Sayın hukukçular benim aşağıda detaylı yazacağım bir dava konusunda fikir ve düşüncelerinize ihtiyaçım var .

2006 yılında arkadaşım dedesine ait 2 adet kredi kartını bankadan kapatmam için bana teslim etti o esnada dedesi vefat ettiğinden fırsat bulamadım sonrasında maddi zorluklar yaşadığımdan öderim düşüncesiyle bu kartları kullandım. sonra borçları ödeyemedim ve arkadaşım bu olayı öğrendi ve beni 2006 yılın da savcılığa suç duyurusunda bulundu savcı hakkımda kamu davası açtı arkadaşımda müdahil oldu tabi. Bu arada ben arkadaşıma yeni aldığım koltuk takımı çalışma masaları gibi yaklaşık değeri 5000TL olan eşya bıraktım.2006 yılında açılan davada savcı tutuklama istemiyle sevk ettiği mahkemede ben suçumu kabul ettim ve tutuksuz olarak yargılamam devam etti ama ben üstüne düşmedim davanın nasıl olsa ark bir kısım ödeme yaptım ve oda bunu yaptığını pişman olduğunu bana bildirdiği için davadan vaz geçer olarak düşündüm ama geçmemiş sanırım. Arkadaşımla o zamandan beri görüşmüyorum 2009 yılında GBT sorgulamasında ifade vermek için yakalama emri çıktığından dolayı mahkemede olayla ilgili ifademi mahkemede verdim borcumun büyük kısmını ark elden verdiğimi belirttim ve tutuksuz yargılamam devam etti. Evlenme arifesindeyim 5 yıldır düzenli bir işim var ve kaybetmeye de göze alamıyorum tüm hayatım mahvolacak

Mahkeme 2009 yılında beni suçlu bulmuş ve bir kart için zincirleme suç teşkil ettiğinden bir kart için 5 yıl hapis ve 4500 adli para cezası diğer kart içinde 3 yıl 9 ay hapis ve 2250 adli para cezasına hükmetmiştir.

Yargıtay 2013 nisan da zincirleme tek suçu oluşturacağı gözetilmeden iki ayrı suç olarak kabulüyle iki kez mahkumiyet kararı verilmesi sebebiyle hükmün bozulmasına karar vermiş.

bu yüzden 2013 yılında bozma sonrası açılış nedeniyle dava 2013 aralık ayında yeniden görülecek

Siz saygı değer hukukçular sizlerden öğrenmek istediğim bu davanın en kötü ve en iyi sonucu ne olabilir ve zaman aşımı ne zaman dolar yada zaman aşımının durdurulmasına sebep olan herhangi bir şey varmıdır davamda.