MİLLETLERARASI HUKUKTA DEVLET KAVRAMI

1. Devletin Unsurları: Millet, Ülke, Egemenlik

İnsanlık, doğası gereği hep bir devlet düzenine ihtiyaç duymuştur. Bu düzenin neye göre belirlendiğine yönelik yapılan teorilerden en popüler olanı üç unsur teorisidir. Bu teoriye göre devlet, insan, toprak ve egemenlik unsurlarının bir araya gelmesiyle oluşmuş varlık olarak tanımlanmaktadır.

1.1 Millet Kavramı

İnsan topluluğu olmaksızın bir devletin kurulması mümkün olmamaktadır. Bu özelliğiyle insan topluluğu devletin beşeri unsurunu oluşturmaktadır. Buradan her insan topluluğunun bir devlet kurmasının mümkün olduğu anlamı çıkarılmamalıdır. Sadece belli bir niteliğe sahip olan insan toplulukları devlet kurmayı başarabilmişlerdir. Bu nitelik, insan topluluğunu meydana getiren bireylerin birbirine bağlı olmasıdır. Bu niteliğe göre, millet kavramını, birbirlerine bir takım bağlar ile bağlanmış insanlardan oluşan topluluk, şeklinde tanımlayabiliriz. İnsanları birbirine bağlayan bağların yani milleti oluşturan faktörlerin niteliğine göre, iki değişik millet anlayışı vardır. Objektif millet anlayışı ve sübjektif millet anlayışı

1.1.1. Objektif Millet Anlayışı

Objektif millet anlayışına göre, milleti oluşturan insanlar birbirine, objektif, somut, yani elle tutulur, gözle görülür nitelikteki bağlar ile bağlanır. Eğer milleti oluşturan, insanları birbirine bağlayan bağ, din birliği veya belirli bir din içinde mezhep birliği ise ortada bir objektif millet anlayışı vardır.

a) Irk Birliği
İnsanları millet haline getirdiği savunulan, ırk bakımından homojen olan bir toplumun daha sağlam temellere oturduğunu dayanak olarak gösteren, Irk birliğini temel olarak alan görüşe göre, insan topluluğunu millet haline getiren şey ırk birliğidir. Bu görüşe göre, “damarlarında geçmiş zamanların karanlıklarına gömülmüş müşterek ataların kanı dolaşan ve aynı soy kökünden gelen insanlar, nerede doğarsa doğsun ve yaşarsa yaşasın aynı bir millet teşkil ederler”
b) Dil Birliği
Dil birliği görüşüne göre, aynı dili konuşan insanların aynı devletin egemenliği altında toplanmasına dayanılarak, insan topluluğunu bir millet haline getiren faktörün dil birliği olduğu savunulmaktadır.
c) Din Birliği
Bu esasa göre bir insan topluluğunun millet oluşturması ve böylece devlet kurabilmesi için aynı dine mensup olmaları gerekmektedir. Nitekim Arapçadaki millet kelimesi, din birliği çerçevesinde birbirlerine bağlı insan topluluklarını ifade etmektedir. Hatta Osmanlı imparatorluğunun son yıllarındaki ümmetçilik akımı ve Millî Mücadeleyi besleyen Kuva-yi Milliye ruhuna, İslâm dininin birleştirici gücünün tesiri, din birliği kavramına yönelik savunucu tezler olmaktadır.

1.1.2. Sübjektif Millet Anlayışı

Millet birtakım sübjektif bağlar ile birbirine bağlanmış insanların oluşturduğu, bu bağlar arasında, mazi, hatıra, amaç, ideal, istikbal, ülkü birliği gibi hususların yer aldığı, ‘’Geçmişte yaşanılan ortak acılar veya birlikte kazanılan zaferler insanları birbirine bağlar.’’ anlayışına sahip Ernest Renan’ ın “insan, ne ırkının, ne dilinin, ne de dininin, ne de nehirlerin izlediği yolun, ne de sıradağların yönünün eseridir. Sağlam duygulu ve sıcak kalpli insanların bir araya gelmesi manevî bir şuur yaratır ki, buna millet denir” sözleriyle, objektif millet anlayışına karşı 1882 yılında yayınladığı eseriyle (Millet Nedir) ileri sürdüğü anlayış biçimidir. Özetle Renan’a göre, milleti yaratan şey, “birlikte acı çekmiş, sevinmiş ve birlikte umut etmiş olmaktır.

