Valilik'in YARSAV'la ilgili kararı

[imported_n/a]

Aldıkları ciddi ölüm tehditleri karşısında müteaddit defalar "koruma" talebinde bulunan Danıştay Daire Başkanı ve arkadaşlarının bu talepleri İl Koruma Komisyonu'nca reddolunmuş,ta ki menfur bir saldırı sonucu hayatlarını kaybedinceye kadar,yaşadıkları tehlikeye Valiliği inandırmamışlardı. Acı verici olaydan 2 ay kadar sonra,Başdanışman'lık yapan zat-ı muhtereme ise,daha ilk başvurusunda ve de üstelik 5 gün içinde 7 adet yakın koruma tahsisi yapılmıştı.Bu görevin ihmali yahut savsaklanmasından da öteye bir şey olsa gerek.Hukukun egemen olduğu demokrasilerde üst düzey bürokratların hataları,ihmal ve hatta keyfiyete varan taksirleri,ört bas edilemez,geçiştirilemez.ANKARA İL KORUMA (GÜVENLİK) KOMİSYONU ÜYELERİ HAKKINDA AÇIKÇA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYOR,CUMHURİYETİMİZİN SAVCILARINI GÖREVE DAVET EDİYORUM.Öldürülen ve yaralananlar Yüksek Yargı üyeleridir ve görevlerinin başında saldırıya uğramışlardır.
Sayın Valilik'ten ne M.Gökçek'in usülsüzlüklerini denetleme (frenleme) görevi,ne hemşerihlerinin diğer sorunları ile ilgilenmesini beklemek,bu kadar yoğun bürokratik mesai içinde Ankaralı'ların hakkıdır,benim değil.Ama tüm Batı Avrupa ülkelerinde var olan ve faaliyetlerini sürdüren Hakimler Birlikleri,siyasi bir oluşuma meyletmek bir yana,1953 yılında Avusturya'da kurulan ve merkezi halen Roma'da bulunan Dünya Hakimler Birliği aracılığı ile Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi'ne istişari görüş bildirmek gibi onurlu görevleri yerine getirmektedir.
Geleceği ancak ufku geniş Devlet Adamları yönlendirebilir,yoksa fıkrada bahsi geçtiği üzere babasını ayağına çağıranlar değil.
Saygılarımla

[Av.Fırat Bayındır]

YARSAV,yargının bağımsızlığı ilkesinden yola çıkan ve üyeleri hakim ve savcılardan oluşan bir dernektir. Önemli bir oluşumdur, desteklenmesi gerekir. Ankara Valiliğinin aşağıda okuyacağınız tavrı,söz konusu derneğin belkide fincancı katırlarını ürkütmüş olmasından kaynaklanmaktadır. Hakim ve savcılar da önce insandır, T.C. vatandaşıdır ve bu anlamda anayasal hakları vardır. Örgütlenme özgürlüğü de temel hak ve hürriyetlerden bir tanesidir. Hakim ve Savcıların bir meslek birliği içinde bir sivil toplum kuruluşu bünyesinde örgütlenmelerinden daha doğal bir şey olamaz. Üyelerinin tamamı hukukçu (Yüksek Yargı organlarında görev alan üst düzey hakim ve ve savcılar ile en ücra köşede, taşrada görev yapan hakim ve savcılardır) olmasına rağmen herhalde bu üyelerin bilemediği bir başka çeşit hukuk var ki Valilik böylesi bir engelleme girişiminde bulunabiliyor.
Valiliğin bu dernek hakkında olumsuz tavırlar içine girmesi son derece manidar.
Bekleyip hangi hukuk daha üstünmüş hep beraber göreceğiz.


Ankara Valiliği, hakim ve savcıların, Yargıçlar ve Savcılar Birliğinde (YARSAV) görev alamayacaklarını öne sürdü. Valilik, Anayasa ile Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun, yargıçların ayrıca resmi ve özel görev almalarına engel olduğuna işaret etti.

Geçen günlerde kuruluşuna ilişkin tüzüğünü Ankara Valiliğine veren YARSAV'a valilikten 24 Ağustos 2006 tarihli bir yazı geldi. Ankara Valiliğinin yazısında, Anayasa ile Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun ilgili maddeleri anımsatılarak, yargıçların resmi ve özel olarak ayrıca görev alamayacaklarına işaret edildi. Yargıçların kazanç getirici faaliyetlerde bulunamayacakları, bunun yargıçlık göreviyle de bağdaşmayacağına işaret edilen yazıda, atıfta bulunulan Anayasa hükümleri ve yasa gereği yargıçların derneğin kurucusu olamayacakları ve dernekte görev alamayacakları savunuldu. Valilik yazısında ayrıca, YARSAV'daki ''birlik'' adının kullanılamayacağı, ''dernek'' adının kullanılması gerektiği kaydedildi.

ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE

nkara Valiliğinin yazısına ilişkin soruları yanıtlayan YARSAV Genel Sekreteri Yargıtay Üyesi Salih Zeki İskender, hakim ve savcıların YARSAV'da ayrıca bir iş yapmadıklarını, bir hakkı kullandıklarına dikkati çekti. İskender, şunları kaydetti:

"Valiliğin yazısındaki 'birlik' adının kullanılamayacağı tespiti de yanlış. Çünkü, bunun örnekleri var. Mülkiyeliler Birliği ve Türk Parlamenterler Birliği gibi. Hakim ve savcıların Birlikte görev almalarına Anayasal veya yasal herhangi bir engel yok. Bu konu, AB'nin ilerleme raporlarında da yer almıştır. Bu yazı, örgütlenme özgürlüğünün yok sayılmasıdır. Avrupa'da bir çok ülkede hakimler ve savcılar örgütlenmiştir. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok da Birliğin kuruluşu aşamasında yaptığı açıklamada, kaygılarını dile getirmişti. Hakimlerin tarafsız olup olmayacağı konusunda... Anlaşılıyor ki hem sivil, hem resmi kesimde örgütlenme özgürlüğü hakkının kullanılmasında ciddi engeller mevcut.''

İskender, Ankara Valiliğinin yazısının, YARSAV Yönetim Kurulunca gelecek günlerde değerlendirileceğini söyledi. YARSAV, aralarında Yargıtay ve Danıştaydan bazı daire başkanı ve üyeleri ile hakim ve savcıların katılımıyla, 500 kurucu üyeyle tüzel kişilik kazanmıştı. YARSAV'a, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok ile Danıştay Başsavcısı Muzaffer Kantarcıoğlu da üye olmuştu. YARSAV'ın kuruluş aşamasında, Adalet Bakanlığınca hazırlanan Hakimler ve Savcılar Birliği Yasa Taslağı, ilgili kesimlerin görüşüne sunulmuştu.



AA

[Av.Fırat Bayındır]

Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, Yargıç - Savcılar Birliği'ne üye olmak için ilk dilekçeyi verdi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Yargıçlar ve Savcılar Birliği'ne (YARSAV) üye olmak için dilekçesini verdi.

Aralarında Yargıtay ve Danıştaydan daire başkanları, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin de bulunduğu 501 kurucu üye ile tüzel kişilik kazanan YARSAV'a ilk üyelik başvurusunu Başsavcı Ok yaptı.

Ok, birliğin kurulmasına ilişkin sorularını yanıtladı.

"Türkiye'nin tarihi dönemeci yaşadığını" belirten Ok, derneğin kurucu üye sayısının "rekor sayıda" olduğunu, bunun da bu birliğin bir ihtiyacı gösterdiğini söyledi.

"YARSAV'ın ilk üyesi olmaktan onur duyuyorum" diyen Ok, YARSAV'ın, hakim ve savcıların sadece sosyal ve mali hakları, yargı bağımsızlığı, hakim teminatı konularında faaliyet göstereceğine ve sadece bu amacı taşıyacağına, siyaset üstü ve dışı bir dernek olduğuna işaret etti.

Ok, isteklerin muhatabının siyasiler olmasının, derneğin faaliyetinin de siyasi olacağı anlamına gelmeyeceğini kaydetti. Ok, "Her hal ve durumda, hakim kararlılığı, duruşu, etiği, tutarlılığı seviye ve ölçülülüğünde muhatabına saygı içinde davranılacağına güvenim tamdır" dedi.

"HER ZAMAN KARŞI ÇIKTIK VE ÇIKACAĞIZ DA..."

Ok, derneğin kurulmasından siyasetçilerin de, camianın da rahatsız olmaması gerektiğini vurguladı.

"Adalet Bakanlığının, tozlu raflardan Hakimler ve Savcılar Birliği Yasa Taslağı'nı indirmesi, bir endişenin var olduğunu gösteriyor" diyen Başsavcı Ok, şöyle devam etti:

"Bunun yersiz olduğunu hep birlikte göreceğiz. Birliğin özel bir kanunla düzenlenmesine karşı olmak mümkün değildir. Ancak, birliğin Adalet Bakanlığının güdümünde bağımsız bir birlik olarak öngörülmemesi onaylanacak bir durum değildir. Buna her zaman karşı çıktık ve çıkacağız da... Bu durumun hakim ve savcı bağımsızlığını zaafa uğratacağı kesindir."

Böyle bir birliğin uluslararası organizasyonlara, örneğin Avrupa Hakimler Birliğine kabul edilmeyeceği gerçeğinin de dikkate alınmasını isteyen Ok, bağımlı ve güvencesiz Rusya Federasyonu Hakimler ve Savcılar Birliğinin de Avrupa Hakimler Birliğine kabul edilmediğini anımsattı.

HAKİM VE SAVCILARA DAVET

"Birliğin, hakimler ve savcılar arasında bölünmelere neden olacağı" şeklindeki görüşlerin anımsatılması üzerine Ok, YARSAV'ın tüzüğü okunduğunda bunun böyle olmadığının görüleceğini söyledi.

Birliğin, hakimler ve savcıların mali hakları ile hukuk ve yargı alanında reformlara ön ayak olmak ve özendirmek için kurulduğunu anlatan Ok, "Anayasa ve Dernekler Kanunu'nda böyle bir dernek kurmaya engel durum yok. Tüm hakim ve savcıları birliğe üye olmaya davet ediyorum. Derneğin hiçbir ideolojik ve siyasi amacı yoktur ve olamaz. Yapanlar da -kim olursa olsun- kovuşturma yapılacağını bilirler" diye konuştu.

Bu arada, YARSAV, Avrupa Hakimler Birliğine üyelik için ön başvuruyu yaptı. Avrupa Hakimler Birliği'ne her ülkeden sadece bir meslek örgütü üye olabiliyor.


29.06.2006