalacağımızı önemle arz eder ve telgraf başında acîl cevap bekleriz. (6)
Manisa Müftüsü Belediye Reisi Müdafaa-i Millîye Reisi
Beş Eylüllerde başka olur Salihli, daha coşkulu, daha duygulu ve onurlu
Bugün de sokaklar bayraklarla donandı
Kırmızı beyaz balonlar süsledi kent meydanlarını
10. Yıl Marşı eşliğinde çocuklar ellerindeki bayrakları sallayarak dans ediyorlar şu anda meydanda
Konserler, şiirler, halk oyunu gösterileri, dans gösterileri provaları yapılıyor
Program gece saatlerine kadar devam edecek Volkan Konak ile
Fener Alayı geçecek bando eşliğinde
Ben de dışarıdaki hazırlıkları, heyecanı görünce sizlerle paylaşmak istedim.
Gelin bu forumu "Kurtuluş Günü" forumu yapalım, şanlı tarihimizi unutmayalım, unutturmayalım. Başlangıç benden devamı sizlerden...
Çoğu il ve ilçede her yıl kutlanan kurtuluş günlerine Bakan Koç'tan tepki geldi..
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, 7 Eylül Aydın'ın Kurtuluş günü ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Her sene benim ülkeme yabancılar geldi diye, işgal etti diye bunun kutlaması yapılmaz'' dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Aydın'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 84. Yıldönümü kutlamalarına katıldı. Tören öncesinde ilk olarak Vali Mustafa Malay'ı makamında ziyaret eden Bakan Koç, Aydınlıların kurtuluş gününü kutladı. Kurtuluş kutlamalarının artık farklı kutlanması gerektiğini ifade eden bakan Koç, "Her sene kendi ülkemize yabancılar geldi, işgal etti diye bunun kutlaması yapılmaz. Beşli yıllarda onlu yıllarda kutlanabilir belki ama artık bu kutlamaları farklı bir anlayış felsefe ile kutlamamız lazım. AB'ye girince böyle nasıl laflar edeceğiz" dedi. CHP Aydın milletvekili Özlem Çerçioğlu ise, Bakan Koç'un görüşlerine katılmadığını söyleyerek, "Vatanımızın nasıl kurtulduğunu çocuklarımıza çok iyi anlatmamız lazım ki, bu ülkenin kıymetini bilsinler. Bu vatan için canlarını, kanlarını veren şehitlerimizi efelerimizi asla unutmamaları gerekiyor" diyerek Aydınlıların kurtuluş bayramını kutladı.
Sabah
*********
Her yıl inadına daha da coşkulu kutlansın kurtuluş günleri ki hem yeni nesiller tarihimizi, bağımsızlık mücadelemizi ve zaferimizi öğrensin, unutmasın, ders alsın hem de vatan, millet sevgisi çoğalsın kök salsın...
Bir de 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve sonunda da 29 Ekim kutlamalarını kaldıralım tam olsun. Ya da bu günleri matem günü mü ilan etsek acaba? Yok yok kaldıralım... (((
Tabii ya.. Ne gereksiz bir zaman kaybı. Kurtuluş günlerini kaldıralım. Yerine domates biber hıyar festivalleri koyalım. Hatta güvenlik güçleride ilgili festivalin formatına uygun kostümler giysin o günlerde. Avrupalı dostlarımıza daha şirin gözükmüş oluruz.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
tüvtürke karşı tüketici hakem...
07-05-2025, 23:40:53 in Tüketici Hakları