iyi çalışmalar. alacağım hakkında dört ay önce çeşitli konularda bilgi almak için sayın Başbakanımıza yazı yazmıştım. Başbakanlık ise benim dilekçemi ikamet etmiş olduğum yerin C. Başsavcılığına göndermiş ve bana C.Başsavcılığı cevap verdi. Cevap yazısı tamamen yetersizdi. Benim sorduğum iki soru vardı. Birinci soru : Borçlu olan kişi emekliyse ve aynı evde eşi ile birlikte yaşıyorsa ve eşinin de emekli maaşı varsa hiç değilse aynı hanede çift emekli maaşı alan eşlerin borçlu olananın maaşından belirli bir bölümünü alamaz mıyız, ikinci ise , Borçlu emekli, eşi emekli, eşinin üzerine ev ve araba kaydı var, borcunu ödemeye de yanaşmıyorlar, yani maaşına dokunamıyorsun, üzerine kayıtlı mal varlığı yok, evinde haciz edeceğin mal yok, mal varlığı eşinin üzerine bu durumda benim mağduriyetimi kim giderecek. Yeni çıkan kanunlarla mağdur dahada mağdur oluyor, parayı alıp ta vermeyen borçlu ise gözümün içine baka baka zevki sefa içinde yaşıyor ve bu yolla mal üzerine mal koyuyor. Buna kimse dur demeyecek mi. Son çıkan kanunlara göre alacaklının eli ayağı bağlanmış durumda yanı devlet asıl alacaklıyı mağdur durumda bırakıyor. o zaman ben devletten mi davacı olacağım. Üstelik anlaşılmayan konu bana borçlu olan kişi evlendikten sonra evi oluyor, arabası oluyor, çift emekli maaşı alıyorlar.Bu insanın bana borcunu ödeme gücü olduğu halde kanunların koruyuculuğu sayesinde borcu ödemiyor. Borçlu taahhütte vermiyor. Toplam 23.000.Tl. olan bu alacağım yüzünden meslek hayatımda maddi olarak 10. yıl geriye gittim.Benim durumumda olan mağdurların Avrupa ülkelerindeki mağduriyetleri nasıl gideriliyor. Avrupa dada mı yasalar aynı Orda da mı yiyenin yanına kar kalıyor. C.Başsavcılığından gelen cevap " Yazmış olduğunuz dilekçe temenni niyetindedir. Temennilere bilgi verme yasasına göre bilgi verme zorunluluğu yoktur. " Bu durumda ben ne yapacağım bu durumu Cenab-ı Allah'a mı havale edeceğim. Tabiki Allah'a havale etmiyeceğim çünkü Cenab-ı Allah bizlere pes etmememizi, sonuna kadar mücadele etmemizi emrediyor. Bende mücadele edeceğim. Ayrıca bu durumlarda İnsan hakları mahkemesine başvurulabiliniyor mu. Devlet çıkarmış olduğu yasalarla mağduru dahada mağdur etmekte ve insanları çaresizliğe sürüklemekle suçlu duruma düşmüyor mu. Eşi ortalığı dolandırsın, malların tapusu diğer eşinin üzerine olsun, emekli maaşına el koyama o zaman benim günahım ne. İşte çoğu insanlar bu yüzden çaresiz duruma düşüp cinnet geçiriyorlar. teşekkür ederim.