İçinde alkol, dayak, hakaret, taciz, tehdit barındıran 10 yıllık bir evliliğim var. Birkaç kere hukuki anlamda ayrılık teşebbüsüm olmasına rağmen gerek tehditleri gerekse kendi ailemin muhafazakar düşünceleri ile bunlar sonuçsuz kalmıştır. En sonunda geçen yıl boşanma, tazminat, velayet, nafaka ve edinilmiş mal paylaşımı davası açtım. Bu süreç ise tam bir cehenneme dönüştü. Tebligattan kaçınması uzun bir dönem aldı. Akabinde mahkemeye sunduğu son derece çirkin ithamları içeren beyanları oldu. Bu davranışına bir yandan barışma çabalarını ekledi. Duruşmaların ise 2 ayda bir olması benim bir arpa boyu yol almamı engelliyordu. Tamamen kişinin özel hayatını ilgilendiren bu tip davalar üstelikte iki çocuğumun maddi ve manevi ihtiyaçlarını da gidermeye çalıştığım dönemde uzadıkça uzuyordu. Artık dayanılmaz olduğunu düşündüğüm bir anımda babamında kanser hastası olması onun bu konudan bilgisiz olması, eşiminde ona gidip taciz edeceği tehditleri ile ve sadece boşanabilmek adına tüm taleplerimden vazgeçtiğim çocuklarımın da velayetini verdiğim bir protoköl imzaladım. Bu mahkemeye sunuldu. Ancak hakim velayet konusunda tekrar karar vermemiz için duruşma tarihi verdi. Çocuklarımdan ayrılamazdım. Babamda ağırlaşmıştı. Eşimin barışma teklifini kabul etmekten başka çarem olmadı. Ve mahkemeye davamı takip etmeyeceğime dair dilekçe verdim. Mahkemede "Konusuz kalan davanın reddine" karar verdi. Bu karar daha tebliğe çıkmadı.
Ve kısa bir süre içinde de babamı kaybettim. Bugün artık evlilik benim için tamamen bir işkence haline dönüştü.
Kaldı ki ailem de artık buna taraftar.
Ama..,
1-)özellikle çocuklarımın velayetinden vazgeçtiğim, edinilmiş malları paylaşmaktanda feragat ettiğim protokolün gerek mahkeme dosyasına ibraz edilmiş olması her ne kadar o dosya "dava konusuz kaldığı için reddedilmiş" bile olsa bundan sonra ki süreçte hukuki anlamda benim için ne ifade etmektedir?
2-)Bu dosyaya ait karar henüz kesinleşmemiştir. Bu kesinleşmediğinden tekrar dava açmam imkansız mıdır?
4-)Bu dosyada mahkeme dava açıldığı tarihte çocuklarımız için 500,00.-ytl. Tedbir nafakası belirlemişti. Eşim bu tedbir nafakası için hiçbir ödeme yapmamıştır. Dava red olduğuna göre bu tedbir nafakasının tahsil imkanı kalmamış mıdır?
3-)Birlikte yaşamı devam ettirdiğimiz bu iki aylık süreçte eşimin her ne kadar dayak ve "şeker" hastalığının da çıkması nedeniyle alkol sorun yoktur. Ama işini bırakmıştır. Hiç çalışmamakta ve eve en ufak bir katkısı olmamakta, uzun bir sürede olmayacağını açıkça söylemektedir. Kendisi ile yaşam geçmiş olaylar nedeniyle zaten mümkün değildir. Bunların varlığı ve yaşanmışlığı ona karşı bende nefret ve tiksinti duyguları doğurmuştur. Her bakımdan evlilik bir evlilik olmaktan çıkmıştır.

Ne yapmalıyım?