Telekulak geri mi geldi?

[Av.Ali Sinkay]

Telekulak skandalı sırrını koruyor
Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Reha Taşkesenin askerlik yaşamını noktalamasına neden olan dinleme skandalı çözülemedi.

--------------------------------------------------------------------------------

Genelkurmay Başkanlığından sonra MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü de Taşkesenin telefonlarını dinlemediklerini açıkladı.

TAŞKESENİN İSTİFASIYLA BAŞLAYAN TELEKULAK SKANDALI DERİNLEŞİYOR

Şemdinli ile başlayan
süreç devam ediyor

Yaşadıklarını Şemdinliyle başlayan TSKyı yıpratma kampanyasının bir parçası olarak değerlendiren emekli Tümgeneral Taşkesen, orduyu dinletenler var; bunlar ortaya çıkartılmalı dedi.

Kara Harp Okulu Komutanlığı görevinden sürpriz bir şekilde ayrılarak Türkiyenin gündemine oturan ve olaydan bu yana sessizliğini koruyan Tümgeneral Reha Taşkesen Bu yaşananlardan sonra telekulak girdabı içinde olduğumuzu anladım dedi. Sabah gazetesi ve Hürriyet gazetesi köşe yazarı Emin Çölaşanın haberine göre istifasının ardından telefonlarını kapatarak Güneye giden Taşkesen, Ankaraya döndü. Taşkesen, öğle saatlerinde arkadaşlarıyla bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptı. İşte bu yaşananlar, Genelkurmayın Watergateidir diyen Taşkesenin gündemi sarsacak tarihi açıklamaları:

Önüme iki dosya kondu
5 Temmuz Çarşamba günü, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Org. Ergin Saygun beni makamına çağırdı. Öğleden sonra karargaha gittim. Komutanımız iki dosya çıkardı. Bu dosyalardan biri bir rapor haline getirilmiş, imzasız ihbar mektublarından derlendiği belli olan 20 sayfalık bir çalışmaydı. Diğeri de telefonlarımın dinlenmesinden elde edilen deşifrelerdi. Deşifreleri okudum. Ardından Org. Sayguna şu soruyu sordum:
Komutanım, mektupların sahipleri ve dinlemenin kimin tarafından yapıldığı konusunda bilgimiz var mı; Bunun üzerine, Hayır, biz de bilmiyoruz yanıtını aldım. O sırada, TSKnın nasıl bir telekulak girdabı içerisinde olduğunu anladım. Yaklaşan YAŞ ve Kara Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Yaşar Büyükanıtın Genelkurmay Başkanlığına giden süreçte yıpratılma kampanyasını göz önüne alıp düşündüm. Ergin Saygun komutanımıza, Yaşar Büyükanıt Paşanın yıpratılmaması amacıyla görevimden ve TSKdan izninizle ayrılmak istiyorum dedim. Bana, Genelkurmayın resmi açıklamasında belirtildiği gibi, kesinlikle hiçbir komutanımızdan ayrılmam konusunda bir baskı veya telkin olmadı. (...) Genelkurmay Askeri İstihbaratı, birbirinden ilgili ve kurallar bütünü üzerinde çalışan subaylardan oluşmaktadır. Beni dinlemeleri imkansız. Ayrıca yine resmi açıklamada dinlemenin Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılmadığı açıkça belirtildi. Peki soruyorum o zaman: Hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan, mahkeme kararı olmayan, özel hayata yönelik bu dinleme ne gerekçeyle ve kimler tarafından yapıldı?
(...) Sadece bende değil, uzunca bir süredir TSKnın tüm kilit personelinde telefonlarının dinlendiği konusunda bir korku vardı. TSK, ABDdeki Watergate-Telekulak skandalının bir benzeriyle karşı karşıyadır. Basında iddia edildiğinin aksine, bu saate kadar Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile hiç görüşmedim. Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesine sonuna kadar bağlılığım ve bu yüce kuruma zarar verilmemesi adına aldığım bu karardan dolayı asla pişman değilim.

Devam ediyor olabilir
Göreve geldiğimden beri bazı çevrelerin hedefi olduğumdan, hatta zaman zaman dinlendiğimden şüpheleniyordum. Beni, doğrudan Genelkurmay Başkanına düzenli olarak şikayet eden ihbar mektupları gidiyordu. (...) Şemdinli iddianamesiyle başlayan süreçte TSKya karşı planlı bir yıpratma kampanyasının yürütüldüğü ortada. Bu çerçevede üzülerek ve korkarak söylüyorum ki, en baştaki komutandan altlara yayılarak birçok generalin telefonlarının dinlendiği şüphesine sahibim. Bu şüphe sadece bende değil TSKdaki birçok generalde var.

TSKnın yapısı korunmalı

Bu dinlemenin kimin tarafından yapıldığı mutlaka aydınlatılmalıdır. Genelkurmay da açıklamasında, Biz dinlemedik diyerek, aslında bu konuda bir mesaj veriyor. Bunu TSKnın güçlü yapısının korunması adına
özellikle istiyorum. Bundan sonra yapılması gereken, TSKyı hedefleyen her tür girişimin üzerine gidilmesi, kuruma zarar verilmemesi adına bir seferberliğin başlatılmasıdır. Ama en önemlisi ise TSKyı kimlerin dinlediğidir.

KİM DİNLEDİ

Emniyet:
İlgimiz yok

Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, Taşkesenin telefonunun dinlenmesiyle Emniyetin bir ilgisi olmadığını söyledi. Haftalık bilgilendirme toplantısında soruları yanıtlayan Çalışkan, Dinleme hukuk sistemimizde düzenlenmiştir. Sadece hakim kararıyla dinlenir. Emniyet;in bu konuda ilgisi ve bilgisi yoktur dedi.