1.2. Ülke Kavramı

Bir devletin kurulabilmesi için, insan topluluğundan sonra, ülke en gerekli unsurdur. Millet teşkil eden bir insan topluluğunun belli bir toprak parçasına hâkim olmaksızın devlet kurması mümkün görülmemektedir. Ülke; devletin egemenliği altındaki toprak parçası yani kara sahası, deniz, göl, akarsu gibi devletin egemenliği altındaki su sahası, devletin kara ülkesi ve karasularının üzerindeki hava sahası, olmak üzere üç temel kısımdan oluşmaktadır.

Özetle, Ülke, devlet egemenliğinin ve kudretinin üzerinde kullanıldığı, hüküm ve tasarrufu altında olan alan ve devletin var olabilmesi için, diğer devletlerden belli sınırlarla ayrılmış, devletin insan topluluklarından sonraki en önemli gerekliliği ve unsurudur.

1.3. Egemenlik Kavramı

Devletin egemenliği, bir toprak parçası ya da mekân üzerindeki kural koyma gücü ve hukuk yaratma kudretidir. Bu güç aynı zamanda siyasi erkin dayattığı yasallaşmış bir üst iradeyi ifade etmektedir. Egemenlik, ülke sınırları içinde bulunan her türlü kişi, grup ve makam egemenliğini de içine alan üstün bir kuvvet olup, aslî ve meşru bir güçtür. Devletin egemenliği iç egemenlik ve dış egemenlik diye ikiye ayrılmaktadır. Egemenlik kavramını ilk defa Jean Bodin sistemleştirmiştir. “Yurttaşlar ve uyruklar üstündeki en yüksek mutlak ve en sürekli güç” olarak tanımlamıştır.

İç egemenlik, devletin kendi ülkesinin sınırları içerisindeki yasallaşmış bir üst iradeyi ifade eder. Bu üst irade ortak kabul etmeyen en üstün kuvvettir. Ülkede yaşayan insanlar, belediyeler, köyler ve benzeri idari birimlerin çeşitli organları da egemenlikler kullanabilirler ancak devlet egemenliği, tüm bu egemenlikleri kapsayıcı, hepsinin üstünde genel bir kuvvettir. Bu kuvvet mutlak değildir ve kişilerin temel hak ve özgürlükleri ile sınırlıdır. Nitekim kanun yapmak, savaş veya barış ilan etmek, yargılama yapmak, para basmak, vergi toplamak gibi faaliyetler devletin iç egemenliğinin meşruiyetinden gelmektedir.

Dış egemenlik ise, uluslararası ilişkilerde bir ulusun diğer uluslar karşısında bağımsız, kararlarında serbest ve eşit olması demektir. İçişlerine karışmama ilkesi ve devletlerin eşit egemenliği gibi kavramlar dış egemenliğin temel ilkeleridir.

Atakan KARATAŞ

Yararlanılan Kaynaklar
Georg Jellinek'in ilk baskısı 1900 yılında yayınlanan "Allgcmeine Staatslchre'de" bulunan "üç unsur teorisi (Dreielementenlehre, three elements Lheory)" diye bilinen teoriye göre yapılmış olan tanımdır.
Kemal Gözler, "Devletin Bir Unsuru Olarak 'Millet' Kavramı", Türkiye Günlüğü, Sayı 64, Kış 2001, s.108-123. (www.anayasa.gen.tr/millet.htm; 1.5.2004).
Ömer İlhan Akipek, Devletler Hukuku: Devletler Hukuku Şahıslarından Devlet, Ankara, Başnur Matbaası, Üçüncü Bası, Tarihsiz, s.87.
Aktaran: Başgil, op. cit., s.138.
Id. s. 44-45 / İstanbul Barosu Dergisi
McNall Burns, op. cit., s.443.
Vikipedia / Egemenlik