Türkiye'nin nabzı internette öyle bir atıyor ki...

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

İnternetle tanışmam çok değil en fazla 5-6 senelik bir mevzu. Bu tanışmadan itibaren haberleri genellikle internetten takip eder oldum, hem çalışıp hem de gazete sitelerine, haber sitelerine göz gezdirebiliyorum çünkü. Son iki yıldır da düzenli olarak takip ettiğim gazete ve haber sitelerinin "Okuyucu yorumları" köşeleri ilgimi çekmekte.

Ülkemizde bir dizi anketler yapılmakta, Türkiye nereye gidiyor, gençlik ne durumda gibi bir çok sorunun cevabı anketlerle, kamuoyu yoklamalarıyla tespit edilmeye çalışılmakta. Bu anketlerin kim tarafından, kimlere uygulandığı, sonuçlarının objektif yansıtılıp yansıtılmadığı muamma tabi. Bu nedenle Türkiye'nin ve özellikle gençliğin hangi noktada olduğunu merak ediyorsanız okuyucu yorumlarını arada bir de olsa okumanızı tavsiye ederim, eminim içinde bulunduğumuz durum, yapılan anket ve kamuoyu yoklamalarından çok daha objektif yansımakta bu yorumlarla.

Türkiye'nin nabzı, güncel olaylara, siyasete ve siyasilere karşı tutumu, düşünceleri de tüm çıplaklığı ile internette gözler önüne serilmekte. Aralarında gerçek düşüncelerini yansıtmayan, provake amaçlı, kasıtlı yazılar yazanlar olsa da bu, durumun vehameteni daha da artırıyor bence.

Bir taraftan ülkemde internet sadece oyun oynamak, arkadaş bulmak, sohbet etmek için kullanılmıyor, ülke ve dünya gündemi de takip ediliyor diye sevinirken diğer taraftan geldiğimiz noktaya üzülüyorum. Çünkü görüyorum ki (internet kullanıcılarının çoğunluğunu teşkil eden) gençlerimizin birbirine, karşı düşünceye hiçbir şekilde tahammülü ve saygısı yok. Maalesef, "Benim tarafımda olmayan düşmanımdır." anlayışı hüküm sürüyor. Yorumları okurken, birbirlerine cevap yazan arkadaşları gözümün önünde canlandırıyorum da yüz yüze olsalar birbirlerini bir kaşık suda boğabilirler herhalde.

Evet, kanımca Türkiye'nin nabzı okuyucu yorumlarında atıyor, hem de öyle bir atıyor ki kin, nefret ve öfkeyle...

[drcimi]

Maalesef okuyucu yorumlarında gezinirken tüylerim diken diken oluyor. Henüz tam olaya vakıf olmadan bilmeden tümüyle kavramadan pat bir cevap yapıştırıyoruz, iletişimde yüz-yüze bile anlaşılamamak mümkün iken yazımlara saldırgan uslüple cevaplıyoruz. Neyseki bunların çoğu cevap yazmış olmak için cevap, belki biraz iyimser yaklaşım ama bu bile çan eğrisinde bir aşama sayılabilir.[8D]