Genelkurmay:
Yetkimiz yok

Genelkurmay Başkanlığından Taşkesenin istifası konusunda geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada, Anılan Emekli General, kendi öz iradesiyle istifa yolunu seçmiştir denilmişti. Açıklamada telekulak iddialarıyla ilgili şunlar kaydedilmişti: Genelkurmay Başkanlığı teknik dinleme yapmaya yetkili olmadığı gibi, böyle bir imkan ve kabiliyete de sahip değildir. Bilgisizce suçlamalar iddia sahiplerine ağır sorumluluk yüklemektedirMİT: Biz dinlemedik

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı ise, emekli Tümgeneral Taşkesenin telefonlarının dinlenmesiyle ilgili bir çalışma yapmadıklarını açıkladı. MİT Müsteşarlığının konuya ilişkin yazılı açıklaması şöyle: Emekli
Tümgeneral Reha Taşkesenin telefonlarının dinlendiği yolunda medyada yer alan haberler bağlamında teşkilatımızın, adı geçen kişi hakkında hiçbir çalışmasının bulunmadığını açıklama ihtiyacına gerek görülmüştür;

Kurumumuza resmi başvuru yapılmadı
Telekomla ilgili iddiaları ele alan bir basın toplantısı düzenleyen Telekom Genel Müdürü Paul Doany, Taşkesenin dinlenmesiyle alakalarının olmadığını söyledi. Dinlemenin ancak mahkeme kararıyla yapılabileceğini vurgulayan DonyBöyle bir başvuru yok dedi. Dony şirkette yabancıların kritik noktalara getirildiği iddialarını da yalanladı.

Telekulak şüphesi doğru iddiası

İstanbul Bağımsız Milletvekili Emin Şirin, Türk Telekomda çalışan 8 İngiliz Danışmanın, dinleme faaliyetine yönelik şüphelerle ilgili istihbarat birimleri tarafından alınıp sorgulandığı iddialarının doğru olduğunu savundu. Şirin şunları söyledi: Telekomun yaptığı açıklamada, çalışanların eskiden İngiliz istihbaratında çalıştığı iddialarına hiçbir yanıt verilmemektedir

Devlet içinde birileri yaptı

Katıldığı bir televizyon programında Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Reha Taşkesenin istifasının ardından yaşanan gelişmelerle ilgili soruları cevaplayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Devletin içinde bir birimin, komutanı dinlediği anlaşılıyor değerlendirmesinde bulundu. CHP lideri Baykal, uzun süredir devletin çeşitli kesimlerinde kaygı verici bir kadrolaşma yaşandığını sözlerine ekledi.


YENİÇAĞ Gazetesi Aşağıdaki Haberleri Vermişti

3 Mart 2006 : Askerlerin telefonu dinleniyor olabilir mi?
Yunanistandaki telekulak skandalının altından Telsimi satın alarak Türkiyeye yerleşmeyi planlayan İngiliz Vodaphone cep telefonu şirketi çıktı. (...) Acaba şimdi Başbakan Erdoğan dahil bütün üst düzey yönetimin telefonlarının dinlenmediğinin garantisi var mı? Hatta askerlerin telefonları bile dinleniyor olabilir mi?

13 Mayis 2006 : Casus bir şirketin Türkiyede ne işi var?
İstanbul Bağımsız Milletvekili Emin Şirin Başbakan Erdoğana bir mektup yazarak şu soruları yöneltti: Sayın Başbakan! Yunanistan#8217;da casusluğu tescilli, ABDde telefon dinlediği CIA Başkanının ağzından açıklanan bir şirkete Telsimi satmak için neden uğraşılıyor.

26 Mayis 2006 : Vodafone geldi millet izlemede
Hasan Ünal: Ben iddia ediyorum; şu anda Türkiyede başbakan, bakanlar, silahlı kuvvetler ve muhtemelen istihbarat örgütleri dahil herkesin telefonları düzenli olarak dinleniyor.

27 Mayis 2006 : Damat Ferit bile yapmadı
Haberleşme sistemimiz bir bir yabancıların eline geçti, egemenliğimiz açık açık tehlikeye düştü.

1 Haziran 2006 : AKP güvenliği dert etmiyor
(...) Görünen o ki, AKP hükümetinin güvenlik diye bir derdi yok. Yunanistanda casusluk yapan bir şirkete Telsimi verdiler...

[deniz02]

Boşanacak eşe telekulak yardımı

Bir işadamı, arkadaşı emekli polisten, boşanmak istediği eşinin ilişkisini kanıtlayabilmek için cep telefonu trafiğinin dökümünü rica etti. Polis arkadaş ricayı, İstihbarattan Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Güler’e iletti. Güler de kırmadı. Skandal, izinsiz alınan dökümler mahkemede delil olarak sunulunca ortaya çıktı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde yeni bir telekulak skandalı yaşandı. Yasin Hayal’in Hrant Dink’i öldürmeye hazırlandığı ihbarını yeterince araştırmadığı gerekçesiyle müfettiş raporları doğrultusunda görevden alınan İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’in, bir emekli emniyet müdürü arkadaşının ricası üzerine mahkeme kararı olmaksızın bir kadın avukatın cep telefonunu izlettiği ortaya çıktı. İşadamı Mehmet C.T., eşi A. T..’den boşanmak için mahkemeye dava açtı. Ancak eşi boşanmaya yanaşmayınca, polis okullarında öğretmenlik de yapan emekli emniyet müdürü olan arkadaşı Tuğrul Ö.’den, eşinin başka biriyle ilişkisini kanıtlayabilmek için yardımcı olmasını istedi...Devamı>>>